onedio

Ömer Çelik Haberleri

Ömer Çelik ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ömer Çelik ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Şırnak, Nuh'un Gemisini Cudi Dağı'na İstiyor
ŞIRNAK Kültür, Turizm ve Kalkınma Derneği Başkanı Cihan Birlik, Rusell Crowe'in başrolünü oynadığı 'Nuh: Büyük Tufan' filminde kullanılan Nuh'un gemisini ABD'den getirip Cudi Dağı'na koymak için girişim başlattıklarını söyledi. Şırnak'ta Kültür, Turizm ve Kalkınma Derneği Başkanı Cihan Birlik, filmdeki Nuh'un gemisinin getirilmesi için Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile görüştüğünü ve bakanlık tarafından da girişimlerin başlayacağını söyledi. Birlik, geminin gelmesi halinde Cudi Dağı eteklerini Milli Park kuracaklarını ve gemiyi de buraya koyacaklarını söyledi. Dernek Başkanı Cihan Birlik, 'Çözüm süreci' ile birlikte bölgede güzel bir ortamın ortaya çıktığını belirterek, şöyle dedi: 'Çanakkale'ye Truva Atı nasıl Yunanistan'dan getirilmişse Amerika, Panama'da çekimleri yapılan Nuh: Büyük Tufan' filminde kullanılan gemiyi de Şırnak'a getireceğiz. Gemiyi yıllarca çatışmalar ile anılan Cudi Dağı eteklerinde olan boş araziye yerleştirip, burayı Milli Park ilan edip ardından bölge şartlarına uygun hayvanları buraya getirip bir hayvanat bahçesi yapmayı planlıyoruz.' Şırnak Valisi Hasan İpek'in projelerini desteklediğini ifade eden Birlik, filmdeki gemiyi almaları halinde getirilmesini de belgesel film haline getireceklerini kaydetti. Birlik, Nuh'un gemisinin getirilmesi halinde kente turist akını görüleceğini bildirirken şöyle dedi: 'Şırnak, Cudi'mize binlerce turist akın edecek. Memleketimizde turizm patlaması olacak. Kalkınma patlaması olacak. İstihdam olacak. Yani aklımıza gelebilecek her türlü katkıyı biz memleketimize bu proje ile beraber sağlamayı düşünüyoruz. Biz proje kapsamında sayın Kültür Bakanımıza gitmeyi düşünüyoruz. Kültür bakanımızdan önemli destek almayı düşünüyoruz. Kendilerine de buradan seslenmek istiyoruz. Bu milli birlik ve beraberlik kardeşlik projesine, destek vermelerini arzu ediyoruz. Geçmiş zamanda yaşanan terör olayları nedeniyle buralara her hangi bir yatırım yapılmadı. Biz bunları güzel projelerle aşmak istiyoruz.' Ebubekir KARATOPRAK/ŞIRNAK, (DHA)
En İyi 100 Türk Filmi Seçiliyor
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik , geride bıraktığı yüzyılda birçok başarılı ve gurur verici yapımı armağan eden Türk sinemasının en iyi 100 filminin halkın oyları ile belirleneceğini bildirdi. Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, Türk sinemasının 100. yılının kutlandığını ve bakanlık olarak halkın sinemaya olan ilgisini arttırmayı hedeflediklerini belirtti. Türk sinemasının Fuat Uzkınay tarafından 1914'te çekilen 'Ayestefanos'taki Rus Abidesi'nin Yıkılışı' adlı belgesel ile tarihi yolculuğa başladığını kaydeden Bakan Çelik, 'Geride bıraktığı yüzyılda birçok başarılı ve gurur verici yapımı bizlere armağan eden Türk sinemasının en iyi 100 filmini halkımızın oyu ile belirleyeceğiz' ifadesini kullandı. Son yıllarda Türk sinemasının uluslararası alanda elde ettiği prestijli ödüllerin, katıldığı uluslararası festivallerin geleceğe yönelik umut ve beklentileri daha da yükselttiğini bildiren Çelik, açıklamasında şunları belirtti: 'Akademisyenler, meslek birlikleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından belirlenen 500 film arasından seçilen 300 film halkımızın oyuna sunulacak. 1 Eylül'e kadar sürecek oylamanın sonuçlarını düzenleyeceğimiz özel bir gece ile kamuoyuna duyuracağız. Düzenlenecek gecede seçilen 'En İyi 100 Türk Filmi'ne ait afiş ve görüntüler de bir sergi ile sinemaseverlerle buluşturulacak. Ayrıca her filmden bir kostüm tekrar dikilerek kamuoyunun beğenisine sunulacak ve ardından bu kıyafetler, açılacak 'Ulusal Film Arşivi ve Sinema Müzesi'nde sergilenecek. En iyi 100 filmi belirlemek için 'http://100yil100film.gov.tr/' veya 'http://www.yuzyilyuzfilm.gov.tr/' adresleri ziyaret edilebilecek.'T24
