Hastanede Tacize Uğrayıp İşkence Görmüş: Akıl Hastanesinde Yatmış Bir Kadının "Yok Artık!" Dedirten Hikâyesi
Sizleri Dilek Karabulut ile tanıştıralım. Youtube Yer6 Film kanalına konuk olan Dilek; akıl hastanesinde 1 sene geçiren ve bu 1 sene içerisinde yaşadıklarını anlattığında bizi şok eden, 'akıl hastanesinin asıl gerçeklerini' öğrendiğimiz 21 yaşındaki üniversite öğrencisi. 18 yaşında bipolar hastası olduğunu öğreniyor ve kendinde olan değişiklikler sebebiyle tekrar doktora gittiğinde aynı zamanda disosiyatif hastası olduğu ortaya çıkıyor. Bunun üzerine akıl hastanesine yatırılan Dilek'in hayatı o kadar değişmiş ki ailesi ve 1-2 arkadaşı dışında ona destek verebilecek hiç kimse kalmamış çevresinde. Dilek, 'Akıl hastanesinden daha hasta çıktım!' derken her şeyi anlatıyor aslında bizlere. Gelin, hep birlikte 5 kez akıl hastanesinde yatan Dilek Karabulut'un yaşadıklarına ve akıl hastanelerinin asıl gerçeklerine bir göz atalım.
Altına Kaçırma Korkusuyla Evde Çıplak Gezen de Var: 40 Yıllık Psikiyatristin Karşılaştığı En İlginç Vakalar
Son dönemlerde psikiyatrik vakaları anlatan Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı, Camdaki Kız gibi televizyon dizileri izleyicilerin büyük beğenisini kazandı. Bu tür konular daha önce dizi ve filmlerde neredeyse hiç bu şekilde işlenmemişti. Bu dizilerin yaşanmış olaylara dayanmış olması da seyircilerde büyük merak uyandırmasına sebep oldu. Bu diziler, her ne kadar hasta mahremiyeti açısından eleştirilere maruz kalsa da bazı insanların neler yaşadıklarını gözler önüne sermiş oldu. Ayrıca 'deli doktorluğu' denilerek küçümsenen psikiyatrinin bu vakaların topluma kazandırılmasında ne kadar önemli olduğunu gösterdi. 40 yıllık meslek yaşamında 220.000 vakayı incelediğini söyleyen Psikiyatrist Doktor Nevzat Tarhan da katıldığı bir röportajda kendisini en çok etkileyen vakaları anlattı. İşte, o ilginç psikiyatrik vakalardan birkaç örnek!
Şeyda Betül Kılıç Yazio: Bez Adam (Bebek Değil!) Evlenen Kadının, Bezden Olmayan Patolojik Durumu
İnsan bir bez adamla neden evlenir? Evlense de bir pamuk yığınıyla nasıl yaşar, ondan ne bekler? Bu ilişkide kim kime dönüşür? Mumyaladığımız yetmez gibi damarlarını kesip, göremeyen şeyle ilişkilenmek derken… Kim kimin ayağına bastı sizce? İlişkilerin cansızlaşması derken biri çıkıp bunu tam olarak ete kemiğe (!) mi büründürüyor? Sahi içimizdeki canlı kanlı şeyin süresinin dolduğunun farkında mısınız? İnsandan ‘’insanlık’’ beklemiyor olursak belki de rahat edeceğiz.
Burak Öge Yazio: Narsiste Küsmek:Narsiste Küstüğünüz ya da Görmezden Geldiğinizde Neler Olur?
Narsistle yaşayan kişilerden çok sık duyduğum şeylerden bir tanesi “küsüyorum ve onu cezalandırıyorum. Görmezden geliyorum ve bu şekilde benim kıymetimi daha iyi anlıyor.” Bir strateji olarak küstüğünüzde ya da görmezden geldiğinizde zarar görmediğinizi düşünebilirsiniz. Fakat küstüğünüzde anlık olarak korunmuş olursunuz ancak bu uzun süre fayda sağlamaz. Çünkü narsist sizin görmezden gelmenizi ve küsmenizi hazmedemez. Onun düşüncesi şudur “ sen kim oluyorsun da bana küsüyorsun, sen beni görmezden gelemezsin. Buna bana yaparsan seni cezalandırırım” moduna geçer. Narsist kendisini üstün hissettiği için başkasının onu yok saymasını kabul edemez. “Vay sen misin bana küsen, şimdi hayatı sana dar edeceğim” diye entrikalara başlar.
Şeyda Betül Kılıç Yazio: İnsana Düşman Olarak Zaman Yeterse...
Koşturarak yaşayan insan türü için en büyük düşman zaman gibi algılanmaya başlayalı yüzyıllar geçti. İnsanın zamana kaş çatması ve bir o kadar da ondan korkması insan için ne kadar çatışmalı… Acıdan kaçan, hazza koşan, değerlerini hedeflerine değişen türümüz başka nasıl yok olabilirdi ki?