onedio

Borsa İstanbul Haberleri

Borsa İstanbul ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Borsa İstanbul ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Türkiye'nin En Zengin 100 İsmi Belli Oldu
Geçen yıl üçüncü sırada yer alan Murat Ülker servetini 600 milyon dolar artırarak 3,7 milyar dolarla Türkiye'nin yeni 'en zengini' oldu FORBES Türkiye, bu yıl dokuzuncusunu hazırladığı “En Zengin 100 Türk” listesini açıkladı. Geçen yıl 44 dolar milyarderinin olduğu listede 19 kişi bu unvanını kaybetti. Bu yıl listede 25 dolar milyarderi yer alıyor. FORBES 100’ün zirvesinde de büyük bir değişiklik var. Geçen yıl 3,4 milyar dolarla Türkiye’nin ‘en zengini’ olan Ferit Şahenk ’in serveti Garanti Bankası’ndaki değer kaybına bağlı olarak 2,1 milyar dolara geriledi ve listede ancak bu yıl ancak altıncı olabildi. Geçen yıl üçüncü sırada yer alan Murat Ülker ise borsadaki düşüş ve dolar kurundaki yükselişe rağmen servetini 600 milyon dolar artırarak 3,7 milyar dolarla Türkiye’nin yeni ‘en zengini’ oldu. Geçen yıl Forbes'un listesine göre Türkiye'nin en zengin insanı Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk'ti. Doğan Haber Ajasnı'nda yer alan habere göre, Enka İnşaat’ın Borsa İstanbul’daki piyasa değerinin dolar bazında yüzde 18 artmasıyla Şarık Tara da servetini 500 milyon dolar artırarak listede ikinciliğe yerleşti. “En Zengin 100 Türk” listesinde dikkat çeken önemli değişikliklerden biri de Sabancı Ailesi’nden altı, Koç Ailesi’nden de üç kişinin dolar milyarderi unvanını kaybetmesi. FORBES 100’de Türkiye dışından iki milyarder var. Amerika’da Chobani Yogurt markasıyla büyük bir başarı yakalayan Hamdi Ulukaya bu yıl servetini 1,4 milyar dolara yükseltti. KKTC’den Suat Günsel de 1,2 milyar dolarlık servetiyle listede yer buldu. FORBES 100’de aileler sıralamasında da değişiklikler var. Geçen yıl 12,7 milyar dolarlık toplam servetiyle Türkiye’nin en zengin ailesi olan Koçların serveti 3,8 milyar dolar azalarak 8,8 milyar dolara geriledi. Toplam serveti 8,9 milyar dolar olan Sabancılar ise ‘en zengin aile’ unvanını Koç Ailesi’nden devraldı. İşte en zengin 10 Türk MURAT ÜLKER YILDIZ HOLDİNG 3.7 milyar dolar ŞARIK TARA ENKA İNŞAAT 3.3 milyar dolar HÜSNÜ ÖZYEĞİN 3 milyar dolar ERMAN ILICAK RÖNESANS HOLDİNG 2.8 milyar dolar SEMAHAT ARSEL KOÇ HOLDİNG 2.2 milyar dolar FERİT ŞAHENK DOĞUŞ HOLDİNG 2.1 milyar dolar RAHMİ KOÇ KOÇ HOLDİNG 2.1 milyar dolar SUNA KIRAÇ KOÇ HOLDİNG 1.85 milyar dolar FİLİZ ŞAHENK DOĞUŞ HOLDİNG 1.8 milyar dolar SİNAN TARA ENKA İNŞAAT 1.6 milyar dolar FORBES 'En zengin 100 Türk' listesinde öne çıkanlar Toplam Servet: 92,8 milyar dolar. Bu rakam geçen yıl 117,8 milyar dolardı. Milyarderler: Bu yıl FORBES 100’de 25 dolar milyarderi Türk var. Geçen yıl bu sayı 44’tü. Milyarderler listesinde Sabancı Ailesi’nden hiç kimse yok. Ortalama Servet: FORBES 100’ün ortalama serveti bu yıl 863 milyon dolara geriledi. Geçen yıl bu rakam 1 milyar 43 milyon dolardı. Sektörler: Sektörler listesinin ilk üçünde gayrimenkul, enerji ve turizm var. Gayrimenkulle 83, enerjiyle 82, turizmle ise 53 zengin faaliyet gösteriyor. Kadın Sayısı: Bu yıl listede 22 kadın var. Geçen yıl 10 olan kadın milyarder sayısı ise beşe geriledi. Kadınların toplam servet içindeki payı yüzde 20,6. Ortalama servetleri ise 870 milyon dolar.T24
Hisse Senedi Nasıl Alınır, Nasıl Satılır?
Günümüzde birikimlerin değerlendirilmesi ve para kazanma konusunda kişiler daha duyarlı. Gelişen teknoloji ve yükselen yaşam standartları kişilerin para ihtiyacında önemli bir artışa neden olmuştur. Bu gelişmelere ayak uydurmak için daha çok çalışarak para kazanmak yerine de, kişiler alternatif yollar arayışına girmiştir.Para kazanmak için alternatif yollar, günümüz olanaklarından olan internet sayesinde de gelişim göstermiştir. İnternetten yürütülecek alternatif işler, yapılan işe ek olarak yapılıp, ek kazanç elde edilmesini kolaylaştırmıştır. Ama bu yöntemlerin hepsinin güvenli, yasal yöntemler olduğunu söylemek pek mümkün değil. Borsadan para kazanmak ise bu alternatif yollar arasında hem güvenli hem yasal hem de kazançlı olanıdır.İlk Hisse Senedi İşlemleriBorsa denildiği zaman akla genellikle hisse senetleri gelir. Bunun nedeni de, borsa binaları hisse senetlerinin ticari işlemlerde kullanılmaya başlamasıyla kurulmuştur. 15. yüzyılda Dünya Deniz Ticareti’nin gelişim gösterdiği dönemde kıymetli evraklar ilk defa ticari işlemlerde kullanılmıştır. Kullanılan ilk kıymetli evrak ise poliçelerdir. Daha sonra da hisse senetleri bu ticari işlemlere dahil olmuştur. Yapılan ilk işlemler sokak köşelerinde, kahvehanelerde ve belirli yerlerde toplanılarak yapılmıştır.Hisse senetlerinin o dönemlerde el değiştirmesi tahmin edeceğiniz üzere az bir işlem hacmine sahiptir. Deniz aşırı ticarette, hisse senetlerinin el değiştirmesinde artan işlem hacmi ise işlemlerin daha güvenli yerlerde ve kayıt altına alınarak yapılması gereksinimini doğurmuştur. Borsaların güvenli yerler olduğunu da bu ihtiyaç kanıtlamaktadır. Borsada yapılan işlemler güvenlidir ve denetimler sonucunda yapılmaktadır.Borsada Hangi Hisse Senetleri Alınıp Satılır?Hisse senetleri, sermaye şirketlerinin ortaklarına, ortaklıklarını ve paylarını belirlemek amacıyla verdikleri kıymetli evraklardır. Ortaklara verilen bu hisse senetleri, sahiplerine bazı haklar kazandırmaktadır. Bu haklar ise;    Rüçhan hakkı; bedelli sermaye artırımına katılma hakkı.    