onedio

Hayvan hakları Haberleri

Hayvan hakları ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Hayvan hakları ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Gündemin Kalabalığında Kaybolan 10 Konu
Hepimiz haklı olarak yolsuzluk, medyaya müdahale, Fenerbahçe'nin durumu, yeniden yargılama, seçim gündemine odaklandık. fakat bu arada ülkenin gerçek ve önemli gündemini ıskalama noktasına geldik. Bütün hayatımız tapeler, seçimler, adaylar ekseninde dönerken bakın neleri kaçırıyoruz.
İngiltere Bu Görüntüleri Konuşuyor!
İngiltere'nin başkenti Londra'da bu sabah kentin en işlek caddelerinden birinde bir kadının elinde tasmasıyla bir adamı köpek gibi gezdirmesi büyük şaşkınlık yarattı. İngiliz Independent gazetesinin yayınladığı fotoğraflarda, İngiltere'nin başkenti Londra'daki Farrington semtinde sabah 8.30 sıralarında elinde kahvesiyle yürüyen genç bir kadın elinde tasmasıyla bir adamı emekler şekilde yürütürken görülüyor. Bir halkla ilişkiler çalışması olduğundan şüphenilen olayı Pe.ta ve Agent Provocateur gibi hayvan hakları dernekleri de üstlenmedi.  DHA
Bir Hintlinin Dünyaya Bedel Olduğunun 20 Kanıtı
Hindistan...Tecavüz vakaları ve hijyen sorunları olmasa gidilesi görülesi bir egzotik memleket. İnsanlığın değişik bir beşiği. Ama Hindistan'ı Hindistan yapan dağı taşı, Ganj nehrinden ziyade biraz da insanları. Hintliler gerçekten değişik insanlar ve dünyaya bakış açılarına biz her haftasonu içtiklerimizi üst üste eklesek yetişemeyiz gibi görünüyor. Kafaları bir değişik millet Hintliler. Her biri dünyaya bedel neden mi ?
Meksikalılarla Kimsenin Başa Çıkamayacağının 16 Kanıtı
Meksikalıların bir sözü vardır 'You just messed with the wrong Mexican' yani, 'Yanlış Meksikalıya çattın' derler. Gelin görün ki her Meksikalı çatabileceğiniz en yanlış insan olabilir. Çünkü sarışın, esmer, kızıl farketmez çünkü onlar Meksikalı ve Meksikalılar affetmez. Buyrun cenaze namazına;
Dünyanın En Mutsuz Ayısı: Arturo
Arturo, Güney Amerika'da, doğasına tamamen aykırı bir iklimde, yaklaşık 40 derece sıcaklıkta yaşam mücadelesi veriyor. Yalnızca 50 cm'lik bir havuzu bulunan beton kafeste adeta işkence yaşayan hayvanın başka bir ülkeye nakledilmesi için imza kampanyaları başlatıldı. Arjantin'de bulunan Mendoza Zoo adlı hayvanat bahçesinde tutulan talihsiz hayvan, aşırı sıcak havada yaşamaya çalışıyor. Beton zeminde 40 dereceyi aşan havada bunalan Arturo, en yakın arkadaşı Pelusa'nın 2 yıl önce ölmesiyle iyice bunalıma girdi. Yetkililer hayvanın artık tuhaf davranışlar sergilediğini söylüyor. 29 yaşındaki kutup ayısının kafasını sürekli salladığı, kendini yerden yere attığı konuşuluyor. Arturo'nun görüntüleri basına yansıyınca, hayvan hakları savunucuları da harekete geçti. Yalnızca 50 cm'lik bir havuzu bulunan beton kafeste adeta işkence yaşayan hayvanın başka bir ülkeye nakledilmesi için imza kampanyaları başlatıldı. Dünyaca ünlü şarkıcı Cher, resmi Twitter hesabından paylaştığı mesajda Arjantin'e seslenerek, Arturo'nun ölmesi durumunda bunun tek sorumlusunun Arjantin olduğunu belirtti ve 'elleriniz kanlı' dedi. Sunday People'da yer alan habere göre, Kanada'da bulunan Assiniboine Park hayvanat bahçesinin Arturo'yu transfer etme teklifi, Arjantin'deki hayvanat bahçesi tarafından reddedildi. Arturo'nun Kanada'daki hayvanat bahçesine naklinin sağlanması adına başlatılan imza kampanyasına destek vermek için tıklayınız. Milliyet
