onedio

Sadullah Ergin Haberleri

Sadullah Ergin ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Sadullah Ergin ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Erdoğan’ın Yargıya Talimatı, Alevi Hâkim Fişlemesi ve FB Mahkûmiyeti TBMM'de
Umut Oran: Hakim savcılar etnik kökenlerine göre mi ayrılıyor? Adalet Bakanı’nın dava takipçiliği görevi var mı? FB yöneticileri için de Yargıtay girişiminiz oldu mu? ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in telefonla yaptığı telefon görüşmesinde işadamı Aydın Doğan'ın, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) isteği doğrultusunda mutlaka mahkûm olması için Yargıtay nezdinde girişimde bulunması talimatı vermesi, Sadullah Ergin’in ise davaya bakan hâkimin “Alevi” olmasından bahsetmesini TBMM’ye taşıdı. Oran, Erdoğan’ın, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın davasının Yargıtay’da onanması için girişimde bulunup bulunmadığının da açıklanmasını istedi. Erdoğan’dan, Ergin’e, işadamına ceza verilsin talimatı CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde dün gece sosyal medyaya düşen son telefon kaydını gündeme getirdi. Umut Oran önergesinde şunları kaydetti: “Sosyal medyaya yansıyan yasal dinleme kayıtlarına göre Recep Tayyip Erdoğan selefiniz dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i telefonla aramış, aralarında yaptıkları konuşmada halen sürmekte olan bir davayı takip etmesi talimatını kendisine vermiş, yine davada çıkan sonucun kabul edilemez olduğunu ve sanıkların SPK’nın da istediği biçimde mutlaka ceza alması gerektiğini bildirmiştir. Sadullah Ergin ise,  davada karar veren hâkimin “Alevi” ve “kendilerine karşı olumsuz” bir kişi olduğunu ifade etmiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda Erdoğan’ın istediği sonucun alınacağını beyan etmiştir. Daha sonra aralarında yargıya “transfer edilen” hâkimler hakkında konuşulmuş, konunun Ali Babacan ve Sadullah Ergin tarafından takip edilmesi noktasında anlaşılmıştır.” Hakim savcılar etnik kökenlerine göre mi ayrılıyor? CHP’li Oran’ın, Adalet bakanı’na yönelttiği sorular ise şöyle: Bakanlığınız tarafından hâkim ve savcıların etnik kökenleri, dini ve siyasi inanışları takip edilmekte midir, bu bilgiler bir bilgi notuyla Başbakan’a sunulmakta mıdır? Bakanlıkta kaç Alevi hâkim ve savcı çalışmaktadır? Alevilik olumsuz bir özellik mi? Alevi olmak “olumsuz” bir özellik midir? Alevi vatandaşlarımızın hâkim ve savcı olma hakkı yok mudur? Alevi hâkim ve savcıların yaptığı işlemler doğrudan hukuksuz mudur? Hukukta “Aleviler hâkim, savcı olamaz” diye bir mevzuat bulunmakta mıdır? Bakanlar Kurulu’nda bu konuda izahatta bulunulacak kadar bunun alenileşmesi hükümetinizin politikalarından biri midir? Ayrımcılık suçu değil mi? Bir kamu görevlisi, hâkim-savcıyı, vatandaşı “Alevi” diye nitelemek ayrımcılık suçunu oluşturmuyor mu? Hâkim ve savcıları etnik kökenleri, dini ve siyasi inanışları nedeniyle fişleyerek ayrımcılık suçu işleyen personel hakkında tarafınızca başlatılan adli veya idari bir soruşturma bulunmakta mıdır? Bu soruşturma kapsamında kaç bürokrat soruşturulmaktadır, bu emirleri veren amirler hakkında da soruşturma başlatılmış mıdır? Adalet Bakanı’nın dava takipçiliği görevi var mı? Adalet Bakanı’nın görevleri arasında Başbakan’ın emri üzerine dava takipçiliği yapmak bulunmakta mıdır? Bakanlığın ve personelinin bu amaçla kullanılmaması için aldığınız önlemler nelerdir? Göreve geldiğiniz günden bugüne kadar Başbakan’ın şahsen sizin takip etmenizi istediği davalar nelerdir, bu davalarda Başbakan hangi kararların çıkmasını istemiştir, Anayasa’ya aykırı ve yargıya müdahale anlamına gelecek bu kanunsuz emirlere uydunuz mu? Şahsınıza bu kanunsuz emirleri veren şahıs hakkında suç duyurusunda bulunarak adli süreci başlattınız mı? Kamuoyunda Ergenekon, OdaTV, Balyoz, Poyraz, KCK adıyla bilinen davalar Bakanlığınız tarafından takip edilmiş midir, bu davayı görmekte olan mahkemelerin hangi kararları alacağı yönünde Bakanlığınız tarafından verilen sözlü veya yazılı bir talimat bulunmakta mıdır? FB yöneticileri için de Yargıtay girişiminiz oldu mu? Kamuoyunda 3 Temmuz davası adıyla da bilinen, Fenerbahçe ve Beşiktaş yöneticilerini kapsayan dava da Erdoğan ve selefiniz Sadullah Ergin tarafından takip edilmiş midir? Yargıtay 5. Dairesi’ne bu davada Aziz Yıldırım’a ve Fenerbahçe yöneticilerine ceza verilmesi yönünde bir talimat gönderilmiş midir?
