onedio

Nişantaşı Haberleri

Nişantaşı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Nişantaşı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

"Ersan Diamond" Sessizliğini Bozdu: "İyi Para Kazanıyorum, Düşman Edindim"
Ünlülerin kuyumcusu olarak bilinen ve “Ersan Diamond” markasıyla Instagram’da yaklaşık 1 milyon takipçisi olan Ersan Gülmez geçtiğimiz günlerde suç örgütüne yapılan operasyonda gözaltına alınmış sonrasında adli kontrol şartı ile serbest kalmıştı.Sessizliğini bozan ve Instagram üzerinden açıklama yapan Ersan Gülmez, mafya üyesi olacak kadar “aptal” olmadığını söyledi ve iyi para kazandığı için düşman edindiğini ifade etti.
11 Mart Salı Akşamı Berkin Elvan Protestoları ve Müdahaleler
Gezi olaylarında yaralanan ve 269 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Berkin Elvan için 28 ilde düzenlenen gösterilere polis müdahale etti. Gözaltılar var.İstanbul Gezi Parkı olaylarının yaşandığı dönemde evden ekmek almak için çıkan ve başına gaz fişeği isabet eden Berkin Elvan dün hayatını kaybetti. 269 gündür İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşam mücadelesi veren 15 yaşındaki Berkin Elvan dün Sabah 07.00'de hayata gözlerini kapadı ve tüm yurt yasa boğuldu.BUGÜN TOPRAĞA VERİLECEKBerkin Elvan'ın hayatını kaybetmesinden sonra annesinin feryadı yürekleri dağlarken siyasilerden de çok sert tepkiler geldi. İstanbul Valisi'nin mesajı da tepkiler çekerken küçük Berkin'in cenazesi bugün Okmeydanı'ndaki cemevinde düzenlenecek törenden sonra toprağa verilecek.POLİS MÜDAHALE ETTİElvan'ın ölümü tüm yurdu derin yasa boğdu ve 28 ilde Berkin Elvan için protesto gösterileri düzenledi. Polis göstericilere müdahale ederken çok sayıda eylemcide gözaltına alındı.İşte yurt genelinde yapılan protestolarda yaşanan gelişmelerİSTANBULTAKSİMGezi eylemlerinde başından vurularak yaralanan ve 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın ölümünü protesto eden yüzlerce kişi Taksim'de toplandı.İstiklal Caddesi'nde polis müdahalesi sırasında bir gösterici akrepin altında kalmaktan son anda kurtuldu. Akrepin İstiklal Caddesi'nde ilerlediği an bir grup göstericin bağırışları duyuldu. Akrep durdu, kendinden geçmiş bir gösterici arkadaşlarının yardımı ile akrebin önünden kaldırıldı. Olay yerinden uzaklaştırılarak bir kafeye götürülen gösterici daha sonra ambulansla konuldu.BEŞİKTAŞBeşiktaş Çarşı'da Kartal heykeli önünde toplanan kalabalık slogan atarak eylem yaptı. Kalabalık, Ak Parti'nin bir hafta önce açılan seçim bürosunu dağıttı. Daha sonra Şişli tarafından Taksim'e doğru yürüyüş başladı. Kalabalığa Harbiye Orduevi önünde polis gazlı müdahalede bulundu.NİŞANTAŞIBeşiktaş'tan Taksim'e doğru yürüyüşe geçen kalabalık grup, Nişantaşı Valikonağı Caddesi üzerinde polis tarafından durduruldu. Grubun yürüyüşe devam etmek istemesi üzerine, polis göstericilere gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Ana cadde bir anda gaz bulutu altında kaldı. Çevredeki esnaf ve yoldan geçenlerin de gazdan etkilendiği görüldü. Bazı göstericiler caddeye barikat kurarak ateşe verdi. Polis grubu dağıtırken, barikatlardaki ateşler de TOMA'dan sıkılan tazyikli suyla söndürüldü.Olaylar sırasında, cadde üzerindeki apartmanların pencerelerine çıkan vatandaşlar da tencere-tava çalarak eylemcilere destek verdi. Polisin kovaladığı göstericiler ara sokaklara kaçarak dağıldı. Ancak bir süre sonra Ergenekon Caddesi üzerinde toplanmalar başladı.KADIKÖYKadıköy Altıyol'daki Boğa Heykeli önünde toplanan yaklaşık bin kişilik kalabalık, sloganlar atarak Berkin Elvan'ın ölümünü protesto etti.Protestocular arasından bir grup ise Söğütlüçeşme Caddesi üzerinden Ak Parti Kadıköy İlçe Merkezi'ne doğru yürüyüşe geçti. Ancak polis ekipleri göstericilere tazyikli su ve gaz bombasıyla müdahale etmeye başladı. Gruptan bazı kişiler de polise taş, şişe ve havaifişekle karşılık verdi. Bu sırada, çevredeki çok sayıda kişi gazdan etkilendi. Çatışmanın ortasında kalan gözleri görmeyen bir kişi ise, polisler tarafından olay yerinden uzaklaştırıldı.AVCILARAvcılar'da da Ak Parti'ye ait bir seçim aracı yakıldı. Polisin yoğun gazla müdahalede bulunduğu olaylarda bir kadının yaralandığı öne sürüldü. Avcılar'da polisin çok sayıda eylemciyi gözaltına aldığı belirtiliyor.ANKARAİstanbul'daki Gezi Parkı gösterileri sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan için Ankara'da eylemler yapıldı. Kızılay Güvenpark'ta toplanan gruba polis gazlı sulu müdahale etti.Eylemciler ise havai fişeklerle polislere karşılık verdi. Eylemcilerin bir kısmı ara sokaklara kaçarken; bir kısmı ise yakındaki AVM ve işyerlerine sığındı. Müdahele sırasında gazdan etkilenenler de ambulansla hastaneye kaldırıldı.İZMİR269 gün sonra dün Sabah yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan, İzmir'de yere bırakılan ekmeklerle anıldı.İzmir Konak Meydanı'nda ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde protesto için oturan İzmir Liseli Meclisleri adlı grup eylemde Elvan'ın fotoğrafları ile yere bıraktıkları ekmekler dikkat çekti. Liseli öğrenciler ellerinde, 'Hüznünüzü isyana dönüştürün', 'Hocam düşünüyorum yok yazmayın', 'Berkin Elvan ölümsüzdür', 'Haziran'ın en güzel çocuğu' yazılı' dövizler taşıyıp sloganlar attı.KOCAELİKocaeli Üniversitesi'nde Berkin Elvan için düzenlenen eylemde çıkan arbede sonucu 3 kişi gözaltına alınırken, 4 polis memuru ise yaralandı.Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü'nde toplanan bir grup öğrenci, Gezi olayları sırasında yaralanan ve bugün hayatını kaybeden Berkin Elvan için eylem düzenledi. Rektörlük binası önünde toplanan öğrenciler, bina önünde barikat kuran güvenlik görevlileri ile tartıştı. Tartışma sonrası Rektörlük binasına girmek isteyen öğrencilere güvenlik görevlileri izin vermeyince arbede yaşandı. Güvenlik görevlilerine taş atan grup, olay yerine gelen çok sayıda Çevik Kuvvet ekibinin müdahalesiyle kampüs içine dağıldı.Polis, biber gazı ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Öğrenciler ise taş atarak karşılık verdi. Çıkan karışıklıkta 4 polis memuru yaralanırken, 3 öğrenci gözaltına alındı.TUNCELİTunceli'de Berkin Elvan için düzenlenen yürüyüşün ardından bir grup, polis araçlarına taş atınca, polis de tazyikli suyla müdahalede bulundu.Tunceli'de Berkin Elvan için düzenlenen yürüyüş nedeniyle bir araya gelen yüzlerce kişi Cumhuriyet Caddesi üzerindeki yürüyüşün ardından yolu trafiğe kapatarak, oturma eylemi yaptı. Eylemin ardından grupta bulunan yüzleri maskeli bazı şahısların Şehit Nahit Polis Karakolu önünde güvenlik önlemi alan polis araçlarına taş atması üzerine polis, tazyikli suyla göstericilere müdahalede bulundu. Polisin müdahalesiyle ara sokaklara kaçan göstericiler buradan da taş ve sopalarla polis araçlarına saldırdı.ADANABerkin Elvan için Adana'da araya gelen bir grup ile polis arasında arbede çıktı. Polis, tazyikli su ve gaz bombasıyla göstericileri dağıttı.Adana Atatürk Parkı'nda yaklaşık 500 kişilik bir grup, Berkin Elvan için bir araya geldi. Eylemciler Atatürk Caddesi'nden yürüyüşe geçerek Ak Parti Il Başkanlığı binasının olduğu bölgeye gitmek istedi. Ancak bu noktada göstericiler polisle karşı karşıya geldi. Polis, Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ile tazyikli su sıkarak ve gaz bombası atarak gruba müdahale etti. Göstericilerin taş ve sopa dışında havai fişek de kullandıkları görüldü. Caddede ateş yakan eylemciler çevredeki çöp konteynerlerini devirdi.KAYSERİKayseri'de bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Gezi Parkı eylemleri sırasında ekmek almaya gittiği sırada başından biber gazı fişeğiyle vurulan Berkin Elvan için Ak Parti il binasına yürüdü. 'Hırsız var, katil var' sloganları ile yürüyen kalabalık, Ak Parti il binası önünde basın açıklaması yaptıktan sonra temsili olarak somun ekmeği bıraktı.Gezi Parkı eylemleri sırasında ekmek almaya gittiği sırada başından biber gazı fişeğiyle vurulan Berkin Elvan, 269 gün sonunda yaşam mücadelesini kaybetti. Berkin Elvan'ın ölümü nedeniyle Kayseri'de de tepki eylemi vardı. Sivas Caddesi'nde bir araya gelen sivil toplum ve siyasi parti temsilcileri daha sonra Ak Parti İl binasına doğru yürüyüşe geçti. Grup, 'Hırsız var, katil var', 'Berkin'in katili AKP'nin polisi', 'Hükümet istifa', 'Berkin Elvan burada Bilal nerede?', 'Anaların öfkesi katilleri boğacak' sloganları attı. Berkin Elvan'ın fotoğraflarının yer aldığı dövizleri taşıyan yaklaşık 2 bin kişi için Kayseri polisi de geniş güvenlik önemleri aldı. Kalabalığı Ak Parti İl Binası önünde TOMA ve çevik kuvvet ekipleri karşılayıp, grubun binaya yaklaşmasına engel oldu. Bu sırada kalabalık ıslıklarla durumu protesto etti.Daha sonra siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan bir heyet Ak Parti İl Binası önünde basın açıklaması yaptı. KESK Şubeler Platformu adına açıklamayı yapan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Kayseri Şube Başkanı Fatmagül Bayat, 'Bugün aramızdan ayrılan Berkin Elvan 269 gün boyunca hepimize sadece benim uyanmam yetmez. Bu ülkedeki adaletsizlikten, hukuksuzluktan beslenen faşizan sisteme karşı halkın yani hepimizin uyanması gerekir, mesajını vermiştir. Berkin'in ölümü uyuyanları sarsan, bir deprem karanlığını aydınlatan ışık olacaktır. Berkin'in 269 günlük yaşam mücadelesini ile verdiği bu mesajının gereğini yerine getirmek boynumuzun borcudur.' dedi. Kalabalık daha sonra olaysız şekilde dağıldı.TEKİRDAĞTekirdağ'da lise öğrencilerinin yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan için düzenlediği yürüyüş polis ekiplerince engellendi. Yürüyüşten vazgeçerek basın açıklaması yapan liseliler daha sonra dağıldı.Tekirdağ'da yaklaşık 200 lise öğrencisi ellerinde döviz ve afişlerle Tuğlalı Park'ta toplandı. Gezi Parkı eylemleri sırasında gaz fişeğiyle yaralanan ve 269 gün yoğum bakımda tedavi gördükten sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan için Ak Parti binasına yürümek istedi. Hükümet Caddesi üzerinde kaldırımdan yürüyen öğrencileri polis ekipleri durdurarak yürümelerine izin vermedi. Bunun üzerine parka geri dönen liseliler burada basın açıklaması yaptıktan sonra dağıldı.DÜZCEDüzce'nin Akçakoca İlçesi'nde üniversite öğrencileri Berkin Elvan'ın ölümünün üzüntüsünü yaşarken, ellerindeki ekmeklerle protestoda bulundu.Düzce Üniversitesi öğrencisi yaklaşık 50 kişi, Akçakoca Merkez Camii'nin karşısında bulunan alanda toplanarak protestoda bulundu. Gezi eylemleri sırasında ekmek almaya giderken başına isabet eden gaz kapsülü ile yaralanan Berkin Elvan'ın tedavi gördüğü hastanede ölmesinin üzüntüsünü yaşayan öğrenciler, ellerinde ekmekler ve 'Hiçbir ekmek bu kadar pahalı olmamıştı', 'Eylemci olmanıza gerek yok, ekmek almakta yeter', 