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
İsrail bir kez daha ‘rıza’ nın olmadığı yerde ‘zor’ un işleyeceğini sanarak Hamas’ı ezip sorunu çözmeyi umuyor. Bu uğurda, bir kez daha insanlık suçu işlemeyi göze alıyor… Oysa, izledikleri siyaset ne kadar tartışmalı olursa olsun, toplumların benimsediği, kurtuluş olarak gördüğü, direniş hareketi olarak benimsediği hiçbir güç zor kullanılarak yok edilemez. Filistin direnişi ve şimdilerde onu temsil eden Hamas, tam da böylesi bir olgu. Uluslararası toplumun ‘her ülkenin güvenliğini savunma hakkı’ diye, Gazze harekatını meşru görmesi bu gerçeği değiştirmiyor. ‘Filistin meselesi’ bu nedenle çözülmek bir yana gittikçe sarpa sarıyor. Bu körlük nihayetinde İsrail’in varlığını pekiştirmek yerine, meşruiyetini giderek zaafa uğratıyor. Bu haliyle İsrail, geleceği olmayan bir savaş ve kavga ülkesi.
Ali Babacan Kabine Dışı mı Kalıyor?
Tayyip Erdoğan ’ın Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin ardından olağanüstü kongreye gidecek olan AKP’de gözler yeni Başbakan’ın kuracağı kabineye çevrildi. Kulislerde üç dönem kuralına takılan bakanların değişeceği, bu bakanların yerine Erdoğan'ın yakın ekibinin kabineye gireceği dile getirilirken, en çok tartışılan isim Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan. Hürriyet'te yer alan habere göre AKP’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin tamamlanmasının ardından, gözler hem genel başkanlığı hem de başbakanlığı üstlenecek yeni isim kadar, beraber çalışacağı kabine arkadaşlarına da çevrildi. İçerisinde kabine hesapları yeni başbakanın kim olacağına göre değişirken, tüm senaryolar için geçerli olan bazı noktalar netleşmeye başladı. Buna göre, kabinedeki üç dönemlik bakanların büyük kısmı görevine veda edecek. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan ’ın yakın çalışma ekibinden isimler ise hükümete girecek. Bu hafta genel başkan adaylığı konusunda istişareleri tamamlayacak olan Erdoğan, önümüzdeki hafta yeni kabinenin dizaynını da yapacak. Türkiye ’nin 62’nci hükümetinin kimlerden oluşacağı, AKP’de heyecanlı bir bekleyişe neden oldu. Mevcut bakanlardan özellikle siyasette 3 dönemden beri var olan bazı isimlerin değişeceği, bazılarının da kaydırma yoluyla başka bakanlıklara getirilebilecekleri belirtiliyor. AKP kulislerinde, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan , Bülent Arınç ve Beşir Atalay, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek , Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız , Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ nın görevlerinin sona erebileceği iddia ediliyor. Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ile Nurettin Canikli ’nin yanı sıra Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop’un ise yeni kabinede yer alacakları ifade ediliyor. Perfonmansıyla parti içinde destek gören Babacan’ın görevinden alınması, kabinedeki en önemli görev değişikliklerinden biri olacak. Kulislerde, bu görevi Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, Şimşek’in görevini de Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’nin üstlenebileceği konuşuluyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın da bir son dakika sürpriziyle yerini EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’a bırakabileceği öne sürülürken, en büyük sürprizin ise Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konusunda