onedio

Mehmet Akif Ersoy Haberleri

Mehmet Akif Ersoy ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Mehmet Akif Ersoy ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

98. Yıldönümünde İstiklal Marşı'nın Sözleri ve Yazılışı Hakkında Bilmeniz Gereken 12 Önemli Bilgi
İstiklal Marşı sözleri her zaman içimizde muhteşem bir duygu ve heyecan uyandırır.İstiklal Marşı'mız, yazarı Mehmet Akif Ersoy ve bestecisi Osman Zeki Üngör hakkında çok bilinmeyen birkaç hususu, İstiklal Marşı'nın kabul edildiği bugünde sizlerle paylaşıyoruz.  Ayrıca İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 98. yıl dönümünü kutluyor, Mehmet Akif Ersoy'u minnetle anıyoruz.
Çanakkale'de Orman Yangını! Aranan Siyah Araç Bulundu: 4 Kişi Gözaltına Alındı
Çanakkale’nin merkez ve Bigadiç ilçelerinde 8 Ağustos Cuma günü saat 15.00 sıralarında orman yangını çıktı. Alevler, şiddetli rüzgarın etkisiyle kısa sürede yayıldı. Yangın nedeniyle Saçaklı Köyü, Ahmetçeli Köyü ve Doğanca Köyü tahliye edildi. Yangının şiddeti nedeniyle Çanakkale Boğaz gemi geçişlerine; Çanakkale Havalimanı ise uçuşlara kapatıldı. Yangın yerleşim yerlerine ulaştı. Bir itfaiye aracı alevler arasında kalırken bir kişinin 'Şunları kurtaralım n'olur' haykırışı duyuldu.Öte yandan yangın çıkardığı iddiasıyla aranan siyah araç, bulundu. Araçta bulunan 4 kişi gözaltına alındı.
Üniversite Taban Puanları ve Bölümleri
2013-2014 yılında YGS ve sonrasına LYS'ye giren adayların en çok ihtiyacı olan bilgileri bu sayfamızda değerli üniversite adaylarına aktarıyoruz. İncelemek istediğiniz üniversitenin bağlantısına tıklayarak sitemizdeki bağlantılı sayfaya geçiş yapabilirsiniz. Kaynak: Üniversite Taban Puanları ve Bölümleri Avrasya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Atılım Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Atatürk Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Abdullah Gül Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Artvin Çoruh Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ardahan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ankara Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Anadolu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Amasya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Aksaray Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Akdeniz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ahi Evran Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Afyon Kocatepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Adnan Menderes Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Adıyaman Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Acıbadem Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bülent Ecevit Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bursa Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bursa Orhangazi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bozok Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Boğaziçi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bitlis Eren Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bingöl Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bilkent Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bayburt Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Batman Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Başkent Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bartın Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Balıkesir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bahçeşehir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Cumhuriyet Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Celal Bayar Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Canik Başarı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çukurova Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çankırı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çankaya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çağ Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Düzce Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Dumlupınar Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Dokuz Eylül Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Doğuş Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Dicle Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Erzincan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Erciyes Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ege Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Fırat Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Fatih Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gümüşhane Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Giresun Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gediz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gedik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri GATA Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gaziosmanpaşa Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gazi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gaziantep Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Galatasaray Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Erzurum Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hitit Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hasan Kalyoncu (Gazikent) Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Harran Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Haliç Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hakkari Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hacettepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Işık Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Iğdır Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Ekonomi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Üniversitesi 2014 Taban Puanları ve Bölümleri Yıldız Teknik Üniversitesi 2014 Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Ticaret Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Şehir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Medipol Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Medeniyet Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Kültür Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Kavram MYO Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Gelişim Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Bilim Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Bilgi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Aydın Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Arel Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İnönü Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri KTO Karatay Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Koç Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kocaeli Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kilis 7 Aralık Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kırklareli Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kırıkkale Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kastamonu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri (KTÜ) Karadeniz Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Karabük Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kafkas Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kadir Has Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Muş Alparslan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mustafa Kemal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sıtkı Koçman Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mimar Sinan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mevlana Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mersin Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Melikşah Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Marmara Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Artuklu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Maltepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Nişantaşı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Niğde Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Nevşehir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Necmettin Erbakan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Namık Kemal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri ODTÜ Orta Doğu Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Özyeğin Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Piri Reis Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Pamukkale Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Süleyman Şah Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Süleyman Demirel Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sinop Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Siirt Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Selçuk Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sakarya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sabancı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Şırnak Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Şifa Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Türk Hava Kurumu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Turgut Özal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Tunceli Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Trakya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Toros Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri TED Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uşak Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Balkan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Antalya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uludağ Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ufuk Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Üsküdar Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yüzüncü Yıl Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yeni Yüzyıl Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yeditepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yalova Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Manas Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yakın Doğu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Lefke Avrupa Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Girne Amerikan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Zirve Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri
Bu Okul Farklı!
Sınıflara Barış Manço, Dede Korkut, Mehmet Akif Ersoy gibi isimler veren okul yönetimi merdiven boşluklarını ise tarih, kültür ve sanat bilgileri ile dolduruldu. Erzurum merkez Yakutiye İlçesi'nin gecekondu semtlerinden Sanayi Mahallesi'ndeki 306 öğrencinin eğitim-öğretim gördüğü Mareşal Fevzi Çakmak Ortaokulu, dış ve iç güzelliği ile Erzurum'da örnek olarak gösteriliyor. 8 ay önce okula müdür olarak atanan eski milli güreşçilerden Selami Topaloğlu, okulun dış cephesine tarihi Çifte Minareli Medrese, Kale ve kayakla atlama kulesini yağlı boya ile çizdirip boyattı. Okuldaki 10 sınıfa ise devlet büyükleri, sporcular ve sanatçıların isimlerini verdi. Okul bahçesine mahallede olmayan bir oyun parkı yaptırdı. Okulda bir başka gelenek ise en erken gelen öğretmenin tahtaya günün sözüsünü yazması oldu. Okuldaki öğrenciler, her hafta sonu düzenlenen şınav, barfiks, mekik çekme gibi yarışmalar düzenleyerek mont ve ayakkabı kazanıyor. Okul yönetimi yıl sonunda kep töreni düzenlemeyi hedefliyor. Öğrencilerin görerek eğtim- öğretim yapmalarını sağlamak istediklerini anlatan Okul Müdürü Selami Topaloğlu, şöyle dedi: 'Eski milli güreşçiyim. Okula 8 ay önce müdür olarak atandım. Okulu önemli ölçüde fiziki açıdan değiştirdik. Öncelikli olarak öğrenci ve öğretmenlerin rahat edebileceği fiziki ortamı sağladık. Belediyeler, dış cepheyi yaptırdı, okul bahçesinin asfaltlanması ve oyun parkının kurulmasını sağladı. İstanbul'dan bir işadamı da boya gönderdi, okuldaki 19 öğretmenle birlikte sınıfları boyadık. Öğrencileri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için her hafta bir etkinlik yaptık. Barfiks çekme, uzun atlama, gülle atma, şiiir dinletileri düzenledik. Öğretmen arkadaşyların çektiği fotoğraflardan oluşan sergi açtık. Mesleki kariyer günleri yaptık. Mervdivenleri çocukların görerek öğrenmelerini sağlamak için değiştirdik. Amaç; çocuklar derste dinlemediği ya da anlamadığı konuları merdivenden iniş çıkışlarda okuyarak hafızasında tutacak. Aşık Yaşar Reyhani, Barış Manço, Palandöken gibi sınıflara isimler verdik. Spor salonuna asrın sporcusu Hamza Yerlikaya'nın adını verdik. Öğrenciler bu isimlerin kim olduğunu merak ederek öğreniyor.' Mareşal Fevzi Çakmak Ortaokulu Aşık Yaşar Reyhani sınıfı öğrencisi Mesure Göktaş, 'Okulumuzu çok seviyoruz. Yapılan değişiklikler sayesinde öğrendiklerimizi unutmuyoruz' dedi Turgay İPEK - Zafer KUMRU/ERZURUM (DHA)
Başbakan Erdoğan: 'Türk Bayrağını Yakıp, Bira Şişeleriyle TC Yazdılar'
Başbakan Erdoğan, 'Fethe, İstanbul'un fethine zulüm gibi bakanlar, işte bu zihniyetlerinden dolayı gittiler, Türk bayrağını yaktılar. Bira şişeleriyle TC yazdılar' dedi. İSTANBUL Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Fethi işgal gibi gösterdiler, fethi, fütuhatı, fetih ruhunu toprak gibi fani değerlerle irtibatlandırıp, değersizleştirmek, fanileştirmek istediler. İşte biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bizim olan, bize ait olan, çok değerli manalar ihtiva eden fetih ve fatih ruhu kavramını asla yitirmeyecek, onun örselenmesine de asla müsaade etmeyeceğiz' dedi.Erdoğan, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen'in Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlediği 'Medeniyetimiz ve Büyük Türkiye Yolunda Eğitim, Fetih ve Gençlik' temalı Türkiye Buluşması'nda yaptığı konuşmada, buluşmayı tertiplemelerinden dolayı Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen'e teşekkür etti.Salondaki tüm katılımcılara, özellikle gençlere, Memur-Sen'in genç mensuplarına coşku, heyecan ve muhabbetlerinden dolayı sonsuz şükranlarını sunduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:'Bugün 29 Mayıs... İki şey beni farklı dünyaya götürdü, bunlardan bir tanesi malum salon yapıldığında adı farklıydı sonra 'bir isim bulunsun' dendi ve ismini bundan önceki gelişimizde Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi olarak burada açıklamıştık. Ve bugün de bir taraftan fetih bir taraftan da Yahya Kemal'in o fetihle ilgili bütünleşen dörtlüğü aklıma geldi az önce... 