İşkenceyle Kedi Öldüren Üniversiteli: 'Zararı Karşılamak İsterim'
Eskişehir’de sahiplendiği kediyi evinde bıçakladıktan sonra kafasını su damacanasıyla ezerek öldüren ve görüntüleri sosyal paylaşım sitesinde yayınlanan üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Mustafa Can Aksoy’un yargılanmasına başlandı. 3 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR Kendisine ait olmayan hayvanı öldürdüğü gerekçesiyle 'mala zarar verme' suçundan 4 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz olarak yargılanan sanık Mustafa Can Aksoy, 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan ilk duruşmaya katılmadı. Duruşmaya Aksoy'dan şikayetçi olan Cafe De Kedi işletmecileri Didem Erşan Üstündağ, Duygu Kurt ve Gülşah Mısırlıoğlu Kabaca ile Eskişehir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı avukat Buket Ünlü, Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu, Ankara Barosu Hayvan Hakları Kurulu, Yaşam Hakkına Saygı Derneği, Seferhisar Doğa ve Hayvan Dostları Derneği, Eskişehir Veteriner Hekimler Odası, Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği ile Engelli Hayvanları Koruma Derneği'ni temsilen avukatlar katıldı. TALİMATLA İFADE VERDİ Eskişehir 4'üncü Asliye Mahkemesi hakimi, duruşmaya katılmayan sanık Mustafa Can Aksoy'un 20 Haziran 2014 tarihinde Bartın Asliye Ceza Mahkemesi'ne talimatla ifade verdiği belirtti. Aksoy, memleketi Bartın'da verdiği ifadesinde olay günü aşırı miktarda alkollü olduğunu söyleyerek şöyle dedi: 'Ben olay tarihinde Eskişehir'de okuyordum. Ara sıra gittiğim bir cafe vardı. Cafe De Kedi isimli bu kafedeki bir bayandan ben bir tane kedi aldım. Kediyi beslemek ve bakmak istiyordum. Bizim Bolu'daki kendi evimizde de bir kedimiz vardır. Orada da kedi beslerim. Olay tarihinde aşırı derecede alkollüydüm. Eve geldiğimde kedinin evde yatağı pislettiğini gördüğümde çok sinirlendim. Kediyi yataktan kovalamak istedim. Ne zaman elime bıçak aldığımı ve kedinin karın boşluğunu ne zaman kestiğimi ve bunları videoya aldığımı hatırlamıyorum. Olaydan dolayı son derece pişmanım. Kediye bilinçli olarak eziyet ettiğimi de hatırlamıyorum. Videoyu paylaştığım ancak daha sora aramız açılan kız arkadaşım beni kötülemek için görüntüleri internet sitesinde paylaşmış. Olay nedeniyle ben ve ailem çok mağdur olduk. Psikolojik olarak da yıprandım. Alkollü olarak da olsa bana emanet edilen kediye zarar verdiğim hususu doğrudur. Müşteki tarafın bu olay nedeniyle kedi ile ilgili faturalandırılmış zararlarını karşılamak isterim.' ZARARIMIZ MAL DEĞİL CANDIR Cafe De Kedi'nin işletmecileri Duygu Kurt, Gülşah Mısırlıoğlu Kabaca ve Didem Erşan Üstündağ ise duruşmada yaptıkları konuşmada vahşice öldürülen kediyi kendilerinin sanık Mustafa Can Aksoy'a verdiklerini söyledi. Olay nedeniyle hem maddi hem de manevi zarara uğradıklarını belirten Gülşah Mısırlıoğlu Kabaca şöyle devam etti: 'Bu olaydan dolayı çok yıprandık. İşyerimizi belli bir süre açamadık. Hem maddi hem de manevi zarara uğradık. Kediyi tutanak karşılığında teslim etmiştik. Kediyi bizzat ben teslim ettim. Bu nedenle herkesten daha fazla üzüntü duyduğumu düşünüyorum. Sahipli mala zarar verme nedeniyle açılan dava kapsamında duruşmamız görülüyor. Burada mal olarak görülen aslında bir candır. Sonuçta öldürülen de mal değil, can taşıyan bir kedidir. Yasalara göre zararın karşılanması durumunda sanığın cezasında indirim uygulanacağı