onedio

Ogün Samast Haberleri

Ogün Samast ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ogün Samast ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Başbakan itiraf etti sayılır.. Başbuğ’un kendisine ‘bugün bize yarın size’ dediğini ‘ve hakikaten dediğinin olduğunu’ açıkladı.. Başbuğ’u o gün dinleseymiş!.. Başbuğ kurulan tezgâhları anlatmış olmalı.. En büyük tezgâh ‘Kozmik Oda’ya girilmesiydi.. Bülent Arınç’a suikast girişimi dümeniyle devletin tüm sırlarına ulaştılar.. Tezgâhı Arınç üzerinden kurmuşlardı.. Arınç’ı kullanmışlardı.. İktidar paralel yapının üzerine gideceğiz diyor ya.. Paralelin kapısını açacak maymuncuk orada.. O suikast palavrasında.. O palavra o günlerde iktidarın işine geldi, Arınç’ın hoşuna gitti.. Çünkü hedefte askerler vardı.. Suikast senaryosu o kadar çalakalem yazılmıştı ki insanın inanması için salak olması lazımdı.. Demem şudur.. Gözaltılar, tutuklamalar yolsuzluk ve rüşvete soruşturmasına karışanlardan intikam alma operasyonu değilse.. İktidar gerçekten paralel yapının üzerine gitmeye niyetliyse.. İşe Kozmik Oda’dan başlamalı.. O bilgiler kime gitti, bulmalı.. Bülent Arınç’a suikast tezgâhını kimler yaptı.. Senaryoyu kim yazdı, kim uyguladı.. Paralelin kökü orada..
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
AKP, iktidara gelirken YÖK’ü kaldıracağına söz vermişti...Kaldıracağına, daha da güçlendirerek üniversiteleri iyice baskı altına aldı...Son zamanlarda gündeme gelen Rennan Pekünlü , Hayrettin Ökçesiz ve Kırmızılı Kadın Ceyda Sungur olayları, kamuoyuna yansıyan sadece birkaç örnek.Aslında YÖK sorununu tek başına değerlendirmek doğru değil...YÖK’ü de, AKP’nin “İleri Demokrasi” adı altında dayattığı otoriter sistemin bir parçası olarak görmek gerekiyor.Eğitim açısından AKP iktidarı bir yandan 4+4+4 düzeni ile üniversite öncesi öğretimi yozlaştırıp din eksenli bir hale getiriyor...
Ogün Samast Üçüncü Bir Kişinin İsmini Verdi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce yürütülen soruşturma kapsamında 'tanık' olarak ifadesine başvurulan Hrant Dink cinayetinin faili Ogün Samast'ın, cinayetle ilgili ilk kez, bugüne kadar ismi geçmeyen üçüncü bir kişiden bahsettiği öğrenildi.Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de Şişli'de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Yusuf Hakkı Doğan tarafından yürütülen soruşturmada bugün, cinayetin faili olduğu gerekçesiyle 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Ogün Samast, 'tanık' sıfatıyla dinlenildi.Hükümlü bulunduğu Kandıra Cezaevi'nden Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirilen ve ifade verme işlemi yaklaşık 3 saat süren Samast'ın, 8 sayfa tutan ifadesinde, savcının sorularını yanıtlarken 'araştırılmaya değer bilgiler' sunduğu öğrenildi.Üçüncü bir isimSamast'ın, 'şüpheli' olarak ifadelerine başvurulan dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'i, cinayetten önce muhbir Erhan Tuncel vasıtasıyla ismen tanıdığını beyan ettiği kaydedildi.Dink'in öldürülmesini azmettirdiği öne sürülen sanık Tuncel ve cinayeti işleyen kendisi dışında üçüncü bir isimden bahsettiği belirtilen Samast'ın, bu ismin bugüne kadar yürütülen soruşturma veya davada hiçbir şekilde gündeme gelmediğini söylediği de ifade edildi.Ogün Samast'ın bu bilgiyi paylaşması üzerine, savcılığın bu kişiyle ilgili çalışma yürüterek araştırma yapacağı dile getirildi.İfade verme işleminin ardından yeniden cezaevine götürülen Ogün Samast'ın, bir süre önce savcı Doğan'a mektup yazarak, bilgisine başvurulmasını istediği belirtilmişti. Bunun üzerine savcı Doğan, Samast'ı 'tanık' olarak ifadeye çağırmıştı.AA
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Neredeyse 8 yıldır süren tiyatro nihayet bitiyor. Polisinden askerine, MİT’çisine kadar istihbaratçıların yalanlarıyla kirlettiği Hrant Dink cinayeti dosyasında nihayet gerçekler konuşulmaya başlanıyor. MİT ve Trabzon Jandarması’nın yanında polisin de ağır ihmal ve kusuru, hatta kastının olduğunu 2009 yılından beri söylüyordum. Bunun için haber, yazı, kitaplar yazdım, hapis yattım.Ama hep dediğim gibi “Gerçekler yok edilemedi, hapsedilemedi.” Basında cemaatçi olduğu yazılan Savcı Muammer Akkaş’ın, cemaatçi polisleri de sorgulamamak için sümen altı ettiği Hrant Dink dosyasını yeniden açan Savcı Yusuf Hakkı Doğan, her geçen gün yeni bilgilere ulaşıyor. Cinayette adı geçen tüm kamu görevlilerinin ifadesini alıyor. Bu arada Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ı da tanık olarak konuşturmayı başardı. Ogün Samast tam 8 yıl sonra bakın neler anlatıyor...
