onedio

Özel Okul Haberleri

Özel Okul ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Özel Okul ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Özel Okul Bursluluk Sınav Tarihleri
Bazı Özel Okulların Bursluluk Sınav TarihleriÖzel okulların ara sınıf geçiş & bursluluk sınav tarihleri belli oldu. Biz de, dogruokul.com olarak, velilerin çok merak ettiği ve birarada bulamadığı bu bilgileri İstanbul Avrupa yakası - Bahçeşehir bölgesi için dogruokul.com olarak biraraya getirdik. Sınavlar bu haftasonundan itibaren başlıyor. Bu nedenle eğer devlet okulundan, özel okula burslu geçiş yapmak veya çocuğunuzun okuduğu özel okuldan memnun olmadığınız için değiştirmek istiyorsanız, elinizi çabuk tutmanızı ve sınav başvurularınızı erkenden yapmanızı tavsiye ederiz.  Bahçeşehir Kolejleri – BahçeşehirSınav bu haftasonu Cumartesi günü, 1 Mart tarihinde yapılıyor 40 TL sınava giriş ücreti alınıyor. Öğrencinin kimliği, velinin adı soyadı ve mail adresi bilgileriyle birlikte okula gidip başvuru yapmanız gerekiyor.Yeni açılacak Beylikdüzü ve Sancaktepe kampüsleri için sınav tarihi 16 Mart, Çamlıca kampüsü için sınav tarihi 9 Mart'ta. Tel : 444 51 22  Fevziye Mektepleri Işık Lisesi – Bahçeşehir IspartakuleSınavlar 4 farklı tarihte yapılıyor. 22 Mart /  19 Nisan / 10 Mayıs / 14 Haziran150 TL sınava giriş ücreti alınıyor.Öğrencinin nüfus cüzdan fotokopisi,  1 fotoğraf  ve 1.dönem karnesi veya öğrenci belgesi gerekiyor.Tel: 0212 648 09 75 Bahçeşehir Kolejleri – BahçeşehirSınav 1 Mart tarihinde yapılıyor 40 TL sınava giriş ücreti alınıyor.Öğrencinin kimliği, velinin adı soyadı ve mail adresi bilgileriyle birlikte okula gidip başvuru yapmanız gerekiyor.Tel : 0212 669 11 11 Sembol Okulları – BahçeşehirOrtak bir sınav tarihi yok. Öğrenci Fransızca biliyorsa, başvuru üzerine bir sınava tabi tutuluyor. Eğer öğrenci Fransızca bilmiyorsa, yaz boyunca Fransızca dil kursuna tabi tutulduktan sonra ara prosedür başlatılıyor.Tanıtım günleri : 15 Mart Cumartesi – 10 Mayıs CumartesiTel : 0212 607 31 31 Doğa Koleji – BahçeşehirSınav bu Pazar, 2 Mart saat 13:00’te yapılacak.Sınava başvuru ücreti yok. Sınavdaki başarıya göre farklı oranlarda burs veriliyor.Sınavdan önce okula gidip başvuru yapmanız gerekiyor.Tel :  0212 672 79 72 Şişli Terakki Lisesi – LeventLevent kampüsü için sınav 13 Nisan’da yapılacak.150 TL sınava giriş ücreti alınıyor.Öğrencinin nufüs cüzdanı aslı, fotokopisi, 2 adet vesikalık fotoğraf, okumakta olduğu okuldan öğrenci belgesi.Tel :  0212 351 00 60İstanbul anadolu yakasındaki bazı özel okulların bursluluk sınav tarihleri için tıklayınız.
'Türkiye'deki Suriyeliler Ülkelerine Geri Dönecek'
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, 'Sen Akif'in o muhteşem eseri İstiklal Marşı'nı eğer bilmiyorsan ne babanın suçu var, ne Akif'in suçu var. Suç sende' dedi.Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Bu CHP’nin, bu MHP’nin, bu HDP’nin adayları benim halkımın karşısına hangi yüzle geliyorlar. Bunların hiçbirisi halkın cumhurbaşkanı seçmesini istemediler ki. Kardeşlerim bunlara sandıkta öyle bir tokat vurun ki bir daha bellerini doğrultamasınlar' dedi. Erdoğan, cumhurbaşkanı seçim kampanyası kapsamında Malatya Büyükşehir Belediyesi yanında düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. Hasretle, muhabbetle selamladığı Malatyalıların düşmana korku, dostlara, kardeşlerine umut verdiğini dile getiren Erdoğan, “Allahına kurban Malatya. Malatya dimdik gururla Battalgazi’nin, Hamido’nun, Turgut Özal’ın hatırasına sahip çıkıyor” ifadesini kullandı. Başbakan Erdoğan, 6 Mart 2014'te Malatya’da bir miting düzenlediğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Malatya ne yaptı? Kendisine yakışanı yaptı. Malatya CHP’ye de MHP’ye de topuna birden ders verdi. Malatya, Pensilvanya çetesine, ihanet çetesine ders verdi. Yüzde 62 oy oranıyla Malatya, 30 Mart’ta bir kez daha AK Parti dedi.” Erdoğan, mitinge biraz geç geldiği ve vatandaşları sıcakta bekletiği için helallik istedi. Malatya'nın, 81 vilayet içinde Rize, Şanlıurfa ve Konya’dan sonra AK Parti’ye en çok oy veren dördüncü şehir olduğunu bildiren Erdoğan, 10 Ağustos cumhurbaşkanı seçiminde Malatya’dan birincilik beklediğini söyledi. Çok çalışılması halinde Malatya’nın birinciliği alacağına işaret eden Erdoğan, “Onların ablaları var, bizim ablalarımız 30 Mart’ta onlara dersi verdi, inanıyorum şimdi daha farklı ders verecek. Bir yarın var bir de cumartesi çalışacağız, derslerini vereceğiz. Onların abileri varmış, bizim abilerimiz burada, bizim abilerimiz daha güçlü, daha azimli, daha kararlı, evvelallah daha çok çalışıyoruz, pazar günü onlara gereken dersi veriyor muyuz, gençlerimiz veriyor muyuz” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, 2007 halk oylamasında Malatya’dan yüzde 82, 2010 halk oylamasında ise yüzde 75 ‘evet’ oyu çıktığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnanıyorum ki 10 Ağustos’ta CHP’ye gönül vermiş kardeşlerimiz de bizi tercih edecek, MHP’ye gönül vermiş, diğer partilerden kardeşlerimiz de bizi tercih edecek. 10 Ağustos’ta rekora hazır mıyız, Malatya? Sandığa gidiyor muyuz Malatya? Yeni Türkiye’ye ‘evet’ mi, güçlü Türkiye’ye ‘evet’ mi, öncü Türkiye’ye ‘evet’ mi, milletin adayına ‘evet’ mi? Kim o aday?” Vatandaşların adını söylemesi üzerine de Erdoğan, “Sizin Allahınıza kurban, maşallah, süphanallah, barekaallah. Malatya’da bu iş tamam, Malatya kararını vermiş, verdiğiniz karar hayırlı olsun 10 Ağustos seçimi ülkemiz, milletimiz, Malatya için hayırlara vesile olsun” ifadelerini kullandı. 'Cumhurbaşkanlığında da statükonun değil milletin tarafını tuttu” Malatya’nın evladı Turgut Özal’ın, 1989'a kadar başbakan olarak ülkesine, milletine çok hayırlı hizmetlerde bulunduğunu ve 1989'da Türkiye’nin 8. Cumhurbaşkanı olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Görevi tamamlamasına ömrü vefa etmedi. 