belirtildi. Ancak dediğimiz gibi zarar olarak gösterilen mal değil ve candır. Bir canın kıymeti nasıl ölçülebilir. Sanıktan şikayetçiyiz. Zararımızın karşılanması söz konusu değildir. En üst sınırdan cezalandırılsın.' KEDİ SAHİPLİ OLDUĞU İÇİN YARGILAMA YAPILABİLİYOR Eskişehir Barosu Hayvan Hakları Komisyon Başkanı avukat Buket Ünlü Hatip de sanığın ifadelerindeki sarhoş olduğu ve yaptıklarını hatırlamadığı yöndeki beyanlarını kabul etmediklerini söyleyerek, 'Alkolü, sanık kendi iradesi ile almıştır. Pişmanlık ifadesi ise bizce samimi değildir. Çünkü saatlerce bir hayvanın acı çekişi kayıt altına alınmıştır ve akabinde de paylaşılmıştır. Burada sahipli hayvan olması nedeniyle öldürülen kedinin şanslı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu traji komik bir olaydır. Çünkü kanunumuzda sahipsiz hayvanların öldürülmesi cezalandırılmış değildir. Davaya konu kedinin sahipli olması nedeniyle bu yargılama yapılabilmektedir' dedi. İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu temsilcisi avukat Hülya Yalçın sanığın rehabilitasyona tabi tutulmasını, Ankara Barosu avukatlarından Burcu Yağcı da sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istedi. DURUŞMA ERTELENDİ Eskişehir 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Oğuz Han Selçuk, öldürülen kedinin sahipleri olan Duygu Kurt, Gülşah Mısırlıoğlu Kabaca ve Didem Erşan Üstündağ'ın bundan sonraki duruşmalara da müdahil olarak katılabileceklerini belirtti. Hakim Selçuk baro, oda ve dernek temsilcilerinin duruşmaya müdahil olarak katılma taleplerini ise kabul etmediklerini söyledi. Mahkeme, olayla ilgili tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 11 Kasım 2014 tarihine erteledi. TEDAVİYE ALINMALI Duruşma sonrası avukatlar ve hayvanseverler Eskişehir Adalet Sarayı önünde 'Hayvana yapılan şiddet kabahat değil suçtur' yazılı pankart açıp basın açıklaması yaptı. Eskişehir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı avukat Buket Ünlü Hatip sanık Mustafa Can Aksoy'un tedaviye alınması gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu: 'Ülkemizde hiçbir değeri bulunmayan sokak hayvanları karşısında ceza kanunumuza göre sahipli hayvan kategorisinde yer aldığı için 'Mal' olarak değerlendirilen ve bu nedenle de traji komik bir şekilde şanslı olan 'İletki' isimli kedinin faili Mustafa Can Aksoy'un yargılanması süreci nihayet başladı. Karşımızda, masum bir canlının bağırsaklarını dışarı çıkardığı yetmezmiş gibi saatlerce sürünerek acı çekmesini izleyen, bunu kayıt altına alan ve kendisinden ve yaptıklarından utanmak yerine bunu adeta övünme sebebi olarak arkadaşlarıyla paylaşan bir sanık yer almaktadır. Seri katillerin, ırz düşmanlarının, canilerin geçmişine bakıldığında çocuk ve gençken hayvanlara işkence yaptıkları unutulmamalıdır. Dolayısıyla Mustafa Can Aksoy ve onun gibiler insan dahil başka canlılara zarar vermemeleri için sadece ceza almamalı, yaptıkları unutulmamalı, tedaviye alınmalı ve takibi yapılmalıdır. BİZİM MALIMIZ DEĞİL CANIMIZ KATLEDİLMİŞTİR Eskişehir Hayvanları Koruma Derneği Başkanı ve aynı zamanda Cafe De Kedi işletmecilerinden Duygu Kurt da, Mustafa Can Aksoy'un 26 Eylül 2013 tarihinde 'İletki' adlı tekir kediyi emanet edilme sözleşmesiyle aldığını, 2 gün sonra da oldurduğunu söyledi. Duygu Kurt konuşmasına şöyle devam etti: 'Sanık, bu olayı cep telefonuna kaydederek mesaj yoluyla arkadaşlarıyla paylaşmış ve olay