'Şu kopan fırtına Türk ordusudur Yarabbi, senin uğrunda ölen ordu budur Yarabbi, ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın, galip et çünkü bu son ordusudur İslam'ın' diyordu Yahya Kemal.'Başbakan Erdoğan, farklı bir mücadelenin Yahya Kemal'e bu dörtlüğü söylettiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:'O büyük fethin, çağlar kapanıp çağların açıldığı, dünyanın istikametini değiştiren o muhteşem fethin 561. yıl dönümünü bugün birlikte kutladık, kutluyoruz. Alemlere rahmet olarak gönderilmiş Hazreti Peygamberin övgüsüne mazhar olan fatihler fatihi Fatih Sultan Mehmet'i bu vesileyle bir kez daha rahmetle, minnetle yadediyorum. Aynı şekilde o övülmüş orduyu, Fatih'in o kahraman ordusunu hürmetle anıyor, o ordunun tüm zabitlerine, tüm neferlerine de buradan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum. Bu vesileyle Eğitim Bir-Sen'in kurucusu, büyük dava ve edebiyat adamı Mehmet Akif abimizi de rahmetle anıyor, emeklerinin boşa gitmediğini bugün burada görüyor olmanın mutluluğunu yaşadığımı belirtmek istiyorum.''Fetih asla ve asla işgal değildir'Başbakan Erdoğan, bir noktaya özellikle dikkati çekmek istediğini belirterek, 'Fetih asla ve asla işgal değildir. Fetih zorla almak değildir, gasbetmek hiç değildir. Fetih açmaktır, fetih engelleri ortadan kaldırmaktır, fetih hem kapılardaki hem gönüllerdeki mühürleri ve kilitleri kırıp atmaktır' diye konuştu.Fethin, şehir surlarını aşmak değil, gönüllerin etrafına örülmüş surları, duvarları, kaleleri aşmak, gönüllere ulaşmak olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:'Hatırlayın sevgili kardeşlerim, Medine işgal edilmemiş, fethedilmişti. Mekke savaş zoruyla değil, fetihle alınmıştı. Kudüs zorla ve zorbalıkla değil, bir emanet hassasiyetiyle geri alınmış, yani fethedilmişti. İşteİstanbul da fethe ve fatihe mazhar olmuş, fetihle şereflenmiş bir şehirdir. İstanbul, silahlardan öte gönüllerle ve dualarla kuşatılmış, böyle bir inançla, böyle bir ihlas ve samimiyetle köhne kapılarındaki köhne kilitler kırılmıştır.'  Başbakan Erdoğan, İstanbul'un teslim alınan bir şehir olmadığına vurgu yaparak, 'İstanbul teslim alan, gönülleri kendisine aşkla mahkum eden bir şehir oldu. İşte onun için her birinizin fetih kelimesinin manasını çok iyi öğrenmenizi, anlamanızı, fetih ruhunu son nefesinize kadar iftiharla taşımanızı sizlerden rica ediyorum' şeklinde konuştu.Fetih kavramının içini boşaltmak, onu değersizleştirmek, onu manasız göstermek, onu farklı manalarla kötü göstermek için her şeyin yapıldığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:'Fethi işgal gibi gösterdiler, fethi, fütuhatı, fetih ruhunu toprak gibi fani değerlerle irtibatlandırıp, değersizleştirmek, fanileştirmek istediler. İşte biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bizim olan, bize ait olan, çok değerli manalar ihtiva eden fetih ve fatih ruhu kavramını asla yitirmeyecek, onun örselenmesine de asla müsaade etmeyeceğiz. Yunus Emre o arı, duru Türkçesiyle, o süt gibi temiz Türkçesiyle aslında bizim fetih ruhumuzu son derece öz biçimde ifade ediyor. 'Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için, dostun eli gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim'.''Fetih, ekmeğini yoksulla paylaşmaktır'Erdoğan, fethin gönüller yapmak, bir gönle girmek olduğunu ifade ederek, 'Fetih, ekmeğini yoksulla paylaşmaktır, fetih komşunun hatırını sormaktır, yetimin başını okşamaktır. Mazlumun feryadını duymak, mazluma el uzatmaktır' dedi. Fethin adalet, zulmün ve zalimin kilitlediği kapıları açmak, zulüm kilidini kırmak ve parçalamak olduğuna dikkati çeken Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:'Medeniyet fetihle mümkün olur, bir kapıyı açmadan, bir gönül şehrine girmeden fetih olmaz. Fetih varsa medeniyet vardır, fatih varsa medeniyet vardır. Kardeşlerim kalem kılıcı keser, işte fetih budur. Fetih, kalemin kılıçtan üstün olduğunu anlamak, kapıları da kalemle, kelamla açabilmektir. Kardeşlerim, Anadolu fethedilmiştir, İstanbul fethedilmiştir dikkat ediniz işgal edilmemiş, ilhak edilmemiş, bütün bu topraklar fethedilmiştir. Toprak fetih sayesinde sevgiyle buluşmuş, dostlukla, dayanışmayla, kardeşlikle buluşmuştur. Medeniyet fetih sayesinde bu topraklardan neşvünema etmiştir.'Fatih Sultan Mehmet'in Bosna fethindeki fermanıBaşbakan Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'in Bosna'yı fethettiğindeki fermanını anımsatarak, şöyle devam etti:'Şu anda salonda Bosnalı kardeşlerim var. Bosnalı kardeşlerime de hoş geldiniz diyorum, aynı zamanda geçmiş olsun diyorum, sel felaketinde ölenlere de Allah'tan rahmet diliyorum. Ne diyor Fatih fermanında, 'Ben ki Sultan Mehmet Hanım. Halkımın tamamına ve devletimde üst düzeyde bulunanlara malum olsun ki iş bu fermanımla Bosna rahiplerine lütfumu artırıp, yeri ve göğü yaratan Allah'ın hakkı için, ulu Peygamber hakkı için, 124 bin peygamber hakkı için ve kuşandığım kılıç hakkı için şöyle buyurdum, bu kişilerin yaşadıkları yerlere ve kiliselerine kimse mani olmayacak, sıkıntı vermeyecek ve herkes yerinde kalacaktır. En başta yüce hazretim bulunmak üzere vezirlerimden ve kullarımdan ve halkımdan hiç kimse bu kişilere, canlarına, mallarına ve kiliselerine taarruz etmeyecek, onları incitmeyecek, yabancıların buraya yerleşmek üzere gelmelerine karşı çıkılmayacaktır. Yukarıda bahsi geçen kişiler için himmet buyurup, lütfettiğim bu fermanımda yazılı olanlara muhalefet etmeyenler bana iyi bir şekilde hizmette bulunmuş ve emirlerime uymuş olacaklardır. 1463 yılının 28 Mayısında yazıldı bu ferman, işte fetih budur kardeşlerim, fetih budur... Fetih insana saygıdır, yaradılana yaradandan ötürü hürmettir, hoşgörüdür. Fetih ruhunu anlamayan ne insan sevgisini anlar, ne bizim medeniyetimizin ruh kökünü anlar, ne de barışı, diyaloğu, hoşgörüyü anlar.'Erdoğan, 'Bundan 1 yıl önce, İstanbul'da bazı kendini bilmezler, bazı densizler gittiler duvarlara 'Zulüm 1453'te başladı' diye yazdılar, maalesef...İşte bu zihniyet, barışı savunamaz. Bu zihniyet hakkı, adaleti, dayanışmayı, dostluğu, kardeşliği savunamaz' dedi. Başbakan Erdoğan, 1 yıl önce yaşanan Gezi Parkı odaklı olaylara değinerek, şunları söyledi:'Bundan 1 yıl önce, İstanbul'da bazı kendini bilmezler, bazı densizler, gittiler duvarlara 'Zulüm 1453'te başladı' diye yazdılar, maalesef.... İşte bu zihniyet, barışı savunamaz. Bu zihniyet hakkı, adaleti, dayanışmayı, dostluğu, kardeşliği savunamaz. Bu zihniyet, fethi de anlamamış, fetih medeniyetini de anlamamış bir zihniyettir. Onun için bunlar molotofkokteylleriyle cam çerçeve indirirler, insanları öldürürler. Onun için başörtülü kızlarımıza alçakça saldırdılar. Onun için mabetlerimize saygısızlık yaptılar. Onun için sokakları savaş alanına, çatışma alanına çevirmek istediler. Fethe, İstanbul'un fethine zulüm gibi bakanlar, işte bu zihniyetlerinden dolayı gittiler Türk bayrağını yaktılar. Bira şişeleriyle TC yazdılar. Bölücü örgüt liderlerinin posterleriyle Gazi Mustafa Kemal'in posterlerini yan yana açtılar. Fethi ve fetih ruhunu anlamış bir gençlik