Kardan pay alma hakkı; temettüden her ortak kendi payını alır.    Oy kullanma hakkı; şirket ile ilgili alınacak kararlarda oy kullanabilir.    Yönetime katılma hakkı; şirket yöntemi ile ilgili hak tanır.    Tasfiyeden hisse oranında pay alma hakkı.    Bilgi edinme hakkı; şirket ile ilgili her türlü bilgiden haberdar olma hakkı tanır.Hisse senetlerinin alım satımının yapılması demek bu hakların devrini bazı durumlarda söz konusu kılarken bazı durumlarda devri kapsamamaktadır. En basit örnek olarak, borsadan alınıp satılan hisse senetlerinde hakkın devri söz konusu değildir.Hisse senetleri tanıdığı haklara ve özelliklerine göre çeşitli türlere sahiptir. En çok bilinen hisse senedi türü ise Adi ve İmtiyazlı hisse senetleridir. İmtiyazlı hisse senetleri özellikle Amerika gibi gelişmiş ülkelerde kullanılmaktadır. Türkiye’de ise İmtiyazlı hisse senetlerinin kullanımına izin verilmemektedir ve yatırımcılar tarafından alınıp satılamamaktadır.Türk Ticaret Kanunu 409. Maddesi‘ne göre, hisse senetleri Hamiline Yazılı Hisse senetleri ve Nama Yazılı Hisse Senetleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Nama yazılı olan hisse senetleri sahiplerinin isimlerine kaydedilmiştir. Bu hisse senetlerinin borsada alınıp satılması söz konusu değildir ve borsaya kayıtlı olmayan şirketlerin hisseleri Türk Ticaret Kanunu’na göre işlem görmektedir. Nama yazılı olan hisse senetlerinin borsada alınıp satılması istendiği zaman ise hamiline çevrilmeleri gerekir ve Borsa İstanbul’a kayıt (kote) ettirilmesi gerekir.Hamiline yazılı hisse senetlerinde ise o senedin hamili kimse hak sahibi o kişi sayılmaktadır. Bu kişi de, ya ibraz edendir ya da Takasbank dökümünde kime kayıtlı görünüyorsa o kişidir. Ülkemiz borsasında işlem gören tüm hisse senetleri hamiline yazılı hisse senetleridir. Yine hamiline yazılı olan hisse senedinin borsada işlem görebilmesi için Borsa İstanbul’a kote edilmesi gerekmektedir.DEVAMI: http://www.borsanasiloynanir1.com/hisse-senedi-nasil-alinir-nasil-satilir/
Başbakan Erdoğan: 'Taksim'den Ümidinizi Kesin'
Parti grubunda konuşan Erdoğan, Mısır'daki idam kararlarıyla ilgili 'Bizden neden ses çıkıyor? Bizim ciğerimiz yanıyor ciğerimiz' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis'teki grup toplantısında gündemi değerlendiren açıklamalarda bulundu. 1 Mayıs kutlamaları konusunda son sözü söyleyen Erdoğan 'Taksim'den umudunuzu kesin. Devletle bir gerilime girmeyin. Kanun benim diyemezsin. Her zaman söylüyoruz. Başkalarının özgürlük alanına müdahale etmediği sürece herkes dilediğini yapar. Dilediğini ifade eder. Ancak başkalarının özgürlüğüne müdahale ediyorsa sokaktaki insana dükkandaki esnafa rahatsızlık veriyorsa emniyet güçleri ve hukuk devreye girer gerekeni yapar. Açık net söylüyorum biz bu konuda bir defa ilan ettiğimiz yerler dışında, Yenikapı ve Maltepe dışında yeri kabul etmiyoruz. Ben orada yapmayacağım illa burada yapacağım dersen bu çatışmaya ben hazırım anlamına gelir' dedi. 'CİĞERİMİZ YANIYOR' Mısır'daki idamlar konusunda sessiz kalan Avrupa ülkelerini de eleştiren Erdoğan '20 dakikada 529 idam kararı. AB'de idam yasak ama onlardan ciddi bir ses görmüyoruz. Diğer ülkelere bakıyoruz onlardan ses yok. Bizden neden ses çıkıyor? Bizim ciğerimiz yanıyor ciğerimiz. İman sıradan bir olay değil. Akif diyor ya imandır o cevher ki ilahi ne büyüktür imansız paslı yürek sinede yüktür. Biz inancımızın gereğini yapmaya mecburuz. Bunlara sessiz kalamayız' şeklinde konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları; Geçtiğimiz yıl Nisan ve Mayıs'ta Türkiye ekonomisi tarihin en başarılı dönemlerinden birine şahit olmuş ve her alanda tarihi rekorlar kırılmıştı. Gösterge faiz en düşük seviyeye düşmüş, BIST endeksi 93 binin üzerine çıkarak tarihi rekor kırmış, Merkez Bankası rezervimiz 136 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine çıkmıştı. 14 Mayıs'ta IMF'ye borcumuzu sıfırlamıştık. 'HUZUR KADAR EKONOMİ DE HEDEF ALINDI' Gezi olaylarında ve 17 Aralık sürecinde Türkiye'deki huzur kadar ekonomi de hedef alındı. Bu hadiseler cereyan ederken belli odaklar uluslararası platformlarda karalama kampanyası başlattı. Uluslararası medyada boy boy ilanlar yayınlandı. Bunu ülkenin içinden birileri yaptı. Türkiye bir kriz ülkesi gibi gösterilmek istendi. İşveren örgütleri Türkiye'ye uluslararası yatırım gelmez diyerek bizi tehdit ettiler ve yatırımcıya gelmeyin çağrısı yaptılar. Ekonomiyi durduralım çağrıları yapıldı. 'BÜYÜMEYE DEVAM' Bütün bu kampanyalara rağmen moral bozma görüntüsü oluşturma kampanyalarına rağmen ihanet girişimlerine rağmen ekonomimiz dim dik ayakta kaldı. İstikrarla büyümeye devam etti. 2013 yılının tamamında yüzde 4 büyüme kaydettik. Milli geliri biz 2002 yılında 350 milyar lira olarak devralmıştık. Yani 350 katrilyon. 2013 sonunda 1 buçuk trilyon lira sınırını aştı. 1 trilyon 562 milyar yani eski parayla 1 katrilyon 562 milyar liraya ulaştı. Dolar bazında milli gelir 230 milyar iken şu anda 820 milyar dolara yükseldi. Kişi başına gelir ise 3500 dolardan 2013 itibariyle 10.800 dolara çıktı. 