17. Senesinde Mirzabeyoğlu Davası
17 sene önce gözaltına alınan Salih Mirzabeyoğlu günler boyu süren sorgulamalarında işkenceye maruz kalmış daha sonrasında dönemin brifingli yargılamaları sonucu kendisine “idam” cezası verilmişti.  17 senedir kendisine yapılan işkencelere ve 15 senedir uygulanan “telegram-zihin kontrolü” işkencesine rağmen sürdürülmeye çalışılan özgürlük mücadelesi son bir kaç yılda ilerleme kaydetse de hem Salih Mirzabeyooğlu’nun hemde kendisi gibi dönemin brifingli yargılamaları sonucu içeride tutulan tutsaklar hakkında herhangi bir gelişme kaydedilmemişti. Dünden bugüne Mirzabeyoğlu davası kronolojik olarak ne olmuştu bunu hatırlatabilmek için davanın seyrini Furkan Haber olarak ilginize sunuyoruz;
7 Maddede HSYK Seçimleri
Kobani'de IŞİD saldırıları sürüp, Ukrayna Putin yüzünden çatırdar, Hong Kong'da demokrasi ayaklanmaları devam eder ve Hindistan Mars'a araç gönderme başarısını gösterirken, Türkiye'nin en önemli gündemi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri. Bunun da son derece mantıklı bir sebebi var, HSYK'nın yapısı nasıl mahkemelerde, nasıl bir yargı düzeni içerisinde ne tipte bir yargılamaya maruz kalacağımızı belirleyecek. Bu yüzden Türkiye'deki bütün siyasal aktörler seçimlere karışmış durumda. Hükümet 'kendisinin daha uyumlu çalışacağı bir yargı' talebinde bulunurken, muhalefet de hükümetten bağımsız, iktidarın icraatlarını da denetleyebilecek bir yargı düzeni talep ediyor. Böyle bir portreden uluslararası hukukun evrensel standartlarına uygun, bağımsız, tarafsız bir yargı çıkar mı bilinmez ama HSYK seçimlerine dikkatli bir şekilde bakmak, nedir, ne değildir incelemek gerektiği kuşkusuz. Karşınızda 7 maddede HSYK seçimleri.
Sabah: 'Abdullah Gül'ün Telefonu İki Yıl Dinlendi'
Sabah gazetesi, 17-25 Aralık operasyonlarının ardından dinlenmediği yönünde değerlendirmeler yapılan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gü l' ün telefonunun 2 yıl süreyle dinlendiğini öne sürdü. Gazetenin Aliye Çetinkaya imzasıyla manşetten duyurduğu habere göre, TİB'de yapılan illegal dinlemelere ilişkin soruşturmada MGK Genel Sekreterliği'nin yaptığı eşleştirmeler sonucu Abdullah Gül 'e 2012'de verilen K2 Kriptolu telefonun, 2014'ün Şubat ayına kadar '4649' koduyla 2 yıl süreyle dinlendiği saptandı.TİB'de yapılan illegal dinlemelere yönelik incelemeler kapsamında savcılık, kimin kullandığı tespit edilemeyen bazı kriptolu telefon numaralarının sahipleriyle ilgili bilgileri Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği'nden istedi. MGK, kriptolu telefonların numaraları ile TİB'de bulunan IMEI'ler üzerinde eşleştirme yaptı. Yapılan çalışmalar sonrasında 'Gizli' ibareli, mühürlü bir zarfla savcılığa hangi IMEI numarasının kime ait olduğu ve ne kadar süre kullanıldığı bilgisi gönderildi.MGK'nın tespitlerine göre 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ait sonu '4649' ile biten IMEI numaralı kriptolu telefonun da dinlendiği anlaşıldı. Gül'e 2012 yılında verilen K2 Kriptolu telefonunun 2014'ün Şubat ayına kadar '4649' koduyla dinlendiği belirtildi.