1993 yılının 17 Nisan günü ruhunu Rahman’a teslim etti, Allah ondan razı olsun, cennetiyle müşerref kılsın. Farklı bir başbakan, cumhurbaşkanıydı. Başbakanlıkta milletin hizmetkarıydı, cumhurbaşkanlığında da statükonun değil milletin tarafını tuttu” dedi. “CHP bize ne söylüyorsa merhum Özal’a da aynen onu söyledi' Erdoğan, o dönem muhalefetteki Süleyman Demirel ile SHP’nin, Özal’ın cumhurbaşkanı seçilmesine karşı çıktığını, onu seçtirmemek için ne gerekirse yaptığını ve dönemin SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal’ın, Özal’a “diktatör, sivil diktatör, tek adam olma heveslisi. Özal’ı Çankaya’dan onursuzca dindiririz” dediğini anımsatarak, şunları kaydetti: “Bugün CHP bize ne söylüyorsa merhum Özal’a da aynen onu söyledi. Bugün CHP bize ne söylüyorsa merhum Menderes’e de aynen onu söylemiştir. 2007’de 10. Cumhurbaşkanının görev süresi dolunca Meclis’te hazırlıklarımıza başladık. Merhum Özal nasıl seçildiyse aynı şekilde seçim yaptık. Sayın Demirel, Sayın Sezer nasıl seçildiyse aynı şekilde seçim yaptık. Ama işte bu CHP zihniyeti, darbeci vesayet aşığı zihniyet karşımıza çıktı. ‘Size cumhurbaşkanı seçtirmeyiz’ dediler. 367 gibi bir garabeti öne sürdüler, arkalarına da mahkemeleri aldılar. Meclis’i yani milli iradeyi çiğnemek istediler. Biz ne yaptık? Hemen halka gittik, bir yandan genel seçim yaptık, yüzde 47 ile seçimi kazandık, güven oyu aldık. Bir yandan da hemen Anayasa’yı değiştirmek kararı verdik, yine halka gittik, bu referandumdan da yüzde 69 oy oranıyla çıktık. Ne vardı bu referandumda? Cumhurbaşkanını bundan böyle millet seçecek. Millet ne dedi? ‘Evet’ dedi. İşte şimdi yüzde 69’un bugün inşallah pazar günü ilk oylamasını yapıyoruz.' 'Demokrasinin tokadı farklıdır' 'Bu CHP’nin, bu MHP’nin, bu HDP’nin adayları benim halkımın karşısına hangi yüzle geliyorlar' diye soran Erdoğan, bu partilerin halkın cumhurbaşkanı seçmesini istemediğini söyledi. Erdoğan, 'Kardeşlerim bunlara sandıkta öyle bir tokat vurun ki bir daha bellerini doğrultamasınlar. Demokrasinin tokadı farklıdır, bunu inşallah gösterelim, bunu ortaya tam manasıyla inşallah koyalım” diye konuştu. '8 yıl İslam Konferansı'nın başına gönderdik, ne büyük yanlış yapmışız' Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, '8 yıl İslam Konferansı'nın başına gönderdik, ne büyük yanlış yapmışız. Ne yaptın orada? Suudi Arabistan gibi ülkeler zor kurtuldular. Bize ricada bulundular, cumhurbaşkanımıza ricada bulundular, bana ricada bulundular, Dışişleri Bakanıma ricada bulundular. Çıksın bunu da inkar etsin. Doğru, eder, eder. Çünkü çarkçı Kemal'in yanında yetişen o da çarkçı Ekmel olur' dedi. Tarihte ilk kez 10 Ağustos'ta sandık başına gidileceğini ve doğrudan cumhurbaşkanının seçileceğini kaydeden Erdoğan, eski tartışmalara son verileceğini, darbeci ve vesayetçi sistemin artık devre dışı bırakılacağını belirtti. Erdoğan, tehditle, silah zoruyla, korkutarak cumhurbaşkanı seçme dönemlerinin artık geride bırakıldığına işaret ederek, 'Sandığa gidiyor, bu ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı kim olacak? Onu bizzat millet olarak siz belirliyorsunuz' ifadesini kullandı. Erdoğan, mitinge katılanlara reklam filmini izleyip izlemediklerini sorduktan sonra şunları söyledi: 'Ne oluyor o reklam filminde? Millet sahibi olduğu o yıldızı, forsu ehline teslim ediyor. Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız, hem 16 Türk devletini, hem de o devletin sahibi olan milleti temsil ediyor. İşte 10 Ağustos'ta inşallah devlet ile millet kucaklaşıyor. Bu MHP ne yaptı biliyor musunuz? YSK'ya şikayette bulundu. Neden biliyor musunuz? Bu reklam filminde ezan varmış. Bu reklam filminde seccade varmış. Bu reklam filminde namaz kılan bir Anadolu kadını teyzemiz varmış ve 6'ya 4 oy çokluğu ile YSK bu reklam filmlerinin o bölümlerini çıkarma kararı verdi. Ne yapalım. Biz de yargı dedik. O kısımları çıkardık. Diğer kısmı ile yola devam ediyoruz. Bunlar ne yaparsa yapsın. İstiklal Marşı'ndan 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli / Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli' bunu çıkarmaya muktedirler mi? Mesele bitti. İstedikleri kadar bu yollara başvursunlar. Ne olacak.' Muhalefetin seçtiği adayın İstiklal Marşı'nı bilmediğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: 'Ne diyor? Çanakkale şehitleri diyor. Vah vah vah. Mehmet Akif, merhum babasının arkadaşı olabilir. Fakat sen Akif'in muhteşem eseri, İstiklal Marşı'nı eğer bilmiyorsan, ne babanın suçu var, ne Akif'in suçu var. Suç sende. Profesörmüş. Profesör olsan ne yazar. Sen ki, Malatya'dan şu dersi alamamışsın. Malatya sana şimdi bir ders veriyor. Hazır mıyız? 'Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda / Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' Ey Ekmel, bak Malatya sana o dörtlüğü okudu. Fakat bu, Çanakkale Şehitlerinden değil ha. Bu İstiklal Marşı'nda.' Erdoğan İstiklal Marşı'ndan bihaber olana cumhurbaşkanlığı makamının teslim edilemeyeceğine vurgu yaparak, 'Benim MHP'ye gönül veren kardeşlerim. Eliniz bu adama nasıl gidecek de oy verecek. Benim CHP'ye gönül vermiş kardeşlerim. Eliniz nasıl gidip de bu adama oy verecek? Vermeyecekler değil mi? Vermeyecekler inşallah' dedi. Kendisinin sözlerinden dolayı MHP'li ve CHP'li kardeşlerinin gocunmayacaklarını belirten Erdoğan, 'Çünkü buradaki ortak payda farklı. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Şimdi CHP ile MHP'nin yönetimi birleşti. Arada artık fark kalmadı. CHP de böyleydi, o da ezandan rahatsız oluyordu. Ezanın aslından rahatsız olup Türkçeleştiriyordu. Camilerden rahatsız olup cami yıkıyordu. Kur'an-ı Kerim'in öğretilmesinden rahatsız oluyordu. Başörtüsünden rahatsız oluyordu. İşte MHP yönetimi de artık aynı çizgiye geldi ama MHP tabanı bundan çok rahatsız. MHP tabanı partilerinin CHP'ye vagon yapılmasından rahatsız' diye konuştu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün MHP'ye talimatlar verdiğini söyleyerek, 'Ne diyor? 'Sokağa çıkın' diyor. 'MHP daha görünür olsun' diyor. 