SAĞLIK

Aşk dediğimiz şey her birimiz için farklı şekillerde var olur! Kimi sevdiği için her şeyi göze alabilirken, kimileri ise duygularını gizler ve derinlere gömer. Mitolojik hikayelere bakıldığı zaman aşkın her türlüsü görülür! Sadakatlisi, tutkulusu ya da mantıklısı...Gelin, hep beraber ilişki içindeki davranışlarınızı inceleyelim ve hangi mitolojik karakter gibi hareket ettiğinize bakalım!

İlk buluşmaların ne kadar gergin fakat heyecanlı olduğunu herkes bilir. Buluşmanın güzel bir şeylere dönüşme ihtimali akıllardaki tek sorudur. Ama bir yandan da güzel geçen bir buluşma sonrası ilk mesaj atan taraf olmayı kimse istemez. Çünkü gereğinden erken atılan bir mesaj onun heyecanını yitirmesine neden olabilir ya da söylenen yanlış bir şey ilgisini kaybetmesiyle sonuçlanabilir. Bu riski almaya hazır olmaman çok normal. Ama her şeyin iyi gittiği bir buluşma sonrasında neyi, ne zaman demen gerektiğini öğrenmek istiyorsan bu içerik tam senlik. Çünkü bu öneriler hayat kurtaracak! 🎉

Uzun ömür paradoksu, birçok insanın yaşamının ileri dönemlerinde genç ve sağlıklı kalmak için çabalarken, bazı durumlarda erken ölümle karşı karşıya kalmasını ifade eder. Modern tıp ve bilimsel araştırmalar sayesinde yaşam süresi uzatılabilse de kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek her zaman mümkün olmayabilir.

“Onu hâlâ seviyorum ama bana dokunmasını istemiyorum.”Bu cümle, yalnızca bir şikâyet değil; kadınların iç dünyasında sessizce büyüyen, anlaşılmayı bekleyen bir çığlık. Kadınlarda cinselliğe karşı ilginin azalması, sadece hormonlarla ya da fiziksel çekimle açıklanabilecek bir durum değil. Duygusal yorgunluk, ilişkisel tükenmişlik ve kendine teması kaybetme hâli, bu uzaklaşmanın en temel nedenlerinden biri olabilir. Ve düşündüğümüzden çok daha yaygın yaşanıyor.

Sevdiğimiz insanları mutlu etmek kolay. Anlamlı bir hediye alarak partnerimizi mutlu edebiliriz. Ama itiraf edelim! Hediye seçmek hiç kolay değil... Her insanın ruhu, ihtiyaçları ve hayalleri farklıdır. Kimileri çok duygusal iken kimileri işlevsel olan şeylere yönelir. Bu test ile birlikte partnerinizin karakterine ve sizin ona olan yaklaşımınıza bakacağız. Partnerinize en çok dokunacak hediyeyi birlikte bulabiliriz!

Flört ederken bazen kendimizi tam olarak nasıl hissettiğimizi bilemeden, karşımızdakilerin bize dair yanlış sonuçlara varması hiç de şaşırtıcı değil. Peki ya flörtlerin senin hakkında hangi yanlış sonuca varıyor? Haydi ne olduğuna birlikte bakalım!

Kronik Yorgunluk Sendromu (KYS), en az 6 ay süren, açıklanamayan, inatçı ya da tekrarlayan bir yorgunlukla karakterize, çok boyutlu bir sağlık durumudur. Bu yorgunluk dinlenmeyle geçmez ve fiziksel ya da zihinsel eforla belirgin şekilde kötüleşir. Dinlendirici olmayan uyku, bilişsel bozulmalar, bağışıklık sistemi dengesizlikleri, yaygın ağrılar, otonom sistem ve hormonal değişikliklerle birlikte görülebilir.Bu tabloyu yaşayan bireylerin büyük kısmı uzun süre şikâyetlerine açıklama bulamıyor. Bu durum, günlük işlevsellikte ciddi kayıplara yol açabiliyor; kişiler çalışamaz hâle gelebiliyor.

Şimdi bir düşün bakalım, partnerinle Netflix'te bir dizi açıyorsun ki, bu film senin aşk hayatın! Peki, düşününce bu senin için merak uyandırıcı mı geldi yoksa aşkına çok mu güveniyorsun? O zaman testi çöz, Netflix senin aşkını hangi türde yapmış öğren bakalım.

Flört dönemi uzadıkça, kafalar karıştıkça hepimizin kafasında aynı soru belirir: 'Bu ilişki nereye gidiyor?' Evlilik mi? Ciddi ilişki mi? Öylesine bir şey mi? Bunu bazen direkt olarak soramayabiliriz. İşte tam o anlarda ilişkinin nereye gittiğini öğrenmek için partnerine sorabileceğin soruları derledik!