'TURİST SAYISI YÜKSELDİ' Borcun milli gelire oranı yüzde 73 idi. Şu anda yüzde 36... Bakın nereden nereye gerilemiş bulunuyor. Bunlarla beraber turizme bakıyoruz. Turizmde hamdolsun 2002'de gelirimiz 8 buçuk milyar dolardı. 2013'te 35 milyar dolara yükseldi. 13 milyon kişi gelirken 2013'te 35 milyona turist sayısı yükseldi. Şu anda biz oteller itibariyle yetiştiremiyoruz. Böyle bir konumdayız. 'ORANLAR ESKİ SEVİYEYE İLERLEMEKTE' Dünyanın ülkemize olan teveccühü anlamlıdır. Kampanyalara rağmen dünya ülkemizi önemli bir destinasyon olarak görüyor. İşsizlik enflasyon ve faiz de gerilimden çok ciddi derecede etkilendi. Şu anda da oranlar eski seviyelerine doğru ilerlemekte. MB rezervini biz 2002'de 27 buçuk milyar dolar olarak devralmış ve 136 milyar dolara çıkarmıştık. Yaşanan süreçte rezerv bir miktar düşse de 128 milyar dolar seviyesini yeniden yakaladık. Geçmişte bir anayasa kitapçığı fırlatıldığı için milyar dolarla kaybeden toplumun fakirleştiği ekonomi vardı. Şu anda ise demokrasi tarihinin en kirli darbeleri karşısında bile sarsılmadan ayakta duran bir yapımız var. 'YATIRIMLARIMIZ KATLANARAK DEVAM EDECEK' 30 Mart seçimleri demokrasi dış politika ve çözüm süreci için olduğu kadar ekonomi için de bir milat olma özelliği taşıyor. Artık ekonomi önünde de hiçbir engel yoktur. Türkiye istikrarla büyümeye ve milli gelirini artırmaya göstergelerini ileriye ulaştırmaya devam edecek. Küresel yatırımlarımız hızla devam ediyor. Bunun yanında eğitim sağlık adalet ve emniyet başta olmak üzere 81 vilayetteki yatırımlarımız da katlanarak devam edecek. Gezi olaylarında ve darbe girişimlerinde başarısız olanların inatla huzuru bozmak için çırpındıklarını görüyoruz. Acaba sokakları nasıl hareketlendiririm nasıl bir kaos ortamı oluştururm diye çaba sarfedildiğini görüyoruz. Mayıs ve Haziran yaklaşırken huzuru bozmak cam çerçeve kılmak esnafa zarar vermek gayesiyle birileri gerilim siyaseti üretiyor. Bunlar 30 Mart'ta gereken cevabı aldılar. Demokrasiye milli iradeye sandığa saygıları olmadığı için hala başka yerlerden medet umuyorlar. 30 Mart'ta millet söyleyeceğini sandıkta zaten söyledi. Bu aziz millet sokakta çatışma görüntüsü görmek istemiyor. Millet taşın sopanın molotofların egemen olduğu sokaklar istemiyor. Sokaklara şiddet görüntüsünün egemen olmasına izin vermedik vermeyeceğiz. Bazı STk'lar emekçi örgütler artık demokratik mücadele kültürünü demokratik gösteri kültürünü öğrenmelidir. 'EMNİYET GÜÇLERİ GEREKENİ YAPAR' Her zaman söylüyoruz. Başkalarının özgürlük alanına müdahale etmediği sürece herkes dilediğini yapar. Dilediğini ifade eder. Ancak başkalarının özgürlüğüne müdahale ediyorsa sokaktaki insana dükkandaki esnafa rahatsızlık veriyorsa emniyet güçleri ve hukuk devreye girer gerekeni yapar. 'KARANLIK ÖRGÜTLERİN ÜZERİNE BİZ GİTTİK' Türkiye'nin yakın tarihindeki karanlık noktaları aydınlatmak AKP olarak bizim en başından beri gayemiz oldu. Biz darbelerin üzerine giden bunları araştıran bir hükümetiz. Hatta darbe yapanların cezalandırılması için anayasayı değiştirdik. Faili meçhullerin üzerine biz gittik. Karanlık suç örgütlerinin üzerine biz gittik. Maraş olayları Sivas Çorum Gazi mahallesi olaylarını aydınlatmak için samimi girişimlerde bulunduk. 1 Mayıs 1977 taksim olaylarının aydınlatılması da gayretimiz oldu. Bütün bunlarda karşımızda statükoyu gördük. Karşımızda statüko partisi CHP'yi statükonun sivil toplum örgütlerini gördük. Biz Ergenekon ile kıyasıya mücadele ederken bu CHP ve yandaşları Ergenekon avukatlığı yuaptılar. Biz anayasayı değiştirirken aynı çevreler itiraz ediyor hayır diyorlardı. Biz karanlık olaylar aydınlansın diye çırpınırken birileri inatla ve ısrarla statükoyu savundular. 1 Mayıs'a hak ettiği değeri biz verdik. Sol mu verdi? CHP mi verdi? Aşırı uçlar mı verdi? MHp mi verdi? 1 Mayıs'ı 2008 yılında tatil ilan eden bizdik. Bunu biz yaptık. İşçilerimiz emekç.ilerimiz sendikalarımız için tarihi düzenelemeleri biz yaptık. Net asgari ücret yüzde 359 oranında arttı. Bizden önce asgari ücretler artmıyordu. Reel olarak asgari ücreti yüzde 69 oranında artıran biz olduk. Her zaman iş barışı ve diyalogtan yana olduk. Biz işçinin emekçinin kazanımlarını nasıl artırırız ekonomiyi nasıl büyütürüz diye çaba gösterirken birilerinin emekçi görüntüsü altında huzura istikrara kastetmesini asla kabul etmeyiz. Emek ve dayanışma gününü kutluyorum diyerek esnafa sokaktaki insana zarar verilmesini sineye çekemeyiz. 'İSTANBUL'DA MİTİNG YAPILACAK ALANLAR BELLİDİR' Buradan ekranları başında bizi izleyen milletime de sesleniyorum. Sendikalara sesleniyorum. STK'lara sesleniyorum. Ülkemizde miting yapılacak alanlar bellidir. İstanbul'da miting yapılacak yerler bellidir. 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen yasaların izin verdiği yerde kutlamasını yapar. Kutlamaya mani bir hal yok. Şu an itibariyle Yenikapı özel hazırlanmı miting alanıdır. Denize dolgu yapılarak bir alandır. Yaklaşaık 750 bin metrekarellik bir alandır. Gel burada mitingini yap. Burası bana ufak geliyor diyorsan o zaman Maltepe'de 1 milyon 250 bin metrekarellik bir alan ar. Orada da miting yapabilirsin. 