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kriptolu telefonların dinlenmesine yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında daha önce TİB'de dinlendiği tespit edilen 76 kriptolu telefonun 26'sının MİT ve Genelkurmay'ca iç ve dış operasyonlarda kullanılan kriptolu telefonlar olduğu tespit edilmişti. Bilirkişinin, TİB'de illegal dinlemelere ilişkin silinen dijital veri tabanını kurtarma çabaları sırasında kriptolu telefonlara ait IMEI numaraları tespit edilmişti. Yapılan incelemede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bakanlara ait kriptolu telefonların belirli periyotlarla aylarca dinlendiği ortaya çıkmıştı.TBMM Başkanı Cemil Çiçek , Dışişleri Bakanlığı döneminde Başbakan Ahmet Davutoğlu , Genelkurmay Başkanı Necdet Özel , MİT Müsteşarı Hakan Fidan , AYM Başkanı Haşim Kılıç, eski bakan Ömer Dinçer , Enerji Bakanı Taner Yıldız, eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay , İçişleri Bakanı Efgan Ala , eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin , Başbakan yardımcısı Bülent Arınç , Tarım Bakanı Mehdi Eker, Orman Bakanı Veysel Eroğlu , Başbakan Yardımcısı Ali Babacan , Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz , Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı , eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım , eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan , Adalet Bakanı Bekir Bozdağ , eski Aile Bakanı Fatma Şahin , Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ortadoğu danışmanı Sefer Turan , eski Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı.T24
Bakan İslam’dan Kadın Cinayetlerine 'Sağır Sultan' Açıklaması
Ensar Vakfı’nın düzenlediği ‘Ensar Buluşmaları’ etkinliğinde konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, kadın cinayetlerinin gündeme taşınmasından yakındı. Aile içi şiddet nedeniyle Türkiye’de 170, Almanya’da ise 303 kadının öldürüldüğünü söyleyen İslam, “Almanya’daki durumu hiç duymuyoruz ama Türkiye’dekini sağır sultan bile duyuyor” dedi.Bakanın sözlerine kadın kuruluşları ve feministlerden tepki yağdı. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Kurucusu İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi Kurucu Üyesi Avukat Canan Arın, öncelikle günde beş kadının öldürüldüğü bir ülkede bir yılda öldürülen kadın sayısının 170 olduğunu söylemenin doğruyu yansıtmadığını dile getirdi. Almanya ile karşılaştırma yapmanın da son derece yanlış olduğunu ifade eden Arın, şunları söyledi; “Bakan, kendi ülkesindeki kadın cinayetleri sayısını bile neredeyse yarı yarıya eksik söylerken Almanya’da ne olup bittiğini ne kadar biliyor? Alman basınını mı takip ediyor? Kadın cinayetlerinin her yerde olması da ayıp Türkiye’de olması da. Ancak ‘Bak burada daha az oluyor’ demek mazur göstermektir. Söylenilmesi gereken ise ‘Sağır sultan duysa bu cinayetleri engellerdi’ demek.”RAKAMLAR GERÇEKDIŞIKadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) eski başkanı Hülya Gülbahar da Almanya ve Fransa gibi birçok dünya ülkesinde kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin ciddi bir sorun olduğunu ancak bu ülkelerde konuya yaklaşımın Türkiye’den farklı olduğunu dile getirdi. Özellikle devletlerin istatistikleri düzenli olarak tuttuğuna değinen Gülbahar, İstanbul Sözleşmesi gereği Türkiye’nin de hem şiddet hem cinayet verilerini düzenli olarak tutması ve kamuoyuyla paylaşması gerektiğini ifade etti. Gülbahar, “Oysa ki 2009 yılında dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in verdiği ve 2002-2009 AKP döneminde kadın cinayetlerinin yüzde bin dört yüz arttığını gösteren rakamlardan sonra Türkiye bu konuda resmi bir istatistik yayınlamadı. Meclis’e sunulan soru önergelerine cevap verilmedi. Bilgi edinme başvuruları sonuçsuz kaldı. Eldeki tek veri kadın örgütlerinin gazetelerden toplayabildiği çeteleler. Maalesef ki Türkiye’nin 2009’dan beri kadın cinayetleri konusunda resmi bir istatistik yayınlamadığını sağır sultan bile duydu” dedi.