'Katiller halka hesap verecek', 'Çocuklar ile cellatlar aynı evrende yaşamamalı, ya cellatlar ölmeli, ya çocuklar hiç doğmamalı', 'Katiller halka hesap verecek' yazılı dövizler taşıdı. Öğrenciler, 'Gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek', 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganları atarken, öğrencilerden Mert Erkin yaptığı konuşmada, 'Berkin Elvan'ın yaşamını yitirmesinin en büyük sorumlusu 'Emri ben verdim' diyenlerdir. Bu ülkede ölmek için eylemci olmaya gerek yoktur, zaten ekmek almaya gitmeniz yeterli olacaktır. Gençlik olarak onu öldürenlere inat Berkin'imizi yaşatacağız. Silivri zindanlarını yıktığımız gibi, tertiplerini bozduğumuz gibi Berkin'in de, devrim şehitlerinin de hesabını soracağız' dedi. Gençler basın açıklamasının ardından dağıldı.BALIKESİRBalıkesir'de Demokrasi ve Emek Platformu (BALDEP), Gezi Parkı olayları sırasında başına isabet eden gaz fişeğiyle ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede dün Sabah hayatını kaybeden Berkin Elvan için yürüyüş düzenledi.BALDEP üyesi kalabalık bir grup akşam saatlerinde Yeşilli Meydanı'nda toplanarak yağmur altında oturma eylemi yaptı. Gezi Parkı olayları sırasında başına isabet eden gaz fişeğiyle yaralanan ve 269 gündür SSK Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'de yoğun bakımda tedavi gören Berkin Elvan'ın ölümü Balıkesir'de protesto edildi. Önce oturma eylemi yapan grup sık sık hükümet ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde slogan attı. Üzerinde Berkin Elvan'ın resimleri ve çeşitli yazıların bulunduğu pankartlar taşıdı.Bir süre meydanda oturan grup daha sonra Mekik Sokak üzerinden slogan atarak Milli Kuvvetler Caddesi üzerinden Ali Hikmet Paşa Meydanı'na kadar yürüdü. Binlerce kişinin katıldığı yürüyüş esnasında sık sık 'Berkin Elvan ölümsüzdür', 'Hükümet istifa', 'Katil Tayyip', 'Katil var' şeklinde slogan attı. Burada basın açıklaması yapan grup daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.DENİZLİDenizli'de Delikliçınar Meydanı'ndaki Denizli Belediyesi Hizmet Binası'nın yan cephesindeki Aile Sağlık Merkezi'nin terasına çıkan 4 kişi, 'Berkin'in hesabı sorulacak' yazılı afiş astı. Ardından da 'Berkin'in hesabı sorulacak', 'Katiller hesap verecek' sloganları atmaya başladı. Polis, kamuya ait binada eylem yapılamayacağını belirtip, sonlandırılmasını istedi. Ancak uyarılara aldırmayıp, slogan atmayı sürdüren 4 kişi, polisler tarafından yaka paça terastan indirildi. Gözaltına alınıp, zorla ekip otosuna bindirilen eylemciler, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Polis, bu sırada gözaltılara tepki gösterin 2 kişiyi daha gözaltına aldı. Yaşananları şaşkınlıkla izleyen çevredekiler, polisin tutumunu eleştirdi. İsim vermek istemeyen vatandaşlar, 'Asıl gözaltına alınması gerekenleri almıyorsunuz, gençlerden ne istiyorsunuz?' diyerek, tepkilerini dile getirdi. Polisin meydandan ayrılmasının ardından, gerginlik sona erdi.ADIYAMANAdıyaman'da Berkin Elvan için protesto gösterisi düzenleyen öğrenciler protestolarını yağmurun şiddetini artırmasıyla sonlandırarak dağıldı.SİVASTürkiye Gençlik Birliği üyeleri, Gezi Parkı eylemleri sırasında yaralanan ve 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan için Sivas'ta toplandı.Kent meydanından toplanan grup açtıkları pankartlarla 'Berkin Elvan ölümsüzdür, Berkin Elvan onurumuz' sloganları atarak Gezi olaylarında yaralanan ve daha sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ölümünü protesto ettiler.Ekmek almaya giderken yaralanan Berkin Elvan'ı temsilen ekmek getiren grup daha sonra mum yaktı. Basın açıklamasının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.ZONGULDAKZonguldak'ın Ereğli ilçesinde Gezi olaylarında ağır yaralanarak 269 gün kaldığı yoğun bakımda hayatını kaybeden Berkin Elvan için protesto yürüyüşü gerçekleştirildi. Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencilerinin gerçekleştirdiği eyleme katılan Ülkü Ocakları üyeleri, Berkin Elvan için Fatiha okudu. Bazı protestocular alana ekmek bıraktı.Gezi olaylarında ağır yaralanması sonucu tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan için Ereğli'de protesto eylemi gerçekleştirildi. Çeşitli bölgelerde toplanan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi ve Yüksekokul öğrencileri, Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek Berkin'in ölümüyle ilgili çeşitli sloganlar attı.  Eylem sırasında alana giren ve Ereğli Ülkü Ocaklarından geldikleri öğrenilen bir grup ile polis kısa süreli görüşme yaptı. Aynı sırada eyleme katılanlardan tepki gösterilmesi üzerine, ülkücü grup içinde yer alan Sertan Kuzu, eyleme destek amacıyla geldiklerini, Berkin için Fatiha okumak istediklerini söyledi. Bunun üzerine öğrencilere yanaşan grup, Fatiha okuduktan sonra alandan ayrıldı.Fakülte öğrencisi olduğu öğrenilen Yağmur Erkan, burada yaptığı konuşmada, Berkin Elvan'ın, Gezi Parkı eylemleri sırasında evine ekmek almaya gittiğini söyledi. Erken, Berkin'in Okmeydanı'ndan geçtiği sırada polisin attığı gaz fişeği ile başından yaralandığını hatırlatarak, 'Berkin Elvan bugün hayata gözlerini yumdu. 15 yaşında, 16 kilo olarak bizlere veda etti. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 269 gündür yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan, 16 kiloya kadar düştü. Bizler çocukların oyun oynamasını istiyoruz, ölmesini değil. Çocuklar öldürülmemeli. Siyaseti unutun. Bizler vicdan azabımızı alıp buraya geldik. Bizler vicdanımızla buraya geldik. Hiçbir siyasi kuruluşun altında kalmadan, bağımsız bir biçimde burada, Berkin'i savunmaya geldik. Çocukları hatırlayın. Ekmek almaya giden çocukları. Onları bakkala göndermeyin. Bu ülke bakkala gidecek bir çocuğu bile öldürecek kadar zalimdir. Berkin Elvan ölmedi, ölmeyecektir.' dedi.Konuşmaların ardından Berkin için alkış tutuldu. Bu arada bazı öğrenciler beraberinde getirdikleri poşet içerisindeki ekmekleri alanın ortasına bıraktı. Polisin çevrede güvenlik oluşturduğu eylem bir süre daha atılan sloganların ardından olaysız sona erdi.TRABZONTrabzon Dayanışma Platformu çatısı altında toplanan sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan yaklaşık 250 kişi, Atatürk Alanı'nda toplandı. Gösterinin başlangıcına CHP Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu da katıldı. Uzunsokak'tan yürüyerek Merkez Postane önüne gelen grup, hükümet aleyhine sloganlar attı. Grup, 'Hoşçakal Güzel Çocuk', 'Onların çocukları çalıyor, bizim çocuklarımız ölüyor', 'Milyon dolarları bir günde eritemeyenler Berkin'i eritti', 'Berkin uyanamadı, uyan Türkiye', 'Berkin sana söz, alamadığın ekmeği Bilal'e yedirmeyeceğiz' yazılı pankartlar taşıdı. Merkez Postane önünde yapılan basın açıklamasını okuyan Muhammet İkinci şunları söyledi:'Bugün kara bir sabaha uyandık. Berkin Elvan kardeşimizi kaybettik. Acımız sonsuz ve tarifsizdir. İktidarın faşizan baskılarının giderek yoğunlaşması, yaşam alanlarına müdühaleyi, tahammülsüzlüğü, kin ve nefreti slogan haline getirmesi sonucu patlak veren Gezi direnişinde yitirdiğimiz canlarımıza Berkin Elvan kardeşimiz de eklendi. Onların çocukları çalıyor, bizim çocuklarımız ekmek almaya giderken öldürülüyor. Onlar için kefen siyaset yapma aracı, bizim için hayatın çıplak yüzü. 14 yaşında vurulan bir çocuğu 15 yaşında toprağa veriyoruz. O 269 gün yoğun bakımda direndi. Berkin Elvan, Haziran direnişimizde yitirdiğimiz sekizinci canımız oldu. Onu vuranlar bulunamadı çünkü Berkin Elvan milyonları çalan iktidar partisi üyelerinin değil, emekçi çocuğuydu. Berkin Elvan'ı vuranları gizliyorlar çünkü AKP iktidarı için polisin çocukları vurması destan, hırsızları yakalaması darbe girişimidir. Berkin bugün onun arkasından derslerini boykot eden kardeşleriyle sokakları dolduran yüz binlerle ve onun acısını yüreğinin en derinlerinde hisseden milyonlarla sonsuz bir geleceği yürümeye devam edecektir.'  Yürüyüşün ardından dağılan grup Ak Parti seçim bürosunun önünden geçerken camlara vurup slogan atınca tartışma çıktı. Seçim bürosundan çıkan Ak Partililerle gruptaki CHP'liler kısa süre tartıştı, ancak gerginlik çevredekiler tarafından büyümeden önlendi.SAMSUNBerkin Elvan için Öğretmenevinde toplanan bir grup, İstiklal Caddesi'nden yürüyüşe geçti. Sloganlar atan grup, Ak Parti belediye başkan adaylarının seçim bürolarına ve reklam panolarına zarar verdi.Lise Caddesi'ni takip eden grup, Cumhuriyet Meydanı'ndan Ak Parti Samsun İl Başkanlığına yürümek istedi. Grup, çevik kuvvet ekipleri, TOMA ve panzerlerin kapattığı yoldan ilerlemek istedi. Polisin dağılın uyarısına uymayan, taş, pet şişe ve sopalarla saldıran gruba müdahale edildi.Çıkan olaylarda 20 kişi gözaltına alındı. Gruptakiler daha sonra ara sokaklara ve caddelere girerek dağıldı.KONYAKültürpark'ta bir araya gelen grup, 'Berkin Elvan ölümsüzdür' sloganları eşliğinde oturma eylemi yaptı. Burada bir süre, hükümet ve polis aleyhine sloganlar atan gruptakiler Gedavet Parkı'na doğru yürüyüşe geçti.Grubun Gedavet Parkı'na gidişi sırasında trafik bir süre aksadı. Burada bir süre sloganlar atan gruptakiler daha sonra dağıldı.ÇANAKKALEİskele Meydanı'nda sivil toplum kuruluşlarının üyeleriyle öğrencilerden oluşan kalabalık basın açıklaması yaptı.Daha sonra yürüyüşe geçen yaklaşık 3 bin kişi, İnönü Caddesi'ndeki Ak Parti seçim koordinasyon merkezine geldi. 'Katil Polis', 'Polis Simit Sat Onurlu Yaşa' ve 'Hükümet İstifa' sloganları atan grup, bir polis aracını sprey boya ile boyadı, seçim koordinasyon merkezine yumurta ve tuvalet kağıdı attı.Grup daha sonra aynı cadde üzerindeki emniyet müdürlüğünün binasının duvarlarına sprey boya ile yazılar yazdı. Buradan Ak Parti İl Başkanlığı binasına gelen gruptakiler slogan atarak İskele Meydanı'nı geçiçi bir süre trafiğe kapadı.Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı yürüyüşe CHP Çanakkale milletvekilleri Ali Sarıbaş ve Serdar Soydan ile Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan destek verdi.ESKİŞEHİRBerkin Elvan için protesto yapan ve yolu trafiğe kapatan gruba, polis müdahale etti.Yenibağlar Mahallesi Üniversite Caddesi'nde toplanan grup, yürüyerek Kurtuluş Mahallesi Yunusemre Caddesi'ne geldi. Bu sırada polis, gruba dağılmaları yönünde uyarı bulundu.Dağılmayan grup, yolda barikat kurup, polise taşlı, şişeli ve havai fişekli saldırıda bulundu. Bunun üzerine polis, tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulundu. Göstericiler ara sokaklara dağıldı.AYDIN269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan Aydın’da da anıldı.Sevgi yolunda bir araya gelen grup, slogan atarak Adnan Menderes Bulvarı boyunca ellerinde meşale, pankart ve döviz ile slogan atarak yürüyüş yaptı. Yürüyüş sırasında bazı apartmanlarda vatandaşlar, gruba ışıklarını söndürerek bazıları da tencere çalarak destek verdi. Berkin Elvan için düzenlenen yürüyüş, Kent Meydanı’nda son buldu.Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı protesto yürüyüşüne katılanlar hükümet aleyhine slogan attılar. Ak Parti Aydın il binası önünden geçerken yuh çeken grup, basın açıklamasının ardından olaysız şekilde dağıldı.GAZİANTEPGaziantep'te, Gezi olayları sırasında hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın ölümünü yaklaşık bin kişilik kalabalık tarafından protesto edildi. Gruptakui bazı kişilerin Ak Parti seçim bürosuna saldırmak istemesi üzerine müdaha eden polisle aralarında kısa süreli arbede yaşandı. .Gezi Parkı olayları sırasında başından yaralanan Berkin Elvan'ın 269 gün süren tedavi sonrası yaşamını yitirmesinin ardından Gaziantep Üniversitesi önünde toplanan yaklaşık bin kişilik kalabalık, sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti. '14 yaşında direnen, 15'inde bir kahraman olan çocuklarız', 'Ben lafa değil, cinayete bakarım', 'Berkin Elvan, kokar artık bütün ekmekler' yazılı pankartları taşıyan gruptakiler, sık sık 'Berkin'in katili AKP'nin polisi', 'Faşizme karşı omuz omuza' ve 'Berkin Elvan onurumuzdur' sloganları attı.Yürüyüşe katılan kalabalıktaki bazı kişiler, Karataş Mahallesi'ndeki Ak Parti seçim bürosuna saldırmak istedi. Seçim bürosundaki bayrak ve afişleri indirmek isteyen kişiler ile polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. Arbedenin ardından bölgeye çevik kuvvet ekipleri takviye olarak gönderildi. Takviye kuvvetler, yürüyüş güzergahındaki siyasi partilerin seçim büroları önünde önlem aldı. Yaklaşık 2 kilometre yürüyüş yapan grup, tekrar Gaziantep Üniversitesi önünde gelip, olaysız şekilde dağıldı.MERSİNBerkin Evlan'ın ölümünü protesto etmek için saat 19.00 sıralarında ellerinde dövizlerle Forum Alışveriş ve Yaşam Merkezi önünde toplanan yaklaşık 2 bin kişi daha sonra Ak Parti Yenişehir İlçe binasına doğru yürüyüşe başladı. Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'nı takiben Tulumba köprüsü kesimine ulaşan eylemci grubun önü parti binasına yaklaşık 150 metre kala Çevik Kuvvet polisi, panzer ve TOMA'lar tarafından kesildi. Grup burada Ak Parti binasına yürümekte ısrar edince polis araçlarından eylemin kanunsuz olduğu ve dağılmaları yönünde sürekli uyarı anonsları yapıldı. Ancak grubun içinden polislerin üzerine taş, yumurta ve havai fişeklerin atılması ve güvenlik güçlerinin de karşılık vermesiyle ortalık birden savaş alanına döndü. Eylemcilerle polisler arasında yaşanan kovalamacalar sonunda çok sayıda eylemci gözaltına alınırken, grubun parti binasına ulaşmaması için olay yerine takviye olarak gönderilen çok sayıda polis çevrede güvenlik önlemleri aldı.Polisin müdahalesiyle gruptakiler ara sokaklara kaçmaya başlarken, atılan taşlar nedeniyle de 2 polisin yaralandığı ve götürüldükleri Mersin Devlet Hastanesi'ne tedavi altına alındığı belirtildi. Halk Bankası ile Ak Parti'nin tüm seçim bürolarında polis yoğun güvenlik önlemi aldı.MUĞLABerkin Elvan için Muğla’da da protesto gösterisi düzenlendi.Sınırsızlık Meydanı'nda akşam saatlerinde bir araya gelen binlerce üniversite öğrencisi, çeşitli sloganlar attı. Daha sonra Cumhuriyet Meydanı'ndan hareket geçen kalabalık grup, Recai Güreli, Baki Ünlü, Hasan Ercan, Hasan Ali Yücel ve Cumhuriyet caddelerinde yürüyerek, 'Katil Erdoğan', 'Hükümet istifa', 'Muğla uyuma katillerden hesap sor', 'Katil polis hesap verecek' şeklinde sloganlar attı. Ardından Sınırsızlık Meydanı'na tekrar gelen grup, burada da sloganlar atmaya devam etti. Emniyet güçlerinin, Ak Parti Il Başkanlığı ve Ak Parti seçim bürolarında geniş güvenlik önlemleri aldığı gözlendi.UŞAKBelediye Meydanı'nda toplanan CHP, ÖDP, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Eğitim-Sen ve Uşak Barosu üyelerinden oluşan yaklaşık bin kişilik grup, ellerinde Türk Bayrağı, dövizler ve ekmeklerle Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na yürüdü. Polis ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde sloganlar atarak ilerleyen grup, Atatürk Anıtı önünde durmayıp, Atapark'a yöneldi. İsmetpaşa Caddesi ve Orhan Dengiz Bulvarı grubun yürüyüşü nedeniyle trafiğe kapandı. Orhan Dengiz Bulvarı'nda gruptan bazı kişiler, elektrik direklerine bağlı olan Ak Parti bayraklarını kopardı.Grup adına Atapark'ta basın açıklaması yapan Eğitim Sen Uşak Şube Başkanı Burak Yavaş, 'Polisin attığı gaz bombası fişeğinin başına isabet etmesiyle ağır yaralanan Berkin Elvan, adına yakışır bir mücadele örneği sergiledi. Ülkenin her yanından yükselen 'Uyan Berkin' çığlığına 269 gün süren mücadelesi ile cevap vermeye çalışan küçük bedeni bu yorgunluğa daha fazla dayanamadı. Berkin Elvan, 269 gün boyunca hepimize 'Sadece benim uyanmam yetmez. Bu ülkedeki adaletsizlikten, hukuksuzluktan beslenen faşizan sisteme karşı halkın, hepimizin uyanması gerekir' mesajını vermiştir. Berkin'in yaşam mücadelesi ile verdiği bu mesajın gereğini yerine getirmek boynumuzun borcudur' dedi.Grup, basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.ANTALYAAntalya'da akşam saatlerinde Berkin Elvan için toplanan grupla polis arasında gerginlik yaşandı. Polisin TOMA ve biber gazıyla müdahale ettiği gruptakilerden bazıları ise polise havai fişek attı.Gezi Parkı eylemleri sırasında ekmek almaya giderken kafasına isabet eden biber gazı kapsülü nedeniyle 269 gün komada kaldıktan sonra Sabah saatlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan için öğle saatlerinde Akdeniz Üniversitesi'nde başlayan eylem, akşam saatlerinde Kazım Özalp Caddesi, ardından Cumhuriyet Meydanı'nda devam etti. Kapalı Yol girişinde toplanan yüzlerce kişi 'Berkin Elvan Ölümsüzdür' pankartları ve Berkin Elvan fotoğraflarıyla yürüdü. Cumhuriyet Meydanı'na doğru yapılan yürüyüş sırasında polisin yakın bölgelerde barikat kurduğunu gören grup, duruma tepki gösterdi.Sonrasında gruptan bazıları polise taş attı, bazıları da çevredeki dükkanlardan eline geçirdiği masa ve sandalyeleri fırlattı.Biber gazı kullanarak grubu dağıtmaya çalışan polis geri çekilmek zorunda kaldı. Grup daha sonra yürüyüşüne devam etti. Atılan taşlardan dolayı iki polisin hafif şekilde yaralandığı belirtildi. Gruptakilerden bazıları ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarının bulunduğu billboardları karaladı, afişlerin üzerine 'Hırsız var', 'Katil var' diye yazdı.Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan grup, burada eylemini sürdürdü. Hükümet ve polis aleyhine slogan atan gruba bir süre sonra polis müdahale etti. Gruptakilerden bazıları polise havai fişek attı. Polis ise TOMA'lar ve biber gazıyla gruba müdahale etti.BURDURBurdur'da bir grup, Berkin Elvan için oturma eylemi yaptı.Gezi olaylarında yaralanan ve bugün Sabah saatlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın fotoğrafının bulunduğu afişe karanfiller koyan öğrenciler, Cumhuriyet Parkı girişinde oturma eylemi yaptı. Öğrenciler kaval eşliğinde ağıt yaktı. Fikir Kulübü Federasyonu öğrencileri tarafından düzenlenen oturma eyleminde CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız da destek verdi. Oturma eyleminin devam ettiği öğrenildi.BİLECİKİstanbul'daki Gezi Parkı gösterileri sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan için Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi öğrencileri eylem yaptı.Akşam saatlerinde Bilecik Şehitler Parkı önünde toplanan Bilecik Üniversitesi öğrencileri sağanak yağışın altında mum yakıp yerde oturan öğrenciler birçok pankart açtı.Bilecik Üniversitesi Şeyh Edebali Üniversitesi öğrencilerinden olan İslam Ergül, yaptığı konuşmasında ekmek almaya giderken polis gaz fişeği ile başından vurulan Berkin Elvan için toplandıklarını belirtti.Ergül, konuşmasının ardından gezi eylemleri sırasında ölen Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Abdullah Cömert ve Ethem Sarısülük'ün isimleri söylenerek, öğrenciler 'Burada' diye bağırdılar. Bazı öğrenciler göz yaşlarını tutamadılar.Öğrenciler eylemlerinden sonra Berkin Elvan'ın fotoğrafını çiçeklerin arasına koyarak, fotoğrafın yanına mum diktiler ve olaysız bir şekilde dağıldılar.AFYONKARAHİSARAfyonkarahisar'da bir grup, Gezi Parkı olaylarında yaralanan ve bugün hayatını kaybeden Berkin Elvan için eylem yaptı.Türkiye Liseliler Birliği (TLB) Afyonkarahisar Temsilciliği üyeleri, Merkez PTT binası önünde toplandı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Zeren Alatepe, 269 günlük yaşam mücadelesini kaybeden Berkin Elvan'ın, acısının çok büyük olduğunu, Berkin Elvan'ı ölüme mahkum edenlerden hesabının sorulması gerektiğini söyledi. Alatepe, ayrıca Berkin Elvan'ın ölümünü protesto için bir süre derslere girmeyeceklerini de kaydetti. Grup açıklamanın ardından olaysız bir şekilde dağıldı.haberler.com
Haftasonu Yapılacak 10 Eğlenceli Aktivite
Bütün hafta çalıştınız, didindiniz, yoruldunuz. Bu haftasonu miskin miskin evde pineklemek yerine eğlenerek deşarj olmaya ne dersiniz? Kadınca Özel sizler için haftasonunuzu eğlenceli kılacak etkinlikleri araştırdı... Rudolf Buchbinder'le Beethoven Piyano Sonatları Günümüzün tartışmasız en iyi piyanistlerinden biri olan Rudolf Buchbindler, muazzam orkestrasıyla birlikte klasik severler için 15 Mart 2014 Cuma günü 20:30'da Kadıköy Süreyya Operası'nda. Yacobson St. Petersburg Devlet Akademik Balesi Rus balesinin önde gelen topluluklarından biri olan Yaconson topluluğu 14-16 Mart tarihleri arasında Kuğu Gölü Balesi'ni sergileyecek. Saat 21:00'da başlayacak olan gösteri Türker İnanoğlu Show Center'da. Jurassic Land Sadece mniklerin değil, büyüklerinde ilgisini çeken Avrupa'nın en büyük dinozor parkı Jurassic Land birbirinden eğlenceli aktivitelere 14-15 Mart tarihleri arasında saat 10:00'da ev sahipliği yapacak. Olmasaydı Mustafa Kemal'in İngilizler tarafından öldürülmesi ve ardından Vahdettin'in komutayı ele almasını konu alan tiyatro eseri, 15 Mart 2014 Cumartesi günü 15:30 ve 20:30'da Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda sahne alacak. SushiCo- Sushi Kursu Haftasonunu eğlenceli geçirmek isteyenler için bir fırsat! Meraklıları için haftasonu sushi kursları vermeye başlayan SushiCo, 15 Mart 2014 16:00'da Nişantaşı- SushiCo'da sushi öğretmeye başlıyor. Zekeriya Kranda- Spiritüel ve Mistik Yaşam Aura, çakralar, reiki enerjisi konularını ele alan seminer, 15 Mart 2014 Cumartesi günü 17:00'da Lütfi Kırdar Rumeli Salonu'nda olacak. Farkındalığını arttırmak ve dünyaya başka bir gözle bakmak isteyenler için! Kim O! Türkiye'de ilk kez yapılacak olan yarı sit-com yarı talk-show gösteri Kim O!; Hıyarlı Baba, Havuçlu Ana ve kayınço ile 16 Mart 2014 Pazar günü 20:00'da Ata Stüdyolarında!
