onedio

okul Haberleri

okul ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. okul ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

İş Bankası’ndan Hatay’a Eğitim Desteği
6 Şubat deprem felaketlerinden en çok etkilenen illerden Hatay’ın Defne ilçesinde 2025-2026 eğitim-öğretim döneminde açılan Türkiye İş Bankası Defne Anadolu Lisesi, Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran tarafından ziyaret edildi.Ziyaret sırasında TÜBİSAD ve Softtech iş birliğiyle lisede hataya geçirilen teknolojik eğitim sınıfı da törenle açıldı.6 Şubat deprem felaketlerinin ardından yaklaşık 3 yıl geçmiş olmasına rağmen, 11 ilimizde yaşanan büyük yıkımların etkilerinin azaltılması, şehirlerde yeniden güvenli bir şekilde yaşamın inşa edilmesi için çalışmalar devam ediyor. Depremlerin meydana geldiği ilk andan itibaren bölgede özellikle acil ihtiyaçların giderilmesi için çalışan Türkiye İş Bankası, sonrasında kalıcı katkı sunacak projeler hayata geçirdi. Banka, bu kapsamda Hatay Valiliği ile imzalanan protokolle Defne ilçesinde 24 derslikten oluşan Türkiye İş Bankası Defne Anadolu Lisesi ve 4 derslikten oluşan Türkiye İş Bankası 100. Yıl Anaokulu’nu inşa etti. Her iki okul da yeni eğitim-öğretim yılında öğrencileri ağırlamaya başladı. Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, bugün Anadolu Lisesi’ni ziyaret ederek öğrencilerle bir araya geldi; lisede Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) ve Bankanın iştiraki olan Softtech iş birliğiyle hayata geçirilen teknolojik eğitim sınıfının açılış töreni ile İş Bankası Grubu çalışanları için yaptırılan lojmanların teslim törenine katıldı.
Tarot Falına Göre 18 Kasım Salı Günü Senin İçin Nasıl Geçecek?
Günlük tarot falına bakmak ve neler olacak hemen öğrenmek ister misin? Günlük olarak hazırladığımız tarot falı ile birlikte falsız kalmayacaksın. :)Bakalım 18 Kasım Salı günü senin için nasıl geçecek? Yeni bir günde acaba hangi kartı seçeceksin? Aşk, aile, kariyer ve para konularında başına neler geleceğini merak ediyor musun?Merak ediyorsan, tarot falına başlayalım!
1 Zarf Seç Hayatının Aşkıyla Nerede Tanışacaksın Söyleyelim!
Hayatının aşkıyla nerede karşılaşacağını merak mı ediyorsun? O zaman doğru yerdesin! Bu eğlenceli ve bir o kadar da heyecan verici zarf seçme oyunumuzla, geleceğini biraz olsun şekillendirebilirsin. Belki de hayatının aşkıyla tanışacağın yer hakkında bir ipucu elde edersin. Kim bilir?Haydi, bir zarf seç ve hayatının aşkıyla nerede tanışacağını öğren!
İndirim Günleri Başlıyor! 15 - 21 Kasım Haftasında A101 ve BİM Aktüel Ürünler Listesinde Ne Var?
Türkiye'nin en büyük perakende market zincirleri A101 ve BİM'de aktüel ürün katalog listeleri yayınlandı. A101 ve Bim aktüel ürünler kataloğu Onedio'da! Birbirinden cazip indirimleri kaçırmamak için güncel broşür içeriklerimizi takip edebilirsiniz. Bakalım 15 - 21 Kasım 2025 tarihleri arasında hangi indirimler var?'Bu içerik marka iş birliği içeriyor.' 'Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Onedio sorumlu değildir.'