sosyal paylaşım sitelerine düşmüştür. Bu olay herkesi ve öncelikle Cafe de Kedi sahiplerini derinden etkilemiş ve şahsa 'Mala Zarar verme' davası açılmıştır. Kedi aslında bir mal değil candır. Bizim malımız değil canımız katledilmiştir. Bu olay telafi edilemez bir durumdur. Kişinin öğrenci olması, saçlarının uzun olması ya da dinlediği müzik bu vahşice olayın sebebi olamaz. Tüm hayvanların hakkını koruyan hayvan korumacılar türcü olamazlar. Bu şahsın dış görünüşüne takılmak sadece türcülüktür. Bu şekilde giyinen ve öğrenci olan çok kişi sokak hayvanlarına ve kendi hayvanlarına çok iyi bakmaktadırlar. İletki'ye uygulanan vahşice cinayet, vicdan sahibi ve toplumun hayvanlara karşı takındığı tavırla alakalıdır. Bugün savunmasız bir hayvanı işkence ederek öldüren ve sonrasında bunu övünerek paylaşan bir kişinin yarın savunmasız bir insana da aynı şeyi yapma ihtimali unutulmamalıdır. ' DHA | Cumhuriyet
Köpeği Motosiklete Bağlayıp Sürükledi
Hatay'da akıllara durgunluk veren olay! Bir köpeği motosikletinin arkasına bağladı, metrelerce sürükledi. Vatandaşların müdahalesi sonucu kurtarılan köpeğin ayaklarının parçalandığı görüldü. Hatay'ın merkez ilçesi Antakya'da bir sokak köpeğinin motosiklete bağlanarak metrelerce sürüklenmesi güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Vatandaşların yaşanan vahşeti bildirmesi üzerine yaralı sokak köpeğinin yanına giden Hatay Doğa ve Yaşam Derneği Başkanı Sinem Karaahmetli veteriner tarafından ilk muayenesi yapılan sokak köpeğini hayvan barınağına aldırdı Yaşananları 'vahşet' olarak tanımlayan Karaahmetli, ülke genelinde en büyük sıkıntılarının yasaların yetersizliği olduğunu söyledi. 5199 Sayılı Hayvan Hakları Kanun Tasarısının Meclis'te beklediğini hatırlatan Karaahmetli halen Ülkemizde bir hayvana tecavüz etmenin, yaralamanın cezasının en fazla 650 TL olduğu ifade ederek 'Bir canlının hayatının bu kadar ucuz olmaması gerekiyor.' dedi. Hatay Doğa ve Yaşam Derneği Başkanı Sinem Karaahmetli tarafından gazetecilerle paylaşılan güvenlik kameraları görüntülerinde motosiklet üzerindeki bir kişinin motorunun arkasına bağladığı köpeği sürüklemesi görülüyor. Metrelerce bu vaziyette motor arkasında koşturulan köpeğin artık bitap düştüğü ve koşacak hali kalmadığı taşlık yolda sürüklendiği görülüyor. Motosiklet sürücüsüne ilk tepki karşı kaldırımdan koşarak gelen bir vatandaştan geliyor. Daha sonra vatandaşların olayı fark etmesiyle motosiklet sürücüsü ve köpeğin etrafında toplanıyor. Yaşanan kargaşa içerisinde motosiklet sürücüsü olay yerinden kaçarken yaralı köpek vatandaşlar tarafından yolun kenarına alınıyor. Yardımsever vatandaşlar tarafından özel bir veterinere ardından Hatay Doğa ve Yaşam Derneği Başkanı Sinem Karaahmetli'nin haberdar edilmesi ile Hayvan Barınağına götürülüyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde meydana gelen bu olayın ardından ayaklarında sürüklenme ve aşırı koşturulma nedeni ile yaralar açılan sokak köpeğinin tedavisi sürüyor. Milliyet
'Büyükada'da Atlı Faytonlar Yerine Elektrikli Faytonlar Kullanılsın'