Üniversite Taban Puanları ve Bölümleri
2013-2014 yılında YGS ve sonrasına LYS'ye giren adayların en çok ihtiyacı olan bilgileri bu sayfamızda değerli üniversite adaylarına aktarıyoruz. İncelemek istediğiniz üniversitenin bağlantısına tıklayarak sitemizdeki bağlantılı sayfaya geçiş yapabilirsiniz. Kaynak: Üniversite Taban Puanları ve Bölümleri Avrasya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Atılım Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Atatürk Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Abdullah Gül Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Artvin Çoruh Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ardahan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ankara Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Anadolu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Amasya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Aksaray Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Akdeniz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ahi Evran Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Afyon Kocatepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Adnan Menderes Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Adıyaman Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Acıbadem Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bülent Ecevit Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bursa Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bursa Orhangazi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bozok Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Boğaziçi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bitlis Eren Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bingöl Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bilkent Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bayburt Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Batman Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Başkent Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bartın Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Balıkesir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Bahçeşehir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Cumhuriyet Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Celal Bayar Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Canik Başarı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çukurova Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çankırı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çankaya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Çağ Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Düzce Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Dumlupınar Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Dokuz Eylül Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Doğuş Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Dicle Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Erzincan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Erciyes Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ege Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Fırat Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Fatih Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gümüşhane Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Giresun Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gediz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gedik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri GATA Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gaziosmanpaşa Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gazi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Gaziantep Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Galatasaray Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Erzurum Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hitit Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hasan Kalyoncu (Gazikent) Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Harran Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Haliç Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hakkari Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hacettepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Işık Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Iğdır Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Ekonomi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İzmir Üniversitesi 2014 Taban Puanları ve Bölümleri Yıldız Teknik Üniversitesi 2014 Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Ticaret Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Şehir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Medipol Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Medeniyet Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Kültür Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Kavram MYO Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Gelişim Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Bilim Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Bilgi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Aydın Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Arel Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İstanbul Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri İnönü Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri KTO Karatay Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Koç Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kocaeli Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kilis 7 Aralık Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kırklareli Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kırıkkale Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kastamonu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri (KTÜ) Karadeniz Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Karabük Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kafkas Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Kadir Has Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Muş Alparslan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mustafa Kemal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sıtkı Koçman Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mimar Sinan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mevlana Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mersin Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Melikşah Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Marmara Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Artuklu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Maltepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Nişantaşı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Niğde Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Nevşehir Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Necmettin Erbakan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Namık Kemal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri ODTÜ Orta Doğu Teknik Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Özyeğin Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Piri Reis Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Pamukkale Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Süleyman Şah Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Süleyman Demirel Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sinop Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Siirt Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Selçuk Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sakarya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Sabancı Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Şırnak Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Şifa Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Türk Hava Kurumu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Turgut Özal Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Tunceli Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Trakya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Toros Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri TED Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uşak Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Balkan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uluslararası Antalya Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Uludağ Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Ufuk Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Üsküdar Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yüzüncü Yıl Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yeni Yüzyıl Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yeditepe Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yalova Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Manas Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Yakın Doğu Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Lefke Avrupa Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Girne Amerikan Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri Zirve Üniversitesi Taban Puanları ve Bölümleri
İstanbul'daki 10 Müziksiz Mekan
Bu oluşumun örnekleri Dünya'da da mevcut olmakla birlikte Türkiye'de yeni yaygınlaşan bir uygulama. 'Sessizlik istemek en temel insan ihtiyaçlarından biridir. Müzikli yerler olduğu kadar müziksiz yerler de olmalı ve bu bir tercih olmalı. Müzik bize zorla dayatılan bir şey olmamalıdır' ana fikri ile ortaya çıkmıştır. Tıpkı temizlik belirten mavi bayraklı Beyaz Zambak uygulaması gibi, bu uygulama da 'müziksiz mekan' stickerı vermektedir.Müziksiz mekan listeleri çok uzun olmakla beraber, listede alışveriş ve yeme-içme kategorilerinde mekan bulmak mümkün. Web sitesini inceleyebilirsiniz.
TOKİ, Marmara Üniversitesi'nin Arazilerini Satıyor
Marmara Üniversitesi, fakülte ve birimlerini Maltepe'deki yeni kampüse taşımaya başladı. Nişantaşı, Validebağ, Halkalı, Bahçelievler gibi İstanbul'un emlak değeri en yüksek semtlerindeki araziler ise TOKİ eliyle satılacak. Radikal'den Gülden Aydın'ın haberine göre, Maltepe'deki yeni kampüse taşınacak olan Marmara Üniversitesi'nin arazileri TOKİ tarafından satılacak. Marmara Üniversitesi’nin Maltepe Başıbüyük’teki 3.000 dönümlük yeni kampüsünün inşaatı, hızla devam ediyor. Haydarpaşa’daki 7 bin öğrencili Tıp Fakültesi, geçtiğimiz şubatta Maltepe’ye taşındı bile. Diş Hekimliği Fakültesi binası ise bitmek üzere. Sağlık Bilimleri Fakültesi (Hemşirelik, Ebelik, Diyetisyenlik, Fizyoterapi, Hastane Yöneticiliği)’nin temeli mayıs, Eczacılık Fakültesi’nin temeli ise Haziranda atılacak. Nişantaşı’ndaki Diş Hekimliği ile İletişim fakülteleri, önümüzdeki haziranda geçici olarak Haydarpaşa’ya taşınacak. Maltepe’deki şantiye görevlileri, “Fakülteler peyderpey yapılıyor. İnşaatı biten buraya taşınacak” diyor. Tıp Fakültesi’nin yapımını üstlenen ZEK-SAN, Van Erciş ve TOKİ Elazığ afet konutları, TOKİ Denizli; Diş Hekimliği Fakültesi’ni yapan iki firmadan RG, Adalet Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TANK Yapı ise Milli Savunma Bakanlığı’ndan aldığı önemli ihalelerle tanınıyor. Arazi askeriyenin Maltepe Başıbüyük’teki kampüs projesi, askeri tesislerin taşınması gündeme geldiğinde ortaya çıktı. 2011’de, içinde Kenan Evren Kışlası’nın da bulunduğu arazi, O dönem Kara Kuvvetleri Komutanı olan Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun desteğiyle Marmara Üniversitesi’ne verilmiş. Kıvrıkoğlu, müteahhitlerin göz diktiği adalar ve Marmara Denizi manzaralı bu değerli arazide bilim kurumunun yer almasını olumlu bulmuş.TOKİ, İstanbul ’un Anadolu ve Avrupa yakasındaki 14 kampüsünden boşalan arazileri ihaleyle satacak. Yeni AVM ve rezidanslarla betonlaşma gündeme gelecek. TOKİ Başkanlığı, görüşmelerin seyri hakkında “Marmara Üniversitesi ile protokol çalışmalarımız, taslaklar üzerinde karşılıklı görüşmelerimiz devam ediyor. Henüz imza aşamasına gelmedik” diyor. Rektör Gül: Satış değil takas Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Zafer Gül, boşalacak arazilerin akıbetini anlattı: “Üniversitemizin tüm arazileri, Milli Emlak’tan tahsisli. Dolayısıyla satılması değil, kurumlar arası takası söz konusu. Yeni kampüs, Maliye Bakanlığı’na bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün arazilerine yapılıyor. Üniversite olarak bizim ihaleye vermemiz, para işlerine girmemiz söz konusu olamaz. Araziler bize ait değil. Kamu arazileri. TOKİ eliyle satışa çıkarılmasını sağlayan Milli Emlak’ın bağlı bulunduğu Maliye Bakanlığı. Üniversitemizin satışla bir ilgisi yok. TOKİ ile başlayan protokol görüşmelerine Maliye Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve üniversitemiz katılıyor. Yerel seçimler nedeniyle duran görüşmeler haziranda bitecek ve imza atılacak. İşlemler tamamlandığında kamuoyuna duyuracağız. Askeri arazideki inşaatlara başlamak için kışlanın taşınmasını bekliyoruz. Üniversitemizin 75 bin öğrencisi, 3 bini akademik kadro 5 bin personeli var. Maltepe’de bir teknokent kuruyoruz. Yeşil kampüs, akıllı binalar… Tepeye rüzgâr türbini ve gözlemevi kuracağız. Türkiye ’de rol model olmak istiyoruz. Sağlık Bilimleri kampüsünü Avrupa Yatırım Bankası’ndan aldığımız 35 milyon Euro ile yapıyoruz. Depremden etkilenmeyen raylı sistemli, en ileri ameliyat tekniklerinin kullanıldığı 720 yataklı hastanemiz eylülde açılacak. “ İşte o araziler Göztepe: 147 dönüm, Üsküdar (Bağlarbaşı): 39 dönüm Üsküdar (Validebağ): 50 dönüm Nişantaşı: 24 dönüm Bahçelievler: 4 dönüm, Halkalı: 1.182 dönüm, Kartal: 1.000 dönüm, Selimpaşa: 11 dönüm. Toplam: 2.457 dönüm.CNN Türk
1 Mayıs Yasakları İstanbul'da Hayatı Durduracak
Taksim’in işçilere yasaklandığı 1 Mayıs’ta, kapatılan yollar ve toplu ulaşıma getirilen engellemelerle İstanbul’da günlük yaşam yarın durma noktasına gelecek. Vali Hüseyin Avni Mutlu’nun açıklamasına göre, yarın İstanbul’da Karaköy, Eminönü, Sirkeci ve Beşiktaş iskeleleri kapatılacak; Yenikapı-Hacıosman metro hattı kapatılacak ve sadece Beylikdüzü-Topkapı metrobüs hattı hizmet verecek. Trafiğe kapalı olan caddeler Mecidiyeköy Ortaklar’dan itibaren Halaskargazi Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, Yedikuyular Caddesi, Tarlabaşı Bulvarı, Sıraselviler Caddesi, Gümüşsuyu Caddesi, Taşkışla Caddesi, Taşkışla Tünel, Rumeli Caddesi, Abdulhak Hamit Caddesi. Trafiğe kapatılacak yollar ve alternatif güzergahlar Yolcuzade İskender Caddesi’nden gelen akım Şişhane Meydan’dan Okçumusa Caddesi/ Bankalar Caddesi istikametine yönlendirilecek. Abide-i Hürriyet Caddesi’ne akım verilmeyecek, bu istikamete gelen akım Hürriyettepe ışıklardan Cevahir Otel istikametine yönlendirilecek. Darülacize’den Hürriyettepe Işıklar istikametine gelen akım ve Bomonti Dere’den gelen akım Cevahir Otel önünden tekrar Darülacize Caddesine veya Bomonti yönüne yönlendirilecek. Mecidiyeköy’den Halaskargazi Caddesine akım verilmeyecek, bu istikamete gelen akım Esentepe istikametine yönlendirilecek. Şişli yönüne giden akım, Ergenekon Caddesi, Kurtuluş Caddesi ve Dolapdere’ye yönlendirilecek. Dolmabahçe’den Gümüşsuyu’na ve Küçük Çiftlik’e akım verilmeyecek, bu istikamete gelen akım sahil yönünden Karaköy’e verilecek. Adilbaba (Maçka taksi) yönünden gelen akım Teşvikiye Caddesi’ne yönlendirilecek, Teşvikiye Caddesi’nden Mete Caddesi’ne çıkan tünel kapalı tutulacak. Perşembe Pazarı’ndan ve Unkapanı’ndan gelen akım Şişhane’den kesilip Kasımpaşa yönüne yönlendirilecek, Tarlabaşı Bulvarı’na akım verilmeyecek. Dolapdere’den Yedikuyular-Divan istikametine akım verilmeyecek, Dolapdere Kavşağı’ndan (U) dönüşü yaptırılacak. Dolapdere Caddesi’nden Ömer Hayyam Caddesi’ne akım verilmeyecek, Teşvikiye Caddesi’nden gelen akım Nişantaşı Kavşağ’ından Rumeli Caddesine verilmeyip, Valikonağı alt başa yönlendirilecek. Süleyman Seba Caddesi’nden gelen akım Bayıldım Caddesi’ne verilmeyip sağa Teşvikiye Caddesi’ne yönlendirilecek. Boğazkesen Caddesi trafiğe kapatılacak, gelen akım Karaköy istikametine mecburi yön yapılacak. Mebusan Yokuşu trafiğe kapatılacak, Karaköy istikametine doğru mecburi yön yapılacak. Sıraselviler Caddesinden gelen akım, Cihangir Firuzağa Meydan’dan kesilerek Boğazkesen istikametine yönlendirilecek. ‘İhtiyaç halinde’Atatürk Bulvarı Ragıp Gümüşpala ayrımı-Ragıp Gümüşpala Caddesi Unkupanı ayrımı-Kadıköy İskelesi Önü Galata ayrımı- Ragıp Gümüşpala Caddesi Galata Köprüsü ayrımı ihtiyaç halinde kapatılacak. E-5 kuzey ve güneyden Mecidiyeköy giriş katılımları ihtiyaç halinde kapatılacak.