Bir Piyonla Başlayan Yolculuk: Kübra Öztürk Örenli’nin Satranç Hikayesi
Satranç, sadece taşların tahtada hareket ettiği bir oyun değil; sabrın, stratejinin ve zekânın iç içe geçtiği bir yaşam biçimi. Küçük yaşlarda başlayan bir merakın, büyük bir tutkuya dönüşmesinin en güzel örneklerinden biri de Kübra Öztürk Örenli’nin hikâyesi. Ankara’nın bir mahallesinde açılan mütevazı bir satranç kursunda başlayan bu yolculuk, onu Avrupa’nın zirvesine taşıdı.Henüz 7 yaşında satrançla tanışan Örenli, azmi, disiplini ve kararlılığıyla kısa sürede Türkiye’nin ve Avrupa’nın en önemli kadın satranç sporcularından biri olmayı başardı. Üst üste kazandığı iki Avrupa Şampiyonluğu ve dünya dereceleriyle yalnızca kendi adını değil, Türk satrancının da tarihini yazdı.Ancak onun hikâyesi sadece başarılarla değil, mücadeleyle de dolu. Kadın sporcu olmanın zorluklarına, annelik sürecine ve sporda kadınların eşit temsili için verdiği mücadeleye samimiyetle değinen Kübra Öztürk Örenli, bu röportajda hem bir sporcu hem de bir anne olarak yaşadıklarını içtenlikle paylaşıyor.Bu söyleşi, satrancın bir spordan çok daha fazlası olduğunu; kararlılıkla, sabırla ve inançla yürüyen bir kadının hikâyesinin, pek çok gence ilham vereceğini gösteriyor.Görsel Kaynağı: Kübra Öztürk Örenli
Eğitimcilerin Mesleki Yetkinliği: Bilgiden Fazlası, Etkiden Fazlası
Toplumların kaderi, sınıflarda yazılır. Bir ülkenin geleceği, öğretmenlerinin kalitesiyle doğru orantılıdır. Ne teknoloji, ne müfredat, ne de politika… Hiçbiri, mesleki olarak yetkin bir eğitimcinin etkisinin yerini tutamaz. Çünkü öğretmen, sadece bilgi aktaran kişi değildir; o, düşünceyi biçimlendiren, merakı yeşerten, insanı insana dönüştüren kişidir.
Çayseverlerin Bayılacağı 25 İlginç Ürün
Çay denildiğinde akan suları durdurabilecek bir sürü çay tutkunu var. Çay tutkusu bir başkadır efendim, çayseverler bilir. Daha sonra çay içerken dostlarınızla yaptığınız muhabbetlerin tadı bir başkadır. Bu, dostlarınızın hikmeti midir çayın güzelliği midir orası sizin bileceğiniz iş :) 'Çayı dumanından tanırım' diyenlerin bayılacağı hatta sahip olmak için sabırsızlanacağı harika ürünlerimiz var. Hele ki bu yazıyı okurken bile elinizde çay bardağınız varsa, içinizden bardağınızın değişmesi gerektiğini fısıldayan bir sesle karşılaşabilirsiniz. Çünkü bu ürünlerle çay içmek, çayın keyfini çıkarmak sıradan ürünlere göre çok daha keyifli. Artık sözü ilginç ürünlere bırakma zamanı. Dilerseniz kendinize bir bardak çay koyun ve bu yazımızı öyle okumaya başlayın..
Marmara İletişim'de İki Asistan Okuldan Atıldı
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki iki araştırma görevlisi, Gezi eylemleri sırasında yasal sendikal haklarını kullanarak iş bırakma eylemine katıldıkları için açılan soruşturma sonrasında okuldan atıldı. 8 araştırma görevlisine de kıdem durdurma cezası verildi. Fakültenin dekanı Yusuf Devran, daha önce de öğrencilerin fişlenmesi, öğretim üyelerinin tehdit edilmesi ile gündeme gelmişti. Geçtiğimiz Haziran ayında KESK'in iş bırakma kararına uyarak Gezi Protestolarına destek veren Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden 2 Araştırma Görevlisi okuldan atıldı. Marmara Üniversitesi'nde haftalardır öğretim görevlileri ve öğrenciler Dekan Prof. Yusuf Devran'ın keyfi uygulamalar içinde olduğunu iddia ederek protesto eylemleri düzenliyorlardı. Marmara İletişim Fakültesi Dekanlığı, Gezi olaylarına katılan 8 asistana 2 yıl kıdem durdurma cezası verdirmişti. Son olarak dün çıkan karara göre Dr. Figen Algül ve Araştırma Görevlisi Can Özbaşaran okuldan atıldılar. Yasal sendikal eylemi 'cumhuriyeti ortadan kaldırmak' olarak gösterdi İki hocanın okuldan atılma gerekçeleri dilekçede şöyle ifade edildi. 'Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya yönelik eylem yapmak; ideolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemlerde bulunmak veya bu eylemleri desteklemek suretiyle kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak; boykot işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak ya da bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek, yardımda bulunmak.' Kararı YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya verecek Şimdi Gözler YÖK'e çevrildi. Araştırma Görevlileri bir hafta içinde YÖK'e itiraz edebilecek. Son kararı YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya verecek. Son yıllarda hep fişleme ve tehditler ile gündeme geldi Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi, son yıllarda, dekanı Yusuf Devran'ın öğrenci fişlemeleri, bazı öğretim üyelerine yönelik tehdit ve baskı uygulamalarıyla da sürekli gündemde olan bir okul. Devran daha önce de yüksek lisans mülakatına girecek olan öğrencilere yönelik yaptığı fişleme ile gündeme gelmişti. Yüksek lisans mülakatına giren bir öğrenci listesinde Kürt kökenli öğrencilerin isimlerinin yanına 'PKK'lı' anlamına gelen 'P' harfi ile işaretlenmişti. Devran, fişleme listesiyle ilgili 'bu resmi bir evrak değil' diyerek daha önce suçlamaları reddetmişti. Yusuf Devran daha sonra Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gözde Yılmaz'ın savcılığa yaptığı başvuru ile yeniden gündeme geldi. Okula alınacak yüksek lisans ve doktora öğrencileri için verdiği listeyi jüri üyesi olarak kabul etmeyen Doç. Dr. Gözde Yılmaz'ı tehdit eden Devran, Yılmaz'ı hedef de göstermişti. Doç. Dr. Yılmaz, bu tehditler üzerine savcılığa suç duyurusu yaparak, koruma talep etmişti. Doktora jürisi üyesi doçenti tehdit etmişti Dekan Devran'ın hedef tahtasına oturttuğu hocalar ve araştırma görevlileri sosyal medya üzerinden bazı öğrencilerin tehditlerine maruz kalmışlardı. Doç. Dr. Yılmaz'ı da koruma talep etmeye yönelten bu durumdu. Sosyal medyada ve çeşitli mecralarda Devran'ın 'ülkücü' öğrenciler ile sıcak ilişkiler içinde olduğu ve onun hedef haline getirdiği kişilerin bu kesimlerin tehditlerine maruz kaldığı da sıkça yer aldı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde son yıllarda sıklaşan ülkücü öğrenciler ile solcu ve Kürt öğrencilerin örgütlenmeleri arasında çıkan kavgaların sonrasında da dekanın, öğrencilerin bir kesimine yönelik bu yakınlığı dile getirilmiş ve eleştirilmişti. Fakültesini dünyanın gündemine taşıdı ama nasıl? Gezi Parkı eylemleri sonrasında da hızını kesmeyip sendikalı araştırma görevlilerinin hakkında yasal sendikal haklarını hiçe sayıp soruşturma başlatan ve cezalar yağdıran Devran, bu uygulamaları ile TBMM gündemine de dünya akadami çevrelerinin en saygın isimlerinin de aralarında yer aldığı karşı imza kampanyalarına da neden olmuştu. 24 ülkede yüzlerce üniversitede görev yapan 1431 akademisyenin imza attığı 'Akademinin özgürlüğü, bizim özgürlüğümüz' adlı protesto metninde Noam Chomsky, Judith Butler ve Nancy Fraser gibi dünyanın tanıdığı isimler de vardı. Akademik alanda her hangi bir başarı yerine, bir dönemin 'kışla' eleştirilerini hatırlara getiren uygulamaları ile fakültesini sürekli gündemde tutan Yusuf Devran'a yönelik bu protesto metninde imzası bulunan Chomsky, Butler gibi isimlerin araştırmaları ve kimi teorileri İletişim Fakültelerinde verilen derslerde okutuluyor. CNN Türk
Gürakan: MEB Yasası Eğitimin Siyasallaşmasıdır
Türk Eğitim Sen Hatay 2 nolu Şuse Sekreteri Yaşar Gürakan yazılı bir açıklama yaparak hükümetin TBMM’ye sevk ettiği Dersaneler Yasası ile Milli Eğitim Bakanlığındaki müsteşarlar hariç tüm üst düzey kadroların değiştirilmesine ve müdür atamalarının Valilerin yetkisine bırakılmasının amaçlandığını belirtti. Gürakan açıklamasında; “Liyakatli, ehil okul müdür ve müdür yardımcıları devri son bulacak, torpili olanın sırtı yere gelmeyecek, yandaşlar padişah olacaktır. Bu madde ile birlikte 100 bin okul yöneticisinin görevi sona erdirilecektir. Bu durumda akıllara “AKP kendi devletini mi kurmaktadır?” sorusu gelmektedir” dedi.Türk Eğitim Sen Hatay 2 Nolu Şube Sekreteri Yaşar Gürakan yaptığı yazılı açıklamada; “Hükümetin TBMM’ye sevk ettiği Dershane Yasa Tasarısı eğitim camiasında bomba etkisi yarattı. Her zaman olduğu gibi yine ka palı kapılar ardında hazırlanan