yaşanabileceğinden söz ediliyor. Bozdağ’ın Adalet Bakanlığı’ndan Başbakan Yardımcılığı’na kaydırılabileceği iddia ediliyor. Bu durumda, Adalet Bakanlığı’nı Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop’un üstlenebileceği ifade ediliyor. Dışişleri Bakanlığı’nı Ömer Çelik veya Mevlüt Çavuşoğlu’nun üstlenebileceği, Çelik’in bu görevi üstlenmesi durumunda ise Kültür Bakanlığı için Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın adı geçiyor. Dışarıdan bakan olabilecek isimler arasında Dışişleri Bakanlığı için MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın adı da kulislerde dillendiriliyor. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yerinin kaydırılması durumunda yerine Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu’nun getirilebileceğinden söz ediliyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in de yerini kendisi gibi Diyarbakırlı Galip Ensarioğlu’na bırakabileceği öne sürülüyor. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler , Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci , Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu , Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam , İçişleri Bakanı Efkan Ala , Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ’nin ise yerlerini koruyacağı belirtiliyor. Ancak Ala’nın adı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği için de geçiyor.T 24
Ağva'nın Ekolojik Dengesi Tehdit Altında
Kuzey Ormanları’nı bağlantı yollarıyla şimdiden çoraklaştıran 3′üncü köprü projesine bağlanması planlanan Kuzey Anadolu Otoyolu’nun Ağva geçişi, milli park niteliğindeki 11 göller vadisini ve soyu tükenmekte olan balıkçıl kuşların yaşam alanlarını tehdit ediyor. Küçük Oteller Derneği, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e gönderdiği yazıda otoyol projesinin Göçe köyü ile Kurfallı köyü kavşakları arasında kalan ve Ağva Göksu Deresi üstünden uzanan ‘Ağva Geçişi’ nin bölge ekosistemine zarar vereceği gerekçesiyle revize edilip Ağva’dan uzaklaştırılmasını istedi. İstanbul'un el değmemiş son bölümüAğva’yı sarmalayan Kuzey Ormanları’nın, İstanbul sınırları içerisindeki el değmemiş son yeşil bölüm olduğunu kaydeden Explore Ağva / Ağva’yı Keşfet Sürdürülebilir Turizm ve Çevre Platformu üyesi Dr. Haşim Atasoy, bölgeyi şöyle tarif etti: “Bozulmamış bir ekosistemde yer alan Ağva’daki Göksu ve Yeşilçay dereleri, su kaplumbağaları, porsuklar, balıkçıl kuşlar, saka kuşları ve onlarca nadir türün yaşadığı bir su yolu. Milli park niteliğindeki 11 göller vadisi ve Hacıllı Şelaleleri, İstanbul’a mirastır.” 'Ağva'dan uzaklaştırılmalı'Altı şeritli TIR ve kamyon ağırlıklı otoyolun Ağva’nın tam ortasından geçmesinin tüm bu değerlere onarılması imkansız zararlar vereceğini kaydeden Atasoy şunları söyledi: “Şile’den başlayan otoyolun Tünel ve Viyadükler ile doğaya daha az zarar vererek, Ağva’ya ulaşmasına rağmen, Ağva bölümünde, ovadan, tüm bu güzelliklerin ve Ağva’nın tam ortasından geçmektedir. Otoyolun 6-7 km daha güneye kaydırılması ve bu bölgelerden tünel ile geçmesi yukarıdaki olumsuzlukları nispeten azaltacaktır.” 'Yol demek doğa tahribatı demek'Ağva bölgesinde bulunan küçük otel Beyaz Ev’in ortaklarından Aslı Esen ve Rengin Tekin ise yol yapmanın ‘doğayı katletmek’ anlamına geldiğini söyledi. “Her şeyden önce altı şeritlik bir yolun geçmesi demek; var olan yeşili, bitki örtüsünü hatta içinde yaşayan canlıları yok etmek demektir” diyen Esen ve Tekin tahribatın sadece yolun geçtiği alanlarla sınırlı kalmayıp, toplu konutların büyük beton yapıların da önünü açarak daha geniş alanı kapsayacağını söyledi.Diken
Sanatçılar Bu Projeyi Hiç Sevmedi