Teoman: “Röportaj Yapmak İstemiyorum Fotoğraf Çekin Gideyim”
Şarkıcı Teoman gazetecileri atlatmak için yine ilginç bir yol izledi. Önceki gün Nişantaşı’nda bir kafede, arkadaşı ile çay içen Teoman, eşi Ayşe Kaya gelince masadan kalktı. Ani kalkış yapan Teoman, gazetecileri görünce durup fotoğraf verdi “Röportaj yapmak istemiyorum fotoğraf çekin gideyim” dedi. Yalnız yürüyen Ayşe Kaya ise iki bayanın sürdüğü bebek arabasını bir anda apartman kapısından içeri soktu. Teoman durup fotoğraf çektirirken, eşi Ayşe Kaya apartman kapısını açıp arkadaşlarını da arkadan yürüterek, Zeyno’yu kaçırma operasyonunda başarılı oldu.Sözcü
"Tevhid-Selam Bir Terör Örgütü, 7 Bin Kişi Değil 230 Kişi Dinlendi"
Yeni Şafak’ta yer alan haberde ‘Tevhid-Selam Kudüs Ordusu’ soruşturmasında 7 bin kişiyi yasa dışı dinlediği iddia edilen Savcı Çimen’den 10 sayfalık açıklamaYeni Şafak gazetesinin Tevdih-Selam Kudüs Örgütü soruşturması kapsamında 7 bin kişiyi yasa dışı dinlediğini ileri sürdüğü savcı Adnan Çimen iddiaları yanıtladı. “Derin yapının bir kanadının ilgili örgütün içinde bulunduğunu” saptadıklarını söyleyen Savcı Çimen, “Bundan haberdar olan derin yapılanma, yasal takibata uğramamak için soruşturmayla hiçbir ilgisi bulunmayan binlerce insanı dosya kapsamında dinlenmiş gibi gösterdi” dedi. Savcı Çimen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı hakkında da suç duyurusunda bulunacağını söyledi. 24 Şubat’ta Yeni Şafak gazetesinde yayınlanan bir haberde yer alan “7 bin kişinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen Tevhid-Selam Kudüs Ordusu isimli soruşturma kapsamında yasa dışı bir şekilde dinlediği” iddia edilen savcı Adnan Çimen, hukukçuların kullandığı adalet.org isimli internet sitesinden cevap verdi. Haberden sonra Büyükçekmece Savcısı olarak atanan Çimen, “7 bin kişi yasa dışı dinlendi yalanı” başlıklı yazısında, basının “asrın telekulak skandalı” şeklinde yapılan haberi “asrın iftirası” olarak değerlendirdi. Çimen, soruşturma kapsamında yaklaşık 230 kişinin dinlendiği belirtti ve 110 kişi hakkındaki dinleme kararını CMK’nın 250. maddesiyle yetkili mahkeme hâkimleri tarafından, yaklaşık 120 şüpheliye ilişkin dinleme kararlarını ise TMK’nın 10. Maddesiyle yetkilendirilen 5-6 farklı “özgürlük hâkimi” tarafından verildiğini söyledi. Yaklaşık 10 sayfalık yazısında Çimeni, “telekulak skandalı” olarak sunulan dosyada soruşturulanın “İran Devrim Muhafızları’na bağlı olarak Türkiye’de faaliyet yürüten ve Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok ve benzeri cinayetleri gerçekleştiren yabancı menşeli ve İran ajanlarınca yönetilen bir kanlı terör örgütü” olduğu vurgulandı. Çimen, soruşturmanın üç yıl önce ve “KCKPKK mensuplarına dair bir soruşturma kapsamında KCK/PKK bu örgüt içerisinde hareket eden derin bir yapılanmanın tespit edilmesiyle” başladığını belirtti. Dilekçede, “KCKPKK mensuplarına ilişkin yürütülen bir soruşturma kapsamında bu örgüt içerisinde hareket eden derin bir yapılanmanın tespit edildiğini soruşturmanın 3 yıl önce bu şekilde başladığını” anlatılırken, AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar ’ın “Kürt Ergenekonu” isimlendirdiği bu yapıya yönelik tespitlerinin doğru olduğu ileri sürüldü. Metinde, “Derin yapılanmanın bu faaliyetlerinin karar mercileri üzerinde ki etkisini Hürriyet Gazetesi yazarı Şükrü Küçükşahin’in 13.08.2012 günlü yazısında açıkça ortaya koyduğu” öne sürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun dinlemeler sonrası yaptığı basın açıklamasına da atıfta bulunulan metinde “Salihoğlu hakkında da suç duyurusunda bulunulacağı” ifade edildi. Dilekçede sıralanan ve “cevaplandırılması istenilen” sorulardan bazıları şöyle: Ülkenin faili meçhul cinayetlerle karışması ve kaos ortamının oluşması için faaliyet içinde olan yapılar ve arkalarındaki irade kimdir? Müvekkilim ve ilgili cumhuriyet savcılarınca yaklaşık (3) yıl boyunca gizlilik içerisinde yürütülen soruşturma neden deşifre edilmiştir? Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın bu soruşturma ile ilgili olarak mevzuata aykırı olarak ve basındaki iftira kabilinden haberleri doğrular mahiyetteki basın açıklamasını yapması için kendisinden talepte bulunan olmuş mudur? Hakkında tarafımızdan yapılacak suç duyurusunda detaylandırılacağı üzere, Sayın Başsavcı, bir yargı mensubu olarak dinleme işlemlerinin nasıl yapıldığını bilmesine ve dolaylı dinlemelerin ne anlama geldiğini gayet iyi bilmesine rağmen neden gerçeğe aykırı içerikte bir basın açıklaması yapmak zorunda kalmıştır? Soruşturmanın basına yansıtılması terör örgütü ile ilgili yapılan takibatı neticesiz bırakmamış mıdır? Bu yayınlar örgüt elemanlarının kaçmalarına fırsat vermiş midir? Soruşturmanın gizliliği açıkça ihlal edilmemiş midir? Türk yargı tarihinde manşetlerden bu şekilde günlerce deşifre edilen ve gizliliği ihlal edilen bir örgüt soruşturması var mıdır? Bundan sonra meydana gelmesi muhtemel faili meçhul cinayetlerin sorumluları bu soruşturmayı deşifre edip, üzerini kapatmaya tevessül edenlerde olmayacak mıdır? Soruşturmanın tüm aşamalarının anlatıldığı, dinlemelerin nasıl yapıldığına dair bilgilere yer verilen suç duyurusu dilekçesi ve savcı Çimen’in 10 sayfalık yazısının tamamı şöyle: 24.02.2014 günü mesaiye gittiğimde bir kısım basın yayın organlarında yer alan“asrın telekulak skandalı” diye başlayan ve içeriğinde şahsımın ve bir Savcı arkadaşımın, Selam isimli hayali bir örgüt soruşturması kapsamında başta Sayın Başbakan olmak üzere, bakan, bürokrat, gazeteci, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve sair meslek gruplarından (7000) kişiyi yasal olmayan şekilde dinlediği iddiasıyla karşılaştım. Bu nedenle ilgili basın yayın organları hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulundum. Söz konusu basın yayın organlarının dile getirdiği olayın “asrın telekulak skandalı mı” “yoksa asrın iftirası mı” olduğu iddialara verdiğim cevaplar okunduğunda takdir edilecektir. Yapılan yayınlarda şahsım hedef alınmakla birlikte, ayrıca topyekûn Yargı Camiasının da itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını müşahede ettim. Bu nedenle şikâyet dilekçemi sizlerle de paylaşma ihtiyacı hissettim. Şahsıma ve Yargı Camiasına yapılan bu yargısız infazın gereğini yine yargı kendi içerisinde hiçbir ön yargıya kapılmadan hukuk kuralları içerisinde çözecektir. En derin Saygılarımla… T. C. İ S T A N B U L CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA MÜŞTEKİ Adnan ÇİMEN – Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı VEKİLİ Av. Av. Cihan AYDIN, İstanbul Barosuna kayıtlı Meşrutiyet Mah. Rumeli Cad. No: 46 Kat 5 İç Kapı 6 Nişantaşı, Şişli / İSTANBUL ŞÜPHELİLER 1- İbrahim KARAGÜL – Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni 2- Fuat ATİK – Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü 3- İdris SARUHAN - Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü 4- Fatma DEMİRCİOĞLU – Yeni Şafak Gazetesi Haber Müdürü 5- Mustafa KAHRAMAN – Yeni Şafak Gazetesi Sorumlu Müdürü SUÇLAR 1- Basın yoluyla hakaret 2- İftira 3- Adli Soruşturmanın Gizliliğini İhlal DELİLLER 1- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın (kapatılan TMK’nın 10. Maddesiyle Yetkili) 2011/762 sor. sayılı dosyası 2- Yeni Şafak isimli gazetenin 24.02.2014 günlü ve devam eden günlerdeki nüshaları ve internet sayfası, OLAYLAR 24.02.2014 günlü Yeni Şafak isimli gazetenin manşetten verdiği “DERİN KULAK PENSİLVANYA” başlıklı haberin “Derin yapının en karanlık komplosu deşifre oldu. Darbe çetesinin hayali örgüt isimleri üreterek Başbakan Erdoğan, yakın çevresi, gazeteci, yazar, STK temsilcileri ve işadamlarının aralarında bulunduğu binlerce kişiyi 3 yıl boyunca dinlediği ortaya çıktı” şeklinde olduğu, devam eden 4-5 gün içerisinde de benzer yayınların sürdürüldüğü, müvekkilimin yasadışı dinlemeler yaptığı, bir cemaate mensup olduğu, bu yapılanmanın elemanı gibi çalışıp emir ve talimatları buradan aldığı, elde edilen mahrem bilgileri yurt dışına çıkarmak suretiyle casusluk faaliyeti içerisinde olduğu ve benzer iddiaların dile getirildiği saptanmıştır. Bu haberlerin değerlendirmesine girmeden, öncelikle müvekkilime ilişkin olarak şu hususları belirtmek isterim ki; Müvekkilim olan Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen 2005 yılında Adalet Müfettişi olarak atandığı görevinden yaklaşık 6 yıl sonra ayrılmış ve 07.03.2011 tarihinde Sultanahmet’te bulunan Adliyede genel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı olarak göreve başlamıştır. Talebi olmadığı halde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından CMK’nın mülga 250. Maddesiyle Görevli ve Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı olarak yetkilendirilmiş ve bu görevine 24.03.2011 günü Beşiktaş’ta başlamıştır. Müvekkilim bu süreçte kendisine Başsavcı Vekili tarafından tevzien gönderilen birçok soruşturmayla birlikte, özellikle kamuoyunda yakından takip edilen bir kısım soruşturmaları yürütmüştür. Bu kapsamda; El Kaide terör örgütünün Türkiye sorumlusu (H.B.) ve örgüt üyelerininde içinde bulunduğu (60)’ı aşkın örgüt elemanı hakkında operasyon yaparak kamu davası açmış, PKK/KCK terör örgütüne yönelik olarak yürütülen ve kamuoyunda PKK/KCK İstanbul ana davası olarak adlandırılan soruşturmayla birlikte, terör örgütü lideri hükümlü Abdullah Öcalan’la görüşen yaklaşık (50) civarındaki avukata yönelik operasyonuda yürütmüş ve (2401) sayfalık iddianameyi hazırlayarak Mahkemesine teslim etmiştir. Gazete haberine konu soruşturmanın detaylarına ilişkin olarak basın yayın organlarında her ne kadar bir kısım bilgiler yer almış ise de tarafımızdan “soruşturmanın gizliliği ilkesini” ihlal etmemek için genel ibareler kullanılacaktır. Tarafımızdan dile getirilen ve hiç bahsedilemeyen hususların detayı ilgili dosya da mündemiçtir. Mahkeme