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
İki anlayış çekişiyor PKK'da. Bir kanat AK Parti'nin 2010'dan beri her seçim öncesinde çözüm vaat ederek bugüne kadar gelindiğine dikkat çekiyor. Öcalan'ın bir numaralı önceliği ise dışarı çıkmak, o olmasa bile PKK başkanlık makamını İmralı'da aktif hale getirmek. Hükümetin bir numaralı önceliği ise, doğal olarak silahlı eylemlerin yeniden başlamaması, can kaybı olmaması ve o arada seçimlere giderken yeniden asker ve polis cenazeleri günlerine, 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganlarına dönülmemesi. AK Parti ve hükümet cephesinde de görüş ayrılıkları var, evet, daha çok seçim odaklı.
Celalettin Cerrah 'Şüpheli' Sıfatıyla İfade Veriyor
Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Eski Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah 'şüpheli' sıfatıyla adliyede ifade veriyor.Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink suikastine ilişkin “Kamu görevlilerinin ihmali olup olmadığına' yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ifadeler alınmaya devam ediyor.Soruşturmayı yürüten İstanbul Terör ve Örgütlü suçlar Bürosu savcısı Yusuf Hakkı Doğan, bugün “Şüpheli' sıfatıyla dönemin İstanbul Eski Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın ifadesini alıyor. Cerrah avukatıyla birlikte sabah saat 10.00 sırlarında Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi.BAKANLIĞIN SORUŞTURULMASINA İZİN VERDİĞİ 9 İSİMDEN BİRİEski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Adalet Bakanlığı'nın Eylül ayında, İstanbul eski Vali Yardımcısı Ergün Güngör ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ile birlikte soruşturulmasına izin verdiği 9 kamu görevlisinden biri. Soruşturma kapsamında, İstanbul eski Vali Yardımcısı Ergün Güngör, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, İstanbul İstihbarat Şube eski Müdürü Ali Fuat Yılmazer, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek yine dönemin İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, polis memuru Bahadır Tekin'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin ifadesi “Şüpheli' sıfatıyla alındı.SAMAST “BİLGİSİNE BAŞVURULAN' SIFATIYLA İFADE VERDİSoruşturma kapsamında geçtiğimiz Cuma günü “Bilgisine başvurulan' sıfatıyla Ogün Samast'ın ifadesi alındı. Ayrıca Hrant Dink suikastinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Yasin Hayal ile beraat eden Erhan Tuncel de “Bilgisine başvurulan' sıfatıyla ifadeye çağrıldı.Cem TURSUN / İstanbul DHA
Hrant Dink Soruşturmasında Mumcu ve Zenit Serbest
Hrant Dink cinayeti soruşturmasında tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen komiser Özkan Mumcu ile polis memuru Muhittin Zenit, yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili soruşturmada ''şüpheli'' sıfatıyla ifadelerinin alınması için çağrılan Özkan Mumcu ve Muhittin Zenit,savcı Gökalp Kökçü'ye ifade verdi. Savcı Kökçü'nün, 'ihmali davranışla ölüme sebebiyet verme' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından tutuklanmaları istemiyle nöbetçi İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk ettiği şüphelilerin sorgu işlemi sona erdi. Hakimlik, Mumcu ve Zenit'i, 'yurtdışına çıkış yasağı'ndan oluşan adli kontrol tedbiri uygulayarak serbest bıraktı.