Geçtiğimiz günlerde; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Edebiyat Eserlerini Destek Projesi kapsamında Bakanlıktan destek alacak 40 Edebiyat Eseri ve Sanatçılar belirlendi. Ancak belirlenen eserlerin ve sanatçıların adı açıklanmıyor. Bakanlığın bu isimleri açıklamaması ise birçok soru işaretinin ortaya çıkartıyor. Sanatçılar ise bu duruma tepkili. Şöyle ki; Bakanlığın gizlediği bu isimlerin Hükümete yakın olan sanatçılar olduğu ve bu nedenle isimlerinin gizlenerek, yarışma adı altında kendilerine para aktarıldığı iddiaları ağır basıyor. Bu iddialara rağmen Bakanlığın ketum tavrı bu iddiaların daha yüksek sesle çıkmasına ve sanatçıların daha da kuşkulanmasına sebep oluyor. Her ne olursa olsun bu durumun Projeye ön yargılar geliştirdiğini ve asıl amacından uzaklaştırdığını söyleyebiliriz.   Bakanlığın çok tartışılan bu projesinde eleştirilen bir diğer konu ise değerlendirme yöntemleri için somut herhangi bir kriter getirilmemesidir. Bu da değerlendirmelerin nasıl yapıldığı konusunda yeni soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. Görünen o ki bu proje sanatçıların çok da hoşuna gitmedi. Bu iddiaların aydınlığa kavuşması için de CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal devreye girdi. Tanal; konu ile ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’e verdiği yazılı soru önergesi ve yaptığı bilgi edinme başvurusu ile şu soruları yöneltti; 1-  T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği Edebiyat Eserlerini Destek Projesi kapsamında Edebiyat Eserlerini Destekleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 2014 Yılı1. Toplantısı sonucunda desteklenmesine karar verilen projeler hangileridir? Bu projelerin sahipleri kimlerdir? 2-  Bu sonuçların kamuoyu ile paylaşılmama sebepleri nelerdir? Bakanlığınızca destek almaya layık görülen sanatçıların gizlenmesinin gerekçeleri nelerdir? 3- Bakanlığınızın bu konuda şeffaf olmamasının sebepleri nelerdir? 4- Bakanlığınız çerçevesinde verilen desteklerin kime hangi koşullarda verildiği konusunda açıklık getirmeyi planlıyor musunuz? 5- Bu projeye katılım koşulları, kategoriler ve bütçenin yanı sıra, yarışma ölçütler, seçici kurul, değerlendirme yöntemi ve benzeri temel belirleyicilerin net bir biçimde belirtilmeme sebepleri nelerdir? Bu temel belirleyici unsurlar nelerdir? 6- Yarışmaya katılım kriterleri arasında yarışmaya katılacak edebiyat eserinin Türkçe dilinde olma zorunluluğunun gerekçesi nedir? Türkiye’de Lazca, Rumca, Kürtçe, Çerkezce, Süryanice gibi farklı dillerin konuşulduğu kültür anlamında zengin bir coğrafyada yaşadığımız göz önünde bulundurulacak olursa, bu dillerde yayınlanan edebiyat eserlerinin de Bakanlığınız tarafından desteklenmesi gerekmekte değil midir? Bu kriter Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasamız ile koruma altına alınan Eşitlik ve Demokrasi İlkesi’ne aykırı değil midir?
Davutoğlu Yeni Kabineyi Açıkladı
Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin 5'inci, cumhuriyet tarihinin ise 62'inci hükümetini kurdu. Kabineye 4 yeni isim girdi: ''Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş, Volkan Bozkır ve Nurettin Canikli.'' 