'Ortak adayla daha fazla görünün' diyor. Hale bak, CHP'nin genel müdürü MHP'ye talimatlar veriyor. Ey Bahçeli sana da yazıklar olsun. MHP'li kardeşlerime bu muameleyi layık gördüğün için sana da yazıklar olsun. Fakat ben biliyorum MHP'li kardeşlerim buna itiraz edecekler. Hem MHP'li hem de CHP'li kardeşlerim 10 Ağustos'ta partilerinin yönetimine gereken cevabı verecekler' ifadelerini kullandı. İstiklal Marşı'nı bilmeyene MHP'li ve CHP'lilerin kalkıp oy vermelerinin mümkün olmadığını kaydeden Erdoğan, İhsanoğlu'nun 'Şiirle uğraşmayalım. Daha ciddi meseleler var' sözlerini anımsattı. Erdoğan, 'Ey monşer, o sıradan bir şiir değil, İstiklal Marşı. O, bu milletin bağımsızlık marşı. Şiir deyip geçiştirmeye çalıştığın o mısralar, bu milletin gönlüne yazılmış kitabedir. Senin hayatında ciddi olarak yaptığın ne var?' diye sordu. Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu 8 yıllığına İslam Konferansı Örgütü'nün başına göndermekle yanlış yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: 'Ne yaptın orada, ne? Suudi Arabistan gibi ülkeler zor kurtuldular. Bize ricada bulundular, Cumhurbaşkanımıza ricada bulundular, bana ricada bulundular, Dışişleri Bakanıma ricada bulundular. Kendisi defaatle... Çıksın bunu da inkar etsin. Doğru, eder, eder. Çarkçı Kemal'in yanında yetişen o da Çarkçı Ekmel olur. Suudi Arabistanlılar bize 'Söyleyin de istifa etsin, çekilsin. Şunu alın, yerine başka bir Türk'ü verin' dedi. Dedik ki, 'Seçimler geldi, almak mümkün değil.' Çok ısrar ettiler. Kendisi bizzat bana ne dedi biliyor musunuz? 'Siz benim arkamda durmuyorsunuz' dedi. 'Yav, istemiyorlar seni' dedik. 'İstenmediğin yerde neden duruyorsun' dedik. Bu kadar ısrarcı olma. Tabii koltuk bunlara tatlı, tatlı. Dolar da var. Kolay kolay bırakılır mı?' diye konuştu. 'Saygısızca yüzde 99'u Müslüman olan bu halka hakaret ediyorsun' Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında, 'Halkın ahlak reformuna ihtiyacı var' dediğini belirterek, 'Oradan da gazeteci kılıklı bir militan çıkmış, edepsiz bir kadın, 'Müslüman ülkede bunu beklemek zor değil mi' diyor. Haddini bil haddini. Eline vermişler bir kalem, gazete köşesinde yazıyorsun. Çıkarıyorlar seni işte bu malum Doğan grubunun televizyonuna, oradan da saygısızca yüzde 99'u Müslüman olan bu halka hakaret ediyorsun' dedi. Erdoğan, cumhurbaşkanı seçim kampanyası kapsamında Malatya Büyükşehir Belediyesi yanında düzenlenen mitingde, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na yönelik, 'Şimdi çıkmış, monşer aklıyla bize üslup dersi vermeye kalkıyor. Sen git üslup dersini önce Pensilvanya'daki o hocana ver. Ağzını açtığında bela okuyan, lanet okuyan Pensilvanya'daki hocana edep dersi ver' ifadelerini kullandı. 'Ey monşer, sen git önce ağzından çıkanı kulağı duymayan, edepten, terbiyeden nasibini almamış, milletin adayına edepsizce hakaret eden CHP genel müdürüne üslup dersi ver. Ey monşer, sen eğer üslup dersi vereceksen git, sabah akşam ağzından küfür saçılan MHP Genel Başkanına üslup dersi ver' diyen Erdoğan, bunların dengelerinin artık tamamen bozulduğunu söyledi. Pensilvanya'nın dengesinin bozulduğunu, ağzından çıkanı artık kulağının duymadığını dile getiren Erdoğan, 'Kendi ülkesine, kendi ülkesinin devletine, hükümetine, milletine en ağır bedduaları ediyor ama bir kez olsun Gazze diyemiyor, bir kez olsun İsrail diyemiyor. Diyemez, derse, efendileri ipini çeker' değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, 'Ramazanda ne diyorlardı? 'İtikafta' diyorlardı. İtikaftan çıkmış akla, izana, vicdana, edebe sığmayacak beddualar ediyor. İtikaftan çıkan beddua eder mi? Gelip Malatya'da değil de Pensilvanya'da niye itikafa giriyorsun? Gaziantep'te niye girmiyorsun da Pensilvanya'da giriyorsun? İstanbul'da niye değil de Pensilvanya? Bursa değil de niye Pensilvanya? Konya değil de niye Pensilvanya? Rabbim kimseye kıblesini şaşırtmasın. Rabbim kimseyi zelil etmesin' dedi. 'Şirazesi dağıldı' 'CHP genel müdürünün zaten şirazesi dağıldı, ne söylediğini bilmiyor. MHP Genel Başkanı zaten bildiğiniz gibi. Bunların ortak adayı monşerin de artık dengesi bozuldu, sigortalar arttı' ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti: 'Kılıçdaroğlu, önceki gün bir televizyona çıkmış 'AK Parti kitlesinin sorgulama yeteneği yok' diyor. 'Halkın ahlak reformuna ihtiyacı var' diyor. Oradan da gazeteci kılıklı bir militan çıkmış, edepsiz bir kadın, 'Müslüman ülkede bunu beklemek zor değil mi' diyor. Haddini bil haddini. Eline vermişler bir kalem, gazete köşesinde yazıyorsun. Çıkarıyorlar seni işte bu malum Doğan grubunun televizyonuna, oradan da saygısızca yüzde 99'u Müslüman olan bu halka hakaret ediyorsun. Karşılıklı oturmuşlar, hem seçmene hakaret ediyor hem Müslümanlara hakaret ediyorlar. Siz bu kafayla devam edin. 'Bidon kafalı' dediniz, 'göbeğini kaşıyan adam' dediniz, 'sorgulamayan kitle' diyorsunuz şimdi. 'Müslüman' diyerek aşağılamaya devam edin. Bu millet sizi bunun için hiçbir zaman iktidara getirmeyecek.' Erdoğan, 10 Ağustos'un Türkiye için büyük bir değişimin tarihi olacağını, eski Türkiye'nin kapılarının kapanacağını, yeni Türkiye'nin kapılarının ardına kadar açılacağını vurguladı. '10 Ağustos artık bu eski kafalı muhalefetin de kendisini yenileyeceği, yenilemek zorunda kalacağı bir tarih olacaktır' diyen Erdoğan, muhalefetin ürettiği kutuplaşmaları, korku siyasetini, ayrımcılığı, ırkçılığı, yaşam tarzları ve etnik kökenler üzerinden istismar siyasetini eski Türkiye'de bırakacaklarını dile getirdi. Türkü ile Kürtü ile Arapı ile Lazı ile Çerkezi ile Gürcüsü ile Romanı ile Pomakı ile Boşnakı ile yaratılanı yaratandan ötürü seveceklerini anlatan Erdoğan, 'Onun için tek millet, tek millet. Ve bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Tek bayrak. Üç, tek vatan, 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Batıda ne varsa doğuda da güneydoğuda da o olacak. Kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak' diye konuştu. Vatanın üzerinde kimsenin operasyon yapamayacağına işaret eden Erdoğan, 'Yaptığı anda demir yumruğumuzu karşısında görürler. Dördüncüsü, tek devlet. Devlet içinde devlet yok. Paralel devlet, avucunu yalayacaksın. Ne dedik, 'İnlerine girilecek' Girilmeye başladı mı? Başladı. Yeterli mi? Değil. Durmak yok yola devam. Bunlara aynı şekilde gerekli olan dersi vereceğiz' ifadelerini kullandı. 