onedio

Pide Haberleri

Pide ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Pide ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Japonya’da Türklerin Açtığı Fırın Büyük İlgi Gördü: Resmen Yok Satıyorlar!
Japonya’nın Kamakura kentinde eski bir polis karakolu binası bugünlerde sıra dışı bir işletmeye ev sahipliği yapıyor. Türk çift Burcu Alkurt ve Aziz Fırat’ın açtığı “Pide” adlı fırın, daha kapısında tabela olmamasına rağmen yoğun ilgi görüyor. Fırının önünde oluşan uzun kuyruklar, Japonların ekşi mayalı ekmeklere ve Türk lezzetlerine olan merakını gözler önüne serdi.Kaynak
Hangi Süper Kahramansın?
Herkesin hayalidir süper güçlere sahip olup, kahramanlıklar yapmak. Süpersiniz, o ne şüphe!.. Ama hangisi? Testi yapın, öğrenin! Buradan esinlenilmiştir!
Öğle Yemeğinizi Hatay'da Yemeniz İçin 31 Sebep
Hatay… Bir şehir düşünün ki, ismi anılınca herkesin karnı acıksın. Dünyada bir çok ülkenin hatta kıtanın toplam mutfak zenginliğini tek bir şehrin içinden çıkartması ne demektir? 1938 yılında sınırlarımıza dahil olan ve Türkiye’nin toprak bütünlüğüne sonradan katılan tek şehrimiz olma özelliğini taşıyan, Roma döneminde koyulan adı ile 'Antioch' mutfağı uluslararası bir şöhrete sahiptir. Hatay hava alanına bugün inen uçakların büyük bir çoğunluğu gıda turizmi için gelen insanlarla doludur.  Güncel gündem maddeleri içerisinde; gezi olaylarında yaşanan acı kayıplar, Reyhanlı patlaması, Kırıkhan’da yakalanan TIR, Suriyeli mültecilerin kampları bu şehri hep gündemimizde tutmaktadır. Ancak yine de Hatay ya da Antakya dediğimizde önce bir midemiz guruldamaz mı a dostlar? İşte size öğle yemeğinde Hatay'a bir koşu gidip gelmeniz için 31 sebep. (Gidemeyecekler için de tariflerini verdik overlokçu ayağınıza geldi!)
Kaşarlı Pide Tarifi
Evde kolayca yapabileceğiniz leziz bir tarif daha sizlerle; Kaşarlı Pide Tarifi Malzemeler; 1 paket yaş maya 1,5 su bardağı ılık su 1 tatlı kaşığı şeker 3 çorba kaşığı ayçiçek yağı 1 tatlı kaşığı tuz Alabildiği kadar un Harcı İçin: 3 su bardağı rende kaşar 2 adet yumurta 3 çorba kaşığı sıvı yağ Tuz Yapılışı; Ilık suyun içine maya ve şekeri ekleyin ve maya eriyene kadar karıştırın. Üzerine yağ, tuz ve orta sertlikte hamur olana kadar ;
Türkiye'de Çocukların Yüzde 22.5′i Şişman
Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan ‘Türkiye Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırması’ sonuçlarına göre; Türkiye’de ‘beden kitle indeksine göre’ çocukların yüzde 22.5′ i şişman ve yüzde 2,1′ i ise zayıf.Erkek çocukların yüzde 23,3′ü şişman iken, kız çocuklarında bu oran yüzde 21,6. Boya göre sınıflamada çocukların yüzde 2.3′ü bodurken, vücut ağırlığına göre çocukların yüzde 2.3′ü zayıf olarak tanımlandı. Türkiye’deki okulların durumu da araştırma kapsamında yer aldı. Yapılan araştırmada okulların yüzde 78,5′inde kantin (kentte yüzde 92,0, kırda 26.4), yüzde 20.6′sınde yemekhane (kentte yüzde 17.8, kırda yüzde 26,4) bulunduğu belirtilirken, okulların yüzde 78,5′inda beslenme eğitimi verildiği belirtildi. Türkiye’deki okulların yüzde 96,3′ünde oyun alanı bulunduğu kaydedilerek, haftada ortalama 87,8 dakika beden eğitimi dersine süre ayrıldığı ifade edildi. Sağlık Bakanlığı’nı araştırmasında, öğrencilerle ile sorular ailelerinin verdiği bilgilere göre değerlendirildi. Ailelerden alınan bilgilere göre, Türkiye’de televizyon seyrekmek çocukların önemli etkinliklerinden biri. Araştırmaya göre haftaiçi çocukların yüzde 74,5′i televizyon izlerken, hafta sonu bu oran yüzde 87′ye çıkıyor. Dikkat çeken bir diğer araştırma sonucu da okul yolunun güvenliği. Buna göre, ailelerin yüzde 70′i okul yolunu güvensiz buluyor. Önemli bir diğer veri ise çocukların spor alışkanlıklarına ilişkin. Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda yapılan araştırmada, çocukların yüzde 74,2′sinin hiç spor kulübüne gitmediği ortaya çıktı. Ailelerin verdiği verilere göre öğrencilerin günlük beslenme düzeyleri ve zaman ayırdıkları etkinlikler ile ilgili sonuçlar şöyle: Her altı çocuktan beşi (yüzde 84,6) her gün kahvaltı yapmaktadır. Ailelerin yüzde 42,8′i çocuklarının her gün taze meyve, yüzde 18,3′ünün sebze tükettiğini belirtmiştir. Her gün her 10 çocuktan 5′i peynir, 4′ü tahıl, ekmek, yumurta, taze meyve, yoğurt, 3′ü ayran ve süt tüketmektedir. Çocuklar haftada 1-3 kez şeker içeren gazlı içecekleri yüzde 50, cips, patlamış mısırı yüzde 60, şekerli barklar ve çikolatayı yüzde 56, bisküvi, kek, kurabiyeyi yüzde 54, pizza, pide, lahmacun, patates kızartması ve hamburgeri yüzde 66 oranında tüketmektedir. Çocukların uyuma süreleri ortalama 9.30 saattir. Her dört çocuktan üçü (yüzde 74,2) hiç spor kulübüne gitmemektedir. Çocuklar hafta içinde yüzde 60′ı 2 saat ve üzerinde, yüzde 40′ı her gün 1 saat ve 1 saatten az oyun oynamaktadır. Ailelerin yüzde 30′u okul yolunu güvenli, yüzde 70 güvensiz bulmaktadır. Öğrenciler okula giderken yüzde 70′i yürüyerek, yüzde 20′si servisi, yüzde 7′si arabayı, yüzde 0,3 bisikleti kullanmaktadır. Öğrenciler hafta içinde ev ödevi yapma ve kitap okumaya yüzde 71 oranında 1 veya 2 saat zaman ayırmaktadır. Evlerden yüzde 52,5′inde bilgisayar bulunmaktadır. Çocukların hafta içinde yüzde 43,4′ünün ve hafta sonunda yüzde 55,8′inin günlük aktiviteleri arasında bilgisayarda oyun oynama gelmektedir. Televizyon seyretmek çocukların önemli etkinliklerinden birisidir. Hafta içinde çocukların yüzde 74,5′i ve hafta sonunda yüzde 87′si günlük 2 saatten fazla televizyon seyretmektedir.” Araştırma, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterler çerçevesinde yapılırken, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi işbirliğiyle tamamladı. 67 ilde yapılan araştırma kapsamında, 216 okulda 2. sınıfta eğitim gören (7 ve 8 yaş grubu) 5.101 öğrenci ve aileleriyle görüşüldü. Araştırmanın saha uygulaması 78 ekip ile Mayıs-Haziran 2013 tarihlerinde yapıldı. Üç yılda bir yapılan araştırma ile büyüme sürecinde, çocuklardaki değişimin izlenmesi hedefleniyor. Öğrencilerin boy ve kiloları dikkate alınarak, beslenme ve fiziksel aktivite davranışlarıyla ilgili anket uygulandı. Aynı zamanda araştırmanın yapıldığı okulların beslenme ve fiziksel aktivite kapasiteleri de araştırmaya dahil edildi. DHA
Ramazanda Kalbini Yoran 8 Hatalı Alışkanlık
İftar sonrasında ardı ardına sigara ve çay içmek… Çok hızlı yemek yemek… İftar sofrasından kalktıktan sonra spor salonuna koşmak.. Sahura kalkmamak.. Sağlıklı kişileri bile olumsuz etkileyen bu hatalı alışkanlıklar, kalp hastalarında çok ciddi tablolara yol açabiliyor. Örneğin nefes darlığı, ritim bozuklukları, hatta kalp krizi gibi...Ramazan ayı boyunca öğün sayımız ve yeme düzenimiz aniden değişiyor. Bu durum da vücut dengesinin bozulmasına neden olabiliyor. Günlük alınması gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları Ramazan ayında da değişmemesine rağmen, bu ayda üç öğün olan günlük beslenme iki öğüne düşüyor ve kırmızı et, pide, hamur işleri, tatlı tüketimi artıyor. Tüm bu durumlar da sağlıklı insanlarda bile problemlere neden olabilirken özellikle kalp ve tansiyon hastalığı olanlarda ritim bozukluğu ve kalp krizi gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Fatih Duhan Bayraktar, Ramazan ayında kalbimizi yoran 8 hatalı alışkanlığımızı ve bunların yol açtığı sağlık sorunlarını sıraladı. 