61. hükümetten 3 isim Emrullah İşler, Beşir Atalay, Hayati Yazıcı ise kabine dışı kaldı. Numan Kurtulmuş'un Başbakan Yardımcısı görevine getirilmesi ile birlikte, yeni hükümette 'dışardan bakan' sayısı, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile birlikte iki oldu. Kabinede yeri değişen tek bakan ise Dışişleri Bakanlığı'na kaydırılan Mevlüt Çavuşoğlu. Yeni kabinede sadece bir kadın bakan yer alıyor: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam... Davutoğlu kabinesinde ekonomi yönetimini korudu. Ali Babacan, Mehmet Şimşek yerinde kaldı. Ayrıca Ali Babacan Ak Parti'nin iktidarda olduğu 2002'den bugüne bütün hükümetlerde görev alan tek bakan oldu. Başbakan Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından, Başbakanlık Merkez Bina'ya geçerek düzenlediği basın toplantısında, 62. Bakanlar Kurulu listesini kamuoyuna duyurdu. Davutoğolu'nun açıkladığı kabine üyeleri, şu isimlerden oluşuyor: 'Başbakan Yardımcıları: Bülent Arınç, Ali Babacan, Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş Adalet Bakanı: Bekir Bozdağ Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Ayşenur İslam AB Bakanı: Volkan Bozkır Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Fikri Işık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Faruk Çelik  Çevre ve Şehircilik Bakanı: İdris Güllüce Dışişleri Bakanı: Mevlüt Çavuşoğlu Ekonomi Bakanı: Nihat Zeybekçi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Taner Yıldız Gençlik ve Spor Bakanı: Akif Çağatay Kılıç Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Mehmet Mehdi Eker Gümrük ve Ticaret Bakanı: Nurettin Canikli  İçişleri Bakanı: Efkan Ala Kalkınma Bakanı: Cevdet Yılmaz Kültür Bakanı: Ömer Çelik Maliye Bakanı: Mehmet Şimşek Milli Eğitim Bakanı: Nabi Avcı Milli Savunma Bakanı: İsmet Yılmaz Orman ve Su İşleri Bakanı: Veysel Eroğlu Sağlık Bakanı: Mehmet Müezzinoğlu Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı: Lütfi Elvan' Davutoğlu, açıklamasında, yeni kabinenin hayırlı olması temennisinde bulunurak, 'Allah milletimize güzel hizmetler etmemizi nasip eylesin' dedi.   AA ve ajanslar
Vikipedi Erdoğan'ı 'Otoriter Lider' Olarak Tanımladı
İnternet ansiklopedisi Vikipedi’nin İngilizce sayfasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘otoriter lider’ olarak tanımlanırken, Kültür ve Turizm Bakanı Çelik bu duruma tepki gösterdi.Kullаnıсılаrının kаtkılаrıylа oluşturulаn ünlü іntеrnеt аnsіklopеdіsі Wіkіpеdіа’nın (Vіkіpеdі) İngilizce “Otorіtеryеnіzm” (Authoritarianism) bаşlığı аltındа Cumhurbаşkаnı Recep Tаyyіp Erdoğаn’а gеnіş yеr vеrіldі.Vikipedi’nın otoriterlik rejimiyle yönetilen ülkelerin sıralandığı sayfada, otoriteryenizm ve demokrasinin özünde birbirine zıt olmadığı ve birçok demokrasinin de otoriterlik öğeleri taşıdığı belirtilirken, buna Türkiye ve Erdoğan da örnek gösterildi. Erdoğan’ın üç kez başbakan seçildiği belirtilen sayfada, buna rağmen Erdoğan’ın güçlü bir otoriterliğe meyilli olduğu vurgulandı. Erdoğаn’ın otorіtеr uygulаmаlаrınа іsе Nеw York Tіmеs vе Al Monіtor gіbі kаynаklаrdаn özеllіklе Gеzі еylеmlеrі sürесіndеkі аçıklаmаlаrı kаynаk göstеrіldі.Bu başlık altında, Azеrbаyсаn Cumhurbаşkаnı İlhаm Alіyеv, Kuzеy Korе’dе іktіdаrdа olаn Korе İşçі Pаrtіsі vе Mısır’dа dаrbеyle iş başına gelen Abdülfеttаh Sіsі gіbі іsіmlеr yеr аldı.Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise bu durumun entelektüel bir analiz değil, sadece “operasyon” olduğunu söyleyerek, “Analizin ve ansiklopedinin güvenirliği sıfırın altına düşmüştür” dedi.Otoriteryenizm: Otorite ve bu otoritenin idaresine yönelik itaat ile nitelenen bir sosyal organizasyon biçimidir.nediyor.com
İstanbul Modern'de 'Yüzyıllık Aşk'