'BUNDAN SONRA KADIKÖY'DE MİTİNG YAPILMAYACAK' Bu sene son olarak Kadıköy miting alanı olarak müsade edildi. Çünkü Maltepe bitmemişti. Bundan sonra Kadıköy'de de miting yapılmayacak. Çünkü burada yaşayan insanlar çok bedel ödedi. Bayram günü eza cefa günü olamaz. Eğer barışı kutlayalım diyorsak en güzel şekliyle adeta festival havasında eğleneceksek buyrun Yenikapı buyurun Maltepe diyoruz İstanbul için... 'TAKSİM'DEN BİR DEFA ÜMİDİNİZİ KESİN' Biz AK Partili belediyelere gelin daha küçük alanlar da oluşturalım dedik. Buralar kendisine büyük gelenler oralarda mitinglerini yapsınlar dedik. Bunun da hazırlıkları yapılıyor. Başbakan olarak söylüyorum. Taksim'den bir defa ümidinizi kesin. Gelin buyurun Yenikapı... Orası olmazsa Maltepe... Buyurun orada yapın. Devletle bir gerilime lütfen girmeyin. Halkın huzurunu kaçırmayın. Barış gününü çatışmaya dönüştürmeyelim terörize etmeyelim. 'İLLA ORADA YAPACAĞIM DERSEN...' Açık net söylüyorum biz bu konuda bir defa ilan ettiğimiz yerler dışında, Yenikapı ve Maltepe dışında yeri kabul etmiyoruz. Ben orada yapmayacağım illa burada yapacağım dersen bu çatışmaya ben hazırım anlamına gelir. Ki buna da biz asla müsade etmeyiz. Bunu bilmeleri gerekir. Çünkü herkes yapacağı her işi hukuk içinde yapmalıdır. Ben hukuku zorlayarak kanun benim dersen kusura bakma kanun sen değilsin. Bu ülkenin kanunları vardır sen de bu şekilde yaparsın. 'BELKİ SENEYE GİDİP MALTEPE'DE YAPACAĞIZ' Biz nasıl gidip mitinglerimizi gösterilen yerde yaptıysak sen de yapacaksın. Orada Biz Yenikapı'da yaptık 2 buçuk milyon kişi toplandı yetmiyor. Belki seneye gidip Maltepe'de yapacağız. 'TAKSİM ISRARINA İYİ NİYETLE BAKAMAYIZ' Taksim ısrarına biz hiç kimse kusura bakmasın artık iyi niyetle bakmayız, bakamayız. Sokak eylemleri şiddet ve vandalizimle bir yere varılamayacağını herkes anlamıştır. Sendika başkanı burası bizim kutsalımızdır diyor. Lafa bak ya. Nasıl bir kutsalsa... Yani orada eğer belli bir kabir ziyareti yapacaksan veya orada bir anıtı ziyaret edeceksen Yönetim Kurulu olarak gider çelenk koyarsınız ondan sonra da orada biliyorsunuz metro da var. Bak sizin için metro da yaptık. Taksim'den Yenikapı'ya metroyla geçersin. O gün hatta resmi taşıma araçlarını ücretsiz de yaparız. E daha ne yapacağız ya. Her şeyi yapıyoruz. Bütün imkanları hazırlıyoruz. İlla ben burada yapacağım diyorsun. Kusura bakmasın. Birileri Türkiye'yi Mısır ve Ukrayna'daki neticelere ulaştırmanın gönüllerinden geçtiğini biliyoruz. Millet bir yıldır sabır ve tahammülle sokaklardaki şımarıklığı izliyor. Bu millet sokağa çıkmadı ama sandığa giderek mesajını net olarak verdi. Millet huzur ve istikrar istediğini gayet net biçimde ortaya koymuştur. 'BAŞTA MUSTAFA KEMAL OLMAK ÜZERE...' Yarın TBMM'nin açılışının 94. yıl dönümünü bu vesileyle de Milli Egemenlik ve Çocuk bayramını idrak edeceğiz. Bu vesileyle Gazi M. Kemal başta olmak üzere Kurtuluş savaşı gazi ve şehitlerini minnetle yad ediyorum. Çocuk bayramının ülkemiz ve dünya çocukları için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 94 yıl önce ilk Meclis'te vazife alan Kurtuluş Savaşı'nı sevk ve idare eden tüm vekillere de buradan bir kez daha rahmet ve şükran duygularımı iletiyorum. 16 Mart 1920'de 600 yıllık Osmanlı'nın son başkenti olan İstanbul işgal edilmiş bir dönem sona ermiş bir devlet resmi olarak tarihe karışmıştır. Ankara'da yeni bir devletin şekillenmesi için yeni bir mücadele başladı. Bir meclis için çalışma yapılırken Osmanlı Meclisi Mebusanından milletvekilleri bu meclise çağrılmış ayrıca Anadolu'nun çeşitli vilayetlerinde seçimler yapılmıştır. 'DIŞLAYAN BİR MECLİS KABUL GÖRÜR MÜYDÜ?' Türkler ve Kürtler gibi Lazlar Çerkezler Boşnaklar Arnavutlar Romanlar ve Gürcüler.. Velhasıl tüm etnik gruplar kurucu unsur olarak var oldular. İlk meclis kimsenin kimseye üstünlüğü olmayan bir meclisti. Kibirle yaklaşmadığı bir meclisti. Eğer ilk meclis böyle bir hoşgörünün üzerine bina edilmeseydi Kurtuluş savaşı yapılamaz yapılsa da zafer mümkün olmazdı. Misak-ı Milli içindeki Kürtleri Arapları Lazları Gürcüleri Romanları diğer tüm etnik grupları dışlayan bir Meclis kabul görebilir miydi? Kuvayı Milliyeyi sevk ve idare edebilir miydi? Mütedeyyinleri sakallıları başörtülüleri dışarda bırakan bir meclis düşman önüne çıkaracak kahraman neferleri bulabilir miydi? İşte biz 12 yıldır 23 Nisan 1920'deki bu manzararnın bu fotoğrafın üzerinde hassasiyetle duruyor ve hatırlatıyoruz. 'BUGÜN BUNU GÖRMEYENLER VAR' İlk meclis rasgele açılan bir meclis değildi. Hatmi şeriflerle binlerce onbinlerce salatı tefriciyeler ve kurbanlar kesilerek cumayı müteakiben Hacı Bayram Camiinden yürüyerek birinci meclise geliniyor ve öyle açılıyor. Bina edildiği o manevi yapı ortada. Bunu bugün göremeyen bir halk parti zihniyeti var. Bunu bugün göremeyenler var. Bu parlamentoda olup da göremeyenler var. Niye? Görmek istemiyorlar. 'İNANCIMIZDAN KAYNAKLANAN BİR GÖREVİMİZDİR' Bizim Suriye'ye uzanan elimizi inkar edenler var. Mısır Libya Tunus'a Myanmar'a uzanan elimizi görmek istemeyenler var. Bu sabah Patani'de Budistlerin baskısı altında olan ve son günlerde yüzlerce binlerce oradaki Müslümanın öldürüldüğü bir tabloyu izliyorum. Orada bir yaşlı Müslümanın Türkiye'ye duasını izledim. Bizlere duasını izledim. İsim vererek o duayı izledim. Düşünebiliyor musunuz o oradan bize dua ediyor. Şu ifadeyi kullanıyor: Erdoğan sabret... Ve ağlıyor. Ve Türkiye'ye dua ediyor. Türkiye bizim yanımızda oldu diyor. Yalnız bırakmadı diyor. Ama bunu bu çatının altında anlamayacak kadar zavallı olanlar var. Çünkü onların böyle bir derdi sıkıntısı yok. Ama biz tevarüs ettiğimiz bir miras var. Biz devleti aliyeyi osmaniyenin bıraktığı miras üzerine gelmiş bir nesiliz. Dolayısıyla bizim ecdadımız Açe'ye nasıl gitmişse Hint Yarım Adasına nasıl gittiyse dünyanın her hangi bir yerinde zulüm varsa oralara gitmek tarihi görevimiz olduğu gibi inancımızdan kaynaklanan bir görevimizdir. 