ÜLKEM İÇİN SES ÇIKARIYORUMFeminist Kolektif üyesi Esra Koç, İslam’ın açıklamalarıyla ilgili şunları söyledi; “Almanya’da da bizim ülkemizde de kimse ölmesin. Ama önce kendi ülkem için sesimi çıkarmalıyım. Kendi ülkemde kan gövdeyi götürürken nasıl sessiz kalmamız bekleniyor? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın böyle bir talihsiz açıklama yapmasını anlamakta zorlanıyorum. Kadınlar ve erkekler kendini toplum içerisinde eşit bulmazlarsa güçlü olan kesim zayıf olan kesime şiddete varan baskılar uygular. Toplumsal algıyı değiştirmek için en fazla devletin çaba göstermesi gerekirken bu açıklamalar çok üzücü. Oysa seçimle gelmiş insanların söylediği sözler, bizim sokakta bağırmamızdan daha çok etkili oluyor. Bu nedenle siyasetçilerin konuşurken çok dikkatli olmaları lazım.”AYFER ÇALIKIRAN / Taraf
MİT Müsteşarı Hakan Fidan Meclis Yolunda
AK Parti 7 Haziran’daki seçim için çalışmaları başlattı. Milletvekili adayları arasında adı geçen en önemli isim MİT Müsteşarı Hakan Fidan. Fidan’ın aday olabilmesi için 15 gün içinde istifa etmesi gerekiyor. Kulislerde, siyasete girerek seçilmesi durumunda Fidan’ın Dışişleri Bakanı olabileceği konuşuluyor. Danışmanlardan bazılarının da Meclis’e geleceği, eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş’ın da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın ilk kadın danışmanı olabileceği dile getiriliyor.Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimler, taşları yerinden oynatacak. Kesinleşmesi halinde siyasete en önemli transferin MİT’ten olması muhtemel görünüyor. Dışardan bakan olması bile tartışılan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın adı milletvekili adayları arasında geçiyor. Fidan’ın, siyasete girmeye karar vermesi durumunda 15 gün içinde istifa etmesi gerekiyor. Fidan’ın milletvekili seçilmesi halinde de Dışişleri Bakanı olacağı konuşuluyor.BÜROKRATLARIN TELAŞIAk Parti, 4 ay sonra yapılacak seçimlerde aday olacaklarla ilgili çalışmalarını başlattı. Buna göre, bürokrasiden siyasete geçmek isteyenlerin 10 Şubat’ta istifa etmesi gerekiyor. Çok sayıda bürokrat, iktidar partisinden aday olmak için parti yönetiminde nabız yoklamaya başladı. Parti ise “Yönetimden onay almayan bürokratlar istifa etmesin” mesajı gönderdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun liyakatlı bürokratların görevine devam etmesi konusunda kararlı olduğu belirtiliyor. ‘Paralel Yapı’ operasyonlarından sonra yeni göreve getirilen bürokratların siyaset için makamlarını boşaltmalarına izin verilmeyeceği beliriliyor. Ancak parti yönetiminin, az sayıda bürokrata “İstifa et, aday ol” dediği öğrenildi.DANIŞMANLAR DA VARDanışmanlardan Adnan Boynukara, Mücahit Aslan, Ertan Aydın ve Taha Özhan ile Faruk Koca’nın milletvekili olarak Meclis’e geleceği belirtiliyor. Dışardan bakan yapılan İçişleri Bakanı Efkan Ala da milletvekili olarak siyasete devam edecek. Partinin MKYK üyeleri Yasin Aktay ve Mahzar Bağlı da milletvekili yapılacak.SARAY’A GİDECEK İSİMLERListelerin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gözetiminde yapılacağı da kulislerde dile getiriliyor. Halen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Tayyip Erdoğan’la çalışan Binali Yıldırım ve Cevdet Erdöl gibi 3 dönemlik milletvekillerinin yanı sıra Taner Yıldız, Nurettin Canikli, Recep Akdağ’ın da Erdoğan’a danışmanlık yapacağı belirtiliyor. Eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş’ın adı da Saray’ın ilk kadın danışmanı olarak geçiyor. Parti, 3 dönemlik bazı isimlere de genel merkezde görev verecek. Eski bakanlardan Nihat Ergün, Sadullah Ergin, Bekir Bozdağ gibi isimlerin MKYK’da değerlendirileceği iddia ediliyor. Bu gibi isimlerden bazıları da genel başkan yardımcısı yapılacak.