bunları yapmaz. Medeniyet tasavvuru olan bir gençlik, bizim gençliğimiz bunları yapmaz.''Tarihinin, ecdadının, kendi öz medeniyetinin ruhuna vakıf olmuş bir gençliğin, asla böyle ahlak dışı hareketlerin' içine girmeyeceğini kaydeden Erdoğan, 'Bizim medeniyetimizin gençliği, haksızlık karşısında sesini yükseltebilecek cesarete sahip bir gençliktir. Bizim medeniyetimizin gençliği, eleştiren, haksızlığa itiraz eden, 'yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum' diyen bir gençliktir ama aynı zamanda bizim medeniyetimizin gençliği Hakk'ın takdirini kendinde uman, ahlaklı, yüksek seciyeli, büyük düşünen, büyük hayaller kuran ve büyük hedeflere ilerleyebilen bir gençliktir. Türkiye'nin gençliği, Hazreti Hamza gibi yürekli bir gençliktir. Türkiye'nin gençliği, Hazreti Ömer gibi adaletli bir gençliktir. Bizim gençliğimiz, elif gibi dimdik, hakkı hatırlatan, Hakk'ı hatırlayan omurgalı bir gençliktir' ifadelerini kullandı. İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'un bu gençliğe, 'Asım'ın nesli' dediğini kaydeden Erdoğan, Ersoy'un, 'Asım'ın nesli diyordum ya... Nesilmiş gerçek/İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek/Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar.../O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar' şeklindeki dizelerini okudu.Erdoğan, gençlere seslenmeyi şu sözlerle sürdürdü:'Biz kula kul olmadık, olmayacağız. Biz kullar karşısında eğilmedik, eğilmeyeceğiz. Biz sadece Hakk'ın karşısında eğiliriz. Genç kardeşlerim! Sizler var ya, o kadar talihlisiniz ki; fetih ruhunu bir miras olarak, bir emanet olarak devralmış bir gençliksiniz. Evet... Bu bir talihtir ama bu aynı zamanda mesuliyettir. Sizler, tarihinize karşı mesulsünüz. Sizler, ecdadınıza karşı, medeniyetinize karşı mesulsünüz. Sizler, Sultan Alparslan'ın, Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmed'in mirasına karşı mesulsünüz. Sizler, Şeyh Edebali'ye, Ahmed Yesevi'ye, Mevlana Celaleddin-i Rumi'ye, Ahmed-i Hani'ye, Mehmet Akif'e karşı, merhum Akif İnan'a karşı mesuliyet taşıyan gençlersiniz. En önemlisi de sizler, Gazi Mustafa Kemal gibi gazilerimize, 'toprağı sıksan fışkıracak' şehitlerimize karşı mesul gençlersiniz. Sizin omuzlarınızda çok büyük bir dava taşı var. Selçuklu'dan başlayıp Osmanlı'ya, oradan başlayıp Cumhuriyet'e taşınmış dava taşını, şimdi sizler yüklenecek, sizler geleceğe, geleceğin gençlerine taşıyacaksınız.'Şair Arif Nihat Asya'nın, 'Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın/Fatih'in İstanbul'u feth ettiği yaştasın!/Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın/Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!' şeklindeki dizelerini okuyan Erdoğan, şöyle dedi:'Sizler, çatışan gençlik olmayacaksınız. Sizler, medeniyetini, kültürünü, dilini, milli ve manevi değerlerini unutan, örseleyen ve örseleten bir gençlik olmayacaksınız. Sizler, kutuplaştıran, kamplaştıran, ayrıştıran, farklı olana hor bakan bir gençlik de olmayacaksınız. Sizler, edebi ve adabı ayaklar altına alan, bu toprakların hamurundaki edebi çiğneyen bir gençlik asla olmayacaksınız. Ben size inanıyorum. Sizler okuyacaksınız. Bu toprakların yazarlarını, şairlerini okuyacaksınız. Bu toprakların mütefekkirlerini okuyacaksınız. Dünyayı çok yakından takip edecek, en az bir yabancı dili iyi bilecek, dünya yazarlarını dünya mütefekkirlerini okuyacaksınız. İradenize ipotek konulmasına müsaade etmeyeceksiniz. Kardeşlerim! Sahte peygamberlere, sahte şeyhlere, sahte hocalara itibar etmeyeceksiniz. Örgüt çıkarlarını, dininin, peygamberinin bile üzerinde gören, örgüt mensuplarını kandırmak için, sevgililer sevgilisi peygamberimizi, Miraç gecesinde, kat kat semadan indirip, kamyonete bindirecek kadar edepten uzaklaşan örgütlerin peşine takılıp gitmeyeceksiniz. Çatışmayı, can almayı, kırıp dökmeyi ideal haline getirmiş örgütlerin tuzağına düşmeyeceksiniz. Başkasının fikrine, özgürlüğüne, değerlerine saygı göstermeyen, başkasının hayat tarzına tahammül edemeyen akımlara asla pirim vermeyeceksiniz. Medeniyetimizin temel kaynakları, her zaman biliyorum ki sizin rehberiniz olacaktır. Ecdadınız özellikle de şehit dedeleriniz, dedeleriniz, sizlerin, bizlerin rehberi olacaktır. Karşılaştığınız her yeni durumu hakkaniyet nizamında tartacak ve istikametinizi ona göre belirleyeceksiniz. İnanıyorum ki bu sayede şaşmayacak, şaşırtılmayacaksınız.' Gençlerden ülke ve dünya meselelerine ilgi göstermelerini isteyen Erdoğan, siyasetten uzaklaşıp kaçmamalarını tavsiye etti. 'Seçilme yaşı 18' Göreve geldiklerinde seçilme yaşını 30'dan 25'e indirdiklerini, şimdi de 18 olması önerisini tartışacaklarını ve bu adımı da atacaklarını bildiren Erdoğan, 'Seçme seçilme yaşını 18... Almanya böyle, Hollanda böyle. Avrupa'daki bir çok ülkede bu böyle. Bazılarında da 21... Değerli kardeşlerim 18... Seçilmeye niye bu hakkı vermiyorsun? Zor olan seçilmek değil, seçmektir' dedi. Seçilme yaşı 25 olduğunda MHP'den dile getirilen eleştirilere değinen Erdoğan, 'Seçilme yaşı 25 olduğunda, MHP'nin bir temsilcisi Meclis'te basın toplantısı yapıyor. İki genci sağına, soluna almış... Söylediği ne? 'Çoluk çocuğa mı bırakacağız parlamentoyu' diyor. Ben bir kısım genç kardeşlerimi anlamıyorum. Size güvenmeyen, size inanmayan... 'Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız' diyenlere sormak lazım, sana mı bırakacağız? Parlamentoya kim gelecektir? Halkından temsil yetkisini alan gelecektir. Şu anda 25 yaptık da parlamento 25 yaşında olanlarla mı doldu? Şu anda 25-30 yaş arası genç sayısı parlamentoda parmak sayılarını geçmez. 550 kişilik parlamentoda parmak sayılarını geçmez. Durum bu ama bizim ufuk vermemiz lazım. Genç kuşaklar, genç nesiller, 'Ben üniversiteyi bitirir bitirmez siyaset yapmak istiyorum ve parlamentoya gireceğim' azmiyle koşar' diye konuştu. Erdoğan, 'Biz devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı yönetmiyoruz. Bizim bir bütçemiz var. Cumhuriyet tarihinde bizim dönemimizde alındığı kadar öğretmen hiçbir dönemde alınmadı. Bunu bir defa görmemiz, bilmemiz lazım' dedi.Gençlerin, sorunlardan kaçmak yerine üzerine gitmelerini isteyen Erdoğan, 'Sorunların bir parçası olmak yerine çözümlerin parçası olacaksınız. Yüreğinizde var olan, işte o fetih ruhuyla, size kapanan kapıların hepsini açmak için gayret gösterecek, mücadele edeceksiniz. Biz ne yapıyorsak sizler için, gençlerimiz için yapıyoruz. Bizim gençliğimizde mahrum kaldıklarımızdan siz mahrum kalmayın istiyoruz. Bizim gençlik yıllarımızda yaşanan hatalar tekrarlanmasın istiyoruz' diye konuştu.Erdoğan, yıllarca okulların kapılarında, üniversitelerin kapılarında başörtülülerin horlandığını, onlara her türlü zulmün yapıldığını, başlarından örtülerinin çekilip alındığını dile getirerek, şunları kaydetti:'Biz baba olarak bu acıyı çektik ama karşımızdaki ana muhalefet veya yavru muhalefet, bunlar bu acıyı çekmediler. Biz çektik. Ama öyle veya böyle sonunda hamdolsun o da halloldu. Şimdi başörtülü kızlarımız üniversiteye gidiyor mu? Gidiyor. Devlet dairelerinde çalışıyor mu? Çalışıyor. Daha eksikler yok mu? Var. İnşallah onlar da hallolacak. Siyaseti de sizlerle, gençlerle yapmak istiyoruz. İşte onun için seçme yaşını, seçilme yaşını da inşallah düşürüyoruz. Makamlarda, koltuklarda eskiyip gitmek yerine, 3 dönem kuralıyla makamları gençlere emanet ediyoruz. Hücreler yenilensin, tazelensin. Size güvendiğimiz, inandığımız için büyük Türkiye hedefini, yeni Türkiye idealini gençlik üzerine inşa ediyoruz.''