'KAPIMIZI AÇARIZ, YEDİRİRİZ, BARINDIRIRIZ' Şu anda Suriye'den ülkemize gelenlerin sayısı nerdeyse 1 milyona yaklaştı. Biz Suriye'den bize sığınan bu kardeşlerimize kapılarımızı kapatıp Suriye'de ölün mü diyeceğiz? Bunu diyebilir miyiz? Böyle bir hakkımız var mı? Bırakın Suriye'deki Müslümanı bir başkası imdat diye kapına sığınsa ona kapını açmak zorundasın bizim insanlık anlayışımız bu. İnancımızdan gelen anlayışımız bu. Kapımızı açarız, yediririz ve barındırırız. Ama bu CHP'de bu anlayış yok. O zalim Esed'in yanına adamlarını göndermekle beraberlik mesajı verdi. Darbecilerin yanında oldu. Bunlar geçimişi itibariyle darbeci. Mısır'da Sisi'nin yanında oldu. '20 DAKİKADA 529 İDAM KARARI' Şimdi o darbeci Mısır'da Cumhurbaşkanlığına hazırlanıyor. Orada binlerce insan öldürülecek Esmalar öldürülecek 529 idam ilan edilecek dünyanın sesi çıkıyor mu? Dünyaya sesleniyorum. ülkeme sesleniyorum 529 idam kararı, daha onaylanmadı, onaylanır veya onaylanmaz işte bir kısım yargı belası demek ki her ülkede var. 20 dakikada 529 idam kararı. AB'de idam yasak ama onlardan ciddi bir ses görmüyoruz. 'CİĞERİMİZ YANIYOR CİĞERİMİZ' Diğer ülkelere bakıyoruz onlardan ses yok. Bizden neden ses çıkıyor? Bizim ciğerimiz yanıyor ciğerimiz. İman sıradan bir olay değil. Akif diyor ya imandır o cevher ki ilahi ne büyüktür imansız paslı yürek sinede yüktür. Biz inancımızın gereğini yapmaya mecburuz. Bunlara sessiz kalamayız. Bu adımı atmak için bu ülkede biz her bir sorumluluk makamında olan sesini yükseltmek durumundayız. STK'lar sesini yükseltmelidir. Türkiye'de bazı STK'ların dışında bakıyorsunuz diğerlerinden özellikle solla dans edenlerden ses çıkmıyor. Hani idamlara karşıydınız. Hadi konuşsanıza. Sesinizi yükseltsenize. Bütün bunlara rağmen ne diyoruz? Zalimler için yaşasın cehennem. Olay budur. 'KİMSENİN KİMSEYE ÜSTÜNLÜĞÜ YOK' Bizim yeni Türkiye anlayışımız 23 Nisan 1920'deki anlayışla birebir uymaktadır. Her bir ferdin bu ülkenin kurucu unsuru olduğu anlayışıdır. Elinde silahı olanın elinde silahı olmayana üstünlüğü yoktur. Elinde parası olanın olmayana üstünlüğü yoktur. Gazetesi televizyonu olanın olmayana üstünlüğü yoktur. Okumuşun ümmiye Türkün Kürde şehrilinin köylüye üstünlüğü yoktur. Hiçbir zümrenin diğeri üzerinde üstünlüğü yoktur. 77 milyonun her bir ferdi kurucu unsurdur. Türkiye cumhuriyetinin sahibidir. Tek bir kişinin ve ailenin sultasını cumhuriyet sona erdirirken, yeni diktatörler yönetici elitler ya da milli şefler tesis etmek için kurulmamıştır. 'BENİM ÖYLE BİR HAYALİM VAR Kİ..' Ailesi gelir durumu etnik kökeni ayırt etmeksizin herkes eşittir. Türkiye'nin istikbalini tayin hususunda dağdaki çoban da üniversitedeki profesör de aynı derecede söz sahibidir. Cumhuriyetin hemen ardından tek parti öyle bir baskı oluşturmuştur ki bu ülkenin asıl sahipleri kurucu unsurları yani çoğunluk kendini dışlanmış hissetmiştir. Darbeler azınlığı iktidara taşırken çoğunluğun hukukunu ayaklar altına almıştır. İşte Yeni Türkiye bu çarpık gidişin son bulduğu bir Türkiye'dir. Biz 12 yıldır Türkiye'yi hayalleriyle buluşturmanın mücadelesiniv eriyoruz. Benim öyle bir hayalim var ki gerçek olmasını çok arzu ediyorum. 77 milyonun her ferdinin bu ülkenin asıl sahibi olarka hisssetmesini başını öne eğmeden dimdik durmasını arzu ediyor samimi hayaliyle yaşıyorum. 'BU HAYALİNİ MÜMKÜN HALE GETİRMENİN GAYRETİNİ VERİYORUZ' Biz böyle bir haylin peşindeyiz. Bu hayali mümkün hale getirmenin mücadelesini veriyoruz. Çetelerle mücadele ederken bu hayalin peşinde koşuyoruz. Belli zümrelerin tahakkümüne son verirken bu hayalin özlemiyle gayret gösteriyoruz. Azınlığın çoğunluğa baskı kurduğu bir iklimden ülkeyi çıkarıp herkesin birbirine aynı nazarla baktığı bir iklimi inşa ettik ediyoruz. Hep söyledik Türkiye sesi çok çıkanların egemen olduğu bir ülke değildir. Türkiye sokaklara çıkıp şımarıkça camı çerçeveyi indirenlerin tahakküm kurduğu bir ülke değildir. Türkiye parası olanın düdüğünü çalacağın manşet atanın rota çizeceği bir ülke değildir. Kardeşlerimin bu hissiyat içinde olmasını istiyoruz. Dünyadaki tüm kardeşlerimizin güçlü bir devlet olan Türkiye'nin yanlarında olduklarını hissetmesini istiyoruz. 30 Mart öncesinde kendisini imtiyazlı zanneden kibir abideleri kaybetmiş milletten cevabını almıştır. Millet en ağır saldırılar karşısında gücünü iradesini tüm dünyaya hissettirmiştir. Azınlığın çoğunluğa tahakküm ettiği dönemler bir daha geri gelmemek üzere bitmiştir. 