tarafından ilgili belgeler istenildiğinde ne demek istediğimiz daha somut olarak anlaşılacaktır. Gazete haberine konu Tevhid/Selam Kudüs Ordusu isimli terör örgütüne ilişkin 2011/762 sor. sayılı dosya müvekkilime 08/04/2011 tarihinde Cumhuriyet Başsavcı Vekili tarafından tevzien gönderilmiştir. Söz konusu soruşturma dosyası PKK/KCK operasyonlarının başlaması ve bu suretle iş yoğunluğunun artması nedeniyle müvekkilimin talebi üzerine Cumhuriyet Başsavcı Vekili tarafından Cumhuriyet Savcısı İsmail Tandoğan’a 01.09.2011 tarihinde tevzi edilmiştir. CMK’nın 250. Maddesiyle Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının kaldırılıp yerine TMK’nın 10. Maddesiyle Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kurulması ve Müvekkilim ile birlikte Savcı İsmail Tandoğan’a özel yetki verilmemesi nedeniyle dosya zorunlu olarak yeniden tevziye tabi tutulmuş ve Cumhuriyet Savcısı Adem Özcan’a 08/08/2012 tarihinde verilmiştir. Yukarıda ki izahtanda anlaşılacağı üzere soruşturma İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün ilgili Fezlekesi ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na (CMK’nın 250. Maddesiye Yetkili) gelmiş ve müvekkilime tevzi edilmiş, müvekkilim tarafından yaklaşık (5) ay yürütülmüş ve ilgili Cumhuriyet Savcısına devredilmiştir. Burada Tevhid/Selam Kudüs Ordusu Terör Örgütü hakkındaki soruşturmanın henüz sürdüğü gözönüne alınarak dosyanın içeriği hakkında sadece basına bilerek servis edilen bilgiler çerçevesinde masumiyet karinesine özen gösterilerek kısa açıklamalar yapılacaktır. Müvekkilime yönelik gazete haberleri gerçekleri ne kadar yansıtmaktadır? Bu sorunun cevabını vermek için söz konusu haberde yer alan iddiaları ayrı ayrı irdelemek her halde en sağlıklı yöntem olacaktır. Bu bağlamda; 1)- Tevhid/Selam Kudüs Ordusu Terör Örgütü müvekkilim tarafından uydurulmuş bir örgüt müdür ? Tevhid/Selam Kudüs Ordusu terör örgütünün geçmişi ve Türkiye’de ki faaliyetleri doksanlı yıllara dayanmaktadır. Nitekim Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’nın (kapatılan) 1999/648 hazırlık ve 2000/111 iddia sayılı iddianamesiyle bahse konu örgüt mensupları hakkında kamu davası açılmıştır. Bu iddianameyle açılan davanın yargılaması neticesinde verilen hükmün bozulması üzerine, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.01.2013 günlü, 2006/294-2013/8 sayılı kararının temyizen incelenmesi sonucunda; Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2013/14623-2014/3651 sayı ve 31.03.2014 günlü kararıyla, Tevhid/Selam Kudüs Ordusu terör örgütünü kurmak ve yönetmek suçundan (3) sanığa, üye olmak suçundan ise (5) sanığa verilen hapis cezaları onanmış, bu karar 11.04.2014 ve sonraki günlerde basında genişçe yer almıştır. Yargıtay 9. Ceza Dairesinin söz konusu kararında, Tevhid/Selam Kudüs Ordusu terör örgütünün amaçlarına, yapısına ve çalışma tarzına ilişkin olarak; “Türkiye’de mevcut anayasal düzeni yıkarak yerine İran İslam Devrimini model alan bir devlet kurmayı amaçladığı, bir kısım üyelerinin İran’a giderek askeri bir kuruluş olarak bilinen Kudüs Ordusu ve İran gizli servisi Sawama mensuplarından askeri ve örgütsel eğitimin yanında silah ve mühimmat yardımı aldıkları, İran’a ait istihbarat teşkilatları tarafından kullanıldıkları, bu teşkilat mensuplarıyla birlikte ülkemizdeki Halkın Mücahitleri örgütü mensupları, A.B.D, İsrail, Mısır, Irak ve İngiliz uyruklu şahıslar ile aydınlara yönelik silahlı eylemler gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır.” tespit ve kabulünün yer aldığı, Örgütün yapısına ilişkin olarak “Tevhid/Selam Kudüs Ordusunun 765 Sayılı TCK’nın 146. ve 5237 Sayılı TCK’nın 309. maddeleri kapsamında Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal düzenini cebren ihlal suçunu işlemek amacıyla vahamet arz eden elverişli eylemleri gerçekleştirdiği, 765 Sayılı TCK’nın 168 ve 5237 Sayılı TCK’nın 314. Maddeleri kapsamında silahlı terör örgütü olduğu kabul edilmiştir. Esasen Tevhid/Selam Kudüs Ordusu örgütünün silahlı terör örgütü niteliği ilk kez 12.11.2002 tarihinde Yargıtay’ca kabul edilmiş ve 08.11.2006 tarihinde de bu kabul sürdürülmüştür” şeklinde tespit ve kabulün derc edildiği, Ayrıca bahse konu terör örgütünün Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmesi eylemlerinin de dahil olduğu (18) ayrı öldürme ve bombalama eylemini gerçekleştirdiğinin belirtildiği, Müşahede edilmiştir. Bahse konu karar tetkik edildiğinde mesele bütün detaylarıyla anlaşılacaktır. Görüldüğü üzere karşımızda Yargıtay tarafından 12.11.2002 tarihinde silahlı terör örgütü olarak kabul edilen, çok sayıda cinayet işleyen, İran bağlantılı ve İran Devleti için ajanlık faaliyeti yürüten, ihtiyaç duyduğunda siyasi cinayetler işleyerek Ülkemizi kaosa sürükleyen, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün terör örgütleri listesinde yer alan, El Kaide benzeri son derece profesyonel ve aynı oranda tehlikeli silahlı bir terör örgütü bulunmaktadır. Böyle bir örgütü müvekkilim tarafından uydurulmuş bir örgüt olarak sunmanın, ya İran Devleti ile bir kısım menfaat ilişkileri içerisinde olanları ya da girilmiş bir kısım kirli ilişkileri bulunanları kamufle edeceği açıktır. 2)- Bu soruşturma (4) sayfadan ibaret hayali bir ihbar mektubuna dayanılarak mı başlatılmıştır ? Tevhid/Selam Kudüs Ordusu terör örgütü soruşturması, örgüt lideri olan H.A.Y’nin eşi K.Y’nin Bursa’da 08.08.2010 tarihinde M. Sencer Polis Merkezi’ne giderek, eşi ile ilgili bazı hususlarda ihbarda bulunmak istediğini beyan etmesi ve bahsolunan Polis merkezi tarafından ifadesinin alınması üzerine başlamıştır. Yani bu soruşturma, İstanbul ya da Bursa Emniyet Müdürlüklerinin istihbarata dayalı ve planlı bir örgüt soruşturması olmayıp, tamamen karı-koca arasındaki problemlerden kaynaklı olarak gerçekleşen ihbara binaen başlamış bir tahkikattır. 08.08.2010 tarihinde müvekkilim Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen Ankara bölgesinde Adalet Müfettişi olarak görev yapmaktadır. Müvekkilim bu ifadenin verildiği tarihten yaklaşık olarak (8) ay sonra 24.03.2011 tarihinde Özel Yetkili Savcı olarak göreve başlamıştır. Eğer müvekkilim Anayasa referandumu dahi gerçekleşmemişken ve henüz Cumhuriyet Savcısı olarak kürsüye dönmeyi aklından dahi geçirmezken başlamış bir tahkikatı uydurmakla suçlanıyorsa, artık bu da iftira, yalan ve kara propagandanın zirve halidir. Kaldı ki muhbir K.Y.’nin bahse konu Polis merkezinde verdiği bilgiler soruşturmanın gizliliği nedeniyle tarafımızdan yazılamasa da, adı geçen İran menşeli Ajanlık ve Operasyon timinin faaliyetlerine ilişkin çok önemli bilgileri içermektedir. Şu kadarını belirtelim ki; Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerini gerçekleştiren örgütün faaliyetleri ile cinayetleri işleyenlerden Cezaevinde bulunanların kimlerle irtibatlı oldukları, Devlet içerisinde bu örgütle irtibatlı olan derin yapılar ve yeni eylem planlarına dair çok önemli bilgiler verilmiştir. Bu soruşturmanın “binlerce kişi uydurma örgüt kapsamında dinlendi” kılıfıyla günlerce basında deşifre edilmesinin altında verilen bilgilerin önemi ve belirli çevreleri rahatsız etmesi yatmaktadır. Bursa ve İstanbul Emniyet Müdürlükleri tarafından istihbari çalışması (8) aya yakın sürdürülen tahkikat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na (kapatılan CMK’nın 250. Maddesiyle yetkili) iletilmiş, Cumhuriyet Başsavcı Vekilinin inceleme ve olurundan geçtikten sonra soruşturmaya kaydedilmiş ve yine ilgili vekil tarafından müvekkilime tevzien verilmiştir. Tüm bu aşamalar Müvekkilimin bilgi ve onayı dışında ki süreçlerdir. Yargıtay tarafından silahlı terör örgütü olarak kabul edilen, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün terör örgütleri listesinde yer alan bir örgüte ilişkin evrakın bahsedilen aşamalardan geçip tevzien gelmesi karşısında yapılabilecek tek şey soruşturma defterine kayıtla başlamış soruşturmayı sürdürmektir. Bu her Cumhuriyet Savcısının CMK’nun 160 ve 161. maddeleri kapsamında yasal görevidir. Kaldı ki bu kadar insanın canına kıydığı kesinleşmiş yargı kararlarıyla sabit olan kanlı bir örgütün takibi bahsedilen Cumhuriyet Başsavcılıklarının kuruluş amacının gereğidir. Tüm terör örgütleri ve çetelere ilişkin soruşturmalar bu şekilde yürütülmektedir. Esasen “Türkiye’de mevcut anayasal düzeni yıkarak yerine İran İslam Devrimini model alan bir devlet kurmayı amaçladığı, bir kısım üyelerinin İran’a giderek askeri bir kuruluş olarak bilinen Kudüs Ordusu ve İran gizli servisi Sawama mensuplarından askeri ve örgütsel eğitimin yanında silah ve mühimmat yardımı aldıkları, İran’a ait istihbarat teşkilatları tarafından kullanıldığı” kesinleşmiş yargı kararlarıyla sabit olan bu terör örgütünün, diğer terör örgütlerinden farklı bir soruşturma usulüne tâbi tutulması gerektiğine ilişkin bir düzenleme de olmadığı ve olamayacağı da izahtan varestedir. Burada dikkat çekilmesi gereken bir hususta şudur ki; müvekkilimin bir örgüt uydurduğunu beyan eden ve Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcı’sının ifadesiyle her hangi bir yasa dışı eylemin bulunmadığı ifade edilen dosyaya ilişkin olarak atılan iftiradan sonra yayınlar aniden kesilmiş ve olayın üzerine gidilmemiş, “yüzyılın telekulak skandalı” denilen dosyanın içeriğine ilişkin olarak hiçbir bilgi paylaşılmamıştır. Endişemiz odur ki gerek yapılan yayınlardan gerekse Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın beyanlarından, son dönemin belki de bu en önemli terör soruşturması akamete uğratılmak ve kapatılmak istenmektedir. Şayet bu yola gidilirse, geçmişte aydınlar başta olmak üzere birçok cana kıymakta tereddüt etmeyen bu örgütün yapabileceği yeni eylemlerle akacak kanın mesulü dosyayı kapatanlar olacağı gibi ciddi suç delillerini barındıran bu dosya ileride yeniden gündeme gelecek ve ilgililer hukuki sorumluluktan kurtulamayacaklardır. Burada söz konusu örgütün yapabilecekleri konusunda tüm yetkilileri bir kez daha uyararak, müvekkilimin Türk Milleti adına yerine getirdiği Cumhuriyet Savcılığı görevinin bir gereği olarak vicdani sorumluluğumuzu yerine getirmek istiyoruz. 