Çok önemli reformlar yaptık'Başbakan Erdoğan, Türkiye'de çok önemli reformlar yaptıklarına işaret ederek, en başta 'eğitim' diyerek pırıl pırıl, donanımlı, birikimli, sorumlu, sağduyulu bir gençliğin yetişmesine bir kapı araladıklarını söyledi.Eğitimde anlamsız yasakları gençler için kaldırdıklarını dile getiren Erdoğan, iktidara geldiklerinde milli eğitim bütçesinin gerilerde olduğunu, kendilerinin ise bunu birinci sıraya çıkardıklarını ve bütçenin yarısını bu alana ayırdıklarını aktardı.Erdoğan, personel atamalarında da birinci sırayı milli eğitime ayırdıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:'Şimdi bize zaman zaman geliyor kardeşlerimiz, öğretmenler işte 'Bize bir 10 bin daha, 20 bin daha'... Biz devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı yönetmiyoruz. Bizim bir bütçemiz var ve az önce değerli Bakanımın da ifade ettiği gibi, Cumhuriyet tarihinde bizim dönemimizde alındığı kadar öğretmen hiçbir dönemde alınmadı. Bunu bir defa görmemiz, bilmemiz lazım. Ücret politikaları noktasında bir yerlerle kıyasa düşersek orada da yanlış yaparız. Yine bu dönemde yapıldığı kadar hiçbir dönemde yapılmadı. Yeterli mi? Şüphesiz değil. Ama bütün bunlara biz yine elimizden geldiği kadarıyla desteği vereceğiz. Tabii ben bugün toplu sözleşme masasında olmadığımı zannediyordum. Biz bugün burada tabii, işte şuraya yazılmış, nedir, 'Medeniyetimiz ve Büyük Türkiye Yolunda Eğitim, Fetih, Gençlik', bunu konuşacağız. Toplu sözleşme için zaten toplu sözleşme zamanı var. Orada ilgili bakanlarımızla oturuluyor konuşuluyor, gerekirse de biz müdahale ediyoruz.' 'Türkiye'nin sorunlarını birlikte aşacağız'Erdoğan, genel başkanından üyelerine kadar tüm Memur-Sen'lilere, Eğitim Bir-Sen'lilere teşekkür ederek, 'Büyük medeniyet yolculuğunda bize destek olduğunuz için ayrıca sizlere teşekkür ediyorum. Demokrasiye, milli iradeye, sandığa sahip çıktığınız için sizlere teşekkür ediyorum. 28 Şubat'ta dik durduğunuz için, 27 Nisan'da dik durduğunuz için, Gezi provokasyonlarında, 17 ve 25 Aralık darbe girişiminde dimdik durduğunuz için her birinize tek tek teşekkür ediyorum. En çok da gerçekleştirdiğimiz reformlara verdiğiniz destek için, katkı için sizlere şükranlarımı sunuyorum' diye konuştu. İmam hatiplerin kapılarındaki kilitleri birlikte açtıklarını, 4+4+4 uygulamasını birlikte getirdiklerini, üniversitelerde başörtüsü sorununa birlikte son verdiklerini, kamuda başörtüsüne birlikte serbestliği sağladıklarını, düz liselerde Kur'an-ı Kerim ve Siyer-i Nebi derslerini birlikte seçmeli ders yaptıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:'Anayasa halk oylamasından Çözüm Süreci'ne, ekonomiyi büyütmekten aktif dış politikaya kadar her alanda sizlerle beraber yürüdük. Mısır'da demokrasiyi birlikte savunduk. Esma yavrumuz için, Esma gibi şehitler için birlikte gözyaşı döktük. Suriye meselesini, Filistin davasını birlikte omuzladık. Myanmar'dan Somali'ye kadar mazlumlara birlikte el uzattık. Afganistan'dan Sırbistan'a kadar ihtiyaç sahiplerine birlikte ulaştık. Yeni Türkiye için hep birlikte çalıştık. İnşallah bu muhabbetimiz sarsılmadan devam edecek. Çok sorunu geride bıraktık, inşallah daha çok sorunu geride bırakacağız. Türkiye'nin sorunlarını birlikte aşacağız. Memur-Sen'in gençlerine, Türkiye'nin gençlerine inşallah çok daha aydınlık bir Türkiye'yi emanet bırakacağız. Fethin 561. yıl dönümünü bir kez daha tebrik ediyorum. Bu şehrin Fatih'ini, onun ordusunu, onun neferlerini bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Memur-Sen'e, Eğitim Bir-Sen'e, Genç Memur-Sen'e katılan tüm kardeşlerimize, fetih coşkusunu bir kez daha bize ve Türkiye'ye yaşattığınız için teşekkür ediyorum.'Buluşmadan notlarDavetliler, Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'ne üst aramasından geçirilerek alınırken, program başlamadan önce salon tamamen doldu.Sahnenin her iki tarafına Türk bayrağı, Mustafa Kemal Atatürk ve Başbakan Erdoğan'ın büyük posterleri asıldı.Etkinlik, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve Soma'da hayatını kaybeden madenciler için okunan hatimlerin duasıyla başladı. Etkinlikte Grup Yürüyüş de konser verdi.Salona davetlilerin sloganları eşliğinde giren Erdoğan'ın konuşması sık sık alkışlar ve sloganlarla kesildi.Başbakan Erdoğan'a konuşmasının ardından günün anısına Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, öğretmenlerin anılarının yer aldığı kitap ve Memur-Sen kurucu başkanı merhum Mehmet Akif İnan'ın eserlerini hediye etti.Etkinliğe, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da katıldı.Muhabir: Muharrem AksakallıAA
Burdur'da 5 Milyon Yıllık Fosiller Sergilenecek
Kemer ilçesine bağlı Elmacık köyünde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve yaklaşık 5 milyon yıl öncesine ait olduğu belirtilen fosiller, Burdur Doğa Tarihi Müzesi'nde ziyaretçilerin ilgisine sunulacak. Kemer ilçesine bağlı Elmacık köyünde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve yaklaşık 5 milyon yıl öncesine ait olduğu belirtilen fosiller, Doğa Tarihi Müzesi'nde ziyaretçilerin ilgisine sunulacak. Burdur kent merkezinde bulunan 19'uncu yüzyıla ait Kavaklı-Rum Kilisesi'nin Doğa Tarihi Müzesi'ne dönüştürülmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2011 yılında restorasyon çalışması başlatıldı. Yaklaşık 2 ay sonra tamamlanması planlanan çalışmalar sonunda açılacak müzede, Elmacık köyünde 2006-2009 yıllarında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve yaklaşık 5 milyon yıl öncesine ait olduğu belirtilen 'Karasal memeli hayvanlara ait fosiller' de sergilenecek. 3 metre 30 santim uzunluğundaki dişler İl Kültür Turizm Müdürü Mehmet Tanır, çalışmaların sürdüğü müzede gazetecilere yaptığı açıklamada, Elmacık'ta gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkarılan fosillerin Burdur için büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Tanır, şöyle konuştu: 'Kazılarda 5-10 milyon yaşında olduğu tahmin edilen mastodonlara ait fosiller bulunmuştu. Bu canlılara ait 3 metre 30 santim uzunluğunda savunma dişleri ortaya çıkarılmıştı. Burada bulunan fosiller müzemizde sergilenecek. Ayrıca Çin'de hazırlanan mastodon prototipi, hayvan fosilleri, balık, kuş ve bitkilerle ilgili sergilemeler, jeolojiyle ilgili bilgiler yer alacak. Çocuklar için doğa tarihiyle ilgili bölüm olacak. Müzemizin en önemli özelliği mastodonların savunma dişlerinin de burada sergilenecek olmasıdır. Fillerin atası olan mastodonların canlandırıldığı animasyon da 2 ay içinde tamamlanarak müzemizdeki yerini alacak.' Bu arada Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölüm'ünde bulunan fosillerin müzeye konulması çalışmaları da başladı. Burdur Müzesi Müdürlüğü denetiminde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Berna Alpagut'un bilimsel danışmanlığında ve Yrd. Doç. Dr. Nurfettin Kahraman'ın alan sorumluluğunda 2006-2009 yıllarında Kemer ilçesinin Elmacık köyünde kazı çalışması yapılmıştı. Kazılarda, büyük çoğunluğu filgillere ait olmak üzere gergedangiller, atgiller, otçullar ve kimi kuş türlerine ait kalıntılar ile yumuşakçalara ait bol miktarda kavkı (Yumuşakçaların sert kabuğu) bulunmuştu. Gökmen Yüce / AA