Her yıl 400’ün üzerinde atın öldüğü Büyükada’da elektrikli faytonların kullanılması için imza kampanyası başlatıldı. Sıcak hava koşulları ve ağır çalışma şartları nedeniyle her yıl 400’ün üzerinde atın öldüğü Büyükada’da elektrikli faytonların kullanılması için imza kampanyası başlatıldı.  Kampanyanın çağrı metninde Hiçbir gelenek hayvanlara yapılan eziyeti haklı çıkaramaz. Hayvanların işkenceye maruz kalarak çalışmaya zorlandığı faytonlar yerine elektrikli faytonların kullanılmasını talep ediyoruz… Atlı faytonların yerini alacak olan elektrikli faytonların işletilmesi bu faytonculara verilebilir. Böylece yapılan değişiklikler herhangi bir mağduriyete yol açmaz” ifadeleri yer aldı.  Kampanyanın çağrı metni şöyle:  Gün boyu, sıcakta, soğukta, sırtında kilolarca yükle yokuş çıkan, yokuş inen, koşturulan, sırtlarına kırbaçla vurulan, dayak yiyen, maruz bırakıldığı koşullar sebebiyle hastalanan, ciğerleri kanayan, kasları yırtılan, tedavi görmeyen, 'verimsizleşince' ormana kendi kaderine terk edilen çok sayıda atın çektiği acıları gün yüzüne çıkarmak ve onlara bu acıları yaşatan faytonlara bir son vermek istiyoruz. Yumruk ve sopalarla dövülen, dili kesilen, hastalandığı için ormana terk edilip birkaç insanın verdiği suyla hayata tutunmaya çalışan çok sayıda atın haberi medyaya yansımışken, onların çektiği acılara bir son vermekten bizi alıkoyan nedir? Bu hayvanlar insanların keyfine hizmet etmek zorunda bırakılırken ve bu kadar işkenceye maruz kalırken biz neden sadece seyirci kalıyoruz?  Adalar'da 1000'in üzerinde at ve 226 fayton var. Yüzlerce at yazın her gün hiç durmadan koşturuluyor. Koşarken yemek ve su verilmiyor. Sıcağın altında saatlerce bekletilen atlar yokuşlarda zorlanıp düştüklerinde yine dayak yiyerek ayağa kaldırılıyor.Fayton konusu ilk defa konuşulmuyor. Senelerdir hayvan hakları aktivistleri ve ada halkından insanlar; atlara eziyet olduğu gerekçesiyle faytonların kaldırılmasını istiyor, imza topluyor, eylemler yapıyor. Fakat hala atlara çektirilen bu eziyete bir son verilmiş değil. Öte yandan faytonların adaların tarihi bir sembolü olduğunu, faytonlar kaldırılırsa tarihi dokunun zedeleneceğini, faytonların ada geleneğinin bir parçası olduğunu savunarak faytonların kaldırılmasına karşı çıkanlar var. Hiçbir gelenek hayvanlara yapılan eziyeti haklı çıkaramaz. Atlar biz insanların keyfine hizmet etmek zorunda değildir. Hayvanları köleleştiren ve işkence eden bir gelenek varsa, o geleneğin yaşatılmasındaki ısrar, eziyetin sürdürülmesindeki ısrardır. Aynı düşünce tarzıyla bugün Avrupa Birliği boğaların eğlence için korkunç işkencelerden geçirildiği ve öldürüldüğü boğa güreşlerini yasaklamıyor. Yine aynı savunmayla bugün ABD'de yavru buzağılara eğlence ve gelenek adı altında işkence eden rodeolar yasaklanmıyor. Gelenek ve tarihi doku gerekçesiyle işkence-zulüm sürdürülemez! Hayvanların işkenceye maruz kalarak çalışmaya zorlandığı faytonlar yerine elektrikli faytonların kullanılmasını Adalar Belediyesi'nden ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden talep ediyoruz. Ayrıca faytoncuların işlerine son verilmemesini, onlara yeni iş imkanlarının belediye tarafından sağlanmasını talep ediyoruz. Atlı faytonların yerini alacak olan elektrikli faytonların işletilmesi bu faytonculara verilebilir. Böylece yapılan değişiklikler herhangi bir mağduriyete yol açmamış olur ve hayvanlara edilen zulmün son bulması konusunda dünyada örnek alınacak bir adım atılmış olur. Mevcut atların rehabilitasyon merkezlerinde gerekli tedavilerinin yapılmasının ardından onlara sömürüden uzak bir yaşam sağlanmasını, bir daha hiçbir atın faytonlarda kullanılmamasını talep ediyoruz. Kampanyaya destek vermek için buraya tıklayın.T24
Köpek Tarçın Geceyi Emniyet'te Geçirdi...