'ONLAR HİÇBİR ZAMAN İNŞAA ETMEYE GELMEZ' 2007 yılında cumhuriyeti daha da güçlendirmek milli egemenliği ve demokrasiyi tahkim etmek için çok önemli bir anayasa değişikliği yaptık. Türkiye büyük millet meclisinin her kurum ve iradenin üstünde olduğunu gösterdik. CHP MHP BDP karşı çıktı. AK Parti olarak biz 330'u yakalayarak millete gittik. Millet ne dedi? Yüzde 58 ile 26 maddelik paketi onaylıyourz dedi. Bu değişiklik ile bu güne geldik. Bir anayasa... Yeni anayasa yapalım dedik. Biz 327 vekille Anayasa uzlaşma komisyonunda 3 kişiyle temsil edildik. Toplamda 227 vekille karşımızda 9 kişiyle temsil edildiler. Ne oldu? Yeni anayasaya evet dediler mi? Mutabık kalınan 60 madde var. Meclis başkanı böyle yürümez dedi. Ana muhalefet dedi ki, bunları meclisten çıkarmaya varız. Öyle deyince ben de arkadaşlarıma tamam dedim. CHP'nin genel müdürü arkadaşlarım yanlarına gidince dediler ki hayır, MHP ve BDP de evet desin. İkimizin oyu buna yetiyor. Gel çıkaralım dedik. 4 parti bunlarda mutabık. 60 maddeyle ilgili mecliste çalışma yapalım 15 günde çıkaralım iki parti olarak. Orada da mızıkçılık yaptılar. Çünkü onlar hiçbir zaman inşa etmeye gelmez. Yıkmaya gelir. Olumsuzluğun yanında negatif olmanın yanında oldular. Ama biz ne yaptık Allah'ın izniyle Türkiye'de artık gerilim olmaktan çıksın. 20 milletvekili ya da siyasi partilerin göstereceği uygun her aday milletin huzuruna çıkacak milletten yetki alırsa Cumhurbaşkanı olacak. 'ONLARIN DA KANAATİNİ ALACAĞIZ' AK Parti olarak 10 Ağustostaki seçimler için istişarelerimiz yoğun şekilde devam ediyor. Biz bir istişare partisiyiz. Her işimizi istişare ile yaparız. Bugüne kadar böyle yaptık. Geçtiğimzi hafta milletvekillerimizle yani sizlerle görüştük. Ardından genişletilmiş ilbaşkanları toplantısı yaptık. Kanaatleri aldık. Büyük kongre delegelerimiz kadın ve gençlik kollarımızla bu hafta bir araya geliyoruz. Onların da kanaatini alacağız. Kanaat önderleriyle görüşmelerimiz oluyor ve olacak. Cumhurbaşkanımızla da bu konuyu ele alıp değerlendireceğiz. 'NEDİR BU TELAŞ O ZAMAN?' MHP'nin genel başkanı bu işe iki kişi karar veremez diyor. E sen mi vereceksin kararı? Yani biz bu kadar geniş bir istişare yapıyoruz bu arada da C.başkanımızla da böyle bir konuyu açık net değerlendiririz. Nihai kararı ise millet verecek. Bu kadar siyasetin acemisi bir çırak. Bu işlerden anlamıyor. Nihai kararı millet verir. Bu noktada cumhurbaşkanlığı çantada keklik değil. Millet verecek kararı. Nedir bu telaş o zaman? 'İŞTE BELGE, NE BELGESİ' Öbür tarafta CHP'nin genel müdürü de tutuşmuş. Kendi içlerinde de birbirlerine girdiler. Pensilvanyayla neden bir araya geldiniz. Olacak olan buydu. Bunlar kime yar oldu ki size yar olsunlar. Tek ceketle yola çıktı şu anda milyarlarca liralık dava açıyor. Bunların parasını nerden buluyorsun. Tek ceketi vardı onu da kaybedecek. Tazminat davalarıyla heralde ciddi bir rakam toplayacak inşaatın kalan kısmını tamamlayacak. Şu dönemde yargının tüm kurumları içinde olanlar ortadadır. Adana olayı ortadadır. Hala utanmadan sıkılmadan yazdıkları ortadadır. Neyi yazıyorsun neyi çiziyorsun sen bu ülkenin başbakanını bakanları dinleyeceksin bunu da kalkacaksınız dinleteceksiniz utanmadan sıkılmadan belge diyeceksin. İşte belge... Ne belgesi... Kalkıp da bunu söyleyemiyor. Bu ülkenin başbakanı nasıl dinlenir diyemiyorlar. 'NASIL GİRERSİNİZ İNSANLARIN MAHREMİNE?' Bakanların konuşmaları nasıl dinlenir diyemiyorlar. Devleti kendi dinleme seanslarını yapacak yer haline getirdiler. Bunu savunacak kadar alçaklar. Bunun savunulur bir yanı var mı? Sizin adalet anlayışınız bu mu? Nasıl girersiniz insanların mahremine? Bu denli bu işin maalesef şu anda istikameti kaybolmuş ve istikametini kaybetmiş bu takım son çırpınışlarını yapıyor. Biz gereğini yapacağız. Bunun için de tüm vekil arkadaşlarıma görev düşüyor. Siz milletin vekilisiniz. Bu millet yüzde 45 buçukla meydanlarda ne dedi, biz bunların yolsuzluk yaftalarına inanmıyoruz dedi. Bu iftirayı atanlara sizler gereken cezayı vermelisiniz. Bunların elinde hep söyledim şantaj kasetleri var. Bu devletin en tepesinden en aşağısına kadar. C. Başkanının da şantaj kasedi var benim de vardı genelkurmayın da vardı. Ben dedim ki açıklamazsanız namertsiniz diyorum. Açıklayın diyorum. Şahsımla alakalı bir şey bulamadılar bulamayacaklar. Benim bakanlarımla çocuklarımla konuştuklarımı verebildiler. Veremeyecekler bulamayacaklar çünkü bunlarda o şeref yok. Geçen söyledim ya düşman bile bu şerefsizliği yapmaz. Bunlar bunu yaptı! Değerli kardeşlerim bizim aldığımız terbiye farklıdır. Biliyorsunuz Hazreti Ali düşmanı öldürmek için yatırıyor tam boynunu vuracak düşman tükürüyor. Tükürdüğü anda Hazreti Ali onu öldürmekten vazgeçiyor. Şu ana kadar seni inancımın gereği için öldürecektim ama nefsim karışır diye vazgeçiyorum diyor. Tablo budur. Vicdansızca hareket ettiler. Şimdi de farklı gayretlerin içindeler. Biz de AK Parti olarak elimizden geleni yapacak bu devleti bu Haşhaşilerden Allah'ın izniyle temizleyeceğiz. haberler.com
Ramon Motta 2 Yıllığına Beşiktaş'ta
