Elinizi bir yüzeye bastırdığınızda ortaya çıkan o kıvrımlı izlerin size özgü olduğunu zaten biliyordunuz. Ama aynı yüzeye bir koala da elini bastırdığında, ortaya çıkan izin neredeyse ayırt edilemeyecek kadar benzediğini biliyor muydunuz? Parmak izinin sadece insana özgü olduğu yıllar boyunca düşünüldü ancak evrim bu konuda biraz sürprizli davranmış gibi görünüyor. Bazı hayvanların, tıpkı biz insanlar gibi, hatta bazen daha da fazla detay içeren kendilerine özgü izleri var. Üstelik bu izler sadece görünüş olarak değil, işlev açısından da oldukça önemli bir rol üstleniyor.Kaynak
Bembeyaz tüyleriyle göz kamaştıran bir kediyi görünce dönüp bir daha bakmamak elde değil. Hele bir de gözleri cam gibi mavi mi tam “masal kedisi” diyesi geliyor insanın. Ama işin ilginci, bu güzelliğin arkasında pek çok beyaz kedinin duyamadığı gerçeği yatıyor. Mavi gözlü beyaz kedilerde sağırlık oldukça yaygın ve bu durum tamamen genetikle ilgili. Şimdi, gelin birlikte bu kedilerin sırrını çözelim.Kaynak 1, Kaynak 2
Minicik patileriyle dünyaya gözlerini açan yavru kedilerin, anne şefkatiyle sarılıp beslenmesini izlemek kadar huzur veren bir manzara var mıdır bilinmez. Ancak bazen işler tersine döner ve anne kedi, yavrusunu reddedebilir. Bu durum ne kadar yürek burksa da çoğu zaman arkasında çok güçlü biyolojik ya da davranışsal nedenler yatar. İlk bakışta anlayamayız ama anne kedi, bazen içgüdüsel olarak zor bir karar verir. Çoğu zaman da bu karar aslında diğer yavruları korumaya yöneliktir.Kaynak 1, Kaynak 2
Kediyi sahiplenmeden önce 'O tüylerini her yere döker, ben uğraşamam!' diyen o tanıdık ses şimdi koltukta büzüşmüş bir tüy yumağına battaniye örtüyor olabilir. Bir zamanlar hayvanlarla aynı evde yaşama fikrine karşı çıkan ebeveynler, iş ciddiye binince tüm kurallarını bir bir unutuyor. Kimisi pati sesi duyunca uykudan uyanıyor, kimisi oynamazsa üzülür diye akşam eve koşa koşa geliyor. Kiminin telefon galerisinde çocuklardan çok köpek fotoğrafı var, kimisi de her sabah 'Günaydın'ı ilk ona söylüyor. Başta direnen ama sonunda gönlünü kaptıran o tatlı değişimi hepimiz bir yerden tanıyoruz, değil mi? Gelin o anlara beraber bakalım, iyi eğlenceler! 😻Kaynak 1, Kaynak 2
Son zamanlarda 'Bu teknolojiyle yakında mamutları bile diriltirler' diyorsanız, o gelecek çoktan geldi bile. ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Colossal Biosciences, 12.500 yıl önce nesli tükenmiş olan Aenocyon dirus, yani meşhur 'ulu kurt' türünü geri getirdiğini açıkladı. Evet, Game of Thrones dizisindeki o dev kurtların ilham kaynağı olan tür artık tekrar hayatta! Üstelik bu gen düzenleme, klonlama ve eski DNA’ların kullanıldığı, uzun yıllardır sürdürülen titiz bir projenin meyvesi. Peki bu nasıl mümkün oldu?Kaynak 1, Kaynak 2
Kedi sahiplerinin en sık karşılaştığı şeylerden biri, kum kabını tertemiz yaptıktan saniyeler sonra kedilerinin içine girip hemen tuvaletini yapmasıdır. Bu davranış ilk bakışta sinir bozucu ya da kafa karıştırıcı olabilir ama aslında kediniz size bir mesaj veriyor. Kum kabı temizlenince hemen çişe ya da kaka yapma dürtüsü, kedilerin hem temizlik takıntısıyla hem de koku dünyasına duydukları hassasiyetle ilgilidir. Yani bu durum bir tuhaflık değil, tam aksine son derece içgüdüsel bir refleksin yansıması. Gelin detaylarına bakalım...Kaynak
Fillerin ya da balinaların kanser gibi ciddi hastalıklara bizden daha az yakalandığını duymak ilk başta biraz şaşırtıcı geliyor değil mi? Özellikle de onların bizden binlerce kat daha fazla hücreye sahip olduğunu düşündüğümüzde bu durum daha da garipleşiyor. “Bu nasıl olur?” diye soran bilim insanları, bu çelişkiye “Peto Paradoksu” adını vermişler. Paradoksun temelinde, hücre sayısı fazla olan canlılarda teorik olarak kansere yakalanma riskinin de daha yüksek olması gerektiği fikri var. Ancak veriler, gerçek hayatta bunun tam tersinin yaşandığını gösteriyor.Kaynak
Hepimiz duymuşuzdur; 1 köpek yılı 7 insan yılına eşittir diye. Peki bu gerçekten doğru mu? Köpeklerin yaşını insan yaşıyla karşılaştırmak sandığımız kadar basit değil. Aslında köpeklerin yaşlanma süreci çok daha karmaşık ve birçok faktöre bağlı. Peki köpeklerin yaşını nasıl hesaplıyoruz?Detaylar içeriğin devamında!