'İşte hep böyle dimdik duracağız, izzetli duracağız' 'Burada, Malatya'da, kahraman diyarı, yiğitlerin, mert insanların şehri Malatya'da bir önemli hususa dikkatlerinizi çekiyorum' diyen Erdoğan, 7 Temmuz'da, bir ramazan günü, İsrail'in Gazze'ye karşı bir operasyon başlattığını hatırlattı. Ramazanın kendileri için çok acılı geçtiğini anlatan Erdoğan, Kadir Gecesi'ni kederli ihya ettiklerini, Ramazan Bayramı'nda katliamın devam ettiğini, bayramı buruk yaşadıklarını belirtti. Önceki gün başlayan ateşkese kadar Filistin'de, Gazze'de 2 bin kadar kişinin şehit edildiğini, 10 bine yakın kişinin yaralandığını, 350 binden fazla Gazzeli'nin evlerini terk etmek zorunda bırakıldığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: 'Rabbim onlara da sabır versin, tahammül gücü versin. Bu tarafa geldiğimizde yanı başımızda, Suriye aynı şekilde ramazanı ve bayramı yine acılarla yaşadı. Yine yanı başımızda Irak, ramazanı ve bayramı kanlı geçirdi. Yaptığımız her mitingde, Türkiye'nin tek yürek olduğunu, Türkiye'nin tek yürek halinde dimdik Irak halkının, Suriyeli mazlumların, Gazzeli kardeşlerinin yanında durduğunu gördük. Erzurum, tek yürek halinde Müslüman kardeşlerinin yanında. Diyarbakır, tek yürek halinde Müslüman kardeşlerinin yanında. Şanlıurfa aynı şekilde, İstanbul aynı şekilde. Şimdi Gaziantep'e gidiyoruz. İnanıyorum ki orada da manzara muhteşem olacak. Yarın Kayseri, ardından Ankara, ertesi gün Konya. İnşallah manzara aynı şekilde olacak. 81 vilayet, tek yürek halinde mazlumların yanında duruyoruz.' Erdoğan, vatandaşlara 'Sizin şu dik duruşunuz inanın düşmana korku salıyor. Dostlarımızın, kardeşlerimizin yüreklerini ferahlatıyor. İşte hep böyle dimdik duracağız, izzetli duracağız. Şu Malatya'da, şu meydanda nasıl ki biz biriz, diriyiz, beraberiz, kardeşiz, hep birlikte Türkiye'yiz. Ebediyen Rabbim bizi bir ve beraber kılsın. Siz burada durduğunuz müddetçe inşallah Filistin'in bayrağı yere düşmeyecek. Siz burada böyle dimdik durduğunuz müddetçe inşallah İslam coğrafyasının umudu hiç sönmeyecek' diye seslendi. 'Gençlik bizim her şeyimiz' Toprağın ve bayrağın asla yerde sürünmeyeceğini ve hep birlikte sahip çıkacaklarını belirten Erdoğan, gençlerin üzerinde önemli bir görev olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin seçilme yaşını 30'dan 25'e indirdiklerini hatırlatarak, MHP'nin bir milletvekilinin sağa soluna iki tane genç aldığını belirterek, 'Meclise çoluk çocuğu mu göndereceğiz' diyor. Ben de diyorum ki, 'Gençlik bizim her şeyimiz'. Şimdi de 25 değil seçme seçilme yaşını 18'e indireceğiz. Niye? 10'u aşkın Avrupa Birliği üyesi ülkede oluyor da benim ülkemde niye olmasın? Biz ki; 21 yaşında bir karanlık çağı kapatıp, aydınlık çağı açan Fatih Sultan Mehmet'in torunlarıyız. Bizim gençlerimize bu saygısızlığı yapan MHP yönetimine gençler, pazar günü ders vermeye hazır mıyız? Onun için çok çalışacağız. Biz, umudumuz olan gençlikten çok şey bekliyoruz' diye konuştu. 'Kalbinizden buğz edeceksiniz' İsrail'in bütün dünyada mahalle baskısı oluşturduğuna ve şımarıkça hareket ettiğine değinen Erdoğan, İsrail'in hukuk, insan hakları tanımadığını ifade etti. Başbakan Erdoğan, televizyon ya da gazetenin, gazetecinin İsrail'in yaptığı soykırımı eleştirdiği zaman hemen linç edildiğini dile getirdi. İnsanların şehit olduğunu, bebeklerin masum bedelleri görüp, içlerinden isyan ettiklerini ama korkudan bu durumu dile getiremediklerini vurgulayan Erdoğan, 'Biz getiriyoruz, bu can bu tende oldukça getirmeye devam edeceğiz. 3 şey var ya elinizle düzelteceksiniz bir yanlışı gördüğünüz zaman ya dilinizle düzelteceksiniz ona da gücünüz yetmiyorsa evet, kalbinizden buğz edeceksiniz ki bu, imanın en zayıf derecesidir. Biz, bu 3'ünden bir tanesini yapalım, inancımızın gereği bu. Tarih boyunca bu millet, Hint Yarımadası'na zulüm var diye donanma gönderen bir millet. Öyle bir ecdadın torunlarıyız' değerlendirmesinde bulundu. 'Doğan Grubu, Radikal gazetesi isim veriyorum açık' Başbakan Erdoğan, Türkiye'de bir kısım medyanın, işverenlerin, sivil toplum örgütlerinin, siyasetçilerin üzerinde mahalle baskısı olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Doğan Grubu, isim veriyorum açık. Radikal gazetesi ne diyor; 'İsrail saldırı altında'. Ey Doğan Grubu, İsrail mi saldırı altında Gazze mi saldırı altında. İsrail'den kaç kişi öldü bir say bakalım, fosfor bombalarını gönderen 500-600 ton bombayı Gazze'ye yağdıran kim? Tanklarla, toplarla Gazze'ye giren kim? Gazze yerle bir edildi, bu kadar insan öldürülüyor bunu sen hangi ruhla, vicdanla bu şekilde yazabiliyorsun, bu başlığı atabiliyorsun. Tayyip Erdoğan'a 'sert' diyenler bundan dolayı 'sert' diyor. Hakkı söyleyince sert oluyorsun, evet eğer bu sözlerim sertlikse sert olmaya devam edeceğim. Çünkü biz, Akif'in Asım'ın nesliyiz. 'Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim. Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.' Biz buyuz ister beğenirler, ister beğenmezler. Biz, halkımızın beğenmesini, hakkın beğenmesini istiyoruz. Rabbim bizden razı olsun yeter.' 'Ya Ekmel, sen ne anlarsın ekonomiden?' Erdoğan, İsrail'in Gazze'de bir ayda 10 gazeteciyi katlettiğini, medya kuruluşların ofisleri, koordinatları verildiği halde hedef yapılıp bombalandığını kaydederek, şunları söyledi: 'Dünyadan bir tepki duydunuz mu? Uluslararası basın kuruluşlarından bir tepki duydunuz mu? Türkiye'de polis öldürmekten, bekçi öldürmekten, hırsızlıktan, terörden hükümlü kişileri, gazeteci olarak dünyaya gösteren o basın kuruluşlarından İsrail'e bir tek tepki duydunuz mu? Sabah, akşam Türkiye ile uğraştılar. 'Türkiye'de basın özgürlüğü yok' diye yaygara kopardılar. 