Beşiktaş Kulübü, Ramon Motta'yı 1.1 milyon Euro karşılığında 2+1 yıllığına renklerine bağladı. Beşiktaş geçen sezon başında Corinthians'tan kiraladığı Ramon Motta'yla 2+1 yıllık anlaşma sağladı. Siyah-beyazlı kulüp, Corinthians'a bonservis bedeli olarak 1.1 milyon euro, futbolcuya da ilk yıl için 1.2 milyon euro ödeyecek. Motta ayrıca maç başı 10 bin euro alacak. BEŞİKTAŞ BORSAYA DA BİLDİRDİ Siyah beyazlılar Motta transferinin detaylarını da borsaya bildirdi. Kulüpten KAP'a gönderilen açıklama şöyle: 'Ramon de Moraes Motta'nın transferine ilişkin olarak Corinthians kulübü ve oyuncunun kendisi ile anlaşmaya varılmıştır. Buna göre daha önce kiralık kontratında satın alma opsiyonu 2.500.000 Avro olan oyuncunun transferi için, Corinthians kulübüne 1.100.000 Avro ödenecektir. Oyuncunun kendisi ile 2+1 yıllık sözleşme imzalanmış olup oyuncuya ; - 2014-2015 sezonu için 1,200,000 Avro garanti ücreti ve 10,000 Avro maç başı ücreti, - 2015-2016 sezonu için 1,100,000 Avro garanti ücreti ve 10,000 Avro maç başı ücreti, - 2016-2017 sezonu(opsiyonlu) için ise 1,200,000 Avro garanti ücreti ve 10,000 Avro maç başı ücreti ödenecektir.'Şampiy10
Babacan-Bank Asya-Yiğit Bulut Üçgeni TBMM’de
CHP, Irak'ta ihracatçıların IŞİD nedeniyle uğradığı zararı da takip ediyorBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Yiğit Bulut arasında bir süredir devam eden gerilim Bank Asya kriziyle zirveye çıkarken, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, ekonomi yönetimindeki bu çift başlılığı ve yaşanan usulsüzlükleri TBMM gündemine taşıdı. Oran, IŞİD nedeniyle ihracatçıların Irak’ta uğradığı zararın giderilmesi için önlem alınıp alınmadığını da hükümete sordu.AB’de bunun örneği var mı?CHP’li Umut Oran, Bank Asya ile ilgili olarak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde şu soruları yanıt istedi:Geçmişte Başmüzakareci göreviniz de olduğu için yakından tanıdığınız ve tam üyesi olmaya çalıştığımız AB’de ekonomi yönetimleri arasında bu tür çelişkilerin yaşandığı başka bir örnek var mıdır? Ekonomi yönetimi başıbozuk mu?Aranızdaki bu çelişki ve tartışma hükümetinizin ekonomi yönetimdeki başıbozukluğu mu göstermektedir?ABD’de 2008 yılında merkezi hükümet bankaları kurtarmaya çalışırken Türkiye’de tam tersi biçimde Bank Asya’nın batırılmaya çalışılmasının gerekçesi nedir?Kırılgan 5’li riski artmaz mı?Türkiye’de tam da Dünya ekonomisinde “Kırılgan Beşli” ülkeler arasına alınmış ve Arjantin temerrüde düşmüşken hükümetiniz bu tavrı ülkemiz için riski daha da artırmıyor mu?Yabancı yatırımcı kaçar!Hükümet üyesi ve yönetim kadroları arasındaki bu çelişki ve Bank Asya’ya kural dışı getirilen baskılar yabancı yatırımcının güvenini sarsıp, Türkiye’ye gelmekten vazgeçmesine yol açmaz mı?Zararı kim karşılayacak?Bank Asya ile ilgili bu çelişkiler ve gelinen durum “paralel yapı” ile mücadelenin bir unsuru mudur?Borsa İstanbul’da işlem gören bir şirket olan Bank Asya’nın oluşan zararı ve hissesini elinde bulunduran vatandaşların zararını kim karşılayacak?İşlem gören hisse senedi fiyatlarına dışarıdan yapılan siyasi müdahale serbest piyasa ekonomisine uygun mudur? Yapılan bu açıklamaların bankacılık sektörüne ve ekonomiye verdiği zararın sorumlusu kimdir?Hangi adli işlemler yapılacak?Piyasaların sahip olmadığı bu bilgiyi siz hangi kaynaktan edindiniz? İçeriden edinilen bu bilgiyi açıklayarak hükümetiniz herhangi bir menfaat edinmiş midir? 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 106. maddesine göre ortada bir bilgi suiistimali var mıdır? Varsa sorumluları için hangi adli ve idari işlemi uygulayacaksınız?BDDK ve SPK’nın tavrıBank Asya’nın ortak alıp almaması, yerli yabancı gruba satılıp satılmayacağı tamamen yönetim kurulunun takdirindeyken her halka açık finans kuruluşu gibi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) mutat denetimine tabi Bank Asya’nın satışıyla ilgili açıklamalar yapmak 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun ‘itibarın korunması’ başlıklı 74. Maddesine göre suç değil midir? Bu suçun sorumlularıyla ilgili herhangi bir adli veya idari soruşturma başlattınız mı?Bank Asya ile ilgili olarak yapılan spekülasyonlar karşısında, gereğinin yapılması istemiyle BDDK ve SPK nezdinde girişimde bulundunuz mu?BDDK’ya Bank Asya’yı kapat baskısı mı var?Bank Asya’nın kapatılması için BDDK nezdinde hükümetinizin baskı yaptığı iddiası doğru mudur?Irak’ta 2 bin Türk şirketi etkilendiUmut Oran, Irak’ta ihracatçıların oluşan zararı için de Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya şunları sordu:Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün Erbil’e kadar dayanması Türkiye ile olan ticareti de olumsuz etkilemiştir. Bölgede faaliyet gösteren 2 bin şirketimiz de bu koşullardan olumsuz etkilenmiştir. Irak’a karayolu ile yapılan sevkiyatlarda yaşanan güvenlik sorununu nasıl aşacaksınız? Bu konuda alınmış bir karar var mı?İhracat yarı yarıya düştüMayıs ayında 1 milyar dolar ihracat yaptığımız Irak’a Temmuz ayı ihracatımız 569 milyon dolara gerilemiştir. Çatışmaların şiddetlenmesi ve Kuzey Irak’ın daha fazla zarar görmesi halinde tüm ticaretin durma noktasına gelme olasılığı karşısında hükümetiniz önlem aldı mı, bunlar nelerdir?TIR şoförleri haraç veriyorTürk TIR’larının yaklaşık 3 aydır Bağdat ve Basra gibi güneydeki merkezlere farklı yollarla ulaştığı ve bazı şirketlerin ise IŞİD terör örgütüne haraç vermek zorunda kaldığı bilinmektedir. Hükümetiniz bu duruma neden sessiz kalmaktadır, bunu nasıl önleyeceksiniz?Son verilere göre 1.5 milyon nüfuslu Erbil’de yaklaşık 200 bin Türk vatandaşının yaşadığı tahmin edilmektedir. Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği nasıl sağlanmaktadır? Irak’taki son gelişmelerin ardından sınır kapılarında herhangi bir kısıtlama yapıldı mı?