Şüphelilerden, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli istihbaratçı polis memuru Muhittin Zenit'in, Trabzon Emniyet Müdürlüğü tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'na 17 Şubat 2006'da gönderilen yazıya ekli F4 raporunu hazırladığı ve bu raporda 'ses getirici bir eylemde bulunularak Dink'in öldürüleceği' şeklinde uyarılar olduğu iddia edilmişti.Soruşturmanın seyriDink ailesinin avukatlarının tek savcının görevlendirilmesini talep ettiği Hrant Dink cinayeti soruşturmasına, yaklaşık 7,5 yıllık sürede dört savcı bakmış, zaman içinde Dink cinayetine ilişkin ayrı dosyalar halinde yürütülen soruşturmaların tümü, dönemin özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'a devredilmişti.Akkaş'ın yürüttüğü soruşturmada, 14 Şubat 2013'te bir tanık, güvenliğinin sağlanması şartıyla ifade vermiş, cinayetin faili Ogün Samast'ın da 28 Mayıs 2013'te ifadesi alınmıştı. 29 Kasım 2013'te ise davanın sanıklarından Erhan Tuncel, savcı Akkaş'a yaklaşık 6 saat tanık olarak ifade vermişti.Daha sonra, HSYK kararnamesiyle özel yetkileri alınarak Tekirdağ'a atanan savcı Akkaş'taki dosya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde bu yıl kurulan Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi savcılarından Yusuf Doğan'a devredilmişti.Dink cinayetine ilişkin tek dosyayla soruşturma yürütmeye başlayan savcılık, bu soruşturma kapsamında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ve eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in de ifadelerine başvurmuştu.İfade veren şüphelilerden Faruk Sarı, sevk edildiği mahkemece adli kontrol tedbiri uygulanarak perşembe günü serbest bırakılmıştı.Kaynak: AA
Cizre Emniyet Müdürü Tutuklandı
Hrant Dink suikastına ilişkin 'kamu görevlilerinin ihmali' olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartılan Cizre Emniyet Müdürlüğü görevini yürüten Ercan Demir çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Ercan Demir, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürüldüğü 2007 yılında Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'nde amir olarak görev yapmıştı.SERBEST BIRAKILDI, İTİRAZ ÜZERİNE YAKALAMA KARARI ÇIKTICizre Emniyet Müdürü Ercan Demir, 14 Ocak Çarşamba günü, Hrant Dink suikastına ilişkin 'kamu görevlilerinin ihmali' olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında savcı Gökalp Kökçü'ye 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdi. Emniyet Müdürü Demir, savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ancak mahkeme yurtdışına çıkış yasağı koyarak Demir'i serbest bıraktı. Savcı Kökçü'nün itirazı üzerine Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından 16 Ocak Cuma günü Ercan Demir hakkında yakalama kararı çıkarıldı.'GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK' VE 'İHMAL SURETİYLE ÖLÜME NEDEN OLMAK' SUÇUNDAN TUTUKLANDIErcan Demir sabah saatlerinde Ankara'da teslim oldu ve uçakla İstanbul'a getirildi. Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na getirilen Demir, Nöbetçi 5. Sulh Ceza Hakimi'nin karşısına çıkarıldı. Hakimlik, Demir'in 'Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi' suçundan tutuklanmasına karar verdi. DİNK SUİKASTİNİN İŞLENDİĞİ YIL TRABZON İSTİHBARAT ŞUBESİ AMİRİYDİDemir, Hrant Dink'in öldürüldüğü 2007 yılında Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'nde amir olarak görev yapmıştı. 2 POLİS DE AYNI SORUŞTURMA GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE TUTUKLANDI Soruşturma kapsamında daha önce de dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Muhittin Zenit ve polis amiri Özkan Mumcu hakkında tutuklama kararı çıkmış, iki polis de tutuklanarak cezaevine konulmuştu. SAVCI, 9 KAMU GÖREVLİSİNİN İFADESİNİ ALMIŞTI Soruşturma kapsamında, önceki savcı Yusuf Hakkı Doğan, 3 yıl sürüncemede kalan soruşturma kapsamında, Adalet Bakanlığı'nın soruşturma izni verdiği 9 kamu görevlisinin 'şüpheli' sıfatıyla ifadesini almıştı. İfadesi alınanlar arasında, eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski İstanbul Vali Yardımcısı Ergün Güngör, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürleri Ahmet İlhan Güler ve Ali Fuat Yılmazer, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek de bulunuyor. Soruşturma kapsamında, Dink suikastının tetikçisi Ogün Samast'ın ifadesi de 'tanık' sıfatıyla almıştı.DHA