'Gencecik Kızlarımıza Sıkmabaş, Sevgi Dolu Gençlerimize Çapulcu Dedirtmem'
Seçim bildirgesini okuyan muhalefetin ortak Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu , “Gün geçti yeni bebekler doğdu. Ülkeleri için sokağa çıktılar. Dün nasıl yanındaydım, bugün de yanındayım. Ben talebelerime, gözlerinden sevgi fışkıran gençlerime çapulcu dedirtmem” dedi. İhsanoğlu, “28 Şubat’ta gencecik kız çocuklarımıza sıkmabaş diye bağıranlar vardı. Ben buna karşı dokuz çocuğun yanında durdum, makamım elimden alındı. Ben öğrencilerime sıkmabaş diye hakaret ettirmem. Okuma hakkının elinden almasına izin veremezdim” diye konuştu. Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim bildirgesini okuyor. İhsanoğlu konuşmasına, tıpkı Başbakan Tayyip Erdoğan gibi duayla başladı. İhsanoğlu, “Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla başlıyorum, hamd olsun, Allah’ımıza hamd olsun, o özünde merhametli işinde merhametli. Rabbimiz yalnız sana kulluk eder yalnız senden yardım isteriz. Nimet verdiklerinin yoluna gazaba uğrayanların ve sapanların yoluna değil, doğru yola. Amin” dedi. Ekmeleddin İhsanoğu, kampanyası boyunca kullanacağı seçim bildirgesini açıklarken şunları söyledi: Cumhuriyetimizin en kritik dönemlerinden birinde, cumhurbaşkanının ilk kez vatandaşların oylarıyla belirleneceği bu dönemde, Türkiye’nin 12’nci cumhurbaşkanı adayı olarak huzurunuzdayım. Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla başlıyorum, hamd olsun, Allah’ımıza hamd olsun, o özünde merhametli işinde merhametli. Rabbimiz yalnız sana kulluk eder yalnız senden yardım isteriz. Nimet verdiklerinin yoluna gazaba uğrayanların ve sapanların yoluna değil, doğru yola. Amin. Bu çok hassas dönemde seçime giderken, ülkemizin içeride huzurunu korumaya, komşularıyla ihtilaflarını çözmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Ey azizler diye hitap etmek istiyorum. Erzurumlu İbrahim Hakkı dostlarına şu şekilde seslenirdi “Ey aziz, ey azizler” çok hassas dönemden geçiyoruz. Daha fazla huzura ihtiyacımız var. Ben MHP, CHP dahil, AKP, HDP, BBP seçmenlerinin, tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı adayıyım. Hiçbir partiye diğer partilerden daha yakın veya uzak değilim. Her partide namusuyla çalışan bürokrat teknokrat var. Benim tüm ülkede, sevdiğim saydığım milletim vardır. Sevgili ey azizler, elimde bir avuç tohum var. Bu tohumları ekmek istiyorum. Sevmek istiyorum. Sevgi ekeyim ki sevgi filizlensin. İnsanlarımız kavga etmesin. 28 Şubat’ta gencecik kız çocuklarımıza sıkmabaş diye bağıranlar vardı. Ben buna karşı dokuz çocuğun yanında durdum, makamım elimden alındı. Ben öğrencilerime sıkmabaş diye hakaret ettirmem. Okuma hakkının elinden almasına izin veremezdim. Gün geçti yeni bebekler doğdu. Ülkeleri için sokağa çıktılar. Dün nasıl yanındaydım, bugün de yanındayım. Ben talebelerime, gözlerinden sevgi fışkıran gençlerime çapulcu dedirtmem. Ali İsmail Korkmaz da onlardan biriydi. Onun da tüm kaybettiğimiz canların da ruhu şad olsun. Elbette her yerde her zaman bu gibi demokratik gösterileri suiistimal etmeye çalışan gruplar olacaktır. Şurada 1000 kişi toplansa, önce su satan esnaf, sonra polis, sonra o küçük gruplar. Devletin görevi sapla samanı ayırmaktır. Bu ülkeyi üçe beşe bölmekle, her fırsatta ikilik çıkartmakla siyaset yapılır belki ama devlet yönetemez. Analar bu çocukları doğuruyor, yemiyor içmiyor büyütüyor. Gençlerimiz çok kıymetli, tüm gençlerimiz hepsi çok kıymetli. Edirne’deki evlatlarımız çok kıymetli, Hakkari’deki evlatlarımız da çok kuvvetli. Kadınlarımız da çok kuvvetli. Ama ne yazık ki kadınlarımız ne siyasette ne de istihdamda hak ettikleri noktalara gelebilmişlerdir. Çocuk gelinlerde dünya üçüncüsüyüz. Cinayetlerde de üst sıradayız. Ben çocuklarımızın katil olmayacağı, kimsenin kimsenin canına kast etmeyeceği bir Türkiye hayal ediyorum. Ey azizler, saygı. Ekeceğimiz diğer tohum saygıdır. Üslüpta saygı. Bağımsız yargı, bir suç iddiasıyla ilgili hükmünü bildirmedikçe, böyle bir hükmü vermek, yargısız infaz demektir. Maalesef ülkemizde yargısız infazları görüyoruz. Herkesin herkesle ilgili peşin bir hükmü var. düşünceler kamplaşıyor. Saygısızlık tarafların hepsini üzer, zarar verir. Bu sebeple, cumhurbaşkanı seçilirsem derin yaralar almış, hatta neredeyse kangren haline dönüşmüş bu ilişkileri saygı çerçevesinde iyileştirmek için çalışacağım. Hükümleri hukuk versin, hukuka herkes güvensin, hiç kimse adaletten üstün değildir. Suçu ispatlanmadıkça hiç kimse suçlu değildir. O halde adalete saygılı, muhalefete saygılı, farklı görüşlere sahip olanlara saygılı olmak. Hükümete saygılı, toplumun her kesimine saygılı olmak için bu tarlaya saygı ekmemiz gerekecek. Saygı ekmek için verin elinizi. Ey azizler. Dirlik. Ekeceğimiz diğer tohum da dirlik. Ne demek dirlik? Dirlik bir insanın sağlığı, huzuru, güveni demektir. Fertleri dirlik içinde bir toplum, topyekun dirlik içindedir. Oysa çoğumuz borçluyuz. Hem devlet hem millet boçlu. Zenginin borcu olabilir, ama onun çocuklarının eğitimi aksamaz, sofrada bal kaymak eksik olmaz. Ya fakirin borcu? Bak pahalı arabaya, zengin çok görünür fakir az görünür. Ödenemez biçimde kredi kartı borcu içinde. Bu borcu ödemek için vatandaşlarımız yemelerinden içmelerinden kesiyorlar. Köylü memur esnaf işçi işsiz, nereye gitsem duyduğum tek şey bu faizli borçlu halidir. Diyeceksiniz ki cumhurbaşkanlığı icra makamı değildir. Evet icra yetkisi yoktur ama icrayla el ele vererek, çağrı yaparak, yetkisini ve pozisyonunu kullanarak yol gösterir. Cumhurbaşkanları yol yapmaz ama yol gösterir. Türkiye’nin en yoksul kesimini bir basamak yukarı çıkartmak, çok büyük bir siyasi mutabakat meselesidir. Zordur ama imkansız değildir. AK Partilisi, CHP’lisi, HDP’lisi el ele verirse, bu sosyal yaraya çözüm üretiriz. Hür düşünce olmazsa, Amerika’nın akıllı telefonuna Güney Kore rakip olamaz. Eğitimde, sanatta her alanda sonsuz hürriyet. Hürriyet, demokraside şarttır. Hürriyet olmazsa demokrasi olmaz, demokrasi olmazsa hürriyet olmaz. Bu hürriyet havasını keserseniz o ülke nefessiz kalır. Şu tabloda görüyorsunuz. Türkiye’de 2000 yılında dünyanın 18’nci ülkesi. 2014’de 19’ncü ülkesi. 14 yılda geldiğimiz yer burasıdır. Yani gerilemiş, gelirimiz artmış mı artmış, ama herkesin geliri artmış. Biz büyük bir devletiz, büyük bir milletiz. Ve potansiyelimiz büyüktür. Bu gençler kahve köşelerinde ömür tüketiyorlar. Gençlerin aklını fikrini bilime, sanayiye kanalize etmeliyiz. Bunun sonunda ne oluyor, işte bu tablolar çıkıyor. Dünyanın gittiği yer patenttir, bilimdir, matematiktir. Bunlara dikkat etmezsek, düne göre iyi oluruz belki ama rakiplerimize göre iyi olur muyuz esas soru bu. Biz şimdiye kadar tek bir Nobel kazandık, o da Orhan Pamuk sayesinde. Bilimde, tıpta, fizikte, kimyada Nobel kazanmadık. Bizimle yarışa, bizden sonra kalkan ülkeler bunu başardı. Ben size Hindistan’dan Çin’den bahsetmeyeceğim. Mısır’dan Pakistan’dan bahsedeceğim. 