Safari, dünyanın en büyüleyici tecrübelerinden biri olarak kabul edilir. Ancak, zaman zaman bu heyecan verici serüven, biraz korkutucu durumlarla karşılaşabileceğimiz bir sahne haline gelebilir. Bu, doğanın vahşi ve tahmin edilemez doğası nedeniyle kaçınılmazdır. Bu nedenle, bir safariye çıkmadan önce, hem fiziksel hem de zihinsel olarak hazırlıklı olmak önemlidir. Bu, hem güvenliğinizi sağlamak hem de bu benzersiz deneyimden en iyi şekilde yararlanmak için gereklidir. Bir safari esnasında aracın geçtiği yol üzerindeki fil öfke nöbeti geçirdi. Dişlerini toprağa geçiren fili farkeden safari kafilesi, aracı hızlıca geri geri sürerek oradan uzaklaştı.
Son yıllarda, deniz canlılarını yakından inceleme fırsatı sunan ve aynı zamanda kendinizi onlardan biriymiş gibi hissetmenizi sağlayan tasarımlara sahip dev akvaryumlar oldukça popüler bildiğiniz üzere. Bir aile, çocuklarını su altı dünyası ile tanışmaları için dev akvaryuma götürdü. Çocuklar akvaryumu hayranlıkla incelerken bir köpek balığı, vatozu saniyeler içinde yedi. Neye uğradığını şaşıran minik, gözyaşlarını tutamadı.
İnsanlık tarihi boyunca büyük savaşlar, bilimsel buluşlar ve siyasi krizler hep insanların etrafında şekillendi sanıyoruz ama bazen en kritik dönüm noktalarında sahneye hayvanlar çıkıyor. Bir güvercin yüzlerce askeri kurtarıyor, bir köpek dünyanın en çok aranan teröristini avlayan ekibin parçası oluyor ya da sokakta bulunan bir köpek, insanlara terapinin kapılarını açıyor. Üstelik bazı hayvanlar, sadece kahramanlık değil, yanlışlıkla krallıkları yıkma ya da savaş başlatma gibi etkiler bile yaratabiliyor. Kimi zaman bilinçli bir eğitimle, kimi zaman tamamen tesadüfen tarihe damga vurmuş bu olaylara birlikte bakalım ve evet, hepsi gerçekten yaşandı...Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3
Evcil hayvanınızla birlikte televizyon izlediğinizde onun da ekrana dikkat kesildiğini fark ettiğiniz anlar oldu mu? Özellikle balık belgesellerinde gözlerini kırpmadan bakan kediniz ya da bazı sahnelerde huzursuzlanan köpeğiniz sizi de 'Acaba gerçekten izliyor mu?' diye düşündürmüş olabilir. Ekrandaki görüntülere odaklanmaları bazen çok net olsa da bu davranışın arkasında ne yattığını anlamak o kadar da kolay değil. Çünkü bizlerle aynı dünyayı paylaşsalar da ekranı bizimle aynı şekilde algılamıyorlar. Yani sevimli dostlarımızın ekran başındaki tepkileri, sandığımızdan çok daha karmaşık olabilir.Kaynak 1, Kaynak 2
Köpeklerin bilim insanlarının yanında yürüdüğü tek şey sabah yürüyüşleri değilmiş meğer. Tarihe şöyle bir dönüp baktığımızda, bazılarının resmen bir araştırmanın parçası, hatta bizzat kahramanı olduğunu görüyoruz. Elbette bu hikayelerin hepsi pamuk gibi değil; aralarında hayatını kaybeden ya da bilim uğruna büyük fedakarlık yapanlar da var. Bugün hala bazı köpekler bilimsel araştırmalarda yer alıyor, pandemi tespiti yapıyor ya da doğayı koruma projelerinde görev alıyor. O yüzden şimdi, gelin bu sessiz ama etkili dostların tarihe nasıl iz bıraktığına birlikte bakalım.Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3
