Hilal Kilci

Rüzgarın Götürdüğü Tarafa 🎶 Uçsuz bir yol çizer gökyüzünde martılar, Ayaklarım çıplak, toprağa değmiş umutlar. Güneş battıkça renklenir içimde haritalar, Her adımda yeniden doğar kıyıda şarkılar. Rüzgarın götürdüğü tarafa savur beni, Sınırlar bitsin, özgürlük sarsın bedenimi. Dünya dönerken ben de dönerim rüyayla, Yol nereye giderse gitsin, kalbim aynı şarkıyla...

Saraylı Şair Hanımefendi Sen Lale Devri’nde yaşasaydın, saray çevresinde edebi sohbetlerin baş konuğu, şiirlerin ilhamı olan zarif bir kadın olurdun. Duygusal derinliğin, kelimelere olan yeteneğin ve naifliğinle herkes seni hayranlıkla dinlerdi. Sadeliğin içinde asil bir ışıltı taşıyan yapınla hem dikkat çeker hem de gizemli kalmayı başarırsın. İpek entarilerin, gül motifli baş örtülerin ve yazma defterinle bahçede otururken güneş ışığını bile zarifçe yansıtan bir yüzün olurdu. Kelimeler, senin süsün; sessizliğin bile bir tür güzellik. Ruhunun derinliği kadar yüzünün asaletiyle de büyüleyicisin.

Deniz Duygusal derinliği ve dalgalı ruh hâliyle bilinen “Deniz” isimli biri gibi, duygularınla düşüncelerin arasında kesintisiz bir akış var. İnsanların enerjisini çabuk sezip kırılganlıklarını su yüzüne çıkaracak kadar hassassın. Tıpkı okyanus gibi bazen sakin, bazen fırtınalısın; bu değişkenlik seni hem çekici kılıyor hem de zor okunur yapıyor. Deniz adı, özgürlüğün ve keşif tutkusunun altını çizerken aynı zamanda derin bir dinginlik potansiyeline işaret ediyor. Tavsiye… Hislerinin dalga boyunu yönetmeyi öğrendiğinde, çevrendeki insanlar için güvenilir bir liman olabilirsin. Kendi iç sularını durultmadan maceraya atılma; pusulan, iç huzurundan güç aldığında şaşmaz.