80’li yıllarda Pakistan’dan fizik ödülü almıştır. 15 yıl önce Mısır’dan bir kimyager ödül almıştır. Türkiye bu hedefe ulaşması için çalışması lazım. Daha fazla destek ve toplumda huzur. Diyorum ki dirlik ekmek için verin elinizi. Tarlamız büyük ve bereketli, tıpkı ülkemiz gibi. Ey azizler, son tohum sevgi saygı ve dirlikten sonra, birlik tohumudur. Birlikte yaşama kültürüne herkesten daha fazla sahip bir milletiz. Yıllardır ortak acılarımız devam ediyor. Suriye’de yaşanan trajedi, Soma’da aç gözlü kapitalist anlayışın faturasına, rehin alınan vatandaşlarımıza, ölen her bir cana ortak olarak üzülüyoruz. Ama çok uzun zamandır hep birlikte sevinemiyoruz, sevinmeyen bir ülke ülke olma vasfını yitirmeye başlar. Barajlarımız, tüp geçitlerimiz, yollarımız hepimizin vergisiyle yapılıyor. Ama bunun için bile ortak bir sevincimiz olmuyor. Bu konuda bile bir ikilik, yarış, 70 sene önceki ülkelerle anlamsız kıyaslamalar arasında kaybolup gidiyor sevinçlerimiz. Dış dünyaya gelince, Atatürk’ün sözünü her yere yazıyoruz “Yurtta sulh cihanda sulh” diyoruz. uygulamada ne kadar başarılı oluyoruz Atatürk şu anda yaşasaydı ne yapardı? Atatürk en akılcı çözümleri üreten bir liderdir. Şunu kesinlikle söyleyebilirim. Şu anda yaşasaydı, Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar’da barış ve refah için temelini atmıştı. Filistinli çocuğun attığı tweet, New York’taki Yahudi genci ağlatıyıor. Bir saniyede olup bitiveriyor. Bizim teknik üniversitelerimiz var, aydın modern milyonlarca gencimiz var. Şirketlerimiz çevre ülkelerinde büyük başarılara imza atmışlardır. O halde, paylaşamadığımız nedir? Bu koca coğrafyada değil mezhep milliyet savaşlarıyla despotluk kibir mi üretecek? Yoksa laik demokratik bir biçimde el ele vereceğiz? Barış mı kazanacak savaş mı kazanacak? Birlik mi kazanacak ayrışma mı? Ben birlikten yanayım. Neredeyse bir ay sonra Türkiye önemli bir seçim yapacak, ama bizim elimizde bu masraflı seçimi finanse edecek imkanlar yok. Bir rakibimiz hem iktidar olmanın getirdiği avantajla, hem de başbakanlığın imkanlarıyla bolluk içerisinde bir kampanya yapabilecek. Bazı kanallarda aman Ekmel Bey’i aciz gösterin, dili sürçer ise bunu abartın, iyi bir söz söylerse görmezden gelin, onu örtünüz gibi dolaşıyor. Gizlisi saklısı yok, iftiranın biri bin para. Güvendiğim tek şey var, Türk milletinin derin sağ duyusu. Türk milleti tarih boyunca bunu göstermiştir. Güzel milletime bir çift sözüm var. Aziz kardeşlerim, ey azizler, korkmayınız, Türkiye’de istikrarı sarsacak hiçbir şey yapmayacağım. AK Parti dahil bütün partilerle el ele vereceğim. Ekmek için… Ne demek ekmek için? Milletimizin kültüründe çok kutsal kavramlar var. bunun başında kitap gelir. Biz kitap diye Kuran-ı Kerim'e deriz. Bir başka kutsalımız var, bayrağımızdır. Bayrağımız bizim canımızdır, kanımızdır. Bu devletin tapu senedidir. Bir başka kutsalımız ekmektir. Ekmek bizim için çok kutsal bir kavramdır. Ekmek fırından aldığımız ekmek, Ekmek tüten ocak demektir, ekmek alın teri demektir. Şerefimiz namusumuz demektir. Kitabımıza bayrağımıza ekmeğimize sahip çıkalım. Ben Mehmet Akif Ersoy’un dergahında büyümüş bir gurbetçi çocuğuyum. Taksicisi simitçisi garsonu mevsimlik işçisi hepimizin derdi ekmek. Suriye’nin ekmeği elinden alındı. Sokaklarda perişan biçimde. O kadar zulüm mazlum gördüm ki, en zor şartlarda ara buluculuk yaptım. Filistin’de devlet nişanı alan ilk ve tek Türk benim. 20 bin yetimin kefaletini, Gazze’de Somali’de İslam dünyasının bir çok yerinde, aç susuz kalmış insana, bebeğe, karnını doyurmasına sebep oldum. Yüz binlerce insanın hayatta kalmasına sebep oldum. Çoluğunun çocuğunun mürvetini görmek herkesin hakkı. Torun sevmek herkesin hakkı. Sadece sevgi ekelim, saygı ekelim, nezaket ekelim ki, bu topraklar nice Yunus’lara Nazım’lara Akif’lere vatan olsun. Çünkü ne ekersek onu biçeriz. Güzellikleri ekmek için Türkiyemizin emrindeyim. Allah bu millete devlete zeval vermemesi niyazıyla, hepinize teşekkür eder saygılarımı sunarım. Anadolu Ajansı Aydın ziyaretiniz sırasında, Irak Filistin olayları için Türkiye’nin taraf olmaması gerektiğini ifade etmiştiniz. Bu açıklamanıza eleştiriler yöneltildi. Şu anda İsrail’in Gazze’ye saldırıları devam ediyor. Hayatını kaybedenlerin sayısı 75’i buldu. Türkiye’nin tarafsız kalması gerektiğini düşünüyor musunuz? İstanbul’da Türk Sol’u dergisiyle pozunuz çıkmıştı. Bu dergi daha önce sloganlarla gündeme gelmişti. Görüşünüz nedir? Birinci olarak, taraf tutmaması meselesi Filistin’le ilgili değil. Arap ülkeleri kavgalarıyla, arap liderleri arasındaki kavgalarla ilgili söyledim. Bu konuda taraf tutmanın, bölgeye ve Türkiye’ye neler getirdiğini izah etmeye ihtiyaç var. O bakımdan bunu herhalde bir daha açıklama ihtiyacı duymuyorum. Arife Bağdat tarif edilmez. İkinci mesele, Filistinle ilgili olarak benim böyle bir sözüm yok. Bunu söyleyenler herhalde yanlış bilgi edindiler bir yerden. Benim 9 sene içerisinde genel sekreter olarak yaptığım, Filistin halkına yaptığım hizmet herkesin bildiği konudur. 2006 Aralık ayında, Hamas ile Fetih arasındaki ilk ateşkesi ben sağladım. Bunu uzun boylu, mekik diplomasisi icra ederek, Ramallah’da Abbas ile, Gazze’de başbakan ile, Şam’da Hamas lideriyle beraber, o üç merkez arasında mekik dokuyarak, sessizce giderek en sonunda aralık ayının sonuna doğru ateşkes sağladık. Birbirlerini öldürüyorlardı. Bu hamas ile fetih arasındaki ilk ateşkes sayesinde, milli mutabakat hükümetinin kurulması çalışıldı. Hükümetin kuruluş merasimine filistin dışından davet edilen tek kişi bu kardeşiniz olmuştur. Sonra, çalışmalarımız devam etmiştir. Bunlardan bazıları Gazze’ye yapılan saldırılar. Hava saldırıları, karayolundan saldırılar. Biz burada teşkilatımızın karar organlarını davet ettik. BM Güvenlik konseyi kilitlenmişti 2006’da Lübnan’ın güneyinde yapılan saldırılar neticesinde. Biz baskı yaparak güvenlik konseyinin toplanmasını sağladık ve bir ateşkes kararı çıktı. Biz Gazze’ye sayısız defalarca gittim ben. Orada çok büyük sayıda insani yardım, sağlık, barınma gıda icraaları. Bir kalp nakli, kornea nakli yapıldı ilk olarak. Bizim her yerden götürdüğümüz yardımlar sayesinde oldu. Biraz önce gördüğünüz o yaşlı hanımla olan bir fotoğraf vardı, bu Abdurabbu ailesinden 4-5 katlı evi yıkılmış bir hanımın eviydi. Ben o kadıncağızı teselli ediyordum. 77 senesinde İsrail’in gaddarca saldırı neticesinde daha önceki evleri yıkılıyor, kocası öldürülüyor. Bu sefer çocukları öldürülüyor, bütün mal mülk kaybediyor. Ben o kadıncağızı çadırında ziyaret ettim. Ona ve etrafındakilere yardım götürdüm. Daha sonra Kudüs’le ilgili olarak teşkilatımızın tarihinde ilk defa stratejik bir plan yaptık. Kudüslüler eşit vatandaşlık hakkına, insan haklarının tatminine yönelik imkanları yok, işgal altında. Kendi vatanlarında evlerinde yabancı olarak muamele görüyorlar. 