bu tasarıda sendikamızın asla kabul edemeyeceği hususlar yer almaktadır. TBMM’ye sevk edilen yasa tasarısında dershanelerin kapatılmasının yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı’nın Müsteşar hariç tüm üst düzey yönetiminin değişmesi de yer almaktadır. Daha önce de Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer Teşkilat Yasası çıkararak, Bakanlık Merkez Teşkilatını yerle yeksan etmişti. Şimdi de Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda yeni bir hamle yapmıştır. Demek ki Ömer Dinçer’in Teşkilat Yasası, hükümet nazarında istenen etkiyi sağlamadı ve yeterli sayıda adam kayırılmadı ki, bununla ilgili bir düzenlemeye gidilmesi gündeme geldi. Peki bu ne demektir? Tasarının bu şekliyle yasalaşması halinde Milli Eğitim Bakan -lığı’na ard arda davalar açılacaktır. Zira bu, kazanılmış haklara vurulmuş bir darbedir. Bu, devletteki istikrarın zedelenmesidir. Bu, MEB’in hafızasının yok edilmesi demektir. Değişen bürokratların yerine kimler getirilecektir? Bu kişiler hangi vasıflara sahip olacaktır? Kariyer ve liyakat ilkeleri yine yerle yeksan mı edilecektir? Sırf yandaş diye iş bil-meyen bürokratlar ordusu mu Milli Eğitim Bakanlığı’nı yönetecektir? Yasa tasarısında dikkat çeken bir başka husus da 4 yıl ve üzeri sürelerle okul müdür ve yardımcısı olanların, bu görevlerinin ‘hiçbir işleme gerek kalmaksızın’ sona ereceğidir. Bilindiği gibi okul müdür yardımcıları yazılı sınav, okul müdürleri de yazılı ve sözlü sınav sonucuna göre atanmaktaydı. Ayrıca 5 yıl aynı okulda bulunun okul müdür ve müdür yardımcıları rotasyona tabi tutulmaktaydı. Yasa tasarısında “Okul ve kurum müdürleri, İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcı-ları ise Okul kurum veya okul müdürünün inhası ve İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir. Bu görevlendirmelerin süre tamamlanmadan sonlandırılması, süresi dolanların yeniden görevlendirilmesi ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. Bu fıkra kapsamındaki görevlendirmeler özlük hakları, atama ve terfi yönünden kazanılmış hak doğurmaz” denilmektedir. Yani bu şu anlama gelmektedir: Okul müdür ve müdür yardımcıları bun dan sonra sınav sonuçlarına göre görevlendirilmeyecektir. Okul müdürleri İl Milli Eğitim Müdürlüğünün, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcıları da okul/kurum müdürünün inhası ve İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi ile Vali tarafından 4 yıllığına görevlendirilecektir. Burada da okul müdür ve müdür yardımcılarının kaderi İl Milli Eğitim Müdürlerinin ve Valilerin yani Hükümetin iki dudağı arasında olacaktır. Kendilerine biat edenler, yandaşlar, torpilliler okul müdür ve müdür yardımcısı olarak 4 yılın ardından bir 4 yıl daha görev yapacak, ancak Hükümetin emir kulu olmayanların görevlerine son verilecektir. Böylece liyakatli, ehil okul müdür ve müdür yardımcıları devri son bulacak, torpili olanın sırtı yere gelmeyecek, yandaşlar padişah olacaktır. Bu madde ile birlikte 100 bin okul yöneticisinin görevi sona erdirilecektir. Bu durumda akıllara “ AKP kendi de -vletini mi kurmaktadır? ” sorusu gelmektedir. Bu insanların sosyal statülerini bir kanunla, bir kalemde nasıl ellerinden alabilir-siniz? Ne yazık ki üst yönetimlere, iktidara biat eden yönetici profili gelmektedir. Bu minvalde Türk Eğitim-Sen, genel olarak olumsuz bulduğu bu rezalet yasa tasarısını protesto edecektir. Gerekirse 800 bin öğretmen ile birlikte her türlü eylemi meşru göreceğiz. ‘Bakan koltuğu’ bundan sonra Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya çivi gibi batacaktır. Bakan ve Müsteşar o koltuklarda rahat oturamayacak, sınırsız yetki ile Bakanlıkta istediği gibi at koşturamayacaktır. Hükümet bilmelidir ki; Milli Eğitim Bakanlığı kimsenin tekelinde değildir. Bakanlık ve Hükümet istişare yapmadan, kapalı kapılar ardında alelacele kanun ve yönetmelikler çıkaramaz. MEB’i, tüm eğitim çalışanları ile birlikte yönetemiyorsanız, o koltukları da bir an önce bırakmalısınız” dedi. Haber okunma sayısı: 317