1- Hata:Doktora danışmadan oruç tutmak Kronik hastalığı olan kişiler ramazan ve oruç öncesi mutlaka doktorlarının kontrolünden geçmeli ve oruç tutmayı planlıyorlarsa onay almalı. “Kronik hastalığı olan herkes oruç tutamaz” demek doğru değil. Örneğin günde tek doz alınan bir antihipertansif ilaçla tansiyonu kontrol altına alınan bir hasta, Ramazan ayında ilaç saatini sabitlemek, tuz tüketimini kısıtlamak, yeteri kadar sıvı tüketmek, ağır ve aşırı miktarda yemeklerden kaçınmak koşuluyla oruç tutabilir. Ancak bu durumda olan kişilerin oruç tuttukları dönemde hergün düzenli tansiyon takibi yapmaları ve tansiyonda düşme yada yükselme eğilimi görmeleri durumunda mutlaka doktorlarına başvurmaları öneriliyor. Çok sayıda ilaç kullanan yeni kalp krizi geçirmiş hastalar, ciddi kalp yetersizliği olanlar ise oruç tutmamalı. 2- Hata: Su yerine gazlı, tuzlu veya şekerli meşrubat içmek İftarda yemeğe başlamadan önce 1 veya 2 bardak su içmek gerekiyor. Tüm gün kaybedilen sıvının yerine konulması ve doygunluk hissinin oluşması bakımından bu çok önemli. Gazlı içecekler ise diyaframın kalbe bası yapmasına, bunun sonucunda da ritim bozukluklarına ve nefes darlığına neden olabiliyor. Tuzlu içecekler de kan basıncında yükselmelere yol açabiliyor. Şekerli içecekler kan şekerinde oynamalara neden olup, metabolizmasının bozulmasına yol açıyor. 3- Hata: Bolca şarküteri ürünleri ve hamur işi gıdalara yer vermek İftar sofrasında salam, sucuk ve pastırma gibi ürünleri tercih etmek, gereksiz yere tuz tüketmek, özellikle hipertansiyon ve kalp yetmezliği hastalarını olumsuz etkiliyor. Hipertansif krizi (kan basıncının hayatı tehdit edici şekilde yükselmesi sonucu oluşan durum), kalp krizi, akciğer ödemi gibi ciddi tablolara neden olabiliyor. 4- Hata: Tek bir öğün yiyerek orucu geçirmek ve sahura kalkmamak Sahura kalkmamak için akşam yatmadan önce yemek yemek ve sahurda sadece su içerek tekrar uyumak özellikle yaz aylarında 18 saat gibi uzun bir süre aç kalınmasına ve metabolizma hızının yavaşlamasına sebep oluyor. Uzun açlıklarda kan şekeri düşüyor, sıvı ile tuz kaybı oluyor ve tansiyon düşüyor.. Bütün geceyi ve ertesi günü aç geçirmemek için mutlaka sahura kalkılmalı. 5- Hata: Sahurda ağır yemek yemek Sahurda yağlı ve ağır besinler yenildiğinde metabolizma hızı yavaş olduğu için vücuda alınan besinlerin yağa dönüşümü daha fazla oluyor ve ciddi reflü ile mide rahatsızlıkları görülebiliyor. Yine sahurda şeker içeriği yüksek gıdalar kan şekerini hızla yükseltiyor ve hızla düşürüyorlar ki bu da ertesi gün çok çabuk acıkmamıza ve kan şekerinin çok daha çabuk düşmesine yol açıyor. Kan şekerinin düşmesi sonrası şekeri yükseltmek için vücudun verdiği yanıt, kalbin daha hızlı atmasına ve damarlarda büzülmeye neden olarak kalp hastalarında çarpıntı, tansiyon yükselmesi, kalp damar hastalarında göğüs ağrısı, hatta kalp krizine kadar ilerleyebilecek durumların oluşmasına sebep olabiliyor. Ağır yemekler sonrasında kan akımının mide ve bağırsaklara yönelmesi kalp damar tıkanıklığı olanlarda kalpte beslenme bozukluğuna yol açabiliyor ve yine ritim bozuklarını tetikleyebiliyor. 