Türkiye'nin ilk sinema salonlarından bugünün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir sunum yapan 'Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi' sergisi İstanbul Modern'de açıldı.Türkiye'de sinema kültürünü ve sinema sevgisini seyircinin bakış açısıyla inceleyen, geniş bir yazılı ve görsel arşiv araştırmasıyla sinema tarihinin belleğini görünür kılan, Türkiye'nin ilk sinema salonlarından bugünün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir sunum yapan 'Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi' sergisi İstanbul Modern'de açıldı.İstanbul Kalkınma Ajansı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla İstanbul Modern tarafından Türk Sinemasının 100. yılına ithafen hazırlanan, küratörlüğünü İstanbul Modern Sinema Yöneticisi Müge Turan ve araştırmacı yazar Gökhan Akçura'nın üstlendiği serginin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, serginin Türk sinemasının 100. yılına dair en önemli etkinliklerden olduğunu söyledi.Serginin sinemaya seyirci gözünden baktığını ve bunun kavramsal olarak çok önemli olduğunu dile getiren Çelik, Türk sinemasının bir kültür-sanat faaliyeti olmanın ötesinde hafızalarını ve belleklerini oluşturan bir sektör olduğunu ifade etti.Çelik, sinemada toplumsal hayatın çeşitli evrelerinin olduğunu ve tiyatrocuların baskın olduğu dönemden Yeşilçam'ın altın çağlarına kadar çok farklı dönemlerin görüldüğünü kaydetti.Bakan Çelik, 'En önemlisi çeşitli toplumsal ve siyasi evreleri görüyoruz. Bunlar da gelenek-modernizm çatışması, siyasi merkez ve çevre çatışması, tarım toplumu ile sanayi toplumu çatışması, kır-kent çatışması gibi. Tüm bu unsurlar aslında Türkiye'yi, tarihini anlamamız için mutlaka bilmemiz, derinlemesine anlamamız gereken bütün bu unsurlar sinemamız tarafından bugüne kadar saklanmış durumda' diye konuştu.'Hasar görmüş filmleri restore edecek teknik donanımları sağladık'Bundan sonrasında akademisyenlerin, araştırmacıların Türkiye'yi anlamak için çeşitli konuları ele alırken sinemaya daha fazla eğilmesi gerekeceğini vurgulayan Çelik, İstanbul Modern'in böyle bir sergiyle kendilerinin de hafızalarını tazelediğini bildirdi.Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, şöyle devam etti:'Ayrıca bildiğiniz gibi en önemli unsurlardan bir tanesi sinema mirasının korunması. Bugüne kadar bu mirasın iyi korunduğunu söyleyemeyiz. Birtakım toplumsal şartlar, bireysel hassasiyetlerdeki zaaflar neticesinde iyi korunamamış. Hem ihtilal dönemlerinde veya başka muhtıra dönemlerinde yakılmış sansürlenmiş. Sinema hafızamız ciddi bir şekilde hasar görmüş. Bunun korunmasıyla ilgili bir adım atıyoruz. Sinema Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bir Sinema Arşiv Müzesi oluşturacağız. Ayrıca bu hasar görmüş filmleri restore edecek teknik donanımları sağladık. Bundan sonra korunmasıyla ilgili de tedbirler alacağız. Tüm bunlarla sinemanın 100. yılını kutluyoruz. Herkes bu sergiyi gezsin. Sinemanın gerçek sahibi sokaktaki seyircidir. Aslında bir bakıma da seyircinin gözünden Türkiye'nin geçmişini, toplumsal sıkıntılarını, çeşitli tarihi karelerini anlatan bir sergi olmuş. Emeği geçenleri kutluyorum.'Çelik, sinemanın halkın sıkıntılarını paylaşması açısından da önemli olduğuna işaret ederek, Türk halkının sinemada kendi hayatının resmini çektiğini anlattı.'Sergi, sinema ile seyirci arasındaki aşk öyküsünü gündeme getiriyor'İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı da İstanbul Modern'in benimsediği disiplinlerarası yaklaşımını, kuruluşunun 10. yılında yenilikçi projelerle görünür kılmaya devam ettiğini anlatarak, 11 Aralık 2004'te açılan İstanbul Modern'in, Türkiye'de bir müze çatısı altında hizmet veren sinema salonu ve bölümüne sahip ilk kurum olduğu bilgisini verdi.