Gözaltına Alınan Akyürek: 'Görevimi Layıkıyla Yaptığım Kanaatindeyim'
Hrant Dink suikastına ilişkin 'kamu görevlilerinin ihmali' olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek 'İhmali davranış sebebiyle ölüme sebebiyet vermek','Resmi evrakta sahtecilik' ve 'Görevi kötüye kullanma' iddiasıyla tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Soruşturma savcısı Gökalp Kürkçü, şüpheli sıfatıyla ifadesini aldığı Akyürek'e 4 saatte 17 soru yöneltti. Akyürek, savcının 17 sorusunu, 15 sayfada yanıtladı.Doğan Haber Ajansı'nın elde ettiği bilgilere göre, Savcı Kürkçü, daha önce soruşturma kapsamında ifadesi alınan dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın ifadesini okuyarak sorular sordu. Cerrah'ın ifadesi'nde Dink Cinayeti işlendiği sırada İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ile Belçika'da olduğunu, ölüm haberinin Güler'e verilmesi üzerine bilgi sahibi olduğunu, ilk uçaklada İstanbul'a döndüğünü söylediği öğrenildi. Cerrah, İstanbul'a geldikten sonra direkt emniyetteki makamına geçtiğini, yardımcılarının kendisine Ogün Samast'ın fotoğrafını gösterdiğini ve başka delil olmadığını söylediği ifade edildi. Cerrah ifadesinde, 'Dink cinayetine ilişkin emniyette yapılan toplantıya İç İşleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, MİT Bölge Başkanı, İstanbul Alay Komutanı, İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve Terör Daire Başkanı Selim Akyıldız ve İstanbul Valisi Muammer Güler oradaydı. Ben de elimdeki fotoyu basına vermek istediğimizi söyledim. Görüşlerimi aktardım. Ramazan Akyürek'te oradaydı. 'Siz de bir gelişme var mı?' diye sordum. Ramazan Akyürek 'Yok' dedi. Ramazan Akyürek, Hrant Dink'in, Yasin Hayal tarafından 'Ne pahasına olursa olsun mutlaka öldürüleceği' konusundaki kesin istihbari bilgi içeren F4 raporundan hiçbir zaman bilgi vermedi' dediğini aktaran savcı, 'Cinayetin çözülmesinde neden yardımcı olmadınız, niçin bilgilerinizi paylaşmadınız?' diye sordu.'DAİREMİN DESTEĞİNİ VERMEK ÜZERE İSTANBUL'DAYDIM' 'Cinayetin çözülmesine yardımcı olmadığı' iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, olaydan sonra bakanlarla beraber olay yerine gittiklerini belirten Akyürek, 'Yalnızca olay öncesi istihbari bilgilerle desteklemek olan görevimin ötesinde adli işlemler de de dairemin desteğini vermek üzere İstanbul'daydım' dedi.'GÖREVİMİ LAYIKIYLA YAPTIĞIM KANAATİNDEYİM'Cerrah'ın ifadesinde 'Yasin Hayal'in cinayetin azmettiricisi olduğu yönünde İstanbul Emniyet Müdürlüğüne bilgi aktarılmadı. Ne zaman ki Erhan Tuncel sorguda 'Ben yardımcı istihbarat elemanıyım' demesi üzerine Ramazan Akyürek'i aradım. Ramazan'a 'İstanbul'a gel. Bunu kim yardımcı İstihbarat elemanı yapmış, onlar da gelsin. Sorguda yardımcı olsunlar' dedim. Ramazan, 'Abi sen onu kendine yardımcı istihbarat elemanı yap' dedi. Ya kardeşim cinayet işlenmiş yardımcı elemanı mı kalmış, gelin gereğini yapın' dedim. Anlam veremediğim bir konuşmaydı. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'yu aradım. Ramazan Akyürek gelmiyor. Erhan Tuncel'i de pazartesi diğer şüpheliler ile birlikte mahkemeye gönderilmesi gerekiyor. Ramazan'ın mutlaka gelmesi lazım. Ondan bilgi almam lazım' dedim. Hatırladığım kadarıyla pazartesi biz şüphelileri adliyeye sevk ettikten sonra akşam saatlerinde geldi. Yani iş işten geçtikten sonra geldi' dediğini hatırlatan savcı, 'Failler hakkında önceden bilgi sahibi olmanıza rağmen sahip olduğunu bilgileri gizlemekteki kastınız nedir?' diye sordu. Sahip olduğu bilgileri gizlemediğini söylediği öğrenilen Akyürek'in, 'Gizleyecek olsam Trabzon Emniyet Müdürüyken cinayetle ilgili alınan bilgiyi İstanbul'a gönderilmesine engel olabilirdim. Aynı zamanda İstihbarat Daire Başkanlığı'na da göndermeyebilirdim. Emniyet Müdürü olarak her iki ilgili makamada cinayetle ilgili bilgi verdim. Emniyet Müdürü olarak bilgi sakladığım şeklindeki soruya katılmıyorum. Poliste yazışma esastır. Görevimi layıkıyla yaptığım kanaatindeyim' ifadelerini kullandı.'RAMAZAN AKYÜREK'İ SUÇLAYARAK ASILSIZ İSNADLARDA BULUNARAK KENDİNİ KURTARMAYA ÇALIŞMAKTADIR''Paylaşmadığım hiçbir bilgi yoktur' dediği öğrenilen Akyürek'in Cerrah'ın kastederek 'İl Emniyet Müdürünün tavrı istihbari olarak aldığı bilgilerin dışında cinayeti önlemek için daha bir çok bilgilere sahip olmasına rağmen önleyemediği cinayetin failinin yakalanmasında kendisine ve il emniyet müdürlüğüne tüm bilgi ile destek olan Ramazan Akyürek'i suçlayarak asılsız isnadlarda bulunarak kendini kurtarmaya çalışmaktadır' dediği öğrenildi. 'CİNAYET ÖNLENMİŞ OLACAKTI'Akyürek ifadesinde, 'Trabzon İl Emniyet Müdürü olduğum dönemde 'Ne pahasına olursa olsun Yasin Hayal'in, Dink'i öldürme kararlılığı' İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'a gönderilmiştir. Bir eksiklik var ise Sabri Uzun dönemine aittir. Cinayetle ilgili haberi anında İstanbul Emniyeti ile paylaşmış olsaydı anlaşılan o ki görevini yapmış olacak, bu yazı ile ilgili cinayet sonrası bir eksiklik hiçbir zaman mevzu edilmeyecek ve cinayet önlenmiş olacaktı' dediği belirtildi.'MUHATAPLARI TARAFINDAN NE KADAR CİDDİYE ALINDIĞI....''Polis vazife ve salahiyetleri kanununda yer alan 'halkın ırz ve canını korumak bakımından polis görevlilerine garantörlük yükümlülüğü yüklenmiştir. Hrant Dink'e karşı tasarlanan cinayet planı ile ilgili birçok bilgiye vakıf olmanıza rağmen Hrant Dink'in yaşam hakkını korumak bakımından yasanın verdiği garantörlük yükümlülüğünü ne için yerine getirmediniz' sorusuna Akyürek, 'Ben Trabzon Emniyet Müdürü olarak istihbarat şubesinin yapmış olduğu çalışma sonucunun İstanbul'a gönderildiğini ve imzamla İstihbarat Dairesi Başkanlığı'na gönderildiğini biliyorum. Ayrıca istihbarat başkanı iken de Ermeni vatandaşlarımıza yönelik tehdit algısının yoğunlaşmasına istinaden 81 il emniyet müdürlüğümüzü uyardığımı biliyorum. Yukarıdaki iki paragrafta belirttiğim hususlar muhatapları tarafından ne kadar ciddiye alındığı müessif olay sonucu ortaya çıkmıştır' dedi.DHA
Baba Samast: 'Derin Devlet Oğluma Hrant Dink'i Öldürttü'
İçişleri Bakanlığı’nın açtığı rücu davasına cevap dilekçesi veren baba Samast, “Devletin oğlunu suça sürükleyerek ve eline silah vererek hayatını çaldığını” söyleyerek Ahmet Samast, davanın reddini istedi.Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından Dink Ailesi’ne ödediği 1 milyon 659 bin lira tazminatı katil zanlılarından talep eden İçişleri Bakanlığı’nın açtığı davaya suikastın tetikçisi Ogün Samast’ın vasisi baba Ahmet Samast cevap dilekçesi verdi.Habertürk'ten Hayati Arıgan'ın haberine göre, baba Samast, ‘derin devletin oğluna, Hrant Dink’i öldürttüğünü’ ifade ettiği dilekçesinde “devletin oğlunu suça sürükleyerek, eline silah vererek hayatını çaldığını” söyledi. Ahmet Samast, oğlu Ogün Samast’ın Hrant Dink ile Dink Ailesi’nden sonra olaydan en çok zarar gören kişi olduğunu savunarak davanın reddini istedi.