'Türkiye'den fazla gazeteci tutuklu, 100'den fazla tutuklu' diye yalan söylediler. Filistin'de 10 gazeteci öldü, bu örgütten ses çıkmadı, çıkmıyor. CHP'nin genel müdürü de bu örgütün sözcülüğünü yapıyor. Gidiyor dünyaya kendi ülkesini şikayet ediyor. Şimdi Filistin'de 10 gazeteci öldürüldü, ey Kılıçdaroğlu söyle bakalım, tek kınama var mı, tek değerlendirme var mı? Ey Bahçeli söyle bakalım var mı? Bizim için kimin ne dediği önemli değil bizim ne dediğimiz, ne düşündüğümüz önemli. Hiç kimse bize gündem dayatamaz, hiç kimse benim ülkeme istikamet çizemez. Biz tarih boyunca hakkı söyledik, hakkın mücadelesini verdik. Şu anda da hakkı söylemeye, hak için mücadeleye devam edeceğiz. Eski Türkiye geride kaldı, boynunu büken, her şeye rıza gösteren, gündemi belirlenen, özür dileyen Türkiye geride kaldı.' Türkiye'nin ekonomide de güçlü bir devlet olduğuna işaret eden Erdoğan, milli gelirin 820 milyar dolar, devletin borçlanma faizinin yüzde 9,3, enflasyonun yüzde 9,1 olduğunu ve Merkez Bankasının kasasında da 133 milyar dolar olduğunu belirterek, 'Bu gerçekler ortada çıkmış Ekmel anlatıyor. Ya Ekmel, sen ne anlarsın ekonomiden? Diyor ki, 'Ben cumhurbaşkanı olursam yolla falan ben uğraşacak değilim ki' diyor' ifadelerini kullandı. 'Biz 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık' Erdoğan, Malatya mitinginde yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, 'Ben cumhurbaşkanı olursam yolla filan ben uğraşacak değilim ki' dediğini anımsatarak 'Eyvah. Monşer ya onların böyle bir derdi yok' ifadesini kullandı. Göreve geldikleri tarihe kadar 79 senede Türkiye'de 6 bin 100 kilometre yol yapıldığını kaydeden Erdoğan, 'Biz 12 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Zaten fazla lafa hacet yok ki. Şurada Malatya Havalimanı'ndan şu şehre gelirken mevcut yol zaten... Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri' diye konuştu. Erdoğan, '(Malatya'yı büyükşehir yapacağız) dedik. Yaptık mı? Ahmet kardeşimi de tebrik ediyorum. Şu anda güzel bir performans gösteriyor. Maşallah havalimanından buraya gelirken yollar pırıl pırıl. İnşallah daha da güzel olacak. Modern bir şehir Malatya. Daha da güzel olacak' değerlendirmesinde bulundu. '10 Ağustos bizi daha da güçlü yapacak, Türkiye'nin gücüne güç katacak. 10 Ağustos 81 vilayetimizin, elbette Malatya'nın da gücüne güç katacak' diyen Erdoğan, şunları söyledi: '12 yılda Malatya'ya ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 9 katrilyon yatırım yaptık. Ulaştırma haberleşmede 2 katrilyon, toplu konutta bir katrilyon, eğitimde 700 trilyon, orman ve su işlerinde 930 trilyon, aile ve sosyal politikalarda 615 trilyon, tarım ve hayvancılıkta 450 trilyon, enerjide 345 trilyon yatırım yaptık. Sağlık alanında Türkiye'de ne kadar büyük işler başardığımızı biliyorsunuz. İstediğin hastaneye gidiyor musun? Eskiden ölümüzü rehine alıyorlardı, ölümüzü. Öyle mi? Artık böyle bir şey var mı? Bitti. Artık istediğimiz eczaneden ilacımızı alıyor muyuz? Ey Ekmel, bunlardan haberin var mı senin? Monşerlerin bu işlerden haberi olmaz.' 'Bunlara 3 tane koyun verin, kaybedip gelirler' CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, SSK Genel Müdürlüğü dönemine de değinen Erdoğan, 'Hali gördünüz değil mi? Bunlara 3 tane koyun verin, kaybedip gelirler' dedi. Gazeteci Savaş Ay'ın o dönemde hazırladığı programı anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: 'Savaş Ay ne güzel yakalamış, Allah rahmet etsin. Ne diyor genel müdür? Sen yönetmiyor musun burayı? Ne bu hal?' diyor. Aman yarabbim sağlam gir, oradan hasta çıkarsın. Ama şimdi hastanelerimizin haline bak. Aynen öyle. Orada hala sırıtıyor bir de. Orada yavrunun sol kolunu kesmişler, 'Tabii ki bu iyi değil' diyor. 'İyi değil' diyor. Hale bak. Gözün yaşlansın ya bir kol gitti, 3 yaşında çocuk. Ruh yok, ruh. Biz sağlıkta yeni bir sayfa açtık. Seksen ilimiz gibi Malatya da bundan faydalandı. Malatya'yı sağlık tesisleriyle donattık. Hastanelerimizi modern teknolojiyle buluşturduk. Önce Malatya'ya 640 yataklı bölge hastanesini kazandırarak, sağlıkta bir merkez konumuna yükselttik. Tamam mı? Oldu mu? Bitmedi ama. Bu bölge hastanemize 2 ihtisas alanında 300 yataklı bir ek blok daha yapıyor, hastanemizi büyüterek bir şehir hastanesi haline getiriyoruz.' İktidara geldikleri döneme kadar Malatya'da 36 kilometrelik bölünmüş yol yapıldığını bildiren Erdoğan, 'Biz ne yaptık 12 yılda? 277 kilometre. Biz buyuz' diye konuştu. Malatya çevre yoluyla ilgili kamulaştırma ve altyapı çalışmalarının sürdüğünü aktaran Erdoğan, 'Anlatacak çok şeylerimiz var. Ama yoğun çalışıyoruz. O makama, bu kardeşinizi gönderirseniz, bilesiniz ki yarım kalan eserler tamamlanacaktır. Yeni eserlerle yeni projelerle biz hizmete devam edeceğiz. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik' ifadesini kullandı. Yoksul çocuklara özel okul imkanı Malatya'dan tüm öğrencilere ve velilere bir müjdeyi açıklamak istediğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Biz daha önce çıkardığımız bir yasayla ihtiyaç sahibi öğrencilerimizin özel okullarda okumaları için destek imkanı getirmiştik. Bununla ilgili hazırlıklar tamamlandı. Anneler, babalar bu çok önemli. Çok önemli bu. 2014-2015 eğitim öğretim döneminden başlayarak ihtiyaç sahibi öğrencilerimize katkı verecek, özel okullarda okumalarını temin edeceğiz. Böylece hem özel okulları teşvik ediyoruz hem de yoksul çocukların da özel okul imkanından faydalanmalarını sağlıyoruz. Devlet olarak biz, bu yıl okul öncesi eğitimde 50 bin öğrenciye yıllık 2 bin 500 lira özel okul desteği vereceğiz. 50 bin öğrencimize yıllık 3 bin lira özel ilkokulda okuma desteği vereceğiz. 75 bin öğrencimize yıllık 3 bin 500 lira özel ortaokulda okuma desteği vereceğiz. Yine 75 bin öğrencimize özel lise için 3 bin 500 lira destek vereceğiz. Öğrencilerimiz için, velilerimiz için eğitimde başlattığımız bu yeni adımın da hayırlı olmasını diliyorum.' Erdoğan, 'Pazar'a kadar durmak yok. Yoğun çalışacağız, gayret edeceğiz. Sandıkları patlatmaya var mıyız? Maşallah. Gönlümdeki özel yerini, pazar günü de inanıyorum ki Malatya aynen koruyacak. İnşallah büyük yatırımlarla Malatyamızı daha farklı yere taşıyacağız' dedi. Başbakan Erdoğan, '2023 Türkiyesini hep beraber hazırlayacağız. Şundan hiçbir endişeniz olmasın: Biz bu yolu beraber yürüdük. 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' dedik. Gideceğiz' diye konuştu. 'Çatı değil, çakı gibi aday' Mitinge, Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit, Malatya ve çevre illerin AK Partili milletvekilleri ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır katıldı. Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan ile vatandaşlara, üzerinde Erdoğan logosu bulunan tişörtlerden dağıttı. Miting alanındaki 'Çatı değil, çakı gibi aday' pankartı dikkati çekti. AA
