onedio
İnsanlıktan En İzole Şekilde 3 Gün Hayatta Kalarak Guinness Rekorlar Kitabı'na Giren Astronot: Alfred Worden
Apollo 15 görevi sırasında, Alfred M. Worden, insanlık tarihinin en izole insanı olarak tarihe geçti. 1971 yılında Ay’a yapılan bu önemli görevde, Worden, 3 gün boyunca Ay yörüngesinde tek başına kalarak, Dünya’dan yaklaşık 384 bin kilometre uzaklıkta Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi başardı. Bu süre zarfında, Apollo 15 mürettebatının diğer iki üyesi, David Scott ve James Irwin Ay yüzeyindeyken, Worden evrende yalnız kalmanın derin deneyimini yaşadı.İsterseniz, bu hikayeyi daha detaylı inceleyelim...Kaynak: Guiness World Records
Dünya’nın İç Çekirdeği Değişiyor! Yavaşladığını Biliyorduk, İç Çekirdeğin Şekil Değiştirdiği de Tespit Edildi!
Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, Dünya hakkında bildiklerimizi altüst edebilir! Bugüne dek katı olduğunu bildiğimiz Dünya'nın iç çekirdeğin dış yüzeyi değişiyor. Daha önce yavaşladığı tespit edilen iç çekirdekteki değişimin, zamanla Dünya'nın manyetik alanını nasıl değiştireceği merak ediliyor. Peki, Dünya'nın merkezinde neler oluyor?İşte, detaylar...
Oxford'dan Çığır Açan Keşif! Bilim İnsanları, Kuantum Bilgisayarlar Arasında Işınlanmayı Gerçekleştirdi!
Teleportasyon, yani nam-ı diğer 'ışınlanma' sizce mümkün mü? Oxford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, ışınlanmanın kuantum işlemciler arasında imkansız olmadığını kanıtlayan bir başarı elde ettiler. Bilim insanları, kuantum bilgisayarlar arasında veri aktarımı yaparak ışınlanma konusunda büyük bir atılıma imza attılar. Yaklaşık 2 metre uzaklıktaki iki kuantum işlemcisi arasındaki başarılı ışınlama bilim dünyasında heyecana da neden oldu. Kuantum interneti mümkün olabilir mi? Peki, ışınlama nasıl mümkün oldu? Gelin, öğrenelim...
Tahminler Şaşırtıcı: Bilim İnsanları 1.000 Yıl Sonra Nasıl Görüneceğimizi Açıkladı!
1.000 yıl sonra insanlık nasıl bir görünüme sahip olacak? Bilim insanlarının tahminleri, düşündüğümüzden çok farklı bir tablo ortaya koyuyor. Gelecekteki insanlar, bugünkünden oldukça farklı özellikler taşıyabilir. Evrim, teknoloji ve çevresel değişimler bu dönüşümde önemli rol oynayacak gibi görünüyor. Peki, değişiklikler bizi nasıl bir geleceğe taşıyacak?
Bedenimiz Milyarlarca Yıl Bozulmadan Kalabilir: Ay’da Hayatımızı Kaybedersek Ne Olur?
Uzaya gitmek büyük başarı fakat orada yaşanacak bir ölümün sonuçları pek bilinmiyor. Dünya’daki gibi doğal çürüme süreci Ay’da aynı şekilde gerçekleşmiyor. Çünkü Ay’ın çevresel koşulları, vücut üzerinde farklı bir etki yaratıyor. Bilim insanları, bu durumun uzun vadeli sonuçlarını araştırmaya devam ediyor. Açıklanan bilgiler ise gerçekten şaşırtıcı!
Reklam
Yıldız Nasıl Oluşur? James Webb Uzay Teleskobu Yeni Doğan Yıldızın Adım Adım Şekillenişini Görüntüledi
James Webb Uzay Teleskobu, bu kez doğan bir yıldızın adım adım şekillenişini görüntüledi. Dünyadan yaklaşık 450 ışık yılı uzaklıkta yer alan HH30 isimli ön gezegen diski, içerisinde yoğun bir gazla çevrelenmiş yeni doğan yıldızı barındırıyor. Parlak nebula olan HH30 yıldızlararası maddelerin çarpışmasıyla oluşuyor. James Webb Uzay Teleskobu ise HH30’un yapısını ayrıntılı şekilde inceledi. Kaynak
Bilim İnsanları Açıkladı: Bundan 1000 Yıl Sonra İnsanlar Nasıl Görünecek?
Gelecekte insan bedeninin ve yaşam tarzının nasıl şekilleneceği, bilim insanlarının en çok merak ettiği konulardan biri. Teknolojinin ilerlemesi, genetik müdahaleler ve değişen yaşam koşulları, insan evrimini beklenmedik yönlere sürükleyebilir. Peki, daha kısa boylu insanlardan küçülen beyinlere, hatta uzayda yaşayan yeni türlere kadar uzanan bu senaryolar ne kadar mümkün? Bilim insanları, bundan 1000 sene sonra insanların nasıl şekilleneceğini ve nasıl görüneceğini açıkladı.İşte detaylar...