60 seneden beri mektep bakımından, hastane bakımındna, ev barınma ihtiyacı bakımından sıkıntı içerisinde. Çünkü işgal kuvvetleri müsaade etmiyor. Biz barınma eğitim sağlık ihtİyacını gidermek için Kudüslülerle beraber, belediye reisi, valisi, filistinle beraber, islam kalkınma bankasını devreye sokarak, bir Kudüs kurtarma planı yaptık. Ben bunu devlet zirvelerine götürdüm ve bunlar kabul edildi, uygulanıyor şimdi. Filistin davasına yaptığım en büyük hizmetlerden birisi, Filistin’in BM ve bağlı kuruluşlarına üyeliğini sağlamaktır. UNESCO’ya tam üyelik olmuştur. Filistin devleti BM’nin bir alt organında tam üye oluyor. Güvenlik konseyinde, Filistin’in tam üye olması mümkün değildi, o zaman gözlemci üye olması lazım. Güvenlik konseyi bildiğiniz sebeplerden dolayı evet demiyordu. Bunları yapan bir insana siz nasıl diyebilirsiniz ki Filistin’e hizmet etmedi? Bana bütün bunların hepsinden en üstünü, Gazze’ye gidip birkaç defa o insanlarla temas etmek, tarihimizin 20’nci ve 21’nci yüz yılın kara lekesi olan Filistin davası, oradaki insani yaşama şartlarının altında yaşayan Gazzelilerin halini görmek ve yardımcı olmak. İkinci gururum, Mescidi Aksa’da, Hazreti peygamberimizin miraca yükseldiği noktada namaz kılmayı nasip etti. Gerisi beni ilgilendirmez. Murat Yetkin / Hürriyet Daily News Atatürk’teki yurtta sulh cihanda sulh sözünün gereğinin yapılmaması gerektiğini söylediniz. Bugün kü dış politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Ey azizler dediniz, Bunlar monşer sözüne atıfla mı söylendi? Ben size referansımı söyledim. Bugün pilotlarınız, diplomatlarınız rehin alınıyorsa ve içeride dışarda siz hedef oluyorsanız komşularınızla herhalde bir sıkıntı vardır. Birkaç ülkede büyükelçiniz yoksa ve eski ticaret yollarınız kapatılmışsa, herhalde burada bir sıkıntı var. Gerçekten bunu gidermenin zamanının geldiğine inanıyorum. Aksi takdirde bizim dünyadaki yalnızlığımız daha da artacaktır. Mümtazer Türköne / Zaman Temsili demokrasinin vazgeçilmez şartı seçimler. Siz kampanyanızı yeni başlattınız. Sanıyorum bir ay zarfında,seçimin adil şartlarda yapılması meselesi olacak. Sonuçlar üzerinde belki de bir şaibe oluşturacak. Bu itirazlarınız doğrultusunda neler yapmayı planlıyorsunuz? Dünyanın hiçbir yerinde cumhurbaşkanlığı seçimi iki ayda yapılmaz. ABD’de iki sene falan devam ediyor. Biz iki aya indiriyoruz, bu tuhaf bir şey. Mesele diyoruz ki devlet para vermesin. E peki, birileri devletin imkanlarıyla yararlanıyor? İki aday neden yararlanmasın? Ondan sonra iki ayda ancak siz evi taşırsınız. Ama bir cumhurbaşkanı iki ayda seçilir mi? Demek ki öyle düşünülmüş. Bugün gazetelerde gördüm. TRT sayın başbakanımıza, 553 dakika tahsis etmiş. Bu abdı acizlerine, bu adaya ve Selahattin beye de üç dakika falan lütfetmiş. Bu milletin gözünden kaçmıyor. Birinci sırada oturanlar hatırlar, üçüncü dördüncü sıradakiler hatırlamazlar. 80’li yıllarda, o devrin muktedirleri, apoletli olanlar, oturdular masa başında siyasi rejim kurdular. Dediler ki Turgut Sunal paşayı sağ partinin başı yapalım, bizim Necdet paşa iyi adamdır onu da sol başkanı yapalım. Rahmetli Turgut Özal çıktı ve buna meydan okudu. Biz de milletin desteğiyle bu seçimi kazanacağız. Abbas Güçlü / Milliyet Eğitime bilime gençlere yönelik vurgular yaptınız. Siyasetçilerden bu kadar çok vurguyu göremiyorduk. Öğretmenler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu sözlerinin cumhurbaşkanlığı seçimleri için mi geçerli? Hizmet aşkınız devam edecek mi? Kazanamazsanız bu söyledikleriniz rafa mı kalkacak? Şimdi tabi bilim ve teknoloji konusunda benim görüşlerim bir yerde inançlarımdır. Ben fen fakültesinde yetişmiş, doktora sonrasını hep kimyada yapmış bir insanım. Onun için bilimle ilgili ilgim çok yakındadır ve teknik seviyededir. Ben bizim ülkemizin geleceğini ilmi araştırmalarda, yani biz şimdi ilmi araştırma seviyesinde ikinci ligdeyiz. Bu 20 seneden beri bu şekilde. Biz 2023’e hedef koyduk. İlk on ekonomi arasına girmek. Hepimizin çalışmamız lazım. Ama aynı şeyi bilim konusunda araştırma geliştirme konusunda aynı şeyi yapmamız lazım. İkinci ligde birinci lige girmemiz lazım. Siz ileri teknoloji kullanırsanız ve yeni teknolojileri keşfederseniz katma değeriniz yüksek olur. O yüzden ekonomiyle bilim ve teknoloji arasındaki karşılıklı etkileşim çok önemli. Mevkiim ne olursa olsun ona inanacağım. Ezgi Başaran / Radikal Herkesin aday olduğunu söylüyorsunuz. Kürt sorununda nerede durduğunuzu öğrenmek istiyorum. Hükümetin yürüttüğü çözüm sürecine nasıl bakıyorsunuz? Prensipte Abdullah Öcalan ile görüşülmesine ne dersiniz? Kürt meselesi bizim en hassas, mühim meselemizdir. Barış elbette barış. Savaş elbette hayır. Ve barışla bu işi halletme yollarını bulmamız lazım. Bu barışı sağlamak için bizim çok önemli tecrübelerimiz var. biz bin senedir beraber yaşıyoruz. Sosyal hayatlarımız örf adetlerimiz yemeklerimiz her şeyimiz. Birbirine baktığınız zaman kimin Kürt kimin Türk olduğunu fark etmek mümkün değil. ama dil farkı var. o dile karşı da ülkemiz hata yapmıştır. Biz her şeyi sopayla halletmeye çalışmış bir mirastan geliyoruz maalesef. İnsanları susturmak, ana dillerini konuşmamalarını sağlamak kabul edilemez bir şey. Ben yabancı bir ülkede doğdum. Benim için ana dilim, ana sütü gibi, ana dili insanın temel hakkıdır. Ana dilini konuştuğu yer vatandır. Eğer siz konuşamıyorsanız siz vatanınızda yaşamıyorsunuz. Bu olacak şey değil, çok büyük haksızlık oldu. bunun giderilmesi şarttır. Bunu nasıl yapacağız? Bu bin senelik tarihin, genlerimize işlemiş kodlarıyla, bugün insan hak ve hürriyetlerinin anayasa konması, kanunların geliştirilmesi, hedef aldığımız AB normlarını getirmektir ve bu gibi problemi meselesi olan tek ülke biz değiliz. Bunları yaparken sonunda siz bunu muhakkak Meclis’e götürmeniz lazım. Parlamentonun bunu kabul etmesi lazım. Ülkede bir milli mutabakatın olması lazım. Bunu sağlamadığınız takdirde bu barış aksak bir barış olur. Doğuracağı sıkıntılar menfaatlerden daha fazla olur. Ateşkesin devam etmesi lazım. İnsanların hürriyet içerisinde istedikleri yerde yaşamaları lazım. Bunu yaparken, ülkenin toprak bütünlüğünü, hakimiyet milletindir, anayasal sisteminin korunması lazım, bayrağın birliği ve resmi dilin birliği konusunda büyük bir anlayış görüyorum. Biz bu imkanlara sahibiz. Elbette cumhurbaşkanı bunları kolaylaştırıcı rol oynaması lazım. Halk oylamasıyla seçilecek cumhurbaşkanının bir elinde anayasa bir elinde halktan aldığı güçle hükümete destek verebilir, bu yolları açabilir. Ayrıntılar geliyor...T24
İhsanoğlu'ndan İstiklal Marşı Gafı
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, İstiklal Marşı dizelerini Çanakkale Şehitlerine şiiri ile karıştırdı. İhsanoğlu, şehit yakınları ve askerlerle sohbet edip şehitler için dua etti. Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, bayram arefesinde İstanbul’da Edirnekapı Şehitliği’ni ziyaret etti. İhsanoğlu, şehitlikte İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’un mezarını da ziyaret etti. Ersoy’un mezarına karanfil bırakıp dua eden İhsanoğlu, ardından Şehitlik Anıtı’nda yazan İstiklal Marşı dizelerini okudu. Fakat İhsanoğlu, okuduğu İstiklal Marşı dizeleri için “Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale şehitleri şiirinden herhalde” dedi. İhsanoğlu’nun bu gafı sosyal medyada eleştirilere yol açtı.nediyor.com