THY 172 Milyon Lira Net Kâr Elde Etti
Türk Hava Yolları (THY) 2014 yılının ikinci çeyreğinde 495 milyon lira esas faaliyet kârı ve 398 milyon lira net kâr elde ederek, ilk altı ayı 312 milyon lira esas faaliyet karı ve 172 milyon lira net kârla tamamladıTürk Hava Yolları (THY) 2014 yılının ikinci çeyreğinde 495 milyon lira esas faaliyet kârı ve 398 milyon lira net kâr elde ederek, ilk altı ayı 312 milyon lira esas faaliyet kârı ve 172 milyon lira net kârla tamamladı. Türk Hava Yolları açıklamasına göre, THY'nin 2014 yılı ilk altı aylık konsolide mali tabloları Borsa İstanbul’a bildirildi. Buna göre THY, 2014 yılının ikinci çeyreğinde 495 milyon lira esas faaliyet kârı ve 398 milyon lira net kâr elde ederek, ilk altı ayı 312 milyon lira esas faaliyet kârı ve 172 milyon lira net kar ile tamamladı. Yılın ilk altı ayında 26 milyon yolcu taşıyan Türk Hava Yolları’nın yolcu sayısında yüzde 17, arz edilen koltuk kilometrede (AKK) yüzde 19, ücretli yolcu kilometrede (ÜYK) ise yüzde 19 artış sağlandı. Yolcu doluluk oranı da yüzde 79 olarak gerçekleşti. Dıştan dışa transfer yolcu sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artarak toplam dış hat yolcu içerisinde yüzde 44 paya ulaştı. Türk Hava Yolları bugün itibariyle 45 iç hat, 218 dış hat olmak üzere dünya üzerinde 108 ülkede 260 şehir ve 263 havalimanına uçuş gerçekleştiriyor. Avrupa’nın en genç filolarından birine sahip olan THY'nin filosunda 200 dar gövde, 54 geniş gövde ve 9 kargo olmak üzere toplam 263 uçak bulunmaktadır. Açıklamaya göre, 2011, 2012 ve 2013’ün ardından 2014 yılında da Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi ödülüne layık görülen THY, dünyanın önde gelen beş yıldızlı havayollarından biri olma hedefi doğrultusunda hizmet kalitesini artırmaya ve sağlıklı finansal yapısını koruyarak karlı büyümeye odaklanmaya devam ediyor.Dünya
Babacan-Kurtulmuş İkilisi Piyasayı Endişelendirdi
Yeni kabinede, Başbakan yardımcısı Ali Babacan'ın yanı sıra Numan Kurtulmuş'un da aynı görevi üstlenmesi piyasada endişe yarattı. Piyasa analistleri, Babacan ve Kurtulmuş'un eşit görevlerde olmasının, ekonomi yönetiminde 'çift başlılık' yaratabileceği endişesiyle, kâr realizasyonu kaygılarının da eklenmesiyle piyasada küçük çaplı satışlara neden oldu.Kabinenin açıklanmasından önce 2.1550 liraya kadar gerileyen dolar, ekonomi yönetimine ilişkin kaygıların belirginleşmesiyle 2.1655 liraya kadar yükseldi. Kapanış saatlerinde dolar 2.1635 ve euro da 2.8450 lira dolayında işlem görürken, yarı yarıya dolar ve eurodan oluşan döviz sepeti de 2.5042 değerine yükseldi. Yeni kabinede ekonomi yönetiminin beklendiği gibi görevini korumasının ardından kâr realizasyonu ile karşılaşan hisse senetleri günü yüzde 0.65 ekside kapatırken, seans sonuna doğru banka hisselerinde satışlar arttı. Güne 81,009 puan ile artıda başlayan Borsa İstanbul Endeksi beklentilerin altında kalan Temmuz ayı dış ticaret açığı verisi sonrası 81,600 puanın üzerine çıktıktan sonra, yeni hükümetin açıklanmasının ardından eksiye geçti. Borsa İstanbul Endeksi 80,312.94 puandan kapanırken, banka hisseleri yüzde 1.53 geriledi. DHA
Bank Asya Yarım Saat Kapalı Kaldı
Seans başında işleme geçici olarak kapatılan Bank Asya hisseleri yüzde 7.81 primle 0.69 liradan açıldıBank Asya hisseleri ikinci seansın başında yaklaşık yarım saat işleme geçici olarak kapatıldıktan sonra saat 14:45'te yüzde 7.81 primle 0.69 liradan açıldı.Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü, Bank Asya'nın hisseleri borsa yönetmeliğinin 25. maddesinin b bendini gerekçe göstererek işleme geçici olarak kapatmıştı.Bank Asya hisseleri sabah seansın ilk dakikalarında taban fiyattan işlem gördükten sonra kayıplarının tamamını geri alarak tavan fiyata yükselmişti. Hisseler, ilk seansta yüzde 10.94 yükselişle tavan fiyat olan 0.71 liraya ulaşmış ve ilk seansı bu seviyeden tamamlamıştı.Bank Asya ilk seansın kapanışının ardından KAP'a yaptığı açıklamada, 'Bankamız ile ilgili olarak, mevcut durum itibariyle kamuya açıklanmış olanlar haricinde, kamuya açıklanmamış herhangi bir özel durum bulunmamaktadır' denildi.Dünya
Merkez Bankası Faiz Kararını Açıkladı
Merkez Bankası faizlerde değişikliğe gitmedi. 8.25 olan politika faizi aynı kaldı.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,25 düzeyinde sabit tuttu.TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruya göre PPK, Erdem Başçı başkanlığında toplandı. Kurul, Merkez Bankası bünyesindeki bankalararası para piyasası ve Borsa İstanbul Repo-Ters Repo pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının sabit tutulmasına karar verdi.Kurul, gecelik marjinal fonlama oranını yüzde 11,25'te, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını yüzde 10,75'te, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,5'te sabit bıraktı.Kurul, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,25 düzeyinde sabit tuttu.Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde sıfır (0) ve borç verme faiz oranı yüzde 12,75'te sabit bırakıldı.'İhracat dengeli büyümeyi desteklemeye devam etmektedir'Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği belirtilen duyuruda, zayıflayan küresel talebe rağmen ihracatın dengeli büyümeyi desteklemeye devam ettiği kaydedildi.Duyuruda, şunlar ifade edildi'Yılın başında alınan makro ihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun çekirdek enflasyon eğilimi üzerindeki olumlu etkileri gözlenmeye başlanmıştır. Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Bununla birlikte düşen emtia fiyatlarının enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri sınırlayabileceği değerlendirilmiştir.Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır'Para Politikası Kurulu toplantı özetinin beş iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.Merkez Bankası'nın 2013 yılbaşından bu yana uyguladığı bir hafta vadeli repo ihale faiz oranları ise şöyle oldu:Tarih Değişim Faiz22.Oca 5,5019.Şub 5,5026.Mar 5,5016.Nis 0,50 5,0016.May 4,5018.Haz 4,5023.Tem 4,5020.Ağu 4,5017.Eyl 4,5023.Eki 4,5019.Kas 4,5017.Ara 4,50201421.Oca 4,5028.Oca 10,0018. Şub 10,0018. Mar 10,0024.Nis 10,0022.May 0,50 9,5024.Haz 0,75 8,7517.Tem 0,50 8,2527.Ağu 8,2525.Eyl 8,25Merkez Bankası'nın 2013 yıl başından bu yana uyguladığı kısa vadeli faiz oranları ise şöyle:Tarih Borçlanma Faiz Oranı Borç Verme Faiz Oranı22.Oca 4,75 8,7519.Şub 4,50 8,5026.Mar 4,50 7,5016.Nis 4,00 7,0016.May 3,50 6,5018.Haz 3,50 6,5023.Tem 3,50 7,2520.Ağu 3,50 7,7517.Eyl 3,50 7,7523.Eki 3,50 7,7519.Kas 3,50 7,7517.Ara 3,50 7,75201421.Oca 3,50 7,7528.Oca 8,00 12,0018.Şub 8,00 12,0018.Mar 8,00 12,0024.Nis 8,00 12,0022.May 8,00 12,0024.Haz 8,00 12,0017.Tem 7,50 12,0027 Ağu. 7,50 11,2525 Eyl 7,50 11,25CNN TÜRK