Reklam
Artık Her Yerdeler: Bilim İnsanları Antarktika’nın En Uzak Köşesinde Mikroplastiklere Rastladı
Antarktika, dünyanın en uzak ve izole bölgelerinden biri olarak bilinir. Ancak bilim insanları, son yapılan bir araştırmada, bu uzak topraklarda mikroplastiklerin izlerine rastladı. Mikroplastik kirliliği, artık yalnızca büyük şehirler veya denizler gibi beklenen alanlarla sınırlı kalmıyor; Antarktika’nın en ücra köşelerinde bile bu zararlı parçacıklar var. Araştırmanın detayları için sizleri aşağıya alalım...👇
Neden Bazı İnsanların Ayakları Resmen Peynir Fabrikası Gibi Kokar?
Çoğu zaman bunun normal bir durum olduğunu düşünsek de bazı insanların ayakları özellikle keskin bir koku yayabiliyor. Üstelik bu koku, şaşırtıcı bir şekilde bazı peynir türleriyle birebir benzerlik gösteriyor. Peki, neden terleyen ayaklar tam olarak peynir gibi kokuyor? İşte bilimsel açıklaması!
Neden Saatlerce Ayakta Durmak Aynı Süre Boyunca Yürümekten Daha Yorucudur?
Markette kasaya yetişmeye çalışırken veya bir etkinlikte uzun bir kuyrukta beklerken dakikalar geçmek bilmez, değil mi? Oysa aynı süre boyunca yürümek istesek, çoğumuz buna itiraz bile etmezdi. Ancak işin tuhaf yanı, yürümek hiçbir sorun yaratmazken, bir noktada hareketsiz beklemek ayaklarımızı ve bacaklarımızı adeta çığlık attırıyor.
Reklam
Çocuklar Neden Yetişkinlere Kıyasla Bitmek Bilmez Bir Enerjiye Sahip?
Çocuklar, sabahtan akşama kadar durmaksızın koştururken yetişkinlerin bir kahve içmeden ayağa bile kalkamaması size de ilginç gelmiyor mu? Üstelik henüz 20'lerimizdeyken... Bilim insanları bu durumu inceledi ve çocukların dayanıklılık sporcularıyla benzer bir enerji seviyesine sahip olduğunu keşfetti! Gelin detaylarına iyice bi' bakalım.
İnsanlar Kas Yapmak İçin Ter Dökerken Hayvanlar Nasıl Hiç Çalışmadan Güçlü Kalabiliyor?
İnsanlar olarak formda kalmak için spor salonlarında saatler harcıyoruz. Güçlenmek ve dayanıklılık kazanmak için düzenli olarak egzersiz yapmamız şart. Ancak hayvanlara baktığımızda, hiçbir antrenman yapmadan bile inanılmaz derecede güçlü olduklarını görüyoruz. Mesela bir çita aniden saatte 100 km hıza çıkabiliyor ya da bir kuş binlerce kilometre uçabiliyor. Peki, biz neden kas kaybetmemek için bu kadar çabalamak zorundayız? Bilim insanları, bu ilginç farkın ardındaki biyolojik sırrı araştırdı.Kaynak 1, Kaynak 2
Reklam
Hayır Sırtüstü Değil: Bilime Göre Hangi Pozisyonda Uyumak Daha Sağlıklı?
Uyku pozisyonunuzun sağlığınızı nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü? Kimileri sırt üstü yatmadan uyuyamazken, kimileri sadece yan yatınca rahat ediyor. Ancak her pozisyonun vücudumuza farklı etkileri var. Üstelik bazı uyku alışkanlıkları uzun vadede sorunlara yol açabiliyor. Peki bilim insanları hangi uyku pozisyonunun en sağlıklı olduğunu söylüyor?Kaynak
Reklam
Sosyal Medyada Viral Olan "Uyumadan Önce Ağız Bantlamak" Ne Kadar Etkili?
Daha iyi bir uyku için yeni yöntemler arayanlar, ‘ağzı bantlayarak uyuma’ trendini mutlaka duymuştur. Bu yöntemle insanlar, sadece burundan nefes alarak daha sağlıklı uyuduklarını iddia ediyor. Hatta ünlü futbolcu Erling Haaland bile bu yöntemi denediğini açıkladı. Ancak trendin gerçekten güvenli olup olmadığı tartışma konusu. Peki, uzmanlar bu konuda ne diyor?
Bilim İnsanlarına Göre Dünya, Düşündüğümüzden Çok Daha Erken Sekizinci Bir Kıtaya Sahip Olabilir!
Bir sabah uyanıp “Dünya’da yeni bir kıta oluşmuş!” haberini görebileceğinizi hayal edin. Kulağa bilim kurgu gibi gelse de aslında bilim insanları bu senaryonun düşündüğümüzden daha erken gerçekleşebileceğini söylüyor. Evet, biz bu anı göremeyecek olsak da Dünya’nın şekli yavaş yavaş değişiyor ve bilim insanları, Afrika’nın doğusunda yepyeni bir kıtanın doğuşuna tanıklık ettiğimizi belirtiyor.
Reklam