“Aşkım” güzel kelime ama... Herkese aşkım diyenler türediğinden beri biraz anlam kayması yaşandı gibi. Neyse ki Türkçemiz zengin. İçten, yaratıcı ve kulağa güzel gelen alternatifler arıyorsan seni “canım cicim” klişesinden kurtaracak öneriler aşağıda. Aşırı iddialı değil ama kalpten geliyor! ❤️

Romantik ilişkinizi canlandıracak, unutulmaz bir buluşma fikriyle aşkınıza taze bir soluk getirmeye hazır mısınız? Günlük koşuşturma içinde aşkı ihmal ettiğinizi hissedebilirsiniz. Hiç merak etmeyin, çok doğru yerdesiniz! Size, hem kalbinizi ısıtacak hem de gülümseten bir date fikri öneriyoruz. Hazırsanız, sevdiğinizle geçireceğiniz o özel anlar için ilham burada.👇🏻

Biri hoşumuza gittiğinde sadece kalbimiz değil, göz bebeklerimiz de tepki veriyor. Peki ama neden? Gözle görünür bu minik değişikliğin ardında dopamin, adrenalin, otonom sinir sistemi gibi hayli teknik ama aslında oldukça tanıdık mekanizmalar var. Hem merak giderici hem de şaşırtıcı bilgilerle dolu bu içerikte, aşkın vücuda nasıl işlendiğini biraz daha yakından konuşuyoruz.

İlişkilerde ilk üç ay, her şey toz pembe her mesaj heyecanlı her buluşma kalp çarpıntılı geçse de bu romantik dönem sonrasında işler biraz değişebiliyor. Eğer bu ilk 3 ayı kazasız belasız atlattıysanız sizi tebrik ederiz. Ama sıkı durun, asıl sınavlar şimdi başlıyor! İşte sizi bekleyen 12 mini kriz ve sürpriz.

Cinsellik bireysel bir davranıştan daha fazlasıdır ve çift ilişkisinin temel direklerinden biridir. Sağlıklı cinselliğin dört bileşeni “şehvet, zevk, erotizm ve tatmin”dir. Şehvet, özellikle uzun süreli ilişkiler ve evliliklerde cinselliğin en önemli yönüdür. İnsan doğuştan cinsel bir varlıktır. Cinsellik, kadın veya erkek olarak kimliğinizin ayrılmaz bir parçasıdır. Cinselliğin doğal olduğu kadar öğrenilen ve seçilen boyutları da vardır. Her birey cinsel tatmininden kendisi sorumludur ve cinselliği özsaygısını, ilişkisini ve yaşamını geliştirecek şekilde ifade etmeyi öğrenebilir. Öğrenme sürecinde deneyim çok önemlidir. Cinsel açıdan nasıl biri olduğunu, diğer bir deyişle bedenini, davranış biçimlerini ve tercihlerini keşfedebilir. Bu keşif, sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için gereklidir. “Seks yapmak”, kendini ve ötekini bilerek, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza ve hissetmeye odaklanarak, herhangi bir “performans hedefi koymadan”, kimseyi tatmin etme zorlantısı olmadan, zamandan koparak, yavaş, ritmik ve uyumlu bir şekilde salınarak, haz alıp, haz verebilme, ruhu ve bedeni bir “armağan gibi” paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde orgazm olabilme bilim ve sanatıdır. Bu çok özel sanat, çoğu zaman “cinsel işlev”, “cinsel ilişki”, “cinsel birleşme” veya “çiftleşme” olarak adlandırılır. İnsanlar kendilerine özgü cinsel seçimleri ve tarzlarıyla benzersiz ve tektir. Herkes kendisi için iyi olanı ve kendine zevk veren şeyi en iyi biçimde ortaya çıkartmakla sorumludur. Bazı yönlerden diğer insanlara benzeyen, bazı yönlerden de farklı olan cinsel benliğin daha iyi öğrenilmesi gerekir. Cinselliğin keşfi her zaman kolay olmaz ve gerçekte hem cesaret hem de azim gerektirir. Cinsellikle ilgili tüm sorunların kaynağında yanlış bilgiler bulunur.

Bazen kelimleler yerine emojilerle kendimizi daha iyi ifade ederiz. Hatta emoji olmayan mesajlar artık biraz eksik bile sayılıyor. O halde gel, partnerinle ilişkine bakıp seni hangi emoji tanımlıyor beraber öğrenelim. 👇