Trans Kadınlara Özel Cezaevi Kurulacak
Adalet Bakanlığı tarafından Türkiye’de ilk kez İzmir’de trans kadınlara özel cezaevi kurulacağı belirtildi.Adalet Bakanlığı tarafından Türkiye’de ilk kez İzmir’de trans kadınlara özel cezaevi kurulacağı belirtildi.Hüküm giyen trans kadınların, kadın ve erkek koğuşlarında kalamayıp tek kişilik hücrelere konulması ve diğer mahkumlardan farklı zamanlarda yalnız volta atmak zorunda kalmaları üzerine Adalet Bakanlığı çalışma başlattı. Türkiye’de ilk kez İzmir’de kurulması planlanan translara özel cezaevinin Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampusü çevresinde yer alacağı öğrenildi. Söz konusu tasarı, şuanda Meclis alt komisyonunda bulunuyor. Konuyla ilgili, 2000 yılında adam öldürme suçundan hüküm giyen ve diğer mahkumlarla kalmasına izin verilmeyip tek kişilik hücreye konulan trans kadın Öykü’nün avukatı Rıfat Öztürkoğlu, “Kadın ve erkek koğuşunda kalamayan trans kadının tek kişilik hücreye konulması, sınırlı havalandırma verilmesiyle müvekkilim aslında izole edilmişti. O dönemler çözüm bulunamamıştı ama şimdi bu tasarının alt komisyonda bile bulunması büyük bir başarıdır. Yakın zamanda çıkmasını temenni ederim” dedi.İzmir Siyah Pembe Üçgen Derneği’nden trans kadın Demet Yanardağ da, trans cezaevine karşı çıkarak “Trans cezaevi yerine translara, LGBTİ bireylere özel okul ve hastaneler açılabilir çünkü özellikle ayrımcılığa uğradığımız nokta toplumun içi. Sadece translara özel koğuş yapılabilir. Ben trans cezaevinin iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.“HÜCREYE KONULARAK İKİ KEZ CEZALANDIRILDI”2000 yılında adam öldürme suçlamasıyla cezaevine giren trans kadın Öykü, önce İzmir Buca Cezaevi’nde kadın koğuşuna getirilmiş ardından kadın koğuşunda kalmasına izin verilmeyerek tek kişilik hücreye konulmuştu.Öykü’nün 200 yılında yaşadığı sıkıntıları en iyi bilen isim olan avukatı Rıfat Öztürkoğlu o dönemde yaşadıklarını şöyle anlattı: “İstanbul’da transeksüel bir mahkumun kadın koğuşunda bir kadını hamile bırakması sonucu İzmir’deki cezaevinde yatan benim müvekkilim bir kez daha cezalandırılarak hücreye konulmuştu. Hücre cezası Ceza Kanunu sistematiğinde ayrı bir cezadır zaten. İki defa cezalandırıldı. Çözüm bulunamadığı için hücreyi kabullenmek zorunda kaldı. Bunun çözümünü o dönemde bulamamışlardı. Bakanlığa kadar ulaşmıştık ama çözüm bulamadılar. Bu kanayan bir yara.”“İZOLE EDİLDİ”Müvekkilinin cezası kesinleştikten sonra Alaşehir L Tipi Cezaevi’ne gönderildiğini, orada hücreye konulmasa bile bu kez de koğuşta yalnız bırakıldığını belirten Öztürkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sınırlı havalandırmaya çıkma durumu vardı. Yine kısıtlanmış oldu. Kadın koğuşuna konulamadı. Fiziksel olarak erkeklik özelliği taşıdığı için Bakanlık buna izin vermedi. Erkek koğuşuna konulunca daha büyük sorun yaşandı. O kadar erkeğin arasında çift cinsiyetli birisinin bulunması sıkıntı oluşturdu. Açıkçası izole edildi. Bu insan haklarına aykırı. Hem tutukluluk hem hükümlülük döneminde izole edildi. Tasarının şuan alt komisyonda bile bulunması büyük bir başarıdır. Yakın zamanda çıkmasını temenni ederim. Çünkü bu sorun aşılamıyor. Ayrı bir cezaevi mi yapılır yoksa cezaevlerine ayrı bir bölüm mü yapılır bilemiyorum.”“AYRI CEZAEVİ DEĞİL AYRI KOĞUŞ YAPILABİLİR”Trans kadınlara özel cezaevi yapılmasıyla ilgili karşıt bir görüş de Siyah Pembe Üçgen Derneği’nden trans kadın Demet Yanardağ’dan geldi. Lezbiyen, gay, biseksüel, trans, interseks (LGBTİ) bireylerin en çok ayrımcılığa maruz kaldığı yerin toplumun içi olduğunu belirten Yanardağ, translara özel cezaevi yerine trans bireylere ayrı bir koğuş yapılabileceğini söyledi. Trans cezaevini pozitif ayrımcılık olarak görmediğini söyleyen Yanardağ, “Neden translara özel bir okul yok. Neden translara özel bir hastane yok da cezaevi var? Türkiye genelinde toplasanız 10 bin trans birey vardır. 10 bin kişi için özel bir cezaevine gerek var mı? Bunun altında yatan nedenin transları cezaya çarptırmak olduğunu düşünüyorum. Translara özel okul istiyoruz, okumak istiyoruz” ifadelerini kullandı.“ÖNCE ÖZEL OKUL VE HASTANE YAPILSIN”Trans bireyler olarak pozitif ayrımcılık ve eşitlik istediklerini dile getiren Yanardağ, şöyle konuştu: “Cezaevlerinde kadın koğuşu ve erkek koğuşu olduğu gibi ayrıca trans koğuşu olabilir. Sadece translara özel koğuş yapılabilir. Ben tras cezaevinin iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Cezaevleri açılacağına okul açılabilir. Aslında problem olan sadece cezaevleri değil. Eşitlik dediğimizde insani açıdan düşünmeliyiz. Toplumun asıl ihtiyacı sağlık hakkına erişim ve gerçek bir eğitimdir. Okullarda birçok problem yaşıyoruz. Başlı başına tuvalet kullanmak bir problem. Öğretmenlerin, okuldaki diğer kişilerin homofobik tavırları nedeniyle okul bırakabiliyor birçok LGBTİ birey. Bugün İzmir’de devlet hastanesi doktorları trans bireylere hizmet vermiyor. Kulaktan dolma aldığım duyumlara göre transların problemli olması ve kavga çıkarması nedeniyle tedavi edilmediğini öğrendim.”Milliyet ve İHA
Memura, Emekliye Asgari Ücretliye Yüzde 3 Zam