İstanbul Modern Sinema'nın, hem dünya sineması hem de Türk sinemasından örnekler sunduğunu, sıra dışı film ve belgeselleri sinemaseverlerle buluşturduğunu aktaran Eczacıbaşı, Türk sinemasının 100. yılında sinema ile seyirci arasında yüzyıldır süren aşk öyküsünü gündeme getiren ve Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen araştırma sergisine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.Eczacıbaşı, 'Ülkemizde sinema kültürünü ve sinema sevgisini seyircinin bakış açısıyla inceleyen sergi, geniş bir yazılı ve görsel arşiv araştırmasıyla, sinema tarihimizin belleğini görünür kılıyor. Sinemanın bizi nasıl değiştirdiğini ve dönüştürdüğünü yansıtarak, sayısız sosyo-kültürel dinamiği yeniden değerlendirmemize olanak sağlıyor. Yazılı ve görsel arşiv belgelerinin dijital ortama aktarılması ve hazırlanan kapsamlı sergi kataloğu sayesinde, yapılan araştırmalardan gelecek kuşakların yararlanacağını umuyorum' ifadelerini kullandı.Konuşmaların ardından, sergiye katkısı olanlara plaket verildi.Açılışa, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, iş adamı Ethem Sancak, ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit, sanat ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı.'Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi' sergisiİstanbul Modern'in kuruluşunun 10. yılında Türk sinemasının 100. yıl dönümüne ithafen sunduğu 'Yüzyıllık Aşk: Türkiye’de Sinema ve Seyirci İlişkisi' sergisi, sinemayı yaşatan unsur olarak seyirciye odaklanıyor, sinemanın seyirciyle buluşma anlarına, bu buluşmanın yarattığı şaşırtıcı ve büyülü kolektif ve kişisel dünyalara yer veriyor.'İstanbul Kalkınma Ajansı 2014 yılı Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yönelik Küresel Turizm Merkezi İstanbul Mali Destek Programı' kapsamında desteklenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla gerçekleşen sergi, Türkiye'de ilk kez düzenleniyor.Sinema tarihinde seyirciye dair yazılı ve görsel arşiv malzemesini dijital platforma aktararak, kaynakları iyi korunmamış ve kişisel çabalarla yaşatılmaya çalışılmış bir tarihin belleğini görünür kılmaya çalışan sergi, seyircinin sinema ile buluşma noktası sinema salonlarını 'seyirci mabetleri' olarak değerlendirirken, Türkiye'nin ilk sinema salonlarından günün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir sunum yapıyor.Sergi, seyircinin sinema ve filmlerle ilişkisini sağlayan gazete ilanları, film broşürleri, afişler gibi unsurların yanı sıra sinema seyircisinin fanatizmini de ayrı bir bölümde ele alıyor.Cikletlerden çıkan resimlerden çay tabaklarına kadar sinemaya dair her şeySinema seyircisinin 'fanatik' olduğu saptamasını yapan sergide, ciklet, çikolata gibi malzemelerden çıkan resimler başta olmak üzere, sinema konulu kitaplar, romanlar, yıldız takvimleri, Türkan Şoray resimli çay tabağı, Filiz Akın resimli cüzdan benzeri her tür sinema belgesi ve objesi yer alıyor.Sergi aynı zamanda fanatik olarak adlandırılabilecek üç kişiyi 'Sinema Seyircisi Fanatiktir' başlıklı bölümde büyüteç altına alıyor.Sergide sinema ve seyircinin 'büyülü' ilişkisi, yıldızlardan imzalı fotoğraflar, aktris Hümaşah Hiçan'a yazılmış hayran mektupları, dergi kapakları, sinema dergilerinin düzenlediği yıldız buluşmalarından örneklerle aktarılıyor.'Yüzyıllık Aşk' sergisi için 50'ye yakın filmden, Türkiye'deki sinema ve seyirci arasındaki özel ilişkiyi yansıtan sahneleri bir araya getiren özel bir çalışma hazırlandı. Bu video, 1950'li yıllardan bugüne seyircinin sinema deneyiminin tarihine dair önemli bir belge niteliği taşıyor.Aynı zamanda sergi kapsamında seyircinin film müzikleriyle kurduğu ilişkiyi, nostaljik bir deneyime dönüştüren özel bir alan tasarlandı. Ziyaretçiler Türk filmlerinde yer alan unutulmaz şarkılar arasından seçtikleri plağı dinlerken, o filmdeki sahneyi eş zamanlı izleyebiliyor.Türk sinema tarihinde seyirciye dair yazılı ve görsel arşiv malzemesini dijital platforma aktararak, kaynakları iyi korunmamış ve kişisel çabalarla yaşatılmaya çalışılmış bir tarihin belleğini görünür kılmaya çalışan sergi 4 Ocak 2015'e kadar görülebilecek.Muhabir: Uğur Aslanhan | AA