Kedinizin dışarıya olan ilgisi sizi şaşırtmasın çünkü bu davranışları sergileyen yalnızca sizin patili dostunuz değil. Birçok kedi sahibi, kedisinin dışarı çıkma arzusuna karşı koyamıyor ve onun da temiz hava almayı hak ettiğini düşünüyor. Ancak kedilerin dış dünyayla buluşması her zaman masum bir macera olmuyor. Aslında bu karar, onun sağlığı, davranışı ve hatta yaşam süresi üzerinde düşündüğünüzden çok daha büyük etkiler bırakabiliyor. O halde birlikte bakalım: Kediler gerçekten dışarı çıkmalı mı?Kaynak 1, Kaynak 2
'Evde kıl olur, kokar, ben bakmam!' diyen birini tanıyorsunuzdur. Belki de o kişi, şu an tüylü bir minnoşla yan yana uyuyordur. Ebeveynlerin bu hızlı dönüşümünü görmek hem komik hem de tatlı. Çünkü bir hayvanla yaşamak, zamanla kalbi de evi de yumuşatıyor. Sonra bir bakmışsınız, en istemeyen kişi en büyük pati hayranı olmuş bile! Gelin o anlara beraber bakalım... Şimdiden uyaralım, kalbiniz eriyebilir. 😻👇🏻Kaynak 1, Kaynak 2
Günün sonunda eve geliyorsunuz, anahtarı çevirdiniz, kapıyı açtınız… Ve bam! Kediniz hemen yere uzanıp göbeğini açıyor, sağa sola yuvarlanıyor. Kabul edelim, o göbüşü öpmemek için hepimiz biraz zor duruyoruz. Aksi takdirde yüzümüze bir pati yememiz cabası olur çünkü! Madem göbeklerine dokunmamızı istemiyorlar o zaman neden yerlerde yuvarlanıyorlar? Gelin bakalım sebepleri neymiş!İşte detaylar...Kaynak
Savaş zamanı denizlerde geçen hikayeler genelde acı doludur ama bazıları içimizi ısıtmayı başarır. Unsinkable Sam adlı bir kedinin üç gemi kazasından sağ kurtulması da tam olarak böyle bir hikaye. Onu tanıyanlar, gerçekten dokuz canlı olduğunu düşünüyordu. Her batığın ardından başka bir gemide karşımıza çıkması, onu efsane haline getirdi. Peki bu hikaye gerçekten yaşandı mı, yoksa denizcilerin anlattığı bir umut masalı mıydı?Kaynak
Gelinciklerin tünel kazma konusundaki becerileri, doğanın sunduğu en etkileyici yeteneklerden biridir. Birleşik Krallık'taki bir inşaat şirketi gelinciklerin bu eşsiz yeteneklerini çalışma alanlarında kullandılar. Kablo yerleştirmenin oldukça zor olduğu borulara, sırtına kabloyu bağladıkları köstebekleri salarak saatlerce uğraşılacak bir işi saniyeler içinde hallettiler. Köstebeğin büyük bir hızla kabloyu yerleştirdiği o anlar sosyal medyada beğeni topladı.
'Kuş beyinli' demeden önce bir daha düşünün. Muhabbet kuşlarının nasıl bu kadar net bir şekilde insan seslerini taklit edebildiği yıllardır bilinmeyen bir soruydu. Ancak Nature dergisinde yayımlanan yepyeni bir araştırma, bu sırrı gün yüzüne çıkardı. Kuşların beyni; özellikle de muhabbet kuşlarının, konuşma sırasında insan beynine benzer şekilde çalışıyor. Bu sadece kuşları değil, bizi de yakından ilgilendiriyor. İyi de nasıl? Gelin bakalım...Kaynak
Bilimle özdeşleşen hayvanlar denince çoğu zaman akla ilk olarak fareler ya da Pavlov’un köpeği gelir. Ama bazı kediler, bu sessiz ve cool halleriyle bilim sahnesine adeta patilerinin izini bıraktı. Kimisi fizik tarihine geçti, kimisi klonlandı, kimisi ise karanlıkta bildiğin parladı. Şöhret peşinde koşmadılar ama tarihe geçtiler. Şimdi o koltuğa kıvrılıp uyuyan kedin, bir gün bilimsel bir devrimin parçası olabilir, kim bilir? Gelin adlarını nasıl bilim tarihine altın harflerle yazdırmış beraber bakalım!Kaynak