2015 yılı memurlar, emekliler, asgari ücretliler ve kamu için zor geçecek. 2015 yılı programına göre, memura, emekliye ve asgari ücretliye gelecek yıl verilecek zam yüzde 3'ü geçmeyecek. Kamu da tasarruf önlemlerinden payını alacak. Kırtasiyeden, temizliğe kadar tüm alanlarda kamuda tasarruf geçerli olacak.ASGARİ ÜCRETLİYE 3+3Bakanlar Kurulu'nun 2015 yılı Programı kararı Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlandı. Buna göre, halen brüt 1.134 TL düzeyinde olan asgari ücret için gelecek yıl yüzde 3 artı 3 zam verilmesi planlanıyor. Asgari ücret, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor ve aralık ayı sonunda açıklanıyor. Bu nedenle programda yer alan oranlar kesinlik taşımıyor, ancak hükümetin bu konudaki hazırlığını göstermesi açısından önem taşıyor.DİĞER ÜCRETLİLER İÇİN DE ZOR GEÇECEKProgramda yer alan bilgilere göre, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları da benzer bir şekilde artırılacak. Bu kapsamda SSK ve Bağ-Kur emekli aylıkları ocak ve temmuz aylarında sırasıyla yüzde 3.45 ve yüzde 3.63 oranında artırılacak.Memurlar için de Memur-Sen'le yapılan toplu sözleşme kapsamındaki hükümler geçerli olacak. Bu çerçevede memur maaşları ve memur emekli aylıkları 2015 yılının Ocak ayında yüzde 3 ve Temmuz ayında yüzde 3.63 oranında artacak. Yüzde 3'ün üzerine gelen 0.63 ise enflasyon farkı olarak memur ve emekliye verilecek.HER YERDE TASARRUFKamu da sıkı tasarruf tedbirlerinden payını alacak. Bu çerçevede, savunma ve güvenlik giderlerinde reel artış yapılmayacak; buna karşılık kırtasiye ve büro malzemesi alımları, temizlik hizmetleri, temsil, tanıtma ve personel taşıması hizmetlerinde tasarrufedilecek. Bununla birlikte, 2015 yılı içerisinde özel okul desteği programı kapsamında 0,6 milyar TL harcama yapılacak. Ayrıca, 2015 yılında yapılacak genel seçimler nedeniyle siyasi partilere yardım için 0,5 milyar TL; genel seçim giderlerine yönelik olarak 0,3 milyar TL ödenek ayrılacak.Hacer Boyacıoğlu | Hürriyet
Kürtçe Okul Yeniden Açıldı
DİYARBAKIR’da, belediyeler, Eğitim-Sen ve Kürdi- Der tarafından Kürtçe eğitim verilmesi için 15 Eylül’de açılan, ancak Valilik tarafından mühürlenen ve mühürleri iki kez sökülmesi nedeniyle krize neden olan Kürtçe eğitim verecek okul, yeniden eğitime başladı.Yaklaşık 100 öğrencinin eğitim gördüğü Ferzad Kemanger İlkokulu’nda, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin inceleme yaptığını söyleyen Kürdi-Der Genel Başkanı Sebahattin Gültekin, 'Her hangi olumsuz bir yaklaşım yok. Öğrenciler ilkokulda görülmesi gereken dersler neyse onları Kürtçe görüyorlar şu anda. Milli Eğitim, bize gelen yazıda bizi özel okul statüsünde görüyor' dedi.Diyarbakır’da 15 Eylül’de Kürtçe eğitim verileceği belirtilerek açılan ancak Valilik tarafından iki kez mühürlenip mühürleri DBP’liler tarafından sökülen merkez Bağlar İlçesi’ndeki Ferzad Kemanger İlkokulu, geçen ay yeniden eğitime başladı. Okulu açan belediyelere bağlı Eğitim Destek Evleri, Eğitim-Sen ve Kürdi-Der, hazırladıkları başvuru dosyasını Valiliğe sunması ve Milli Eğitim Bakanlığından iki müfettişin inceleme yapmasından sonra okul yeniden Kürtçe eğitime başladı. Öğrencilere 4 sınıfta ilkokulda verilmesi gereken okuma-yazma, resim, müzik, matematik ve hayat bilgisi dersleri Kürtçe verilmeye başlandı.EKSİKLİKLERİ TAMAMLAMAYA ÇALIŞIYORUZKürdi-Der Genel Başkanı Sabahattin Gültekin, okulun önce açıldığını sonra mühürlendiğini belirterek, 'Basında okul için her hangi bir başvurunun olmadığı belirtildi. Biz kapsamlı bir dosya hazırladık. Öğretmenler, öğrenciler, müfredat, kitap içerikleri hepsini kapsamlı bir dosya halinde Valiliğe götürdük, Yanımızda parlamenterler de vardı. Daha sonra Valilik, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan iki müfettiş gönderdi. Bakanlık müfettişleri gelip burada okulu fiziki olarak incelediler ve geçen ay bize bir yazı gönderdiler. Gelen yazıda okulun fiziki eksiklikleri belirtildi. Bir de 4 sınıf olması gerekiyordu. O zaman 3 sınıftı. Biz 4 sınıfa çıkardık. Bizden istenen müfredat ve okulun fiziki durumu ile ilgili eksiklikler vardı, süreç içerisinde bunları tamamlamaya çalışıyoruz' dedi.AÇILMASI KRİZ OLMUŞTUTürkiye’de, 15 Eylül’de yeni eğitim yılının başlamasıyla ana dilde eğitime dikkat çekilmesi amacıyla Diyarbakır, Şırnak’ın Cizre ve Hakkari’nin Yüksekova ilçelerinde Kürtçe eğitim verileceği belirtilen okullar açılmıştı. Krize neden olan okullar için Valilikler, Anayasanın 42’nci maddesini gerekçe göstererek bu okulları mühürlemişti. Ancak, Valilikler tarafından binaların kapısına vurulan mühürler Diyarbakır’da DBP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt tarafından sökülmüştü. İki kez vurulan mühürlerin sökülmesi ve yaşanan kriz nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı okulların açılması ile ilgili başvuru olmadığını belirtmiş ve başvurmaları halinde izin verilebileceğini açıklamıştı. Diyarbakır’da okulun kapısına vurulan mührü söken DBP İl Başkanı Zübeyde Zümrüt hakkında daha sonra soruşturma açılmıştı.'MİLLİ EĞİTİM BİZE ÖZEL OKUL STATÜSÜ İLE BAKIYOR'Kürdi-Der Başkanı Gültekin, şu anda 4 sınıfta eğitimi sürdürdüklerini, kendilerine yönelik her hangi olumsuz bir yaklaşımın olmadığını ifade etti. Zaman zaman polislerin gelip bir sorun olup olmadığını sorduğunu ifade eden Gültekin, 'Şimdilik olumlu gidiyor. Şu anda 100’e yakın öğrenci var. Bunlar ilkokulda görülmesi gereken dersler neyse onları Kürtçe görüyorlar şu anda. Eğitime harflerden başlandı, matematik, müzik, resim, hayat bilgisi derslerini görüyorlar'dedi.Milli Eğitim Müdürlüğü’nden kendilerine gönderilen yazıda bakanlığın kendilerini özel okul statüsünde gördüğünü söyleyen Gültekin, 'Biz başvuru için geç kalmışız. Eylül ayının başında başvurular bitmiş. Yasalara göre 1 Eylül’den önce başvuru yapmamız gerekiyormuş. Bu statü ile önümüzdeki Eylül’e kadar gidiyoruz. Önümüzdeki 1 Eylül’de bu konuda tekrar başvurular olacak yasal anlamda. Şu anda devlet bizi böyle görüyor' dedi.EĞİTİM DESTEK EVİ OLARAK DEĞERLENDİRİLDİ Diyarbakır’da mühürlendikten sonra geçen ay yeniden Kürtçe eğitim vermeye başlayan okulun Eğitim Destek Evi olarak değerlendirildiği belirtildi. Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, Kürtçe eğitim verildiği belirtilen okulun Halk Eğitim Merkezi ile yapılan protokol gereği şimdilik Eğitim Destek Evi olarak değerlendirildiği söyledi.Ferit ASLAN- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, (DHA)
2014 Yılında En Çok İzlenen 14 Türk Yapımı Vine
2013 yılının başlarında videolarla hayatımıza giren vine ülkemizde 2 sene içinde oldukça popülerleşti. Birçok Türk vine fenomeni hazırladıkları 7 saniyelik videolarla hayatımıza renk kattı. Milyonlarca izlenen bu vineları sizler için derledik. İşte 2014 yılına damgasını vuran vinelar!