3)- Soruşturma kapsamında binlerce kişi dinlenmiş midir ? Basın yayın organlarının bir kısmında (7000) diğer bir kısmında (3000) olarak bildirilen ve Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın (2280) kişi dinlenmiş dediği 2011/762 sayılı soruşturma da 2011 yılı mart-2013 yılı aralık ayı arasında ki yaklaşık (33) ayda dinlenen kişi sayısı toplam olarak (230) kişi civarındadır. Mahkeme kararıyla dinlenen yaklaşık (230) kişiden; 2011 yılı mart-ağustos ayları içerisinde örgütün lideri ve çekirdek kadrosundan (30) civarında şüpheli müvekkilim Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen tarafından, 2011 mart-2012 ağustos ayları arasında (80) civarında şüpheli Cumhuriyet Savcısı İsmail Tandoğan tarafından, 2012 ağustos-2013 aralık ayları arasında (120) civarında ki şüpheli ise Cumhuriyet Savcısı Adem Özcan tarafından, Mahkemelerden yapılan talepler doğrultusunda verilen kararlarla dinlenilmiştir. Yapılan dinlemelerin tamamı yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak yapılan yasal dinlemelerdir. Dinleme kararlarından yaklaşık olarak (110) kişiye ilişkin taleplere CMK’nın 250. Maddesiyle Yetkili Mahkeme Hâkimleri tarafından karar verilmiş, Yaklaşık (120) şüpheliye ilişkin dinleme kararları ise TMK’nın 10. Maddesiyle yetkilendirilen ve kamuoyunda “özgürlük hâkimleri” olarak adlandırılan toplam 5-6 farklı Hâkim tarafından verilmiştir. Görüldüğü üzere bahse konu soruşturmada ki dinleme taleplerine Özel Yetkili Mahkemeler döneminde onlarca hâkim, bu Mahkemelerin kapanmasın sonra da özgürlük Hâkimleri tarafından karar verilmiştir. Dolayısıyla örgüt uydurulduğu ve adeta herkesin dinlenildiği yalanının ne kadar dayanaksız olduğu ve büyüklüğü ortadadır. Örneğin basın yayın organlarının iddialarını bir anlık doğru kabul edersek, bu durumda söz konusu Cumhuriyet Savcılarıyla birlikte dinleme kararı veren tüm hâkimlerin bu eylemi bilerek ve isteyerek işlediğini kabul etmek gerekir. Çünkü dinleme kararı verme yetkisi hâkimdedir. Hâkim tüm dosya ve belgeleri inceleyerek vicdani kanı oluştuktan sonra dinlemeye hükmeder. Burada doğrudan-dolaylı dinleme ve özellikle Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın (2280) rakamına nasıl ulaştığının üzerinde de biraz durmak gerekir. Hukuki anlamda dinleme; Mahkemeden karar alınmak suretiyle hedef yani hakkında dinleme kararı alınan şahsa ilişkin ilgili iletişim vasıta ya da vasıtalarının dinlenilmesidir. Bu dinleme doğrudan dinleme dediğimiz dinleme şeklidir. Peki dinlediğimiz şahsı arayan ya da dinlenen şahsın aradığı kişilerde dinlenmiş sayılır mı, bu hususta uygulama nasıldır? Malum olduğu üzere telefon görüşmesi iki tarafı olan bir faaliyettir. Hakkında dinleme kararı aldığınız bir şüphelinin diğer şahıslarla yaptığı görüşmelerin tamamını dinlemeniz yapılan işin doğası gereği zorunludur. Çünkü dinlenen şüphelinin kimleri arayacağını, ya da kimlerin bahsi geçen şahsı arayacağını önceden bilmek mümkün değildir. Bu kapsamda örneğin 3 ay boyunca dinlenen bir şüpheli (1000) kişiyi aramış, (2000) kişide şüpheliyi aramışsa, hukuki anlamda dinlenen kişi (1000+2000+1=3001) 3001 değil yalnızca (1) kişidir. Peki dolaylı olarak dinlenen şahıslar açısından özel hayatın gizliliği ihlal edilmiş olmaz mı? Yukarıda ki örnekten devam edersek, dolaylı olarak dinlenen (3000) kişiye ilişkin olarak şayet bu şahısların takip edilen suç ve ya suç örgütüyle alakası yoksa, görüşmelere ilişkin tüm kayıtlar soruşturma sürecinde ya da en geç evrak sonuca bağlanacağı aşamada imha edilir, hatta ses kayıtları dahi imha edilerek tutanaklar ilgili Zabıta memurları ve Soruşturma Savcısı tarafından imza altına alınır. Dolayısıyla suçla alakası olmayan şahıslara ilişkin görüşmeler hiçbir şekilde soruşturma dosyasına konulamaz, başka bir yerde kullanılamaz. Bu nedenle bu şahısların bir hak kaybına uğradığından da bahsolunamaz. Bu işlem tüm dünyada ve ülkemizde uzun yıllardır bu şekilde uygulanmaktadır. Dinlenen şahısla görüşen ve suçla ilgisi bulunmayan şahısların görüşmelerini kaydetmeyip ayıklayan bir teknoloji henüz icat edilememiştir. Dolayısıyla dinlenen şahsın yaptığı tüm görüşmeleri dinlemeniz teknik ve hukuki bir zorunluluktur. Meseleye bu açıdan bakıldığında Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcı’sının (2280) rakamını nasıl telaffuz ettiği daha iyi anlaşılmaktadır. Sayın Başsavcının göreve atandıktan sonra adliyede yapılan tüm iletişimin dinlenilmesi işlemlerini tek elden yürütmek üzere kurduğu Teknik Büro şu anda uygun görülen talepler neticesi Mahkeme Kararlarıyla dinlemeler yapmaktadır. Sayın Başsavcı acaba yapılan bu dinlemelerde hakkında karar alınan şüpheliyi arayan ve ya şüphelinin aradığı şahısları dinlemiyor mu? Eğer aksi söz konusu ise şüphelinin kendi kendine yaptığı konuşmalar mı dinlenmektedir? Kimin suçla ilgili görüşme yapacağını, kimin suçla ilgisiz olduğunu dinleme yapmadan önce tespit eden bir mekanizma mı bulunmuştur Görüldüğü gibi binlerce insanın dinlendiği iddiası büyük bir yalanın ötesinde çirkin ve seviyesiz bir iftiradır. 4- Gazete manşetlerinde resimleri yayınlanan ve iç sayfalarda listesi verilen şahıslar dinlenilmiş midir? Yukarıda izah edildiği şekilde K.Y’nin ihbarıyla başlayan soruşturmada bildirilen isimlere yönelik olarak dinleme kararları alınmış, daha sonra ki aşamalarda ise örgüt mensuplarıyla ve örgütle irtibatlı şahıslar dinleme kapsamına dahil edilmiştir. Bu bakımdan bu örgütle ilgisi bulunmayan hiç kimse için dinleme kararı alınmamıştır. Kaldı ki örgütle ilgisi olmadığı halde hakkında dinleme kararı alınan kimseler olsaydı zaten çoktan deşifre edilirdi. Bu açıdan gazetelerde verilen liste ve fotoğraflar asılsız ve uydurmadır. Telefonları mahkeme kararıyla dinlenilmekte olan örgüt üyeleriyle her hangi bir şekilde görüşen ancak örgütle irtibatı olmayanlara ilişkin dinleme kayıtları ise zaten soruşturma sürecinde peyder pey ve nihayet soruşturma nihayete erdiğinde imha edileceğinden, bunların dinlenildiğini söylemek teknik olarak söz konusu değildir. 5- Haberde geçen “Soruşturmayı yürütenler dört sayfalık ihbar mektubunun bir kenarına 'Tayyip Erdoğan' notu düştü. Belgelerin üzerindeki 'Tayyip Erdoğan' ibaresi daha sonra eklenen bir ok işaretleriyle belirgin hale getirildi. 5 kişiyle başlayan soruşturmaya önce Başbakan Erdoğan, daha sonra başta danışmanlar olmak üzere Başbakan'ın tüm çevresi dahil edildi” ibaresi doğru mudur ? Örgüt lideri H.A.Y.’nin eşi K.Y. İstanbul Emniyet Müdürlüğün de tespit edilen ifadesinde özetle; eşinin örgütsel faaliyetlerini anlatmış, örgüt üyelerine yönelik olarak eğitim notları ve sair örgütsel işleyişi notladığını ifade ederek, bu notların fotoğraflarını çekip getirebileceğini söylemiştir. Bu kapsamda gazete haberine konu belge ile bunun dışında çok sayıda belgeyi fotoğrafını çekerek Emniyete teslim etmiş, dijital ortamdaki bu belgeler fotoğraf haline getirilip soruşturma dosyasına konulmuştur. Yani dosyada bulunan bahse konu belgeyle birlikte birçok belgenin aslı soruşturma dosyasında bulunmamaktadır. Soruşturma dosyasındaki belgeler K.Y.’nin H.A.Y’nin belgeleri olduğu beyanıyla fotoğraflayıp getirdiği belgelerdir. Dolayısıyla Emniyet Müdürlüğü’nde ya da Cumhuriyet Başsavcılığı’nda bu belgelere ekleme yapılması söz konusu değildir. Dosyada ki belgeler incelendiğinde el yazıları dâhil tümünün fotoğraf oldukları rahatlıkla fark edilecektir. Bu yazıların K.Y’nin iddiasına göre örgüt lideri H.A.Y’nin eli ürünü olduğu düşünülmekte ise de, kesin sonuç ancak yapılacak kriminalistik incelemede ortaya çıkacaktır. Peki H.A.Y. Sayın Başbakan’ın ismini neden el yazısıyla yazmıştır? Bu husustaki tahminimiz şudur; sağ terör örgütleri dediğimiz El Kadie, Hizbullah ve Selam terör örgütlerine ilişkin yürütülen soruşturmalarda ele geçirilen dokümanlarda daha önce de sıkça görüldüğü üzere; örgüt kendi anlayışına göre Müslüman, münafık, kafir ve benzeri tanımlamalar yapmaktadır. Bu bağlamda Kur’an dan bir ayeti kendine göre yorumlayıp, bu ayetin kapsamına girdiğini düşündüğü şahısları da bu tür belgelerde kendince not etmektedir. Bu kapsamda söz konusu belgede Kur’an dan bir ayet yazılmış, bu ayetin olduğu satırdan üç ok çıkarılarak Nasrallah, Ahmedi Nejad ve Sayın Başbakan’ın adı ve soyadı yazılmıştır. Dolayısıyla şüpheli H.A.Y. kendi anlayışına göre bu isimleri bir ayetin kapsamında değerlendirmiştir. Bütün mesele bu iken, Ahmedi Nejat ve Sayın Başbakan’ın kalemle isimlerini yazmak suretiyle terör örgütü lideri yapıldıklarına dair beyanlar, en başta Sayın Başbakan’ın şahsına yapılmış bir hakaret ayrıca müvekkilim ile diğer Cumhuriyet Savcılarına atılmış büyük bir iftiradır. Kaldı ki Bakanlar Kurulu üyelerine ilişkin soruşturmaların nasıl yapılacağı Anayasa da açıkça tasrih edilmiştir. Müvekkilim mesleğin değişik kademlerinde görev yapmış ve mesleğini profesyonelce icra etmeye çalışan bir hukuk adamıdır. Sayın Başbakan ve ilgili Bakanlar ile bürokratlar hakkında nasıl soruşturma yapılacağını çok iyi bilmektedir. Sayın Başbakan’ın uzaktan yakından ilgisi bulunmayan bir örgütle ilintilendirilmesi, bu haberleri yapanların ayrıca utanmaları gereken bir husustur. 