Gemlik’te saldırgan ve tehlikeli olduğu gerekçesiyle şikâyet edilen golden cinsi Tarçın adlı köpek, gece yarısı sahibinden alınıp Emniyet’e götürüldü. Barınağa verilen Tarçın’ı almak için sahibi hukuk mücadelesi başlattı Bursa’nın gemlik ilçesinde insanlara yakınlığı ile bilinen golden retriever cinsi köpek, saldırgan ve tehlikeli olduğu gerekçesi ile gece yarısı sahibinden alınıp İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün bahçesinde bekletildi. Köpek daha sonra, hayvan barınağına teslim edildi. Komşusu olan Savcı O.K.’nın şikâyeti üzerine köpeğinin usulsüz olarak kendisinden alındığını öne süren bilgisayar mühendisi Buğra Demirçelik, “Köpeğimin aşıları, eğitimi tam. Kimseye zarar vermediği halde saldırgan denilerek gece yarısı el konuldu” dedi. Emniyet’te sabahladı Gemlik’te Cumhuriyet Mahallesi Yakut Sitesi B Blok’taki dairede, annesi ile birlikte 3 yıldır yaşayan Bilgisayar Mühendisi Buğra Demirçelik’in, ‘Tarçın’ adındaki 4 yaşındaki Golden Retriever cinsi dişi köpeği geçen salı günü polis ve zabıta ekipleri tarafından gece yarısı evinden alındı. İddiaya göre, kapı komşusu olan ve ilçede görev yapan Cumhuriyet Savcısı O.K.’nin şikâyeti üzerine saldırgan ve tehlikeli olduğu gerekçesi ile alınan köpek, sahibi Buğra Demirçelik ile birlikte gece 23.00 sıralarında İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyet Müdürlüğü’nün bahçesine zincirle bağlanan köpek sahibinin ısrarlarına rağmen öğle saatlerine kadar burada tutulmasının ardından Umurbey Geçici Köpek Rehabilitasyon Merkezi’ne teslim edildi. ‘Köpeğim eğitimli, aşıları tam’ Barınağa kapatılan köpeğini görmeye giden Buğra Demirçelik, Tarçın’ın asla saldırgan bir davranışta bulunmadığını savundu. Komşusu olan savcının hayvandan neden rahatsız olduğunu anlamadığını belirten Demirçelik, “Gece işten geldiğimde karşı komşum olan Savcı O.K. beni asansörün önünde bekliyordu. Şikâyetçi olacağını ve köpeği attıracağını söyledi. Daha sonra polisler ve zabıta ekipleri yanlarında veteriner hekim olmadan evimize gelip köpeğimi aldılar. Polis Merkezi’ne götürüp ifademi aldılar. 02.30’a kadar beni de orada tuttular. Köpeğimi salmayacaklarını üstlerinden emir geldiğini söylediler. Ayrıca, bana, ‘Hayvanı Tehlike Yaratacak Şekilde Serbest Bırakma’ gerekçesiyle, Kabahatlar Kanunu’na göre, 91 lirada para cezası kestiler. Köpeğim hem saldırgan değil, hem de kimseye zarar vermiyor, rahatsız etmiyor. Aşıları tam. 1.5 ay da insanlara itaat için özel eğitim aldı. Evde devamlı kendisi ile ilgilenen birisi var ve asla havlamaz, saldırgan değil” dedi. Komşularının rahatsız olması nedeniyle köpeğini asansöre bindirmediğini açıklayan Buğra Demirçelik, ’Tarçın’ın kendisinden usulsüz alınması karşısında, hukuksal mücadele başlatacaklarını sözlerine ekledi. ‘Sahibi olan bir köpek alınamaz’ Hayvan Hakları Federasyonu Gemlik Temsilcisi Ümran Akyavaş ise sahipli bir köpeğin izin olmadan alınamayacağını ifade ederek, köpeklerin ancak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Belediyenin şikâyet üzerine hayvanın saldırgan olup olmadığına bakarak savcılık kararı ile alabileceğini vurguladı. Akyavaş, hiçbir mahkeme kararı yokken evcil bir köpeğin usulsüz şekilde alındığını ve barınakta tutulduğunu kaydetti.Sebile ÇETİN- Mehmet İNAN/GEMLİK (Bursa), (DHA)