11 Maddede Türkiye'de Kadının Durumu
Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan Cinsiyet Eşitliği Raporu'nda Türkiye son 10 yılda 20 basamak geriledi. Türkiye, kadın erkek eşitliğinde 142 ülke arasında Tunus (123) ve Bahreyn'in (124) ardından 125. sırada yer alıyor. Yani dünyada tam 124 ülkede kadınlar Türkiye'den daha fazla hakka sahip. (Kaynak: BBC)
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Hakan Fidan’ın AKP aday adayı olması ile beraber başlayan tartışmalar sürüyor.Cumhurbaşkanı’nın bu adaylığa karşı çıkışı, Fidan’ın adaylıktan cayması, tekrar MİT Müsteşarlığı’na dönüşü falan filan…Normali kaybetmemeye, aklımdaki soruları dillendirdiğimde “ ülke bu hale gelmişken sen hâlâ bunlara mı takılıyorsun ” diye yapıştırılan cevaplardan etkilenmemeye çalışıyorum.Tehlikeli bulduğumuz hâllerin bu kadar çabuk geçiştirilmesinin daha da tehlikeli olduğunu düşünüyorum.İktidar ve istihbarat örgütleri arasındaki ilişkinin ve mesafenin ölçüsü tüm demokrasilerde en kritik alanlardan birisidir oysa.
TİB Soruşturması Tamamlandı: Erdoğan Şikayetçi Davutoğlu Mağdur
Devlet büyüklerinin kriptolu ve normal telefonlarının usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik, TİB ve TÜBİTAK görevlisi 28 kişi hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikayetçi olarak yer aldığı iddianamede Başbakan Davutoğlu, Necdet Özel ve Hakan Fidan da mağdur olarak yer aldı.Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, devlet büyüklerinin kriptolu ve normal telefonlarının usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) görevlisi 28 kişi hakkında yürüttüğü soruşturmaya ilişkin iddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.AA'nın verdiği bilgiye göre, iddianamede 'şikayetçiler', Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin olarak gösterildi.İddianamede, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, eski bakanlar Erdoğan Bayraktar, Binali Yıldırım, Recep Akdağ, Zafer Çağlayan, Efkan Ala, Hayati Yazıcı, Beşir Atalay, Nihat Ergün, Ömer Dinçer, Egemen Bağış, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakanlık Danışmanı Sefer Turan, Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü 'mağdur' olarak yer aldı. 'Şüpheliler' ise şu isimlerden oluştu:'Eski TİB Başkan Vekili Osman Nihat Şen, eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz, eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu ile Adil Biçer, Barış Yaslan, Bülent Kocagürbüz, Ferhat Saraç, Gökhan Vıcıl, İmran Ergüler, Özgür Ören, Orhan Üçtepe, Ayhan Yeni, Cüneyt Koç, Hamza Demirezen, İbrahim Kılıç, Ali Osman Tekin, Ahmet Boyalı, Erkay Uzun, İsmail Bakar, Ahmet Asım Yağız, İbrahim Barbaros Özcan, Mehmet Akgedik, Seyit Ahmet Öztaban, Yunus Şahin, Hidayet Gencer, Nur Muhammed Arınç, Halil Çiçek ve Harun Dinç.''Silahlı terör örgütü üyeliği' suçlamasıİddianamede şüphelilere, 'silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etmek, bilişim sistemindeki verileri bozmak, yok etmek veya erişilmez kılmak' suçlamaları yöneltildi. Soruşturma Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmüş, ardından fezlekeyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti.
HDP'den Abdullah Gül İtirafı
Sırrı Süreyya Önder: Biz Abdullah Gül ve Bülent Arınç'ın izleme heyetinde olmasını istedik ancak bu teklif sansürlendi.HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, çözüm süreci kapsamında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İmralı’ya gidecek izleme heyetinde yer almasını teklif ettiklerini ancak hükümetin bunu gizlediğini savundu.Seçim çalışmaları kapsamında Ankara’da muhasebeci ve mali müşavirlerle bir araya gelen HDP İstanbul Milletvekili ve Ankara milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın HDP için “Bu parti barajı aşarsa çözüm süreci biter” açıklamalarına tepki gösteren Önder “Allah’tan hayat temennilerle yürüyen bir şey değil. Hayatın kendi yasaları var. Bu ülkenin neredeyse bütün insanlarının bir barış arzusu var. Böyle zevzek temenniler hayatta bir karşılık bulmuyor” dedi.