6- Hata: Kan şekerini hızlı yükselten besinler tercih etmek ve hızlı bir şekilde iftar yapmak Ramazanda yapılan en büyük hatalardan biri de, çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmek. İftarda hızlı yemek yemek kalp ile beyne giden kan akışının azalmasına, bunun sonucunda da göğüs ağrısı, daha da kötüsü bayılmalara neden olabiliyor. Ayrıca midenin kalbe baskı yapması sonucu ritim bozuklukları gelişebiliyor. 7- Hata: İftar sonrasında ardı ardına sigara ve çay içmek İftar sonrası çok sayıda ve peş peşe sigara içmek, nikotinin etkisiyle tansiyon yükselmesine, çarpıntı ve ritim bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Ayrıca damarlarda büzüşmeye bağlı olarak göğüs ağrısı ile kalp krizine kadar ilerleyen problemler oluşturabiliyor. Yine iftardan sonra fazla miktarda ve koyu çay tüketilmesi zararlı olabiliyor. Çay besinlerden alından demirin emilmesini engelliyor, nabız ve tansiyonda yükselmeye yol açabiliyor. En önemlisi idrar çıkartıcı etkisinden dolayı zaten oruç süresince sıvı kaybeden vücut daha fazla sıvı kaybedebiliyor. 8- Hata: Ağır spor yapmak İftar sonrasında spor salonunda egzersiz veya halı sahada maç yapmak, sakatlık, ritim bozuklukları ve kalp krizi oluşturabiliyor. Ramazanda özellikle yaz aylarında gün içinde ağır egzersizden uzak durmalı. İftar sonrasında hafif, yürüyüş tarzında aktiviteler tercih etmeli.
Bursa'da Ölmeden Önce Görülmesi Gereken 10 Yer
Ulu Camii Ulu Camii, Osmanlı Devleti ’nin dördüncü hükümdarı Yıldırım Bayezıd tarafından mimar Ali Neccar ´a 1396-1399 yılları arasında yaptırılmıştır. Rivayete göre Sultan, Niğbolu Zaferi öncesinde savaşı kazanmak için Allah’a yalvarmış ve 20 cami yaptırmayı adamıştı. Zaferden sonra damadı Emir Sultan’ın önerisi ile 20 cami yerine 20 kubbeli tek bir cami yaptırmaya karar vermişti. Cami, zaferden elde edilen ganimet ile yapılacaktı. Ancak 1402 ’deki Ankara Savaşı ’nda sultanın esir düşmesinden sonra Timur camiyi ahır olarak kullanmış, 1403 yılında Moğol Şeyhi Emir Bedrüddin yaktırmış, 1413 ’de Karamanoğlu Mehmet Bey ’in kuşatması sırasında cami tekrar yanmıştı. Onarımı, Bayezıd ’ın oğlu 1. Mehmet gerçekleştirdi ve cami 1421 yılında ibadete açıldı. 1 Mart 1855 tarihlerindeki büyük depremde 17 kubbesi çöken cami, onarım görerek 1862 yılında tekrar ibadete açılmış; 1889 yangınında da hasar görmüştür. Caminin iki minaresi vardır. Kuzeybatı köşede yer alan cami ile birlikte Yıldırım Bayezıd döneminde inşa edilmiş; kuzeydoğudaki muhtemelen Çelebi Mehmet tarafından yaptırılmıştır. 2215 metrekare alan kaplayan Ulu Cami, her biri dörder kubbeli 5 bölümden oluşur. Hemen hemen eşit büyüklükteki 20 kubbesinin ortasındaki kubbe açık olarak yapılmıştır. Telle örtülü bu orta kubbeden giren yağmur damlaları havuzda toplanır, ışık ise camiyi aydınlatırdı. Günümüzde kubbe camekanla kaplı olduğunda yağmur suyu toplama işlevini gerçekleştirmiş ama aydınlatma görevi devam etmektedir. Osmanlı’nın vizyonunu ortaya koyan bir eserUlu Cami Osmanlı’nın vizyonunu ortaya koyan bir proje. Rumeli ve Bizans’a dönük hedefleri ortaya koyan bir eser. Bir diğer misyonu ise Ulu Cami ile Bursa artık resmen bir Osmanlı şehri olmuştur. Çünkü Osmanlı şehirlerinin merkezinde büyük bir cami vardır. Aynı zamanda Süleyman Çelebi Mevlidi burada yazmıştır. Burası bir okuldur, hocaların dersler okuttuğunu tespit edilmiştir. Önemli bir kütüphanedir, hat sanatları ile de önemli bir sanat merkezidir. İslam dini açısından 5 önemli mabetten biridir. Geçmişte Rumeli’den hacca gidenler önce Bursa’ya gelip Ulu Cami’de namaz kılar, sonra hacca gidermiş. Yani burası bu kadar önemli bir mabet. Bursa Ulucamii'yi görmeden ölmeyin :)