6- Müvekkilimin haberde belirtilen ve “Pensilvanya derin kulak, paralel yapı, çete” olarak adlandırılan yapılanmayla ilişkisi var mıdır? Müvekkilime yönelik bu iddia savunma yapmaya dahi değmeyecek derece açık bir karalama ve iftira olmakla birlikte birkaç hususu da kamuoyunun bilgisine sunmakta fayda görmekteyiz. Müvekkilim 2011 yılında İstanbul da görülen ve PKK/KCK ana davası olarak adlandırılan soruşturmalara ilişkin olarak operasyonlar yürütmüş, bu kapsamda o tarihte KCK Türkiye Meclisi sorumlularının aralarında bulunduğu üst düzey örgüt mensupları hakkında 2401 sayfalık iddianameyi düzenleyerek 19.03.2011 günü Mahkemeye teslim etmiştir. Bu iddianame PKK/KCK terör örgütünün yapısı, çalışma tarzı, yol haritası, ulaşmak istediği hedef ve çözüm sürecine ilişkin hilelerin dercedildiği kaynak bir eser mahiyetindedir. Müvekkilim bu iddianamede delilleriyle somut olarak PKK/KCK terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ırkçılık esaslarına dayalı, Devlet otoritesi dışında alternatif paralel bir yapılanma hedefi güttüğünü ortaya koymuştur. Nitekim yazar Gökçe Fırat yakın tarihte kaleme aldığı “Paralel Devletler Savaşı” isimli kitabının önsüzünde “paralel yapı” ibaresinin PKK/KCK iddianamesinde müvekkilim tarafından ilk kez resmi bir belgede dile getirildiğini ve (4) yerde ifade edildiğini yazmıştır. Bu operasyonun hemen akabinde, örgüt adına terör örgütü hükümlüsü Abdullah Öcalan’la yakalandığı tarihten itibaren sürekli görüşerek Kandil-İmralı-Avrupa-KCK/TM dörtgeninde terör örgütünü ayakta tutan ve eşgüdümü sağladıklarına ilişkin kuvvetli deliller bulunan (50) civarında Avukata operasyon yapılmış ve söz konusu Avukatlar hakkında kamu davası açılmıştır. Bu ağır darbeleri alan ve idare sistemi adeta çalışamaz hale gelen örgütün yayın organı mahiyetinde ki Özgür Gündem gazetesi Müvekkilime yönelik karalama kampanyası başlatmış ve hakkında çok sayıda yazılar yazılmıştır. Bu yazılardan bir tanesi de Baki Gül isimli yazarın 2012 yılı mayıs ayında yazdığı yazıdır. Söz konusu yazar bu yazısında Müvekkilimin Fethullah Gülen cemaati mensubu olduğu yazmış, Odatv isimli internet siteside bu haberi kaynak belirterek sitesinde kullanmıştır. PKK/KCK terör örgütünün aldığı darbelerin etkisiyle oluşan kuyruk acısından mütevellit iftirası böylece internet sayfalarına girmiştir. PKK/KCK terör örgütünün “paralel devlet” kurmaya çalıştığını ilk kez resmi belgelerde dile getiren müvekkilimin “paralel yapı” mensubu olmakla suçlanması bir ironi olmanın yanında ve kendisine yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. Ülkemizin her noktasında ve özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde gerçek paralel devleti tesis eden, yazılı bir anayasa hazırlayan, mahkemeler kurup yargılamalar yapan, zorla vergi toplayan, kurduğu sözde birliklerle şehir merkezlerinde bile yol kontrolleri yapan ve son beyanlarda Özerklik ilan edeceğini açıkça dile getiren, petrolden pay isteyen somut ve gerçek paralel devlet ortadayken bunlara en ufak bir söz söylemeyenlerin, hayatını tehlikeye atarak bu terör örgütüyle mevzuatın verdiği yetkiler çerçevesinde hukuki alanda mücadele eden ve Türk Milleti adına şerefiyle görev yapan müvekkilimi hedef seçmeleri bir gafletten öte açıkça ihanettir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti uluslar arası sözleşmelerde yer alan kriterler uygun gerçek bir hukuk devleti olduğunda, bunu yapanların yargı önünde hesap vermekten kurtulamayacağı inancında olmamız hukuka olan saygımızın bir gereğidir. MÜVEKKİLİM BU SORUŞTURMADA EN AZ KATKISI OLAN CUMHURİYET SAVCISI OLMASINA RAĞMEN NEDEN ÖZELLİKLE HEDEF HALİNE GETİRİLMİŞTİR? Müvekkilim PKK/KCK operasyonlarını yürüttüğü süreçte, aramalarda elde edilen belgelerden, terör örgütü mensubu olarak aktif faaliyet gösteren bir kısım şüphelilerin kimliklerinden, gizli tanık beyanlarından ve sair belge ve bilgilerden söz konusu terör örgütünün içerisine haber elemanı olarak sızmış ancak daha sonra örgütün bir parçası haline gelmiş kamu görevlilerinden oluşan bir derin yapılanmanın ayak izlerine rastlamıştır. AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın çok isabetli bir biçimde “Kürt Ergenekonu” diye isimlendirdiği bu yapılanmanın örgütün çözülmesi yönünde bilgi sızdırmak bir yana, terör örgütü ile amaç ve eylemsel birliktelik kurduğu belirlenmiştir. Bu saptamalar ışığında yapılan operasyonlarda derin yapılanmaya mensup değişik kimlikler altında terör örgütünün amaçları doğrultusunda faaliyet sürdürenlere karşı Cumhuriyet Savcılarının CMK’nun 160. Maddesindeki görev ve yetkisi gereği yasal işlem başlatılmıştır. Kıyametin koptuğu nokta da işte bu soruşturmaların başlatılması olmuştur. Bu derin yapılanma fark edildiğini anlayınca olayı kamufle etme gayretine girmiştir. Bu kapsamda müvekkilim ve ilgili Cumhuriyet Savcılarınca yürütülen faaliyet, terör örgütü ile bütünleşmiş yapıları tasfiyeye yönelik olduğu halde, olay “siyasi iktidara yönelik bir komplo olarak” sunulmuş ve ne yazık ki bunda da başarılı olunmuştur. Devam eden süreçte Müvekkilim hedef haline getirilmiş, PKK/KCK İstanbul ana davası olarak adlandırılan iddianameyi henüz yazdığı ve örgütsel tehditlerin had safhada olduğu bir zaman diliminde iki kişi olan koruma sayısı bire indirilmiş, ayrıca tahsis olunan koruma aracı hiçbir gerekçe gösterilmeden alınmıştır. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı süreçte hiçbir soruşturma geçirmediği ve üstün performansla çalışmalarını sürdürdüğü halde özel yetkisi kaldırılmış ve TMK’nın 10. Maddesiyle Yetkili Cumhuriyet Savcıları arasında yer bulamamıştır. Derin yapılanmanın bu faaliyetlerinin karar mercileri üzerinde ki etkisini Hürriyet Gazetesi yazarı Şükrü Küçükşahin 13.08.2012 günlü yazısında açıkça ortaya koymuştur. Burada şu hususun da belirtilmesinde fayda vardır; bir yandan hakkında birçok ağır nitelikli suçtan dolayı halen soruşturma yürütülmekte olan ve bir süre bu suçlardan tutuklu kalan kişilere usulsüz korumanın sağlandığı basına yansımakta iken diğer taraftan müvekkilimin yürüttüğü yüksek riskli soruşturmalara rağmen Devlet tarafından sağlanması gereken korumanın (belli kişilerin müdahalesi ile) yerine getirilmemesinin getirebileceği bütün olumsuz sonuçların hukuki ve vicdani sorumluluğu ilgili kişilere aittir. Müvekkilim tarafından başlatılarak yürütülen ve basında “telekulak skandalı olarak lanse edilen 2011/762 sor. numaralı dosya, İran Devrim Muhafızlarına bağlı olarak Türkiye’de faaliyet yürüten ve Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok ve benzeri cinayetleri gerçekleştiren Yabancı Menşeli ve İran Ajanlarınca yönetilen bir kanlı terör örgütü olmasına rağmen dinleme olayını manşetlerine çeken gazeteler örgütün bu yönünden hiç bahsetmemiş, hatta müvekkilim ile birlikte diğer Savcıların örgüt uydurduklarını iddia etmişlerdir. NEDEN? Müvekkilim yukarıda belirtildiği üzere KCK/PKK operasyonlarını yürütürken terör örgütü içerisinde bir kısım kamu görevlilerinden oluşan ve Devlet içerisinde hayati mevkileri işgal eden derin yapıya soruşturma sürecinde rastlamıştır. Bu kez de Tevhid/Selam Kudüs Ordusu terör örgütüne ilişkin 2011/762 sayılı soruşturmada, Mahkeme kararıyla yapılan dinlemeler ve fiziki takipler sonucunda, derin yapının bir kanadının da bahse konu Tevhid/Selam terör örgütünün içerisinde fiilen yer alarak örgüte üst düzey istihbarat ve lojistik destek verdiği saptanmıştır. İşte bu tespitlerden haberdar olan derin yapılanma, yasal takibata uğramamak için “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” atasözünü doğrular şekilde, soruşturmayla hiçbir ilgisi bulunmayan binlerce insanı sanki bu dosya kapsamında dinlenmiş gibi gösterip bu kara propaganda ortamında kendisini gizlemek istemiştir. Ayrıca Müvekkilim tarafından başlatılan bu soruşturma, bahse konu Tevhid/Selam Kudüs Ordusu isimli terör örgütünün ülkemizde gerçekleştirmeyi planladığı kanlı cinayetlerle oluşturmak istediği kaos ortamını engelleme noktasında çok önemli bir rol oynamıştır. Nitekim takibata uğradıklarını fark eden örgüt üyeleri derin yapının adamları tarafından uyarılmıştır. Soruşturmayla örgütün faaliyetleri adım adım izlenmiş ve rahat hareket etmeleri engellenmiştir. Yıllarca kaos planları yapan örgütün bu soruşturmayla akamete uğrayan faaliyetleri, bu soruşturmayı yürüten Emniyet ve Yargı güçlerine karşı örgütte bir intikam duygusunun oluşmasına neden olmuştur. Bu kapsamda şu sorularda yapılan kara propaganda ve iftira haberlerinin arkasındaki niyetin açığa çıkması için cevaplanması gerekli sorulardır; Ülkenin faili meçhul cinayetlerle karışması ve kaos ortamının oluşması için faaliyet içinde olan yapılar ve arkalarındaki irade kimdir? Müvekkilim ve ilgili Cumhuriyet Savcılarınca yaklaşık (3) yıl boyunca gizlilik içerisinde yürütülen soruşturma neden deşifre edilmiştir? Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının bu soruşturma ile ilgili olarak mevzuata aykırı olarak ve basındaki iftira kabilinden haberleri doğrular mahiyetteki basın açıklamasını yapması için kendisinden talepte bulunan olmuş mudur? Hakkında tarafımızdan yapılacak suç duyurusunda detaylandırılacağı üzere, Sayın Başsavcı, bir yargı mensubu olarak dinleme işlemlerinin nasıl yapıldığını bilmesine ve dolaylı dinlemelerin ne anlama geldiğini gayet iyi bilmesine rağmen neden gerçeğe aykırı içerikte bir basın açıklaması yapmak zorunda kalmıştır? Soruşturmanın basına yansıtılması terör örgütü ile ilgili yapılan takibatı neticesiz bırakmamış mıdır? Bu yayınlar örgüt elemanlarının kaçmalarına fırsat vermiş midir? Soruşturmanın gizliliği açıkça ihlal edilmemiş midir? Türk yargı tarihinde manşetlerden bu şekilde günlerce deşifre edilen ve gizliliği ihlal edilen bir örgüt soruşturması var mıdır? Bundan sonra meydana gelmesi muhtemel faili meçhul cinayetlerin sorumluları bu soruşturmayı deşifre edip, üzerini kapatmaya tevessül edenlerde olmayacak mıdır? NETİCE-İ TALEP: Yukarıda detaylıca izah edildiği üzere, müvekkilime hakaret ve iftira eden, gizli bir soruşturmayı deşifre ederek sekteye uğratan ve örgüt mensuplarının kaçmalarını sağlayan şüphelilerden şikâyetçiyiz. Cezalandırılmasını talep ediyoruz. 02/05/2014 Adnan ÇİMEN