Kürk Ticareti İçin Hayvanları İşkence Ederek Öldürüyorlar
Dünyada yaklaşık 14 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip olan kürk ticaretinin arka planında milyonlarca hayvanın işkence edilerek katledildiği gerçeği varHayvan hakları savunucularının tüm mücadelelerine rağmen, hayvanlar derileri için katledilmeye devam ediyor. 14 milyar dolarlık bir pazara sahip olan kürk ticareti nedeniyle milyonlarca hayvan işkence edilerek katlediliyor.Alman Die Zeit gazetesinin online servisinin dün yayınladığı görüntüler, kürk yapımı için beslenen hayvanlara yapılan işkenceler gözler önüne serdi. Zeit Online, Animal Equality adlı hayvanları koruma derneğince iki yıl boyunca İspanya’daki 70 kadar ada tavşanı çiftliğinde çekilen görüntüler ile ilgili bir haber yayınladı.Haberde, kürk yapımı için beslenen tavşanlara işkence yapıldığı ve birçoğunun yaralı bir şekilde beslendiğine yer verildi. Yine katledilen birçok hayvanın leşleri uzun süre diğer canlılar ile birlikte tutulurken, birçoğunun ‘aşırı stresten’ dolayı saldırganlaştığının altı çizildi.Çiftliklerde beslenen ada tavşanlarının dünya çapında kürk satışı yapan Burberry, Marc Jacobs ve diğer lüks giyim firmalarına satıldığı belirtilen haberde, Burberry şirketinin uygulamaları ‘barbarca ve yasa dışı’ olarak nitelendirdiği kaydedildi. Zeit Online, Marc Jacobs ve Armani gibi şirketlerin ise konuya ilişkin sorulara cevap vermek istemediklerine dikkat çekti.Zeit Online haberinde, Almanya’daki bir kürk lobicisinin “İspanya’daki çiftlik çalışanlarının birçoğu fakir insanlar. Para karşılığında kamera önünde böyle şeyler yapıyorlardır” sözlerine de yer verildi.Hayvan haklarına olan duyarlılığın gelişmesine rağmen, dünya genelindeki kürk ticareti hızla artış gösteriyor. ‘Wearefur’ adlı kürk lobisine öncülük eden sitenin verilerine göre, dünyadaki kürk ticareti 2000 ile 2010 yılları arasında yüzde 70 artışla yıllık 14 milyar dolarlık bir ciroya ulaştı.Kürk sektöründe toplamda 1 milyon kişinin istihdam edildiğini savunan siteye göre, Yunanistan, Kanada, Rusya, ABD, Polonya, Norveç, Finlandiya ve Namibiya gibi ülkelerdeki birçok kent ve ya yerli grup bu sektör sayesinde ayakta kalıyor. Siteye göre, dünya genelinde satışı yapılan kürklerin yüzde 85’lik bir kısmı çiftliklerde yetiştirilen hayvanlardan elde ediliyor.Aynı kaynağa göre, kürklerin yüzde 75’i gerçek hayvan derisinden elde edilirken, kürk pazarı giderek genişliyor. Kürk kullanımına yönelik talep en çok Kuzey Amerika, Avrupa, Rusya ve Uzakdoğu’da artarken, Türkiye, Ukrayna ve Kazakistan gibi yükselmekte olan ekonomilerdeki talep dikkat çekici bir artış gözleniyor.