Doğanın Kalbinden Tuvale: Ressam Giray İlker Başaran'ın Sanatsal Yolculuğu
Birbirine zıt iki farklı zihniyete sahip sanatçılar, neredeyse birbirine tıpa tıp benzer eser yapmış olsunlar. Yani her ikisinde de kırmızı kareler, sarı üçgenler vs.den oluşmuş, kompozisyonları hemen hemen aynı olsun. Ancak her ne kadar aynı olsalar da sanatçısının zihnindeki soyut değerler farklı olduğu için eserler aynı soyutluğu taşımayacaklardır. Yani yüzeyde görülen kırmızı kareler, sarı üçgenler farklı bir soyut algıyı temsi ettikleri için farklı soyut eser olacaklardır. İşte bunun için soyut ama hangi soyut dedim. Burada önemli bir husus daha var onu atlamayayım. Bütün bu sanata yön vermiş felsefe ve bilimi paranteze alarak, dışlayarak ortaya çıkmış bir soyut resim izahı daha vardır. Bunun için önce merhum İsmail Tunalı’nın kitabından bir paragraf aktarayım.“Bizim hareket noktamız Picasso’nun şu sözüdür: Sanatta devrim, salt yeni bir dünya tasarımıdır.” Soyut sanat, sanatta bir devrim ise, bu devrim dünya hakkında yeni bir tasarıdan oluşur. Bu tasarım ampirik, duyusal gerçekliğin dışında salt biçimsel bir dünya tasarımıdır. Böyle bir dünya tasarımı, biçimin dışında bir başka varlığa dayanmaz. O olduğu gibi olan bir şeydir ve böyle olduğu gibi olan şey olarak da salt biçimdir. Sayın Tunalı, çağdaş sanat kuramcısı Marcel Brion’ın, soyut sanat deyimini açıklayan yorumundan da alıntı yapmıştır. Marcel Brion paragrafını “Salt soyut sanat, kendine özgü doğa dışı bir salt biçimler dünyasıdır.” cümlesi ile bitirmiştir. (İsmail Tunalı- Felsefenin ışığında Modern Resim. S.119) Böyle bir girişten sonra Çağdaş Türk resminin dikkat çeken isimlerinden Giray İlker Başaran, eserleriyle izleyiciyi doğanın derinliklerine ve insan ruhunun karmaşık labirentlerine davet eden resimlerine bakalım. Sanatçının çalışmaları, çarpıcı bir gerçekçilikle harmanlanmış güçlü bir sembolizm ve atmosfer yaratma yeteneğini gözler önüne seriyor. Başaran, manzara, figür ve sembolik anlatımları ustaca bir araya getirerek, sadece gördüğünü değil, hissettiğini ve düşündüğünü de aktaran zengin bir görsel dil kuruyor.(Görsel Kaynağı: Giray İlker Başaran)