TEOG Yerleştirmelerine Yeni Düzenlemeler
Milli Eğitim Bakanlığı TEOG yerleştirmelerinde yeni düzenlemeler içeren Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Uygulaması Tercih ve Yerleştirme e-Kılavuzu hazırladı. Taslak halindeki kılavuz görüş almak için internetten yayınlandı. Bir dizi değişiklik getiren taslak görüş ve öneriler için MEB sitesinde ilan edildi.25 okul tercihi yapılabilecek                           Taslak kılavuza göre, veliler okul şartlarını da dikkate alarak farklı il ve ilçelerdeki okullar dahil olmak üzere okul türlerine göre aynı veya karışık şekilde 25 okul tercihi yapabilecek.Sadece güzel sanatlar ve spor liseleri için tercih yapacak adaylarda bu liselere kayıt kabul şartlarını taşımaları istenecek.Tercih butonlarıÖğrenci ve velilere tercih işlemleri ekranında, 'Özel okula kayıt yaptırdım tercih yapmayacağım' ve 'Tercih Yapmak İstiyorum' şeklinde tercih butonları sunulacak.Tercih yapacak adaylar için 25 okul seçimini gösteren bir ekran açılacak. “Özel okula kayıt yaptırdım tercih yapmayacağım” şeklindeki tercihi seçen öğrencilere herhangi bir okul tercih ekranı açılmayacak ve özel okullara kesin kayıt yaptıranlar da tercih sistemi içerisinde yer almayacak.Kılavuzda yer alan tercihlerden herhangi birini işaretlemeyen öğrencilerin ise 12 yıllık zorunlu eğitimden dolayı sistem tarafından otomatik olarak açık liselere kayıtları yapılacak.Sonuçlar 14 AğustostaTercihlerin veliler tarafından 6-16 Temmuz 2015´te yapılacağı işlemlerde, Yerleştirmeye Esas Puan (YEP) ile öğrenci alan okulların yerleştirme sonuçları, 14 Ağustos’ta açıklanacak.Aynı tarihte boş kontenjanlar da ilan edilecek. 17-21 Ağustos 2015´de İl veya İlçe Öğrenci Yerleştirme ve Nakil Komisyonlarınca tercih başvuruları alınacak. Bir ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen öğrenciler, boş kalan kontenjanlar için il veya ilçe sınırları içerisinde 5  tercih alınarak, YEP üstünlüğüne göre merkezi yerleştirme sistemi ile yerleştirilecek.Yedek yerleştirme yapılmayacakYerleştirme işlemi sonrasında kesin kayıtlar sistem tarafından otomatik olarak ve bir defaya mahsus yapılacak, yedek yerleştirme yapılmayacak. MEB tarafından merkezi yapılan yerleştirme sonuçlarının ilanı ve kesin kayıtlar ise 24 Ağustos 2015 tarihinde bakanlığın internet adreslerinde ilan edilecek. Güzel sanatlar ve spor liseleriTercihte bulunan tüm öğrencilerin ortaöğretim kurumlarına yerleştirme işlemleri YEP üstünlüğü, tercih önceliği ve okul kontenjanına göre yapılacak.Güzel sanatlar ve spor liselerine yerleştirme işlemleri, güzel sanatlar ve spor liselerine giriş mevzuatı esas alınarak, tercihler doğrultusunda merkezi olarak yapılacak.Güzel sanatlar ve spor liselerine giriş için okullarda yapılan ve okul yönetimlerince ilan edilen özel yetenek sınav sonuçları, yeni getirilecek sisteme göre, bu okulları seçecek öğrenciler, yine yetenek sınavına alınacak ancak yerleştirmeler merkezi yapılacak.  Özel okul kayıtlarıÖzel okullara kayıt olacak 9. sınıf öğrencileri için de yeni bir düzenleme getirilecek.Buna göre, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’ne bağlı ve YEP’e göre öğrenci alan özel okullara 2015–2016 öğretim yılı için, öğrencilerin YEP sonucuna göre okul türlerine yerleştirme işlemleri yapılacak ve yerleştirme sonuçları aynı öğretim yılı için geçerli olacak.Sınavla öğrenci alan özel okullar, 24 Haziran -10 Temmuz 2015 tarihleri arasında kayıt işlemlerini yapabilecek. Özel okullara kesin kayıt işlemini yapan bu öğrencilere yerleştirme sırasında tercih ekranı açılmayacak. Ancak bu öğrenciler okul değiştirmek isterlerse bu işlem nakil döneminde, nakil şartlarını taşıyanlar için mümkün olabilecek.Burslu öğrencilerÖzel okullar için yüzde 100 burslu okutacakları öğrencilerin yerleştirilmesi, Bakanlıkça puan üstünlüğü esasına göre yüzde 5’lik dilimden seçilerek yapılacak. Yerel şartları dolayısıyla Türkiye genelindeki ilk yüzde 5’lik dilimden öğrenci alamayan özel okullar ise tam bursluluğa karşılık gelen boş kontenjanlarını il genelindeki ilk 5’lik dilimden karşılayabilecek.Özel okullarda öğrenimi süresince burslu olarak okutulan öğrenci başarısı devam ettiği sürece bu haktan yararlandırılacak. Herhangi bir şekilde ayrılan burslu öğrencilerden öğrenim gördüğü süre için ücret talep edilemeyecek.Tercih yapmayan açık liseyeAçık Öğretim Ortaokulu öğrencileri, YEP’e göre ve kayıt‐kabul şartlarını taşımaları halinde; tercihlerini MEB'in internet sitesinde yayımlanan formu doldurarak yapacak.Öğrencilerin doldurdukları formu, 16 Temmuz 2015 tarihi mesai bitimine kadar APS veya dengi hızlı posta hizmeti ile MEB´e göndermeleri gerekecek. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerÖzel eğitim ihtiyacı olup tercih yapan öğrencilerden özel eğitim değerlendirme kurulu raporu doğrultusunda kaynaştırma yoluyla eğitim alacak öğrencilerin geçiş ve nakillerine ilişkin iş ve işlemler, engel durumu ve özellikleri ile ikamet adresleri dikkate alınarak Anadolu liseleri, Anadolu imam hatip liseleri, mesleki ve teknik Anadolu liseleri, çok programlı Anadolu liseleri ile mesleki ve teknik eğitim merkezlerine her bir şubede iki öğrenciyi geçmeyecek şekilde il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonu kararı ile sağlanacak.Tercih yapmama nedeni yazılacakTaslak kılavuzda, ortaokul müdürlüklerinin, öğrencilerin tercihlerinde, tercih yapmama nedenlerini (özel okula devam edecek,  askeri lisede öğrenim görecek, yurt dışında öğrenci) e-okul sistemine işlemesi gerektiği de belirtildi.Kılavuzdaki yeni düzenlemelerin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.Bianet
Robert Kolej’den ‘Torpil’ Açıklaması: Talimata Uyma Zorunluluğu Doğdu
Türkiye’nin en tepedeki okuluna, Bakanlık talimatıyla puanı düşük bir öğrenci alındı. Bu haksız alımla öğrenci, Robert Lisesi’ne 7 puan düşük performansla girmiş oldu.Hürriyet’in haberine göre özel okul puanı yetmeyen bir öğrencinin TEOG’la Amerikan Robert Lisesi’ne yerleştirilmesi şöyle oldu: İkiz kız kardeşlerden biri 796.460 puanla Robert’e, diğeri de 789.4333 puanla Avusturya Lisesi’ne kayıt yaptırdı. Ancak aile, diğer kızlarını da Robert’e aldırmak istedi ve Üsküdar Amerikan Lisesi’nde yaşanan TEOG puanlı öğrenci alımını emsal göstererek MEB’e başvurdu. Bu arada aile, noter kanalıyla Robert Lisesi’ne TEOG puanıyla alım yapması için ihtarname çekti.AYNI MÜFETTİŞ DEVREDEOkul ihtarnameye yanıt vermedi. Bu noktada daha önce de Üsküdar Amerikan Lisesi’ne giden MEB müfettişi devreye girdi ve öğrencinin alınması yönünde okula telkinde bulundu. 9 Mart’ta Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü okula bir yazı göndererek öğrencinin alınması yönünde talimat verdi. 11 Mart’ta Robert Lisesi, “Aynı yıl içinde farklı sistemde öğrenci almak eğitimde fırsat eşitliği ilkesine aykırıdır ve nakille alım yönetmeliğine uymuyor” diyerek isteği reddetti. Ancak, 17 Mart’ta okula ilçe milli eğitim müdürlüğünden bir uyarı daha geldi. Uyarı üzerine öğrenci 20 Mart’ta kayıt işlemi sonuçlandırılmadan okula yerleştirildi. Okul taban puanının 7 puan altına inen bu yerleştirmeyi haksız bulan veliler tepki gösterdi.